Katma değeri yüksek sektörler teknoloji, yazılım, savunma sanayi… Başkaları da sayılabilir… Bu sektörler de mutlaka olmalıyız. Hiçbir itirazımız yok. Çünkü bir uçak almak için binlerce ton domates veya tekstil ya da hazır giyim ürünü satmak gerekiyor. 

Dünyada önde gelen ilk 10 şirketinin neredeyse 8’i teknoloji ile ilgili kuruluşlar. Bunları biliyoruz... Ama biz yine de tekstil ve hazır giyimimi çok önemsemeliyiz?

Çünkü bu konuda fırsatlar da var, altyapımız da var. Kalitemiz, yetişmiş insan gücümüz var. Hatta markalarımız var. Bir de hızımız… Tekstil ve hazır giyimde Türkiye çok önemli bir yere geldi.

Kumaşlarımızın kalitesi dünyada modaya yönlendirecek noktaya ulaştı. Geçtiğimiz günlerde Adana Sanayi Odası Başkanı Zeki Kıvanç bu konuda geldiğimiz noktayı anlatınca müthiş gurur duyduk.

Üstelik Türkiye’nin genç nüfusu tekstil ve hazır giyim gibi emek yoğun sektörlerle iş ve aş sahibi yapılıyor. Bu yüzden tekstili de hazır giyimi de önemsemeliyiz. Markalarımız için önemsemeliyiz… İş ve aş için önemsemeliyiz ve en önemlisi ihracat için önemsemeliyiz.

Dünyanın neresine gitseniz Zara, H&M gibi markaları görüyorsunuz. Bunlarla yarışan markalarımız ortaya çıkmaya başladı. Ortadoğu, Rusya, Balkanlar derken Avrupa’da izlediğimiz bir LCWaikiki var. Dünyada artık ilk 10 arasında yer alıyor. Ardından Damat, Koton, DeFacto, Colins, Mavi, Kığılı ve diğer markalar geliyor.
Bir de dünya markalarına fasonun ötesinde ürün yapan kaliteli üretimi ile ünlenen kuruluşlarımız var. Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı Şeref Fayat ile konuştuğumuz da bu üstünlüklere bir ekleme daha yapıyor…

Hızlı moda üretme üstünlüğü… Fayat, sektörün 4 mevsimin ötesinde zaman zaman aylık hatta 15 günlük çalışmalar yapabildiğinin altını çiziyor ve sonra da
ekliyor...

- Dünyada kimse bu kaliteye bu kadar hızlı sürede yapamıyor.

Başkan Fayat sonra da 2023 tahminlerini paylaşıyor… Hazır giyimin önemini anlatmak için…

* Dünya hazır giyim ihracatı 571 milyar dolar olacak.

* Dünya hazır giyim harcamaları 2.2 trilyon dolara ulaşacak.

İşte dev pazar… Ve Türkiye bu pazardan daha çok pay alacak. Çünkü hızlı, çünkü kaliteli üretiyor… Sadece hazır giyim ihracatımızın 25 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Bir dönem istihdama katkısı nedeniyle gelir dağılımını düzeltme etkisi yapan hazır giyim önümüzdeki süreçte zenginleşme aracı olacak gibi görünüyor.
Tekstildeki durum da çok farklı değil. Yani katma değeri yüksek teknik tekstile ağırlık vererek, yani kaliteli kumaş yaparak, bir tişört satarak çok şey kazanabiliriz.

En önemlisi Türkiye asla bu sektörleri küçümseyerek fırsatı kaçırmamalı.

TGSD Başkanı Fayat’ın, hazır giyim sektöründe dönüşümün başladığı, ürün adetini arttırmak yerine katma değeri yükseltmeye odaklandıkları görüşünü hatırlıyoruz tam bu noktada.

Konumuza TGSD’nin düzenlediği İstanbul Moda Konferansı’nda tüm bu görüşleri doğrulayan bilgileri aktaran sektör önderlerinden bazı notları aktararak devam edelim. Bu notlar geldiğimiz ve geleceğimiz yeri gösterme açısından çok önemli… İşte o görüşler:

* Mustafa Küçük (LC Waikiki CEO): 1990’larda üretici olarak başladık. 1997 yılında LC Waikiki’yi satın aldık. Üretimle perakendeyi ayırıp mağazalaşmaya geçiş kararı aldık. 2010 yılına kadar iç pazarda var olacağız sonra dünyaya açılacağız demiştik. İyi giyinmek herkesin hakkı dedik. Geliştirdiğimiz markanın segmenti doğru seçildi. LC Waikiki olarak, 450’si Türkiye’de, 450’si yurtdışında toplam bine yakın mağaza ile 35 ülkede faaliyet gösteriyoruz. Her yıl 150 mağaza açılıyor. Ben nerede mağaza açılıyor ilgilenmiyorum.

* Süleyman Orakçıoğlu (Damat-Orka Yönetim Kurulu Başkanı): Hammadde aldığımız Avustralya’ya bugün son mamul ürün ihraç ediyoruz. Sidney’de ikinci mağazamızı açıyoruz. Geçmişte bugünleri hayal edemezdik. Bir ülke sahip olduğu markaları kadar zengindir. Ulaşılabilir lüks kavramına odaklandık. İki yıldır hedefimiz İtalya. Bugün İtalya’da 9 noktada varız. 5-6 ay içinde 18 mağazaya çıkacağız.

* Yılmaz Yılmaz (Koton Yönetim Kurulu Başkanı): Türk markaları çok doğru zamanda Türkiye’de gelişim sergiledi. Türkiye bugün Avrupa’da AVM mevcudiyeti açısından çok önemli konumda. 25 metrekarelik bir alanda ihracat fazlası alıp satarak işe başladık. Zamanla, üretim yapmayı, koleksiyon yapmayı ihracat yapmayı öğrendik. 2000’de 10 mağazamız vardı, şimdi 186’sı yurtdışında toplam 485 mağazamız var.

* Abdülkadir Konukoğlu (SANKO Holding Onursal Başkanı): Dünyada tekstil dendiğinde her zaman Türkiye’nin bayrağı dalgalanacak. Bugün konfeksiyon işçisi bulamıyoruz. Tekstil en fazla istihdam sağlayan, en katma değerli sektör. Kumaş konusunda çok ilerdeyiz. Tasarımda gelişiyoruz. Çantamızı alıp dünyayı gezeceğiz. Türkiye’de hafif bulut olsa da güneşli günler bizi bekliyor.

Bu görüşler heyecan verici değil mi? Akıllı, sürdürülebilir, yenilikçi, hızlı moda tedarikçiliği ile tekstil ve hazır giyim bize çok şey kazandırabilir.
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner112

banner111

banner110

banner109

banner108

banner106