İşadamları ve yöneticiler olarak bir çoğumuz işyerlerimizde stajyer öğrenciler çalıştırmaktayız. 10 ya da daha fazla çalışana sahip olan işyerlerinde yüzde 5’in altında olmamak şartıyla stajyer öğrenci çalıştırmak zaten kanuni bir zorunluluktur. Ancak ülkemizin, gençlerimizin ve işyerlerimizin çıkarları açısından biz işverenler ve yöneticiler  olarak bu konuya kanuni zorunluluğun ötesinde bir yaklaşımla önem vermeliyiz. Bu sayıdaki yazımızda stajer öğrencilerle ilgili çoğumuzun zaten yerine getirdiği uygulamalardan söz edeceğiz.

STAJ NEDİR?  Staj; öğrencilerin öğretim programlarıyla kazandırılması öngörülen mesleki bilgi, beceri, tutum ve davranışlarını geliştirmeleri, sektörü tanımaları, iş hayatına uymaları, gerçek üretim ve hizmet ortamında yetişmeleri amacıyla işletmede yaptıkları mesleki çalışmalar olarak tanımlanmaktadır. İş hayatına katılacak olan gençlerin iş dünyası ile ilk tanışmaları staj dönemlerinde gerçekleşir.

STAJ  SÜRECİNİN ÖĞRENCİLER İÇİN ÖNEMİ Ülkemizde uygulanan milli eğitim sisteminin, iş dünyasına nitelikli eleman sağlamak bakımından, yeterince uygun olmadığını birçok sanayici ve işadamı çeşitli vesilelerle pek sık ifade etmektedirler. Bizler işyerlerimizde, hangi seviyede olurlarsa olsunlar, tüm çalışanlarımızın düşünebilmelerini, yenilikçi olmalarını, analiz yapmalarını, karar vermelerini, gerektiğinde sorumluluk ve risk alabilmelerini, hatalarından ders almayı bilmelerini, özgüven sahibi olmalarını, esnek düşünmelerini, düşüncelerini ifade edebilmelerini, takım çalışmasına yatkın olmalarını, bilgi ve becerilerini işe yansıtmalarını ve arkadaşlarıyla paylaşmalarını isteriz. 

Meslek lisesi ve üniversite eğitimi sürecinde öğrenciler, gerekli ve önemli olan birçok bilgi ve becerinin yanında birçoğu ezbere dayanan ve belki de daha sonra unutabilecekleri çok sayıda bilgiyle de donatılırlar. Ancak öğrencilerin yeteri kadar pratik uygulamalar yapması sağlanamaz. Çünkü okulların çoğunda laboratuvarlar ancak sınırlı özelliklere sahiptirler. Hatta laboratuvarlar çok iyi özelliklere sahip olsalar bile yine de  işyerlerindeki ortamı tam olarak yansıtmayabilirler. Bu nedenle öğrencilerin uygun zamanlarda pratik uygulamalar görmesi çok önemlidir.

 MESLEK LİSESİ STAJYERLERİ Meslek liselerine giden  öğrencilere “Ara Eleman”, “Orta Kademe Yönetici” ya da “Teknisyen” olarak sanayimizin çok büyük ihtiyacı vardır. Ancak orta öğretimde mesleki eğitim sürecine yeteri kadar önem verilmediğinden ve cazip hale getirilmediğinden üniversite kapılarında bekleyen “lise mezunu” öğrenci sayısı milyonlu rakamlarla ifade edilir olmuştur. Oluşan bu talep yüksekokulların sayısını artırmıştır. Sayısı arttıkça bazı yüksekokulların kalitesinde de düşmeler olmuştur. Sonuç olarak, donanımları bakımından sanayimizin ihtiyacını karşılamaktan uzak olan, çok sayıda yüksekokul mezunu bu kez de işyerlerinin kapılarında birikmeye başlamışlardır. 

Oysa bu genç insanların büyük çoğunluğuna sanayimizin “ara eleman” olarak ihtiyacı vardır. Ancak bu genç insanlar örneğin ne iyi bir “mühendis” ne de iyi bir “ara elaman”, ya da “teknisyen” olamamaktadırlar. Böylelikle hem sanayimiz hem de bu genç insanlar zorluklar yaşamaktadırlar. Hem de genç nüfustan kaynaklanan potansiyel ve avantajlar heba edilmektedir.

Öte yandan meslek liselerine giden öğrencilerin de en az bir konuda iyi bir uzman olmalarını sağlamak gerekir. İyi bir uzman olmak için öğrenilen teorik bilgilerin uygulanmasını da bilmek önemlidir. Bu açıdan okullardaki laboratuvar ve atölyelerin yanında öğrencilerin  doğrudan fabrikalarda yeteri kadar pratik uygulamalar görmesi gerekmektedir. Fabrikalarda harcanacak olan bu zaman, şu anda genellikle uygulandığı gibi teorik eğitimlerin alındığı ve okulda geçen zamana göre çok kısa olmamalıdır. Belirli bir aşamadan sonra örneğin birinci sınıftan sonra belki de öğrenciler zamanlarının  yarısını okulda yarısını da fabrikalarda geçirerek öğrenimlerine devam etmelidirler. Sanayi kuruluşları ve özellikle meslek liseleri çok sıkı bir işbirliği içinde olmalıdırlar. 

