Öne Çıkanlar Endüstri 4.0 Halil Aksu Av. Ferhan Arıkan Peryön Trakya İnsan Yönetim Kongresi Hababam Sınıfı ÇOSB

“Rusya Özel Ekonomi Bölgeleri yatırımcı bekliyor”

GİRAY DUDA

Türkiye’nin, en büyük komşusu Rusya ile diplomatik, ekonomik ve ticari ilişkileri yakın geçmişte kriz denilebilecek boyutta sorunlu dönemler yaşasa da iki ülkenin iş insanları birbirlerinin vazgeçilmez olduğunu vurguluyor. Günümüzde, önceye göre daha yakın olduğu gözlemlenen Rusya ile Türkiye arasındaki ilişkiler ile yatırım olanakları ile fırsatlarını, merkezi Moskova’da olan Rus Türk İşadamları Birliği Başdanışmanı Samih Güven ile konuştuk.

- Sayın Samih Güven, Rusya ekonomisinin genel görüntüsünü, güncel temel veriler eşliğinde bize anlatır mısınız? Şu andaki Rusya ekonomisini nasıl değerlendirirsiniz?

- Rusya ekonomisini 2013 yılından bu yana yakından takip ediyorum. 2013 yılında 2.1 trilyon dolar gayri safi milli hasıla büyüklüğü vardı. 2014 yılında başlayan, Ukrayna ve Kırım kaynaklı jeopolitik sorunlar ile petrol fiyatlarının çok hızlı gerilemesi ekonomide önemli, olumsuz sonuçlara neden oldu. Bir yandan petrol fiyatları 30 dolara kadar geriledi, diğer yandan jeopolitik sorunlar nedeniyle Avrupa ve ABD ile karşılıklı yaptırımlar yaşandı. Ekonomi ciddi boyutlarda geriledi. Dövizde müthiş yükseliş oldu. Ruble/dolar kuru 30 dolayında iken bu dönemde 80’e kadar çıktı, faizler de bir gecede yüzde 17’ye yükseldi.

Petrol gelirleri düşünce ekonomide önemli bir daralma yaşandı. Rusya’da petrol gelirleri bütçe gelirlerinin yarısını oluşturduğu için harcamalar da etkilendi. Şu andaki GSMH 1.6 trilyon dolar. Rusya 2017 ve 2018 yıllarında ancak kendisini toparlamayı başarabildi.

YATIRIMLARI ARTIRMAK İSTİYORLAR

- 2015 ve 2016 yıllarına ilişkin veriler küçülmenin ve sıkıntının boyutlarını ortaya koyuyor.

- Rusya’da 2015 yılında 2.8 oranında küçülme oldu. 2016’da binde iki oranında küçüldü. 2017’den itibaren yeniden büyümeye başladı ve geçen yılki büyüme 2.3 gibi iyi sayılabilecek bir düzeyde idi.

Bu sene biraz daha düşük bir büyüme bekleniyor. Bunun sebeplerini izah etmeye çalışayım. Ben 2013’te gittiğimde kimi toplantılara katıldım. Oralarda hep şu kronik sorunlara vurgu yapılıyordu. Yatırımlar az ve istenen düzeye bir türlü çıkmıyor. Yatırım olmadığı gibi dışarıya da fazla sermaye çıkışı var. Ekonomiyi nasıl büyütebiliriz, yapısal reformları nasıl hayata geçirebiliriz diye tartışıyorlardı.

Kriz dönemindeki asıl gündem ekonominin nasıl kurtarılacağıydı. Şimdi ise yeniden yatırımlar ve reformları tartışmaya başladılar. Rusya’daki başat tartışma konusu, bugün enerjiye bağımlı olan ekonomik yapıyı sanayi çeşitliliği sağlayarak geliştirmek ve içeriden ya da dışarıdan gelen doğrudan yatırımları artırmak olarak özetlenebilir. Çok ciddi bir takım politikalar geliştirmek gerekiyor.

Bunlar da yavaş yavaş yapılabilecek şeyler. Önce hukuk sistemini iyileştirmek gerekiyor. Bürokrasiyi azaltmak ve teknolojiyi geliştirerek dijital sektörlere daha fazla yatırım yapmak durumundalar.

Rusya’nın en kritik konusu petrol fiyatlarına duyarlı olması. Eğer petrol fiyatı düşerse gelirler de düşüyor.

PETROL VE DOĞALGAZ İHRACATI BÜYÜK

- Petrol ve doğalgazı birlikte mi sayıyorsunuz?

