Daha önceki bir yazımda kuşaklardan ve isimlerinden söz etmiştim. Günümüz dünyasında her şey o kadar hızlı değişiyor ki o yazının üzerinden çok bir zaman geçmediği halde, bugün artık yeni bir kuşaktan söz eder olduk. "ALFA KUŞAĞI".

En son kuşak "Z KUŞAĞI ", ismini alfabemizin son harfinden almıştı. Yeni sözünü edeceğimiz kuşak da ismini alfabenin ilk harfinden alıyor. Bu sayıdaki yazımızda ALFA KUŞAĞI çocuklarımızın özelliklerine değineceğiz. Önce eski yazımızdan, öteki kuşakları tekrar bir hatırlayalım;

- KUŞAKLAR VE İSİMLERİ

Kuşaklara isim vermek Amerikalıların İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra doğan çocuklara "Baby Boomers" demeleriyle başlamıştır. Çünkü bu kuşağa mensup insanlar İkinci Dünya Savaşı'nda bombalardan kurtulabilen anne ve babaların bebekleriydiler. Daha sonra aşağı yukarı her 20 yılda bir doğan nesillere X, Y, Z gibi isimler takılmıştır.

SESSİZ KUŞAK 1945 yılından önce doğmuş olan insanlara ise bazı kaynaklarda"Sessiz Kuşak" denilmektedir. "Sessiz" denildiği halde şu an yaşayan en yaşlı kesimi oluşturan bu insanlar arasında ülkemizde büyük başarılara imza atmış işadamlarının var olduğu herkes tarafından bilinmektedir.

BABY BOOMERS 1945 ile 1964 yılları arasında doğan insanlara yukarıda belirtiğimiz gibi "Baby Boomers" ismi verilmiştir. Bu kuşakta bulunan insanların hayatı savaşın bıraktığı olumsuzlukları fedakarca çalışarak tamir etmekle geçmiştir. Şu an 52 - 71 arası yaşlarda olan bu kuşaktaki insanların en büyük amacı dünyayı çocukları için yaşanabilir hale getirmek olmuştur. Türkiye'de de bu kuşak çok çalışmıştır. Bugün sahip olduğumuz ekonomimizin alt yapısını bu insanlar oluşturmuşlardır. Bugün bilişim teknolojilerindeki gelişmelere ve bu teknolojilerin hakim olduğu iş modellerine ayak uydurmaya çalışan bu insanlar halen iş dünyamızın yaklaşık yüzde 25'ni oluşturmaktadırlar.

X KUŞAĞI 1964 ile 1980 yılları arasında doğan insanlara da "X KUŞAĞI" denilmektedir. Şu an 36-52 arası yaşlarında olan X kuşağı insanları genellikle kurallara uyan, saygılı, sabırlı, çalışkan insanlar olarak tanımlanmaktadırlar. Bu kuşak mensupları sağlıklı, sakin ve mutlu yaşamak amacındadırlar. Hayatları boyunca birçok yeniliklere ve icatlara şahitlik etmişlerdir. Ulaşım, iletişim, günlük hayatta kullanılan makina ve malzemelerde geliştirilen yenilik ve icatlar bu kuşaktaki insanların hayatını daha konforlu hale getirmiştir. Bu gelişmeler bu insanların mutlu olmasına yetmiştir. (Örneğin şehirlerarası telefon görüşmeleri yapmak için saatlerce hatta bazen günlerce bekleyen insanlar mobil telefonlarla tanışmışlardır.) Günümüzde iş hayatımızın yaklaşık yüzde 45'ini oluşturan bu insanlar da teknolojik gelişmelere ayak uydurarak iş hayatlarına devam etmektedirler. Genelde "Y Kuşağı"nın yöneticileri "X Kuşağı" insanlarından oluşmaktadır.

Y KUŞAĞI 1980-2000 yılları arasında doğan insanlar da "Y KUŞAĞI "olarak adlandırılıyorlar. Genelde X Kuşağı üyeleri tarafından büyütülen ve yetiştirilen bu genç insanlar yine onlar tarafından saygısız, umursamaz, tembel, bencil, isyankar gibi nitelemelerle eleştirilmektedirler. Bu eleştirilerle ilgili tartışmalar sosyologlar tarafından yapılmaktadır. Ancak iş dünyasından baktığımızda tartışılmayacak bir gerçek vardır ki bu kuşak mensupları önümüzdeki 10 yıl içinde iş hayatımızdaki çalışanların yüzde 75'ini oluşturacaklardır. O zaman iş dünyasının kuralları ve işleyiş şekilleri de bu insanların özelliklerine göre şekillenecektir. Böyle bir durumda bu insanları sadece eleştirmek yerine onları anlamak, tanımak, onların güçlü yanlarından faydalanmanın yollarını aramak çok önemli bir konudur.

