Bu sayıdaki yazımızda önemli bir global gelişmeden söz edeceğiz. Sanayi 4.0 ya da 4. Sanayi Devrimi. Almanya’nın başlattığı daha sonra ABD tarafından da uygulamaya alınan bu gelişmeler ülkemiz için de çok önemlidir. 

BİRİNCİ, İKİNCİ VE ÜÇÜNCÜ SANAYİ DEVRİMLERİ

Bilindiği gibi Dünya sanayiindeki gelişmelerin  önemli evreleri vardır. Birinci, ikinci, üçüncü sanayi devrimleri denilen bu gelişmelerin ilki 1763 yılında  James Watt tarafından buhar makinelerinin  icat edilmesiyle ve sanayinin makineleşmesiyle  başladı.

İkinci sanayi devrimine de elektrikli motorlarla girildi. Özellikle demir çelik ve petro kimya sanayilerinin gelişmesiyle  1940’lı yıllara gelindi. 

Üçüncü sanayi devrimi de 2. Dünya Savaşı ile birlikte başladı. Bu dönemde bilgisayar teknolojileri ve nükleer teknoloji konusunda  önemli gelişmeler oldu. Sanayide otomasyon sistemleri gelişti ve robotlar devreye girdi. Zamanla telekomünikasyondan, fiber teknolojiden, genetik  uygulamalardan, bilişim teknolojilerinden söz ettiğimiz bu günlere gelindi. Ve dünya artık 4. Sanayi Devrimi’nin eşiğinde bulunuyor.

SANAYİ 4.0 NEDİR, NE GETİRECEK?

4.Sanayi Devrimi, makinaların, otomasyon ve bilgi sistemlerin, hatta ayrı ayrı fabrikaların bir birleriyle “konuştuğu” ve ortak çözümler ürettiği bir ilişkiler entegrasyonu olarak karşımıza çıkıyor. Bir başka deyişle  bu devrim, verimliliğin artırılması, maliyetlerin düşürülmesi ve rekabet avantajlarının çoğaltılması için bir ekonomik faaliyetin bütün aşamalarında yani değer zincirlerinin her birinde siber sistemlerin de yardımıyla ilişki ve iletişim içinde olmayı amaçlıyor.

4. Sanayi Devrimi’nde bu ilişki ve iletişimler şirket sınırlarını aşan ilİşkiler şeklinde olacak. Örneğin her hangi bir ürün  üretmekte olan bir şirket, planlama, tedarik, üretim, sevkiyat gibi faaliyetlerini global ağlarda farklı farklı kaynaklarda var olan bilgi ünitelerinden gelen verilere göre gerçekleştirecekler. Daha da önemlisi bu faaliyetleri “akıllı makinalar”, ”akıllı üretim sistemleri” ya da “akıllı robatlar” insan dahli olmadan kendileri karar vererek yapacaklar. Bu “akıllı makinalar” siber sistemlerden gelen bilgilerle değişen iç ve dış parametreleri inceleyecek, müşteri isteklerini ve taleplerini değerlendirecek, üretim ve üretim sonrası aşamalardaki olası hataları öngörecek ve önleyecek kabilyette olacaklar. Bugün insanlar tarafından yoğun olarak kullanılmakta olan internet artık makinalar tarafından kullanılacak. Ekonomik faaliyetlerin her aşamasında bu ilişkiler ağı kullanılarak elden edilen optimizasyonlarla esnek üretim imkanları ortaya çıkacak, maliyetler azalacak ve verimlik artışları sağlanacak.

4. Sanayi Devrimi’nde robotların öğrenme ve karar verme yetkinlikleri artırılacak, üretim aşamalarında robotlar daha etkin şekilde kullanılacak. Öte yandan şu an  numune ve ürün geliştirme aşamalarında kullanılmakta olan üç boyutlu baskı yöntemleri ana üretimlerde de kullanılabilecek. Böylelikle anlık gelen verilere göre müşteri istekleri değerlendirilerek  belki daha küçük miktarlarda üretim  yapan  ancak müşteri isteklerine çok daha hızla cevap veren üretim sistemleri geliştirilecek.

