Bu ayki yazımızda son zamanlarda çokça sözünü eder olduğumuz ‘Y KUŞAĞI’ konusunu iş dünyası penceresinden bakarak incelemeye çalışacağız.


KUŞAKLAR VE İSİMLERİ Kuşaklara isim vermek Amerikalıların İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra doğan çocuklara "Baby Boomers" demeleriyle başlamıştır. Çünkü bu kuşağa mensup insanlar İkinci Dünya Savaşı'nda bombalardan kurtulabilen anne ve babaların bebekleriydiler. Daha sonra aşağı yukarı her 20 yılda bir doğan nesillere X, Y, Z gibi isimler takılmıştır.


SESSİZ KUŞAK 1945 yılından önce doğmuş olan insanlara ise bazı kaynaklarda"Sessiz Kuşak" denilmektedir. "Sessiz" denildiği halde şu an yaşayan en yaşlı kesimi oluşturan bu insanlar arasında ülkemizde büyük başarılara imza atmış işadamlarının var olduğu herkes tarafından bilinmektedir.


BABY BOOMERS 1945 ile 1964 yılları arasında doğan insanlara yukarıda belirtiğimiz gibi "Baby Boomers" ismi verilmiştir. Bu kuşakta bulunan insanların hayatı savaşın bıraktığı olumsuzlukları fedakarca çalışarak tamir etmekle geçmiştir. Şu an 52 - 71 arası yaşlarda olan bu kuşaktaki insanların en büyük amacı Dünya'yı çocukları için yaşanabilir hale getirmek olmuştur.

Türkiye'de de bu kuşak çok çalışmıştır. Bugün sahip olduğumuz ekonomimizin alt yapısını bu insanlar oluşturmuşlardır. Bugün bilişim teknolojilerindeki gelişmelere ve bu teknolojilerin hakim olduğu iş modellerine ayak uydurmaya çalışan bu insanlar halen iş dünyamızın yaklaşık yüzde 25'ni oluşturmaktadırlar.


X KUŞAĞI 1964 ile 1980 yılları arasında doğan insanlara da "X KUŞAĞI" denilmektedir. Şu an 36-52 arası yaşlarında olan X kuşağı insanları genellikle kurallara uyan, saygılı, sabırlı, çalışkan insanlar olarak tanımlanmaktadırlar. Bu kuşak mensupları sağlıklı, sakin ve mutlu yaşamak amacındadırlar. Hayatları boyunca bir çok yeniliklere ve icatlara şahitlik etmişlerdir. Ulaşım, iletişim, günlük hayatta kullanılan makina ve malzemelerde geliştirilen yenilik ve icatlar bu kuşaktaki insanların hayatını daha konforlu hale getirmiştir. Bu gelişmeler bu insanların mutlu olmasına yetmiştir. (Örneğin şehirler arası telefon görüşmeleri yapmak için saatlerce hatta bazen günlerce bekleyen insanlar mobil telefonlarla tanışmışlardır.) Günümüzde iş hayatımızın yaklaşık yüzde 45'ini oluşturan bu insanlar da teknolojik gelişmelere ayak uydurarak iş hayatlarına devam etmektedirler. Genelde "Y Kuşağı" insanların yöneticileri "X Kuşağı" insanlarından oluşmaktadır.


Y KUŞAĞI 1980 – 2000 yılları arasında doğan insanlar da "Y KUŞAĞI "olarak adlandırılıyorlar. Genelde X Kuşağı üyeleri tarafından büyütülen ve yetiştirilen bu genç insanlar yine onlar tarafından saygısız, umursamaz, tembel, bencil, isyankar gibi nitelemelerle eleştirilmektedirler. Bu eleştirilerle ilgili tartışmalar sosyologlar tarafından yapılmaktadır. Ancak iş dünyasından baktığımızda tartışılmayacak bir gerçek vardır ki bu kuşak mensupları önümüzdeki 10 yıl içinde iş hayatımızdaki çalışanların yüzde 75'ini oluşturacaklardır. O zaman iş dünyasının kuralları ve işleyiş şekilleri de bu insanların özelliklerine göre şekillenecektir. Böyle bir durumda bu insanları sadece eleştirmek yerine onları anlamak, tanımak, onların güçlü yanlarından faydalanmanın yollarını aramak çok önemli bir konudur.

