Uzun süredir futbol ekonomisi yazmak istiyorum. Dur sana mı kaldı. Başkaları yazsın dedikçe üzerine geldi. Önce Türkiye’nin üç önemli futbol kulübü ekonomideki başarısızlıklarını skora da yansıttılar. Onda biri bile olmayan bütçelerle yönetilen kulüplerin gerisinde kaldılar. Her üç büyük kulübün başında da ünlü iş insanları vardı. Ama işlerindeki başarıyı kulüplere yansıtamadılar.

Örneğin Ali Koç kendi şirketindeki birçok yeniliğe imza atmış, Koç Holding’in dijital atılımlarının altyapısı kurmuştu. Bunları düşünüp futbol ekonomisi yazmak yeterli değildi. Yazmak için başka şeyler olmalıydı. İşte tam bu sırada imdadıma Senegal yetişti. Daha önce dünya kupasında yendiğimiz Senegal atılım yapmış ve sonunda Afrika Şampiyonu olmuştu.

Artık yazma zamanıydı.

Bir kere şu yabancı futbolcu saçmalığını sınırlamak gerekiyordu. Zaman zaman süper lig maçlarını izliyorum. Sahadaki futbolcuların neredeyse tamamı yabancı… Ara sıra bir Türk ismi geçtiğinde dikkat kesiliyorum. İkinci adım bir türlü yapamadığımız altyapıya yatırım meselesi… Almanya’da Türkler arasında dünya yıldızlar çıkıyor da Türkiye’de neden çıkmasın diyoruz hep…Bunu demekten vazgeçip uygulama zamanı.

Senegal’ın yaptığını yapmalıyız. Dünyanın dört bir yanında Türk futbolcular boy göstermeli. Dünyaya futbolcu ihracatı yapmalıyız. Bunun için futbolda belki de sevenlerin değil, bilenlerin yönettiği veya yöneteceği zamanının kapısını açmalıyız. Bu doğrultuda küçük adımlar atılıyor zaman zaman… Mesela Kayserispor’un başına bir iş kadını geldi.

Herkes şaşırdı. Olmaz bu iş… Üç hafta sonra gider diyenler çoğunluktaydı. Ama öyle olmadı. Türkiye’nin en büyük yatak üreticilerinden Berna Gözbaşı, bir futbol kulübünün ilk kadın başkanı oldu ve küme düşmek üzere olan Kayserispor’u aldı farklı bir noktaya taşıdı.

Süper Lig'deki ilk kadın spor kulübü Başkanı Berna Gözbaşı öncelikle klasik yönetim anlayışını terk etti. Anadolu takımlarında kulüp yöneticiliği kartvizit olarak kullanıyordu. Bundan vazgeçti. Futbol endüstrisine kafa yoranlardan bir yönetim oluşturdu. Ayrıca kulüp yönetimine bilenleri getirdi.

Tam olarak istediğini yaptı mı? Bu konuda evet demek zor. Ama bu soruya evet yaptının verildiğinde çok ama çok şeyin değişeceğini biliyor Berna Gözbaşı ve ekliyor:

- Zaten değişim başladı. Önce evde değişim oldu. Önceden anne babalar çocukları top oynuyor diye kızarlardı. Artık çocuklarını bize getirip futbolcu olmalarını istiyorlar, hatta araya adam koymaya kadar gidiyorlar. Çünkü bu işteki kazancın onlar da farkında. Bu konuda ben de işe başladığımda ilk demecim şuydu; kulübü şirketim gibi yöneteceğim. Bu iş bence zaten tamamen böyle olmalı. Şu an kulüpler bu anlamda geçiş sürecindeler. En büyük hayalim Almanya, İngiltere, İspanya, İtalya gibi ülkelerin futbol yönetimlerini birebir Kayserispor’a uyarlamak. Kurumsallaşmak. Tıpkı başarılarını dünyaya kanıtlayan şirketlerimiz gibi. Ben 5 kıtada yüzlerce ülkeye ihracat yapıyorsam her yıl en az 2-3 genç yetenek çıkarıp dünyaya transfer edebilmeliyim. Son bir yılda iki büyük transfer gerçekleştirdim. Bu benim kadar diğer kulüplere de ilham oldu, bunu çok net biliyorum.

