Rusya Federasyonu’nun başkenti Moskova, aynı zamanda ülkenin ekonomi, kültür, eğlence, finans, ulaşım, turizm merkezidir. 11.5 milyonu aşan nüfusuyla dünyanın en pahalı kentleri sıralamasında başlarda yer alıyor. Geniş meydanları, içinden çıkılmaz trafik keşmekeşi ve eşsiz tarihiyle Moskova’yı tanıtmaya tarihiyle başlayalım.
BATAKLIK ÜZERİNE KURULMUŞ
Moskova isim olarak tarihte ilk kez 1147’de anılmaya başlanıyor. 1147 yılında Yuri Dolgorukiy adlı kral tarafından kuruluyor. Ağaçlık ve bataklık arazide şehrin kurulumu biraz zor oluyor. Şehir; Kremlin’in ahşap duvarlarının örülmesi ve yüzyıllar içinde öneminin artmasıyla başkent haline geliyor. Büyük Peter (Peter the Great) 1672 yılında Moskova yakınlarında doğuyor ve en ünlü Rus İmparatorlarından biri oluyor. Nedeniyse; uluslararası ilişkilere büyük önem vermesi. İmparator ülkede “Avrupa’ya pencere açan lider” olarak tanınıyor. Peter yönetiminde ülke, büyük bir siyasi güç kazanıyor.
NAPOLYON’UN YAKTIĞI KENT
1812 yılında Napolyon ile yapılan Büyük Savaş ile şehir neredeyse yanarak yok oluyor. Ruslar tarafından Fransızların ilerlemesini önlemek için ahşap kentin yakıldığını iddia ediyor. Daha sonra kent ahşap yerine, taştan imar ediliyor. Moskova Ekim 1917’de Bolşevik devriminin ardından Sovyetler tarafından tekrar başkent ilan ediliyor. Şehrin yaşadığı bu ikinci büyük dönüşüm, monarşinin izlerini silmek, sosyalizmi kurmak üzerine şekilleniyor. Öyle büyük bir dönüşüm ki, büyük lüks daireler, konaklar bu dönemde Kommunalka adı verilen işlemle mekanın büyüklüğüne göre iki, üç, beş, on aileye kadar bölüştürülüyor.
EN PAHALI KENTLER LİGİNDE İLK SIRALARDA
Moskova Rusya’nın yüzölçümü en küçük şehirlerinden biri olmasına rağmen kalabalık ve oldukça pahalı bir şehir. Şehrin etrafında Oka ve Volga nehirleri var. Bu nehirler şehri daha romantik ve güzel hale getiriyor. Şehrin merkezinde dev alışveriş merkezleri, pahalı markaların mağazaları, büyük plazalar, kafe ve restoranlar, parklar mevcut. Caddelerde son model arabalarla 80 model Ladalar yan yana seyrediyor.
MUTLAKA GÖRÜLMESİ GEREKEN YERLER
Moskova’da mutlaka görmeniz gereken yerler; Kızıl Meydan, St. Basil Katedrali, Kremlin Sarayı, Arbat Sokağı, Novodevici Mezarlığı, Güvercin Tepesi, Moskova Metrosu, Yedi Kız kardeşler, Borodino Panorama Müzesi, Tverskaya Caddesi ve Maksim Gorki Parkı.
Şehirde gezilecek yerlerin en başında Kızıl Meydan ve Kremlin Sarayı geliyor. Şehrin ve ülkenin sembolü haline gelmiş meydan çok büyük ve etkileyici. Kızıl meydan ismi, sadece duvarların kırmızı olmasından almıyor, Rusça’da kızıl aynı zamanda güzel anlamında da kullanılıyor. Bu meydan da ayrıca Saint Basile Katedrali (Aziz Vasil Katedrali), Lenin Mozalesi ve ünlü GUM alışveriş merkezi bulunuyor.
Kremlin Perşembe günleri hariç her gün 10.00-17.00 arası gezilebiliyor. Kızıl Meydan ise sürekli ziyarete açık. Kremlin’e giriş için biletler kapının karşısından alınabiliyor. İki çeşit bilet var; sadece Kremlin ve Cephanelik Binası ile birlikte Kremlin gezisi.
Kremlin Sarayı günümüzde Başkanlık Saray’ı olarak kullanılıyor. Ziyaret sınırlı bir sürede ve sırayla yapılıyor. Bu nedenle sabah erken saatlerde gitmekte fayda var. Sarayın içerisinde 202 tonluk Çar Çanı ve 1586 yılında yapılan 40 ton ağırlığındaki dünyanın en büyük çaplı topu var. Namlunun çapı 890 milimetre.
