Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız sayın Dr. Mehmet Müezzinoğlu, milletvekillerimiz ve çalışma arkadaşları ile bölgemizi ziyaret etti. Kendisine Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi'ni her yönüyle anlattık, tanıttık. Sağ olsun, kendisi de övgülerini bizden esirgemedi.
Konuşurken vurgu yaptığı bazı yeni kavramlar dikkatimi çekti. Bizim çalışma ortamımızı, koşullarımızı çok iyi anladığını vurgulayan bu sözlerin bir kısmını sizinle paylaşmak istiyorum: “150 yıldır alın teri kutsaldır diye konuştuk. Ama en az onun kadar değerli olup ihmal ettiğimiz akıl terini konuşmadık. Akıl terini daha çok konuşmadığımız sürece dünya ile baş başa gidebilmemiz veya dünya ile yarışta 'biz de varız' dememiz mümkün olmaz. Akıl teriyle alın teri birlikte, bütüncüldür. Yalnız alından akan teri görüp de akıldan sızlayarak çıkan teri görmezsek, onun hak ve hukukunu korumazsak, onu değerli hale taşıyamazsak, birileri akleder; birilerinin aklettikleriyle de biz alın teri dökmeye devam ederiz. Büyük Önder'in bize vasiyet olarak bıraktığı muasır medeniyet seviyesinin üzerine akıl teri ile alın terinin bütünleştirilmesiyle çıkarız”
Sayın bakan inovasyon ve Ar-Ge'yi nasıl güzel bir deyimle tanımlıyor değil mi? Akıl teri dökmeden büyük hedeflerimize ulaşmanın mümkün olmayacağını anlatıyor. Alın terimizde oluşturduğumuz sanayi ürünlerini inovasyon ve Ar-Ge gücümüzle daha da katma değerli hale getirmek zorundayız. Aslında, biz sanayiciler olarak son yıllarda inovasyon ve Ar-Ge faaliyetlerimizi birkaç katına çıkardık ve şimdi daha çok akıl teri döküyoruz.
Üstelik devletimiz de tüm olanaklarıyla bizi destekliyor, güç veriyor. Organize Sanayi Bölgeleri Derneği (OSBDER) Yönetim Kurulu olarak Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Sayın Faruk Özlü'yü Düzce Topuk Yaylası'nda ağırladık. Sayın Özlü, bize Üretim Reform Paketi hakkında ayrıntılı bilgiler verdi. Ar-Ge çalışmalarına bakanlığın yaptığı destekleri uzun uzun anlattı. Özlü, “Hep birlikte çalışacağız, problemlerimizi birlikte yapacağız” dedi.
Devletin en üst yetkililerinin, sanayicinin sorunlarını, taleplerini çok iyi kavramış biçimde, onların yanına giderek plan ve projelerini anlatıp katılım çağrısında bulunmalarından daha güzel ne olabilir? Biz çalışıp, devlet bizim önümüzü açtıkça, Türkiye'nin de önü açılacak. Eskiden yavaş yavaş yürürken şimdi koşu ritmimizi giderek yükselteceğiz. Dünyanın yeniden durgunluk ve yorgunluk belirtileri gösterdiği bir dönemde, üstelik yaşanan badirelere rağmen Türkiye'nin dinamizmi herkese örnek olacak. Gelecek günlerimiz için ben çok iyimserim.
Sanayici dostlarıma, mutlu, başarılı, bol kazançlı günler diliyorum.