- Evet ikisini bir arada değerlendiriyorum. Bilinenin aksine Rusya’nın kazandığı paranın çoğu doğalgazdan değil petrolden gelir. Rusya’nın iyi dönemlerde ihracatı 500 milyar doların üstüne de çıktı. Bunun da yüzde 60 – 65’i petrol ve doğalgaz ihracatından geliyordu.

Rusya’nın büyük miktarda devlet yatırımları, devlet harcamaları ve sosyal harcamaları var. Bunlar çok belirleyici ve dolayısıyla paraya çok ihtiyaç duyuluyor. O nedenle sürekli olarak gelirlerin petrol etkisinden çıkarılarak başka büyük kaynakların yaratılması konu ediliyor. Bu da çok kolay değil.

GEÇİŞ EKONOMİSİ

Bir de biliyorsunuz Rusya halen bir geçiş ekonomisi. Komünist sistemin yıkılmasıyla birlikte hızla kapitalist unsurlar hayata geçti ama sistem değişikliği bugünden yarına kolayca olabilecek bir şey değil. Vatandaşların, işçilerin davranışları, kamuda bürokratların alışkanlıkları zamanla kendisini başka noktalara taşıyacak. Üzerinde çalışıyorlar.

Rusya’da ilginç bir özellik var. Onu da söylemek isterim. Üst düzeyde çok farklı görüşler olabiliyor. Mesela Sayıştay Başkanı Aleksey Kudrin liberal düşüncelerini sürekli dile getirir. Hukuk sistemini geliştirelim, eğitim harcamalarını artırmamız lazım diye sık sık öneride bulunur. Sberbank Başkanı German Gref de önemli bir isimdir. O da “bizim mutlaka bürokrasideki tıkanıklığı açmamız, kamuda çok şikayet konusu olan sorunları aşmamız lazım. Bunu da dijitalleşme ile teknolojik sektörlere yatırım yaparak sağlayabiliriz” diye açıklamalar yapar.

ULAŞIM, İLETİŞİM ALTYAPISI İYİ

- Rusya’da şu anda, ulaşım, iletişim, bankacılık sistemleri, altyapıları ne durumda? Ülke çapında yaygın ve yeterli mi?

- Rusya’da avantaj ve dezavantaj olarak sayabileceğimiz bazı şeyler var. Avantaj olarak, Rusya’nın eskiden beri uzay ve askeri teknoloji alanındaki üstünlüğünü söyleyebiliriz. Komünist sistemden gelen yaygın bir ulaştırma altyapısı kurulmuş. Telekomünikasyon altyapısı da oldukça güçlü. Mesela, Rusya’nın Yandex gibi, mail.ru gibi çok büyük şirketleri dünya çapında faaliyet gösteriyorlar. Bunlar dijitalleşmeye çok büyük yatırımlar yapıyorlar.

Baktığımız zaman internet altyapısı olsun, bankacılık altyapısı olsun hızla gelişiyor. Ben Rusya’ya gittiğim sırada değişik kentlere de yayılmış vaziyette 1.000’den fazla banka vardı. Sistem, sıkı denetimler sonucunda küçültüldü ve banka sayısı 400’lere düştü. Merkez Bankası bankaları sürekli denetliyor ve bankalar da kendilerini geliştiriyor.

RAYLI SİSTEM ÇARLIK DÖNEMİNDEN

Rusya’da raylı sistem çok gelişmiş durumda. Rus metrosu yolcu sayısı bakımından Avrupa birincisidir. Raylı sistem Çarlık döneminden bugüne gelmektedir. Trans Sibirya dünyanın en uzun tren yolu hattıdır.

Biliyorsunuz Rusya 17 milyon kilometrekare ile dünyanın en büyük ülkesi. 144 milyon nüfusu var. Çok geniş bir altyapısı var. Bu altyapının, enerji hatlarının, karayollarının, santrallerin, boru hatlarının zamanla yenilenmesi, yenilerinin eklenmesi gerekiyor. Elbette bunun yatırım maliyeti de çok fazla. Büyük paralar gerekiyor. Sonuçta Hükümetin eli şu anda çok da rahat değil bu bakımlardan.

İNTERNET UCUZ; GIDA, TEKSTİL VE KİRALAR PAHALI

- Eski sistemin en başta gelen özelliği altyapıya verilen önemdi, değil mi?

- Tabii, kesinlikle öyle. Komünist sistem çok planlı bir şekilde kent yapısını, bölgeler arası rahat ulaşımı sağlamıştı. Başkent Moskova şu anda bile merkezi sistem ile ısıtılıyor. Eski sistem devam ediyor. Rusya bir petrol ve doğalgaz üreticisi olduğu için de ucuza ısınmak mümkün oluyor.