Z KUŞAĞI 2000 yılı ve sonrası doğan insanlara ise Z KUŞAĞI denilmektedir. Bu kuşaktaki insanlar henüz çocuk denilecek yaşta bulunmaktadırlar. İnternet, akıllı telefonlar ve tabletlerle büyüyen bu çocukların günlük yaşamlarnın önemli bir kısmı sosyal medyayı kullanmakla geçmektedir. Arkadaşlarıyla bile yüz yüze görüşmekten daha fazla, sosyal medya aracılığıyla görüşmektedirler. Ev ortamında genelde yalnız kalmayı tercih etmektedirler. İçlerine kapalıdırlar. Aileleriyle ve diğer insanlarla ilişkileri de zayıf olabilmektedir. Ancak bu çocuklar teknoloji ve interneti kullanmalarının getirdiği bir çok avantajlara da sahiptirler. En önemlisi çok hızlı öğrenmekte ve yaşlarından beklenmeyecek kadar analitik düşünebilmektedirler. Hayattan hiç korkmamaktalar. Özgüvenleri de çok fazladır."Yokluk"larla ve "imkansızlık"larla hiç tanışmamışlardır. Bir çok lüks sayılabilecek şeyler onlar tarafından adeta normal bir ihtiyaç olarak kabul edilmektedir. Şu an nüfusumuzun yüzde 20 kadarını oluşturan bu genç öğrenci kuşağın iyi eğitilmesi ve yönlendirilmesi ülkemiz açısından çok önemlidir. Bu belki başka bir yazının konusu olabilir. Ancak bu sayıda şu an iş hayatında fiili olarak var olan Y kuşağını ele alacağız.


Y UŞAĞININ ÖZELLİKLERİ


SORGULAYICILIK Y Kuşağının en önemli özelliği sorgulayıcı olmalarıdır. Zaten onlara "Y KUŞAĞI" denmesi de bu özelliklerine dayanmaktadır."Y" ismi ingilizce neden?, Niçin? anlamına gelen WHY kelimesinin seslendirilişinden gelmektedir. Bu özelliklerinden dolayı Y kuşağı gençlerinin körü körüne itaat etmeyen, İtirazcı, tartışmacı, mücadeleci, inatçı insanlar olduğu söylenebilir. Y Kuşağı insanları işyerlerinde kendilerine söyleneni hemen yapan insanlar değildirler. Kendi görüşlerini de açıkça ortaya koyabilmektedirler ve dikkate alınmasını beklemektedirler.

KARİYER VE KİŞİSEL GELİŞİM ARZUSU Bu kuşaktaki gençler bir işyerine girip emekli olana kadar çalışmayı düşünmüyorlar. Çalıştıkları işyerlerini kendi kişisel gelişimleri için basamak olarak kullanıyorlar. Eğer bir işyerinde kendi kişisel gelişimlerini sağlayacak imkanlar azaldı ise hemen iş değiştirme yoluna gidiyorlar. Kendilerine bir kariyer planı sunulmasını ve bu kariyer yolunda işyerinin ve yöneticilerinin onlara yardımcı olmalarını ve danışmanlık yapmalarını bekliyorlar. Onlar için kişisel gelişim imkanları ücretten ve iş güvencesinden çok daha önemli.

ÇALIŞMA HAYATINDA DA ÖZGÜRLÜK Y kuşağı insanları iş hayatında da özgür olmayı istemektedirler. Öncelikle kendi işlerini kurmayı düşünmekteler. Çalıştıkları işyerlerinde esnek çalışma imkanlarını arıyorlar. Katı kurallar çerçevesinde çalışmak yerine işin bitmesine ve sonuca önem veriyorlar. Onlar evde çalışmanın da işin bitirilmesi açısından sıradan bir yol olduğunu düşünüyorlar.

ÖZEL YAŞAMA ÖNEM VERMEK Y Kuşağı insanları işyerinde çalışmanın kendi hayatlarını tamamen kapsamasını ve etkilemesini istemiyorlar. Onlar hayatı keyifli yaşamanın önemli olduğuna inanıyorlar. Hatta işte çalışmayı da arkadaşlarıyla gezmek eğlenmek için bir araç olarak görüyorlar. Onlar için normal çalışma zamanlarında işyerleri de bir eğlence mekanı. Ancak fazla mesai yapmak, hafta sonu çalışmak ya da eve iş götürmek onların işten soğumalarına sebep olabiliyor. "İşimizi yapalım, işimizi yaparken eğlenelim ancak özel hayatımızı da doya doya yaşayalım" diye düşünüyorlar.


TEKNOLOJİ KULLANIMI Y kuşağı insanları teknolojik gelişmelerin çok hızlı olduğu bir ortamda büyüyen insanlar. Teknoloji, hayatlarının her bölümünde olduğu gibi işlerini yaparken de çok kullandıkları bir araç. İletişimde yüz yüze görüşmek yerine elektronik yollarla görüşmeyi tercih etmektedirler. Teknolojinin getirdiği moden iletişim araçlarını kullanarak grup halinde düşünme ve hareket etme imkanlarını kullanıyorlar.


DEĞİŞİMCİLİK Bu kuşağın insanları tek düzeliği sevmemektedirler. Yaptıkları işin anlamını, nedenini, niçin bu şekilde yaptıklarını anlamaya çalışıyorlar. Yaptıkları işi kendilerine görev tanımlarında belirtildiği gibi yapmak yerine daha değişik ve kendi geliştirdikleri pratik yollarla ve yöntemlerle yapmayı tercih ediyorlar. Sonuçlar kendilerini heyecanlandırmıyorsa sıkılıyorlar. Farklı bir işi yapmayı ya da iş değiştirmeyi tercih ediyorlar. Onlar için işyerinde de yeni ve değişik şeyler yaparak yeni hedeflere varmak çok önemli. Bu açıdan rotasyon usulü ile başka departmanlarda çalışmak onları heyecanlandırıyor. Yeni işlerde, yeni departmanlarda, yeni yöneticilerden yaralanarak değişimi ve gelişimi hedefliyorlar.


