Bir yılı daha geride bıraktık. Bazı işletmelerimiz büyüdü, bazılarımız küçüldü. Bazı işletmelerimiz ise büyüme veya küçülmenin yanı sıra gelişmeyi de ölçtüler. Bazıları ise “sürdürülebilirlik” konusuna kafa yordular.

2013 yılını gelişme kavramıyla kapatalım, 2014 yılında “sürdürülebilirlikten” bolca bahsedeceğiz.

Ciromuz iki katına çıktı… Büyüdük…

Bayi sayımız yüzde 20 arttı… Büyüdük…

İki CNC tezgah daha aldık… Büyüdük…

Yeni bir departman kurduk, orada üç kişi daha istihdam ettik…. Büyüdük…

Kapalı alanımıza 1.000 metrekare daha depo alanı ilave ettik… Büyüdük.

Peki geliştik mi? Kaynakları etkin kullandık mı? En çok israf edenlerin çok hızlı büyüdüklerini hiç duymuş muydunuz? İsraf edecek bir şey bulamadıklarında da o büyüklüğün çıkarttığı sesle birlikte çöktüklerini?

Gelişmek için kaynakları etkin kullanmayı ve etkin yönetmeyi ölçmeye, değerlendirmeye ve aksiyonlar almaya başlamalıyız. Eğer gelişmenizi ölçmüyorsanız ve para kazanıyorsanız bu sizin için çok büyük bir tehlike anlamına gelir. Çünkü para kazandığınız sürece işinizi herkesten daha iyi yaptığınızı düşünürsünüz. O zaman size kimse yardımcı olamaz, çünkü siz bir numarasınız(!)

Şirketler açısından olduğu gibi, ülkeler açısından durum daha da vahimdir. Zira ülkeler bazında büyüme şirketlerdeki gibi ölçülmez. Örneğin bir köprü veya hastane yaparsınız, yol yaparsınız. Yolu bir yıl içerisinde tamir edersiniz, para harcarsınız. Köprüyü sel alır, daha yeni yapmıştınız ama yıkılır, bu sefer yenisini yaparsınız, para harcarsınız. Para harcadıkça hepsi Gayri Safi Milli Hasıla’ya (GSMH) yazılır. Acayip büyürsünüz. Kimse GSMH ile birlikte verimlilik çarpanı veya gelişmişlik göstergesini size sunmaz. Bu örnekler dışında kaynaklarınızı nasıl kullandığınızı, bu ölçekte kaynaklarınızı verimli veya verimsiz kullandığınızı asla değerlendirmezsiniz, gündem sizi hep başka noktaya savurur. Kişi başı milli gelir artar durur.

Böylece GSMH artar, kişi başı milli gelir yükselir. Peki gelişmişlik, verimlilik, etkinlik ne durumdadır?

Bu noktada daha fazla ülkelere yol almadan önce gelin şirketlerimizi geliştirelim. İnsan kaynağımızı geliştirelim, finansal kaynaklarımızı etkinleştirelim, ürünlerimizi geliştirelim, çevresel etkimizi iyileştirelim, bakım onarım faaliyetlerimizi etkinleştirelim, enerji tüketimimizi azaltalım, satış sonrası şikayetleri azaltalım, stoklarımızı sıfıra indirelim, müşteriye zamanında ve eksiksiz teslimde yüzde yüz seviyesine gelelim. Hepsini yapamıyorsak bir veya birkaçına yönelelim. Büyüdük diye sevinip yetinmeyelim. Gelişmeye kaynak aktardıkça büyümemiz garanti altına alınacaktır.

Artık her alanda “Kaliteden, Zamandan, Maliyetten, İcatçılıktan ve özellikle Gelişmişlikten” bahsetmenin zamanı geldi. Gelişmeden büyüdükçe sürdüremediğimizi görmüyor muyuz?
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner112

banner111

banner110

banner109

banner108

banner106