Bu açıdan bakıldığında meslek liselerinin organize sanayi bölgeleri içinde  kurulması ve yaygınlaştırılması da çok yararlı olacaktır. Böylelikle staj yapan öğrencilerin okullarından mezun olduklarında pratik eğitim aldıkları bu işyerlerinde çalışma imkanları da sağlanabilir.

ÜNİVERSİTE  STAJYERLERİ Üniversitelerimizin kalitesi, üniversitelere öğrenci seçme sistemimiz ve öğrencilerimizin üniversiteye hazırlanma süreçleri çok çeşitli tartışmalara sebep olmaktadır. İş dünyası açısından da yüksekokullarımızın durumu yeterince tatmin edici değildir.

Üniversiteler ve sanayi kuruluşları arasında da yukarıda meslek okulları için belirtiğimiz işbirliği ve ortak eğitim uygulamaları yapılmalıdır. “Üniversite-Sanayi İşbirliği” diye her kesim tarafından hep sözü edilen bu konuda yeteri kadar başarılı olduğumuz söylenemez. Hepimizin bildiği gibi üniversitelerden mezun olan gençlerimizin büyük çoğunluğu pratik uygulamalar yönünden yeterli değildirler. Çünkü üniversitelerimizin çoğunluğunda öğrenciler, orta öğretimde de olduğu gibi yine genellikle teorik bilgiler edinmeye zorlanırlar. Mezun olan bu gençler eğer iş bulabilirlerse, sahip oldukları meslek alanında yıllar sonra pratik uygulamalarla karşılaştıklarında birçok problemler de ortaya çıkabilmektedir. Örneğin üniversite mezunu bir genç yeni işe başladığında üniversite mezunu olmayan bir mesai arkadaşından birçok konuda daha az yeterli olabilmektedir. Bu durumda morali bozulabilmekte, özgüveni zedelenebilmekte veya iş tatminsizliği gibi problemler ortaya çıkabilmektedir. Oysa bu gibi etkiler daha iş hayatının başında bulunan gençlerin yaşamlarının sonraki dönemlerini de etkileyebilecek çok önemli sonuçlara neden olabilirler.
 
Bu nedenle sanayi kuruluşları üniversitelerle yakın ilişki içinde olmalıdırlar. Bu konuda sanayi ve ticaret odaları, işveren sendikaları, sektör sivil toplum kuruluşları öncülük yaparak işverenleri ve yöneticileri ve devletin ilgili kurumlarını teşvik etmelidirler. 

Bu işbirliği çerçevesinde sektörel kuruluşlar maddi imkanlarını kullanarak stajyer çalıştırmak dışında, üniversitelerde çok gelişmiş laboratuvarlar da kurmalıdırlar. Bu laboratuvarların sanayinin güncel ihtiyaçlarına uygun olarak işlev görmelerini yakından izleyerek gerekli desteği vermelidirler. Sanayide teknolojik gelişmelere paralel olarak nasıl makine ve teçhizat yenileniyorsa üniversite laboratuvarlarında da aynı şekilde yenilenmelidirler.

Şirketler, bir yandan üniversitelerde laboratuvarlar açarken diğer yandan da doğrudan işletmelerini üniversitelerin laboratuvarları gibi hizmete sunmalıdırlar. Böylelikle sektörleriyle ilgili öğrencilerin bir-iki aylık staj şeklinde değil ama daha uzun süreler (Belki öğrencinin eğitim süresinin yarısı kadar) işletmelerinde pratik eğitim almalarını sağlayabilirler. Bu konuda süreci kolaylaştıracak kanun ve yönetmelikler hazırlanabilir. Bu söylediğimiz sürecin  içinde  hem öğrenciler için hem  işverenler için bazı zorlukların olduğu açıktır.

Ancak hem öğrencilerin hem de sanayicilerin birbirlerine ihtiyaçları varken bu işbirliği kaçınılmazdır. Bu uygulamaların daha kolay ve etkin olabilmesi için sanayinin yoğun olduğu bölgelere yakın üniversite ya da fakülteler kurulması da çok önemlidir.
 