AİLE, ARKADAŞ, YÖNETİCİ İLİŞKİLERİ Y Kuşağı insanları sanıldığının aksine aynı zamanda duygusal insanlar.Onlar için anne ve babaları çok önemli.İş yerleri ve işleri ile ilgili ailelerine danışmayı ihmal etmiyorlar.Onların deneyimlerinden yararlanmak istiyorlar.Ancak öz güvenleri fazla ve kararları yine kendileri veriyorlar.

Arkadaşlık ilişkilerine de önem veriyorlar. Arkadaşlık hayatlarının odak noktasında bulunuyor. Sürekli şekilde ortak planlar yapmak ve eğlenmek hayatlarındaki en önemli şey. Aynı zamanda iş arkadaşlarıyla ortak projelerde çalışmak ve takım çalışmalarına katılmak da onları mutlu ediyor.

Yöneticilerinden de takdir ve geriveri bekliyorlar. Farkedilmek ve ödüllendirilmek onlar için önemli. Yöneticilerinden kendilerine yaratıcılıklarını ve kabiliyetlerini kullanacakları fırsatların verilmesini bekliyorlar. Yöneticilerinin de kendilerine bir şeyler katacak özellikte olmasını bekliyorlar.


Y KUŞAĞINI NASIL YÖNETMELİ ?


Bu kuşağa mensup insanların yönetilmesi için yukarıdaki özelliklerinin ve hayata bakış açılarının çok iyi değerlendirilmesi gerekiyor.Bu değerlemeyi yapacak olan şimdiki yöneticiler çoğunlukla X Kuşağı insanları. Yukarıda da belirtildiği üzere özel yaşama ve iş yaşamına bakışta bu iki kuşak arasında büyük farklılıklar bulunmaktadır. Öncelikle bu görüş ayrılıklarının farkında olmak çok önemlidir. Ancak o zaman onlara yaklaşacak bir kapı aralama imkanı ortaya çıkacaktır. Bu kuşağı yönetmek için klasik yönetim mekanizmalarından farklı ve değişik uygulamalar içinde olmak kaçınılmazdır. Uzmanlardan yardım almak da yararlı olabilir.

Bu konuda yukarıda yazılanları dikkate alarak maddeler halinde aşağıdaki önerileri sıralayabiliriz;

Onlara yeteneklerini, fikirlerini, yaratıcılıklarını ortaya koyacakları fırsatlar ve ortamlar yaratılmalıdır.

Klasik görev tanımlarını onlara dayatmak yerine işin nasıl daha iyi yapılacağı onlarla tartışılmalıdır.

Klasik alt üst ilşkilerini bir tarafa bırakarak demokratik davranmak ve onların da kararlara katılmalarını sağlamak gereklidir.

Gelecekleri ile ilgili kariyer imkanları açıkça ortaya koyulmalıdır.

Eğitim , rotasyon, delegasyon, takım çalışmaları, proje çalışmaları gibi

araçlar kullanılmalı ve kişisel gelişimleri sağlanmaya çalışılmalıdır.

Yönetici olarak onlara "Rol Model" olunmalıdır. Y Kuşağı çalışanları yöneticilerinden ilham almayı ve onu model olarak seçmeyi çok önemsemektedirler. Yöneticiler klasik bir yönetici olmaktan öte çalışanlarına bir "Koç", bir "mentör" olmayı başarmalıdırlar.

Klasik yaklaşımda astlar kendilerini yöneticilerine sevdirmek ve ispat etmeye çalışırlardı. Bu kuşağı yönetirken, yöneticiler de astlarına kariyer ve kişisel gelişim yolunda kendilerine yararlı ve yardımcı olacaklarını göstermek zorundadırlar.

Yöneticiler de Y Kuşağı çalışanlarından özellikle teknolojinin ve sosyal medya gibi iletişim araçlarının kullanılması konularında bilgi ve yardım almalıdırlar. Bu araçları kullanarak onlarla daha iyi ilişki kurmanın yollarını bulmalıdırlar.

Görev ve sorumlulukların yerine getirilmesini sağlamak ancak sıkı bir ast üst hiyerarşi yapısından ve anlayışından da kaçınmak gereklidir.

İşyerinde, iş sonuçlarını olumsuz etkilemeyecek şekilde klasik, sıkı iş kurallarını gevşetmek gereklidir. İşyeri herkesin mutlu olarak çalıştığı, eğlenceli bir ortam haline getirilmelidir. (Örneğin bilardo salonları, oyun kulüpleri, tiyatro, konser, vb. uygulamalar işyerlerinde de uygulanabilmelidir.)

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner112

banner111

banner110

banner109

banner108

banner106