Z KUŞAĞI 2000 yılı ve sonrası doğan insanlara ise Z KUŞAĞI denilmektedir. Bu kuşaktaki insanlar henüz çocuk denilecek yaşta bulunmaktadırlar. İnternet, akıllı telefonlar ve tabletlerle büyüyen bu çocukların günlük yaşamlarnın önemli bir kısmı sosyal medyayı kullanmakla geçmektedir. Arkadaşlarıyla bile yüz yüze görüşmekten daha fazla, sosyal medya aracılığıyla görüşmektedirler. Ev ortamında genelde yalnız kalmayı tercih etmektedirler. İçlerine kapalıdırlar. Aileleriyle ve diğer insanlarla ilişkileri de zayıf olabilmektedir. Ancak bu çocuklar teknoloji ve interneti kullanmalarının getirdiği birçok avantajlara da sahiptirler. En önemlisi çok hızlı öğrenmekte ve yaşlarından beklenmeyecek kadar analitik düşünebilmektedirler. Hayattan hiç korkmamaktalar. Özgüvenleri de çok fazladır."Yokluk"larla ve "imkansızlık"larla hiç tanışmamışlardır. Birçok lüks sayılabilecek şeyler onlar tarafından adeta normal bir ihtiyaç olarak kabul edilmektedir. Şu an nüfusumuzun yüzde 20 kadarını oluşturan bu genç öğrenci kuşağın iyi eğitilmesi ve yönlendirilmesi ülkemiz açısından çok önemlidir.

- ALFA KUŞAĞI EN EĞİTİMLİ VE TEKNOLOJİYİ EN İYİ KULLANAN KUŞAK OLACAK

2010 yılından sonra doğan çocuklar için ise "ALFA KUŞAĞI" deniliyor. Dikkat ederseniz daha önceki kuşak tanımlamaları yapılırken 20 ya da 25 yıllık zaman dilimleri esas alınıyordu. Çünkü kuşakların özellikleri 20-25 yıl zaman geçince ancak değişiyordu. Oysa birçok yönden aynı özelliklere sahip olmakla beraber Alfa Kuşağı, Z Kuşağından sadece on yıl sonra farklı özellikler göstermeye başlamıştır. Henüz 10 yaşını geçmemiş olan bu çocukların en önemli özellikleri aşağıdaki gibi sıralanabilir;

Bu kuşak bir kaç yıl sonra, tüm kuşaklar içinde en eğitimli ve teknolojiyi en iyi kullanan kuşak olacak. Çünkü konuşmaya ve yürümeye başlamadan önce tablet bilgisayarlar kullanmaya başladılar. Böylelikle bazı anne-babalar uzmanların uyarılarıyla her ne kadar önlemeye çalışsalar da telefonlar ve "sanal dünya", bu çocukların hayatlarında önemli bir yer işgal etmiş durumda. Bu nedenle aile üyeleriyle bile fiziksel temas kurmaktan ve konuşmaktan hoşlanmıyorlar. Buna rağmen bilgisayar oyunlarındaki kahramanlarla, robotlarla ve sanal arkadaşlarıyla daha güzel ilişkiler kuruyorlar ve onlarla daha mutlu olabiliyorlar. Örneğin bir bilgisayar oyununda tanışmış olduğu "Elsa Prenses" gerçek bir varlıkmış gibi bir çocuğun hayatında çok önemli bir yer alabiliyor.

Bu durumda bu çocuklar yalnız kalmayı daha fazla tercih edebiliyorlar. Bu nedenle de genellikle içlerine kapanıklar. Ya da hiç yalnız değiller, sanal kahramanlarıyla birlikteler ve belki içlerine de kapalı değil, sanal dünyalarına açıklar.

Bu çocuklar hayatın merkezinde sadece kendilerini görüyorlar. Bu nedenle bireysel davranmayı daha çok seviyorlar. Örneğin arkadaşıyla oynamak yerine kendi kendilerine oynamayı ve eğlenmeyi tercih edebiliyor ve becerebiliyorlar.

