Ali İhsan Doğan’ın Çanakkale’nin Biga ilçesinde “Doğan Mobilya” adlı mağazayla Doğtaş Mobilya’nın, dolayısıyla Doğanlar Holding’in temelini yeni attığı günlerdi. Ali İhsan Doğan, zamanla 6 oğlundan birini kendisine yardım etsin diye mağazaya aldı.


Şimdi Doğanlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı olan Davut Doğan, o dönemde memurdu. Mağazada çalışan kardeşi bir gün öneride bulundu:


- Abi, bırak memurluğu gel bizim mağazanın muhasebesine bak. Hem birlikte olursak belki işleri daha da büyütürüz.


Davut Doğan
, 7 yıllık memurluk sonrasında kardeşinin dediğini yaptı. Babaları Ali İhsan Doğan’dan devraldıkları iş, adım adım büyümeye başladı. İki kardeş şu kuralı koydu:


- Gelirden eşit miktarda pay alacağız. Kimse daha fazla para çekmeye kalkmayacak.


Davut Doğan
, iş hayatına daha önce atılmış olan kardeşinin yaşamına dikkat etti:


- Kardeşim kazandığı parayı yemeyi de biliyor. Eşiyle birlikte geziyor, tozuyor.


Kardeşi o tür harcamaları için kasadan para aldıkça, Davut Doğan da aynı miktarda parayı çekip eşine verme yolunu seçti:


- 7 yıllık memurluğun etkisiyle para harcama alışkanlığım pek yok. En iyisi parayı eşime vereyim, o gerekeni yapar.


Davut Doğan
’ın eşi parayı altına yatırarak değerlendirmeyi uygun gördü. Kimi zaman bilezik, kimi zaman Cumhuriyet Altını aldı. Bir gün Davut Doğan’ın işleri birlikte yürüttüğü kardeşi imalı konuştu:


- Abi, hayırdır? Yengemin kolu bilezik dolu. Ne iş?


Yanıtı hazırdı:


- İkimiz de kasadan aynı miktarda para alıyoruz. Sen çektiğin parayı harcıyorsun. Ben memur kafalı adamım. Öyle harcama kültürüm yok. Ne yapayım? Parayı yengene veriyorum, o da altın falan alıyor işte.


Kardeşinin ayağına baktı:


- Hem sen de çok güzel bir ayakkabı almışsın...


Bu konuşma o günden itibaren kafasına takıldı:


- İşimiz büyüdükçe zamanla ailenin diğer fertleri de işin içine girecek. Evlilikler, çocuklar, torunlar derken aile genişleyecek. En doğrusu aile düzeyinde kurallar koyacak bir formül bulmak.


Davut Doğan
, bugün 58 sayfa olan “Doğanlar Aile Anayasası”nın nasıl ortaya çıktığını Keşanlı Yönetici ve İşadamları Derneği Başkanı Ahmet Eler’in yönettiği, Şahinler Holding Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Şahin, Esse Yönetim Kurulu Başkanı Semih Şeftali, NG Kütahya Porselen Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Güral ve Pro Grup Danışmanlık Genel Müdürü Salim Çam’ın katıldığı panelde anlattı.


Konuşmalar sırasında Alarko Grubu’nun kurucuları Üzeyir Garih’le İshak Alaton’un formülü anımsatıldı:


- Rahmetli Üzeyir Bey’in eşi ile İshak Bey’in eşi hiç görüşmezlermiş. Bunu iki ortak da yeri geldikçe anlatır, aile şirketlerini ayakta tutma formülü olarak gösterirlerdi.


Aileleri hiç görüştürmemek yerine, Doğanlar’da olduğu gibi uygulanabilir bir “Aile Anayasası”yazmak daha doğru değil mi?


Hatta yine Doğanlar örneğinde olduğu gibi söz konusu anayasayı şirketlerin, grubun büyümesine, gelişen koşullara göre güncelleyerek yola devam etmek daha doğru olmaz mı?

 

 

 

Tasarımcı Arad’a sinirlendi, İlgiyi görüp ikna oldu

 

 

Geçen ay Şişecam’ın Gebze Çayırova’daki 40 milyon lira yatırımla devreye giren Bilim ve Teknoloji Merkezi’ne gittim. Merkezin Başkanı Prof. Şener Oktik, üniversitelerle işbirliklerine 2014 yılından örnek verdi:


- 2014’te Türkiye’deki 12 üniversite ve araştırma kuruluşuyla birlikte toplam bütçesi 6.9 milyon lira olan 12 ortak proje yürüttük, 4 yeni proje başvurusu yaptık.


Yurtdışındaki Araştırma ve Teknoloji Geliştirme (Ar-Te-GE) işbirliklerini de aktardı:


- Geçen yıl cam bilimi ve teknolojileri kapsamında toplam bütçesi 5.7 milyon Euro’yu bulan 4 uluslararası ortaklı proje gerçekleştirildi.


Şişecam Genel Müdürü Prof. Ahmet Kırman da tasarımın önemine değindi:


- Dünyaca ünlü tasarımcı Ron Arad’la ilk çalışmaya başladığımızda, inatla tasarımını savunmasına sinirlendim. Bize bir karaf tasarladı, Denizli’deki ustalarımız yapmakta zorlandı. Ustalar, 
“Bunu yapmak mümkün değil” dedikçe o ısrar etti. Gerilmeye başladık.


Ron Arad
’la çalışmaya ısrarlı olan ekibin kendisini bir fuara götürdüğünü belirtti:


- Ron Arad’ın tasarımlarının bulunduğu standa yöneldik, girmek ne mümkün. Müthiş bir kuyruk vardı. Standdaki koltuğa baktım, 250 bin Euro’ya satışa sunulduğunu gördüm, inanamadım.


Arad
’ın Paşabahçe için şarap kadehi ve karaf tasarladığını kaydetti:


- Arad’ın tasarladığı, 
“DecanteRing” adlı karafı, Denizli’deki ustalarımız fizik kurallarına aykırı, özel yöntemle şekillendirip yaptı. Karaf, Avrupa’da 700 Euro’ya satılıyor. Ayrıca“Nude” serisi şarap kadehleri de ilgi görüyor.


Ar-Te-Ge ve tasarım, Şişecam’ın soda dahil 850 milyon dolar düzeyinde olan ihracatında katma değer çıtasını yukarı taşıyacak gibi görünüyor...


Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner112

banner111

banner110

banner109

banner108

banner106