TIP EĞITIMI ÖRNEK ALINMALI Aslında bu anlattıklarımızın çok güzel bir uygulaması tıp eğitiminde gerçekleştirilmektedir. Ülkemizde doktorlarımızı yetiştirirken tıp fakülteleri aynı zamanda hastane olarak kullanılmaktadır. Böylelikle tıp öğrencisi bir yandan teorik bilgilerle donatılırken diğer yandan da belirli bir program uyarınca sürekli hastalarla karşı karşıyadır. Sanayi kuruluşlarımız yabancı kuruluşlarla rekabette zorlanırken, tıp alanında çok önemli rekabet avantajlarına sahip olduğumuzu memnunlukla gözlemleyebiliyoruz. Bu başarıya tıp fakültelerindeki sözünü ettiğimiz uygulamanın çok büyük katkısı olduğu açıktır.
 
STAJYERLERİN YÖNETİLMESİ
Staj süreci hem işyeri  hem de öğrenci için önemli bir süreçtir. Önceki zamanlarda bir çok işyerinde stajyer öğrenciler, örneğin fotokopi çekmek, evrak dosyalamak, bir şeyi bir yere götürmek gibi basit işlerde “ucuz iş gücü” olarak kullanılmaktaydılar. Ancak günümüzde yetişmiş insan gücünün öneminin ortaya çıkması ve rekabetin artması ile birlikte geleceğe yatırım yapan seçkin firmalar staj süreçlerine gereken önemi vermektedirler. Bu işletmelerdeki işverenler ve yöneticiler kendilerine eğitmeleri için emanet edilmiş olan genç insanların zamanlarını boşa harcamalarına asla müsaade etmez, bunu ahlaki ve milli bir sorumluluk olarak kabul ederler. 

Hatta bazı  işletmeler okullarla özel proje çalışmaları yaparak, özel yetenek etkinlikleri düzenleyerek staj dönemi için öğrenci seçimleri yapmaktadırlar. Bu gençlerin şirkette kalması için özel çaba harcayarak yetenekli buldukları  öğrencileri kendi kültürlerine  uygun ve yüksek bağlılıkla yetiştirmeye çalışmakta ve  okuldan mezun olur olmaz da işe  almaktadırlar. Böyle firmalar stajyer öğrencilerine genellikle staja başladıkları ilk günlerde oryantasyon eğitimi verirler.

Oryantasyon eğitiminin içeriğinde;

Şirket vizyonu, misyonu ve temel değerleri,
İşletmenin genel tanıtımı, 
İşletmenin üretim ve iş akışları, 
İşletmede uygulanan yönetim sistemleri (ISO 9001 KYS, ISO 14001 ÇYS, OHSAS 18001 İSGYS, GOTS/OCS, ,  SA 8000, CTW, TKY FELSEFESİ, TPM VE

ENERJİ YÖNETİMİ),

İşçi sağlığı ve iş güvenliği,
Sanayide insan ilişkileri, 
Kişisel koruyucu ekipmanların kullanımı,
Personel yönetmeliği ve işyeri kuralları gibi konular bulunur.

Daha sonra öğrencinin eğitim gördüğü alana göre staj programı düzenlenir. Düzenlenen bu program, öğrenciye ve öğrencinin staj yapacağı bölüm yöneticilerine verilir. Öğrenci bu şekilde staj programını uygular. Bölüm yöneticileri de stajyer kendi departmanlarına geldiğinde bu plana göre takibini yaparlar.

Aşağıdaki şekilde ‘Tekstil Laborantlığı’ öğrencisine ait bir staj programı örnek olarak yer almaktadır.




Öğrenciler staj süresince asla başıboş  bırakılmamalıdırlar. İşletmedeki diğer çalışanlar gibi onlar da yönetilmelidirler. Mümkün olduğunca çalışanlardan ayırt edilmemelidirler. İşyeri yönetiminin görevlendirdiği öğrenciye örnek olabilecek usta ve tecrübeli çalışanlarla yakın çalıştırılmalı, bu usta öğreticilerinin nezaretinde kendi meslek dallarında çalışıyorlarmış gibi eğitim görmelidirler.

İşyeri yöneticileri öğrencilerin firmadaki takım çalışmalarına katılmalarını sağlamalıdırlar. Hedefi olan, hata yapmaktan korkmayan, soru soran ve araştıran bireyler olmaları için onları teşvik etmelidirler.

İşletmeler kendi çalışanına sağladıkları sosyal imkânlardan mümkün olanlarını stajyer öğrencilere de sunmalıdırlar.

Öğrenci staj süresi boyunca öğrendiği ve uyguladığı işlerden örnek toplayarak staj dosyasını oluşturur.

Öğrencinin staj süresi bitmeden işletme ve iş süreçleri ile alakalı olarak sınavlar  yapılır. Amiri tarafından değerlendirilen sınavlarda, başarılı olan öğrencilerin staj dosyaları onaylanarak dosyalarından bir örnek alınır. Böylelikle öğrencinin kazanmış olduğu deneyimlerden ve öğrenmiş olduğu şeylerden  işyeri de yararlanmayı hedefler. Çağdaş yöntemlerle yönetilen işletmelerde staj sonunda stajın etkinliğini ölçecek sistemler de kullanılmaktadır.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner112

banner111

banner110

banner109

banner108

banner106