Uzmanlar bu çocukların daha zeki, daha becerikli olabileceklerini, ancak otoriteye, toplumsal değerlere ve toplum kültürüne önem vermeyen bir kuşağın yetişeceğini belirtiyorlar. Bu gençler hataları pek önemsemeyecekler. Birçok hatanın bir kaç tuşa basarak düzeleceğini düşünecekler. Hayatın, kullandıkları teknolojik gereçlerde olduğu kadar kolay yönetilebileceğine inanacaklar. Bu kuşak çocukları sanal dünyayı adeta gerçek hayatın yerine koymaktalar. (Bir kaç ay önce 3.5 yaşındaki torunumla oyun oynarken o, “ELSA PRENSES “, ben de onun “MUHAFIZ” ı olmuştum. O günden itibaren torunum bana, "dede " yerine "muhafız" diye sesleniyor. Ve dikkat ediyorum bunu oyun modunda yapmıyor. Çok ciddi.)

- ALFA KUŞAĞI, İŞ DÜNYASI VE İŞLETMELER

Alfa kuşağı çocukları için mobil bilgisayarlar, diğer teknolojik ve digital araç, gereç ve uygulamalar, eğlencede olduğu kadar günlük normal yaşamlarında da, eğitimlerinde de önemli bir rol oynayacak. Bu çocukları artık sabit ekranlar çok ilgilendirmiyor. İhtiyaç duydukları her şeyin ceplerinde, ellerinde olmasına alışmaktalar. Günümüzde "Yapay Zekâ", "Endüstri 4.0", "Robot Teknolojileri" gibi zor akıl erdirebildiğimiz uygulamalar bu çocuklar için basit ve rutin uygulamalar olarak kabul edilecek.

Bu kuşağın özellikleri, yakın zamanda işletmelerde istihdam edilecek olan insan gücünün özellikleri ile adeta çakışıyor. Mühendislikte de sosyal bilimlerde de istihdam edilecek gençler artık robotlarla, akıllı ve düşünebilen makinalarla anlaşacak ve yapay zeka programlarıyla yarışacak yetenekte olmak zorundalar. Bu açıdan bakıldığında Alfa Kuşağı gençleri, bu gelişmeler için çoktan hazır gibi görünüyorlar. Çok yakın zamanda bu gençler işletmelerde, vazgeçilmez çalışanlar olarak yerlerini alacaklar.

- ALFA KUŞAĞI GELECEĞİN MÜŞTERİLERİ

Öte yandan 5 yıl sonra nüfusu 2.5 milyar olacak olan bu kuşak, geleceğin müşterileri de olacaklardır. Ancak bu müşterilerin alışılageldik müşterilerden çok farklı yanları da olacaktır. İş dünyası bu farklılıkları tespit etmeli ve bu özel müşterileri ıskalamamalıdır. Örneğin bu müşteriler için esas alışveriş şekli e-ticaret olacaktır. Bu müşterilere yönelik reklamlar da geleneksel medya organlarında değil, instagram, facebook gibi sosyal medya organlarında olmak zorundadır.

Önümüzdeki 5 yıl içinde satın alma yapacak olan bu gençler, modaya, markaya çok önem vermeyeceklerdir. Onlar için rahatlık, konfor, fonksiyonellik, hız ve anlık geri veriler çok önemli olacaktır. Fiziksel olarak dünyada hiçbir sınırı tanımayan bu gençler, dünyadaki akranlarıyla çok kolay iletişime girerek önceliklerini ve tercihlerini öyle belirleyeceklerdir.

Bu bakımdan iş dünyasındaki yöneticiler tüm dünya ölçeğinde, bu çocukların özelliklerini ve önceliklerini iyi tanıyarak onların ihtiyaçlarına göre ürünler ve hizmetler geliştirmekte geç kalmamalıdırlar. Eğer geç kalırlarsa, -biraz karikatürize ederek söyleyecek olursak - üretmekte veya sunmakta oldukları bir çok ürün veya hizmet bu kuşak çocukları için, örneğin oyuncak alanında eskilerdeki ahşaptan yapılmış topaçlar kadar anlamsız olacaktır.

Yukarıda sözünü ettiğimiz “ELSA PRENSES" örneğinden hareket edecek olursak Alfa Kuşağı çocukları oyuncakçıya gittikleri zaman ne kadar güzel ve hoş olursa olsun herhangi bir bebeği değil "Elsa Prenses" bebeğini ısrarla istemektedirler.

Sonuç olarak şunu belirtmek isterim ki aileler ve devlet bu gençleri eğitmek için, işyerleri bu gençleri istihdam etmek ve yine onlara ürün ve hizmet satmak için onları iyi tanımak ve önceliklerini iyi bilmek zorundadırlar.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner112

banner111

banner110

banner109

banner108

banner106