4. SANAYİ DEVRİMİ’NİN KURULUŞLAR İÇİN ÖNEMİ

Yukarıda sözünü ettiğimiz gelişmeleri uygulamak elbette ki kuruluşların içinde bulundukları şu anki durumlarıyla çok ilgilidir. Büyük ölçekli kuruluşlar, otomasyon ve teknolojik alt yapısı güçlü kuruluşlar, yeni nesil “akıllı makina”lara sahip olan kuruluşlar, nitelikli iş gücü bakımından güçlü olan kuruluşlar 4. Sanayi Devrimi’ni daha kolay uygulayabileceklerdir. Ancak yine de hangi özellikte olursa olsun bütün  kuruluşlar yukarıda özet olarak sözünü ettiğimiz teknolojik devrimin detaylarını araştırmalı, incelemeli, neler yapabileceklerini kararlaştırmalı ve faaliyete başlamalıdırlar. 

Şüphesiz her sektör ve her işletme tüm bu gelişmelerin tamamını uygulama imkanına sahip olmayabilir. Belki buna  gerek de olmayabilir. Ancak bu sanayi devriminin getirdiği yeniliklerden küçük-büyük bütün kuruluşlar etkileneceklerdir. Bu nedenle   her kuruluş kendi şartlarına göre bu gelişmelerin içinde bir yerlerde olmak zorundadır. Çünkü sokaktaki simitçinin  bile etkileneceği bir süreç başlayacaktır.

Bundan 25-30 yıl öncesinde bilgisayar ve internet teknolojileri, ulaşılması güç, belki de ancak hayal edilebilecek imkanlardı. Genelde çok büyük  firmalar tarafından kullanılabiliyordu. Ancak günümüzde hemen hemen herkes (Sokaktaki simitçi de dahil) bu imkanlardan yaygın bir şekilde yararlanmaktadır. Bu açıdan bakıldığında 4. sanayi devriminin getirdiği yenilikler de çok yakın zamanda zorunluluk haline gelebilecektir. O zaman bu gelişmelerin gerisinde kalan kuruluşlar şimdiki zamanda bilgisayar ve internet teknolojilerini dahi kullanamayan kuruluşlar gibi çağ dışı ve zayıf kuruluşlar halinde kalacaklardır.

Bu nedenle bütün işletmeler bu gelişmeler çerçevesinde yapabilecekleri değişimlerle harekete geçmelidirler. Bu  değişimler, küçük  kuruluşların birleşmesi, yeni ortaklıklar kurmak, yeni makina parkurları satınalmak, yeni yatırımlar yapmak, sermaye atırılması gibi radikal ve önemli değişimler olmalıdır. Kuruluşlar ancak  bu köklü değişimleri yaparak  4. Sanayi Devrimi’ne ayak uyduracak duruma geldiklerinde batı ülkerindeki özellikle Almanya’daki rakipleriyle baş edebilirler. 

4.SANAYİ DEVRİMİ’NİN TÜRKİYE İÇİN ÖNEMİ

Türkiye’nin dünya ekonomisindeki rekabet şartlarına bakıldığında, coğrafi konum bakımından Avrupa Birliği pazarına yakın olması, iş gücü maliyetinin batılı  ülkelere göre daha düşük olması, yetişmiş insan gücüne ve genç bir nüfusa sahip olması gibi avantajlarının olduğu görülebilir. Ancak rakip ülkeler tarafından 4. Sanayi Devrimi’nde öngörülen uygulamalar gerçekleştirildiğinde Türkiye’nin  bu avantajlarının önemi azalacaktır. Örneğin Türk şirketlerinin iş gücü maliyetlerindeki avantajı Avrupa’daki rakiplerinin  “Sanayi 4.0” uygulamaları çerçevesinde sağladıkları otomasyon ve robot kullanımları ile zayıflayacaktır. Bu açıdan Türk sanayisi de  bu gelişmelerden geri kalmamalıdır. 

Aslına bakıldığında Türkiye 4.Sanayi Devrimi’ni uygulama  konusunda  önemli avantjlara sahiptir. Genç bir nüfusa sahip olan ve telekomünikasyon alt yapısı konusunda  dünyanın ileri gelen ülkeleri arasında yer alan ülkemiz bu devrimi yakalama potansiyeline sahip bir konumdadır. Bu devrimi yakalamak  ve uygulamak Türkiye için çok zor olmayacaktır. Bu gelişmeler Türk  Sanayisi için rekabet avantajlarını artıracak önemli bir fırsat olarak görülmelidir. Bu nedenle geç kalınmadan politikacıların, işadamlarımızın, sivil toplum örgütlerinin, üniversitelerin ve akademisyenlerin bu konuya odaklanması gerekmektedir. Türkiye acilen  “4.Sanayi Devrimi” konusunda  bir stratejik plan hazırlamalı ve uygulamaya koymalıdır.
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner112

banner111

banner110

banner109

banner108

banner106