Avrupa’da dolaşım pasaportu olarak da bilinen CE markası artık Yapı ürünleri için mecburi oldu. Ürünlere CE işareti konulabilmesi için gerekli olan yükümlülükler değişti. Yeni gerekliliklerden en önemlisi “doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımı” olarak karşımıza çıkıyor. Neden mi? Çünkü yapı sektörü dünyada tüketilen kaynakların yaklaşık yüzde 40’ını kullanıyor ve yine bu oranlarda karbon salınımıyla en önde gelen sektör konumundadır.

……………..

Ürünlerin Avrupa’da dolaşım pasaportu olarak da bilinen CE markası artık Yapı ürünleri için mecburi oldu. Fransızca “Conformité Européenné” kelimesinin baş harflerinden oluşan CE işareti, Avrupa Birliği yönetmelikleri doğrultusunda uygunluk gösteren ürünlere basılabilmektedir. Ürünlere CE işareti konulabilmesi için gerekli olan yükümlülükler değişti. Bu değişikliklerin kaynağı ise Mart 2011’de yayınlanan ve 1 Temmuz 2013 tarihinde Türkiye’de de yürürlüğe giren Avrupa Yapı Malzemeleri Yönetmeliğidir  (CPR-Construction Products Regulation). Yönetmelik Avrupa’da üretilen yapı ürünlerinin uyumlaştırılmış standartlar çerçevesinde üretimini ve Avrupa pazarında dolaşırken CE işareti taşımasını zorunlu hale getirmişti. 

Daha önce de var olan fakat zorunlu olmayan bu uygulamada bir başka etken ise CE işareti gerekliliklerinin değiştirilmiş olmasıdır. Yeni gerekliliklerden en önemlisi “doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımı” olarak karşımıza çıkıyor. Neden mi? Çünkü yapı sektörü dünyada tüketilen kaynakların yaklaşık yüzde 40’ını kullanıyor ve yine bu oranlarda karbon salınımıyla en önde gelen sektör konumundadır. Bu alanda yapılabilecek iyileştirmelerin etkisi de büyük olacaktır. Bu nedenle yapılarda sürdürülebilirlik, yeşil yapılar ve yeşil yapı malzemeleri gibi tanımlamaları sıklıkla duyacağız.

Her ne kadar basit gibi görünse de aslında yeni gelen “doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımı” kuralı ticari bariyer oluşturma riskinden dolayı yapı malzemeleri üreticilerinin üzerinde ciddiyetle durması gereken bir konudur. Şöyle ki Yönetmelik bu gerekliliğin yerine getirilebilmesi için Çevresel Ürün Beyanı (EPD) belgesinin alınmasını öngörüyor. EPD, bir ürünün veya sistemin çevresel  etki değerlendirmesi iletişimini ISO 14025’te tanımlanan ve ISO 14040-44 serisi yaşam döngüsü değerlendirmesi (LCA-Life Cycle Assessment) standartlarına uygun olarak sağlayan bir etiketleme olarak bilinir.

EPD belgelerinin belirli bir standartta olması ve ticari bariyer oluşturmaması için Avrupa Yapı Ürünleri Birliği tarafından ECO Platform adında bir kurum oluşturuldu. Türkiye’den Metsims Sustainability Consulting firmasının kurucu üye olarak kabul edildiği bu oluşuma daha önceki yazılarımda da belirttiğim EPD Türkiye belgelendirme platformu da yapı malzemeleri üreticilerine uyumluluk konusunda ticari kolaylıklar sağlıyor.

Eğer firmalarımız yapı ürünlerine bu belgeyi almaz ise ticari açıdan Avrupa pazarında sıkıntı yaşayabilirler. Fakat EPD belgelendirmesini yapan firmaların CE gerekliliğini yerine getirmenin yanında, dünyaca bilinen Amerikan LEED, İngiliz BREEAM ve Alman DGNB gibi yeşil bina sertifikasyon sistemlerinde de fırsatlar yakalayacağı bilinmelidir.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner112

banner111

banner110

banner109

banner108

banner106