Kayseri’de değişim başlamış… Ama değişim her yerde olmalı. Özellikle üç büyük kulüpte olmalı. Artık deniz bitti. Şimdi öz kaynaklara dönme zamanı, ancak bakış açısı çok önemli.

Deniz bitmese de doğru olan bu… Özkaynaklara yönelmek gerekiyor. Dünyanın büyük takımları böyle yapıyor. Futbol artık taktik, teknik ve ekonomi bilgisi ile yönetilmeli. Aldığı onlarca futbolcunun hiç birinden istenilen sonucu alamayan yöneticiler artık görevlerini bırakmalı. Attığı her adımın sorgulandığı bir yönetim anlayışı devreye girmeli.

Bu işleri çok iyi bilen isimler var Türkiye’de… Bunlardan biri de hepimizin çok yakından tanıdığı bir isim Sadettin Saran… Şimdilerden futbol yayın ihalesi ve Fenerbahçe başkanlığı gibi popüler konularda adı geçiyor.

Ancak bu buralarda değil… Bakın ne anlatıyor:

  • Spor endüstrisinin geneline gelince, çok büyük bir endüstriden bahsediyoruz. Biz Grup olarak bunun yayıncılık tarafına çok hakimiz. Ancak spor endüstrisi dediğimizde saha gelirlerinden gıdaya, markalı üründen yayın haklarına uzanan çok geniş yelpazeli büyük bir sektörden bahsediyoruz. Premier Lig’de geçen yıl küme düşen takımın yayın hakları geliri Türkiye’deki şampiyon takımın gelirlerinden kat kat fazla. Türkiye Ligi’nin marka değeri, futbol kulüplerinin marka değeri ve gelirleri, her marka için geçerli olduğu gibi üretimle ve pazarlamayla yükselir. Bugün La Liga’yı 300 kişi pazarlıyor. Bizde ise bu sayı bir elin parmaklarını geçmez.

Sonra Fenerbahçe başkanlığı ve futboldaki yönetim anlayışını getiriyor sözü ve devam ediyor:

- Öncelikle şunu söylemeliyim Fenerbahçe’nin 2021 yazında ikinci kez seçilmiş bir başkanı var. Ben olağanüstü kongrelere karşı olduğumu her fırsatta söyledim. Dolayısıyla Ali Bey’in huzurlu bir çalışma ortamına sahip olması gerekiyor. İşler kötü gittiğinde akbaba gibi ortaya çıkanlardan hatta adeta Fenerbahçe’nin başarısızlığını isteyenlerden hazzetmem. Öyle anılmak da asla istemem. Benim “fark yapabileceğimiz yer” derken kastım da spesifik bir kişi veya yönetimi hedef almak değil. Ben bir zihniyet devriminden bahsediyorum. Belirli, topluma örnek olacak istikrarlı ve kararlı bir duruştan, popülist ve günlük politikalara teslim olmamaktan, giderleri verimli şekilde yönetmenin en az gelirleri artırmak kadar önemli olduğu gibi konulardan bahsediyorum.

Evet bu işleri bilen biri de böyle konuşuyor... Onlarca ülkeye markalı ürün satan Türkiye’nin futboldaki başarısızlığı gözden geçirmeli. Bu alanda oluşan cari açığı gidermeli. Dünyanın dört bir yanına tıpkı ihracat gibi futbolcu hatta teknik adam göndermeli. Bu alandaki kısır döngüyü kırmalı. Sevenler değil bilenler yönetime gelmeli, futboldan döviz gelmeli.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Hızır 2 yıl önce

Bşk Sn Celal TOPRAK
TEBRİKLER.
[email protected]

banner112

banner111

banner110

banner109

banner108

banner106