LENİN MUMYASI
Meydan’da bulunan Lenin Mozolesi’nde ise ölümünden sonra 1924’te mumyalanarak cam bir tabuta konulan komünist devrimin lideri Vladimir İliç Ulyanov’u tanınan adıyla Lenin’in görebilirsiniz.
Saray da bir çok alanda İngilizce açıklama yok. Gitmeden bir rehber ve harita sağlamanız akıllıca olur veya içeride verilenlerden bir tane alabilirsiniz. Ancak genelde İngilizce broşür kalmamış oluyor. Sarayın içerisinde üç tane katedral var. Hem dışarıdan, hem de içeriden görülmeye değer. Sarayın bahçesinde gezinti ve sonuna doğru göreceğiniz nehir manzarasında dinlenmek hoşunuza gidecektir.
TÜRK ŞİİRİNİN BÜYÜK USTASI NAZIM HİKMET
Türkler tarafından Moskova’da en çok ziyaret edilen yerlerden biri de 1963 yılında ölen kimilerine göre vatan haini, kimilerine göre yurtsever, Türkçe’nin ve Türk şiirinin büyük ustası Nazım Hikmet’in mezarıdır. Mezarlığın ismi Novo-Deviçi. Mezar taşları konusunda bir sanat müzesi gibi olan Novo-Deviçi mezarlığına metro ile gidiliyor. Eski bir mezarlık olan Novo-Deviçi de ünlü kişilerin mezarları yer alıyor.
SANAT ŞAHESERİ METRO
Dünyanın en büyük, en eski ve en güzel metrolarından biri Moskova Metrosu. Tarihi dokusu ve mimarisiyle ilmek ilmek işlenmiş bir sanat eseridir. Moskova’da turistlerin en fazla ilgisini çeken yerlerden biri olan metronun yapımına, Lenin ölümünün ardında Sovyetler Birliği Başkanı olan Josef Stalin tarafından 1931'de başlanmış. İnşaat çalışmaları Komünist Partili işçiler ve Komsomol üyesi gençler tarafından sürdürülmüş. Komsomol metroda çalışan üyelerini kutlamak amacıyla bir istasyona kendi isimlerini vermiş: Komsomolskaya. İstasyondaki duvar süslemeleri, heykeller ve yer süslemeleri devrimin en güzel sahnelerini aktarmak amacıyla yapılmış. Özellikle Teatralnaya, Ploşçad Revolyutski, Arbatskaya ve Kievskaya istasyonları görmeye değer. 1935 yılında Sokolniki - Park Kulturi istasyonları arasında ilk hattı faaliyete giren Moskova Metrosu, bugün toplam uzunluğu 313 kilometreyi bulan 12 hat ve 187 istasyonuyla Moskova’nın en önemli ulaşım aracı haline gelmiş durumdadır.
Açıldığında 13 istasyonu olan metro ilk seferini 15 Mayıs 1935’de sabah saat 07.00'de yapmış. Uluslararası Metrolar Birliği’nin açıkladığı verilere göre, kilometre başına 8.5 milyon yolcuyla Moskova Metrosu dünyada São Paulo (Brezilya) Metrosu'ndan sonra en çok yolcu taşıyan ikinci büyük metro. Günümüzde Kievskaya metro istasyonu, Moskova'nın efsanevi metrosunun güzel örneklerinden biri. Moskova metrosu gerçekten de dünyanın en özenli metrosu. Her bir istasyon farklı sanatçılar tarafından tasarlanmış.
KÜLTÜR SANAT ŞEHRİ
Moskova Rusya’daki sahne sanatlarının en yoğun sergilendiği şehirdir. Bale gösterileri ve film gösterimi şehirde oldukça yaygındır. Rus balesi tüm dünyada meşhurdur ve çok başarılıdır. Yaklaşık 132 sinema, 93 tiyatro, 24 konser salonu bulunan Moskova’da, Bolshoi Tiyatrosu, Malyi Tiyatrosu, Vakhtangov Tiyatrosu ve Moskova Sanat Tiyatrosu kentin en önemli tiyatrolarındandır. Moskova Uluslararası Müzik evi olarak da bilinen Moskova Uluslararası Sahne Sanatları Merkezi klasik müziğin en iyi örneklerin sergilemektedir. Türkiye’ye de zaman zaman gösteriler yapmaya gelen Moskova sirkleriyle de çok ünlüdür. Moskova Devlet Sirki ve Tvestnoy Bulvarı üzerinde bulunan Moskova Sirki bunların en önde gelenlerinde ikisidir. Kenttin doğal yapısı eşsiz doğa güzellikleri parklarda da kendini göstermektedir. Kamp, dağ bisikleti, balık tutma, kar turları, avcılık ve kayak etkinlikleri şehirde bulabileceğiniz başlıca imkanlardır. Moskova’nın gece yaşamı oldukça hareketlidir, eğlencenin yaşandığı başlıca mekanlar Tverskaya Caddesi’nde toplanmıştır. Bu caddenin güneyinde pahalı ve lüks barlar vardır. Novy Arbat Caddesi, kentin en hareketli gece kulüplerinin bulunduğu yerlerdendir.