Bir ara Ankara ile Moskova’daki fiyatları karşılaştırmıştım. İnternet, telefon fiyatları Moskova’da daha ucuz. Buna karşılık gıda ve tekstil ise bizden daha pahalı.

Biliyorsunuz Moskova’nın nüfusu çok büyük ve ekonomi buralarda yoğunlaşmış durumda. Kentin korunması amacıyla merkezde yeni inşaatlara çok izin verilmiyor. Bu nedenle Moskova’da kiralar çok yüksek. Bu kadar yüksek işyeri konut kiraları her zaman maliyetlere yansıyor ve yükseltiyor gıda ve perakende sektöründe.

TÜRK GİRİŞİMCİLER BAŞARILI

- Türkiye ile Rusya arasındaki politik ve ekonomik ilişkilerin genel görüntüsü nasıl şu anda?

- 1990’lardan alacak olursak, komünist sistemin yıkılmasından sonra bizim girişimciler bu bölgelere hızlı giriş yaptılar. Rusya başta olmak üzere Türk Cumhuriyetlerine yöneldiler. Özellikle bizim inşaat şirketlerimiz bu dönemde çok ciddi başarılar kazandılar. O dönemde başlayan Rusya ile kayda değer ticari, ekonomik ilişkilerimiz var. İnşaat şirketlerine ek olarak çok sayıda değişik sektörde şirketler kuruldu. Turizm büyüdükçe büyüdü. Mesela oradaki tur operatörlerinin belli başlıları Türk şirketleridir. Gıda ve tekstil bizim onlara sattığımız önemli ürünler olduğu için 90’lı yıllardan bu yana iyi bir işbirliği oluşturmuş durumdayız.

SAVAŞ UÇAĞI KRİZİ

- Galiba yakın zamandaki en büyük sorun Rus savaş uçağının düşürülmesi ile yaşandı…

- Evet, uçak krizi boyunca ilişkilerde bir soğuma görüldü. Yatırımlarımız ve oradaki işadamlarımız açısından bir anda ciddi sorunlar yaşandı. Arkasından yaptırımlar geldi. Gıda malı satışımız engellendi. Turist gelişi neredeyse durmuştu.

Bu olay atlatıldıktan sonra, 2016 yılından itibaren ilişkiler eskiye yakın hale geldi. Elbette daha da ileriye götürülebilmesi için başka, yeni politikalar gerekli. Uluslararası alanda tartışılan S-400 konusu da iki ülkenin istediği gibi tamamlanırsa ilişkiler daha yukarıya çekilir.

AMBARGOLAR BİTTİ

- Şu anda ambargo uygulanan bir ürün var mı?

- Hayır, ambargolu ürün kalmadı.

- Turizm açısından da ambargo tarzı bir sorun kalmadı değil mi?

- Bu konuda da hiçbir sorun yok. Hatta, geçtiğimiz günlerde polislerin de Türkiye ve Tayland’ı ziyaret edebileceklerine ilişkin karar alındı. Eskiden bu mümkün değildi. Bu yıl Rusya’dan 6 milyonun üstünde turistin bize gelmesi hedefleniyor. Bu konuda bir kısıtlama yok.

RUSYA VE TÜRKİYE TESLİMATIN YAPILACAĞI İNANCINDA

- S-400’ler konusu uluslararası alanda çok gürültü yaratıyor. Oradan bakınca durum nedir?

- Rusya ile Türkiye arasında teslimatın yapılmasıyla ilgili bir sorun yok. Ama Türkiye bu konuda batı ülkeleri ve ABD ile ihtilaflı. G-20 kapsamında yapılacak görüşmeler olumlu geçti. Rusya ile Türkiye teslimatın kesinlikle yapılacağını düşünüyor ama son ana kadar gelişmeleri takip etmek gerekecek.

İŞ İNSANLARI RUSYA’YA KOŞUYOR

- Türkiye’den Rusya’ya yatırım yapmak isteyenler için sektör veya bölgesel olarak, yeni bir fırsat olarak nasıl önerilerde bulunabilirsiniz?

- Özellikle bir gözlemimi aktarayım. Biz, Moskova’ya gelen Türk iş insanları, heyetleri ile görüşüyoruz, onları karşılıyoruz. Ziyaretçilerin sayısı giderek artıyor. Sebebi de Türkiye’deki ekonomik sıkıntılar biraz artınca firmalarımızın yeni arayışların içerisine girmesi.