SUSHİ VE VOTKASIZ YAPAMIYORLAR
Alışveriş, gezi ve yemek için en ünlü caddelerden biri Bolşoy Operası’nın da bulunduğu Tverskaya Caddesi’dir. Burada mağazalar gezebilir, yemek yiyip, kahve keyfi yapabilirsiniz. Moskova, hem eski tarz Rus restoranları, hem de modern mutfakları olan mekanlarıyla yüzlerce farklı yemek alternatifiyle akşam yemeğini dışarıda yemek için en ideal kentlerden biridir. Ermeni, Amerikan, Avrupa, İtalyan, Japon ve Ukrayna mutfakları kentteki tercih edilen uluslararası mutfaklardır ve kentin her köşesinde bulabilirsiniz. Sushi, Rus sofralarının en sevilen yiyeceklerindendir. Votka ise Rusların vazgeçemediği, eğlence hayatının en önemli içeceğidir.
NEREDEN NE ALINIR?
Havyar, votka, kehribar ve otantik el sanatları satın alabileceğiniz hediyelik eşyaların başında gelir. Tverskaya Caddesi şehrin en kalabalık alışveriş yerlerinden biridir. Kitaigorod’da yer alan Tretyakovsky Proyezd lüks butiklerin merkezi konumundadır. Bulgari, Tiffany, Armani, Prada, Bentley ve pek çok ünlü markayı burada bulabilirsiniz. İzmaylovo’da bulunan İzmaylovo Çarşısı, Rusya ve Moskova’daki sanat ve zanaat eşyaları satan en önemli merkezdir. Bu pazarda; el sanatları ürünleri, antikalar, Rus eşyaları, çok çeşitli geleneksel hediyelikler, Orta Asya’dan kilimler, satranç setleri, gibi eşyalar sergilenmekte ve satılmaktadır. Alışverişleriniz de mutlaka pazarlık yapmalısınız.
BİLİNMESİ GEREKENLER
- Bir çok uçak şirketinin İstanbul’dan doğrudan Moskova uçuşu mevcut. Rusya ile Türkiye arasında yapılan vize anlaşması sayesinde seyahat için vize almanıza gerek yok. Geçerli pasaportunuz ve uçak biletiniz yola çıkmanız için yeterli. Vize kontrolü sırasında size verilen beyaz formu ülkeden çıkarken vermeniz gerekiyor o nedenle kaybetmeyin.
- Moskova’nın üç önemli uluslararası havalimanından kent merkezine hem metro hem de tarifeli sefer yapan otobüslerle ulaşabilirsiniz.
- Moskova’da dışarı çıkarken pasaportunuzu yanınıza almayı unutmayın, sorduğunda polise gösteremezseniz sizi merkeze götürür.
- İngilizce biliyor olmanız çok faydalı olmayabilir çünkü çok az İngilizce insan biliyor. Ama üzülmeyin; şehirdeki Azeriler, Özbekler, Tacikler, Ahıska Türkleri, Gürcüler ve Ermenilerin bir bölümü gayet iyi Türkçe konuşuyor. Nüfusunun yüzde 3.5’u Türk kökenli Rusya Federasyonu vatandaşlarının oluşturduğu Moskova aynı zamanda çok sayıda Türkiyeli Türk’e de ev sahipliği yapıyor.
- Metro haritası edinip metroyu kullanın. Hem zaman kazanmış, hem ekonomi yapmış, hem de yoğun trafikten kurtulmuş olursunuz. Taksi sayısı yok denecek kadar az ve çok pahalı.
- Kapkaça karşı çantanıza, cüzdanınıza dikkat edin.
- Kışların çok sert geçtiği Moskova’yı mayıs, haziran, temmuz, ağustos ya da eylül ayında ziyaret etmenizi öneririm.
seni candan kutlarım