Rusya’ya yapılan ihracatımızda makineler de var ama ihracatta en çok gıda ve tekstili konuşuyoruz. Fakat, gıda ambargosu sırasında, 2014 yılından sonra Rusya ithal ikamesi sistemine geçti. Tarımı, ekonomi politikasının merkezine koydu. Sebze üretiminde önemli artışlar kaydetti. Bu nedenle sebze açısından ihracatçılarımız eski güzel dönemi bulamayabilir. Ama meyveler açısından avantajımız sürüyor.

Turizmde, bizim belli başlı tur operatörlerimiz başarıyla çalışıyor ve Rus turistler büyük ölçüde onların üzerinden Türkiye’ye geliyor.

TEKSTİLDE BUGÜN DE POTANSİYEL VAR

- Tekstil ve derinin çok önemli pazarlarından birisidir Rusya…

- Evet, tekstilde kumaş ve konfeksiyon ile her türlü deri ürününü eskiden beri Rusya’ya satıyoruz. Rusya bu bakımdan iyi bir pazar. Ben bu alanlarda halen potansiyel olduğunu düşünüyorum. Ama şunu dikkate almak lazım, Türk ürünlerinin marka yaratmak suretiyle bu pazarlara girmesi önemli.

Öte yandan internet platformları üzerinden yapılan satışlar da dikkat çekici biçimde artıyor. Yandex’in de böyle bir bölümü var ve giderek büyüyor.

İthal ikamesi uygulamaları sonrasında genelde biz firmalarımıza şunu da söylüyoruz: Rusya’yı daha iyi tanımak ve daha iyi yatırım kararları vermek için mümkünse firmalarınızı burada kurun, yatırımlarınızı burada yapın. Bu hem ticaretinizi artıracak hem de daha sağlıklı bir network kurmanıza fayda sağlayacaktır.

Rusya ile Türkiye arasındaki ilişkilerin finans boyutuyla biraz daha gelişmesi gerekiyor.

İNŞAATTA KARLILIK AZALDI

Şirketlerimizin inşaat sektöründeki faaliyetleri devam ediyor ama eskiye göre şöyle bir şey var. Artık karlılık çok azaldı. Eskiden bu projeler çok karlıydı ve iyi kazançlar elde edildi. Karlılık bu kadar düşünce bizim inşaat şirketlerimiz sanayi projelerine yönelmeye başladılar.

Kimya gibi bazı sektörlerde, örneğin orada üretim ve tarım projelerinde iyi fırsatlar olabilir.

ALTYAPI VE VERGİ İNDİRİMLERİ

Bir de Rusya’da Özel Ekonomi Bölgeleri denilen kavram var. Bu bölgelerde çok ciddi teşvikler veriliyor. Mesela bizim imalat bazlı Türk yatırımları Kazan bölgesinde Alabuga denilen yerde yoğunlaşmış durumda. Altyapı hazırlanıp size sunuluyor. Birçok vergi türünde indirimler var. Firmalarımız bu tür yerleri bularak araştırarak oralarda şirket kurmak, yatırım yapmak yoluna gidebilirler.

Rusya tabii çok büyük bir ekonomi. Her zaman bir satın alma gücü oluyor. 1.6 trilyon dolar gayri safi milli hasılası ve 144 milyonluk nüfusu var. Bir de Avrasya Ekonomik Birliği açısından düşünürsek bütün bölgelere açılan bir kapı gibi aslında. Bizim için her zaman ekonomik ve ticari açıdan önemli olacak bir ülke. Çünkü potansiyeli çok büyük.

Sadece petrol ve doğalgaz açısından değil, diğer madenler açısından da çok zengin bir ülke. Altın, elmas, demir gibi madenlerin üretimi yaygın.

Karşılıklı anlaşmalarımız var Rusya ile biliyorsunuz. Doğalgazı oradan alıyoruz. Nükleer santral yapımı hayli yol aldı. Gelecekte de Rusya bizim mühim bir partnerimiz olacak.

- İki ülke arasındaki ilişkilerde tarihteki en yakın olduğumuz dönem gibi gözüküyor, sizce de öyle mi?

- Öyle tabii. Öyle de olması lazım. Ama ben şu vurguyu yapmak istiyorum. 1990’lardaki başarılar doğrudan girişimcilerimiz kendi başarılarıdır. Oraya gidip gayretle çalışarak, azimle, iyi iş çıkararak bir yere geldiler. Siyasi ilişkiler ve dostluk istikrarlı biçimde sürerse yatırımcılarımız oralarda güzel iş öykülerine imza atmaya devam ederler.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner112

banner111

banner110

banner109

banner108

banner106