ARİF ESEN
Koçak Farma İlaç ve Kimya Sanayi A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ender Koçak, ÇOSB Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Sarıoğlu, ÇOSB Bölge Müdürü Mehmet Özdoğan, Koçak Farma CEO’su Dr. Hakan Koçak, Dış İlişkiler ve İş Geliştirme Direktörü Cem Koçak Bakan Fikri Işık ve beraberindeki heyeti kapıda karşıladı.
EKONOMİNİN ESASLARI DEĞİŞMEDİ
Karşılama sonrası düzenlenen biyoteknolojik ilaç üretim tesisinin temel atma töreninde tesisle ilgili bilgi veren Koçak Farma CEO’su Dr. Hakan Koçak, “Bizim jenerasyonumuz ekonominin temelinin ‘üretim’ olduğu görüşüyle eğitilmiştir. İlkokulda kutladığımız ‘Yerli Malı Haftası’nda ‘Yerli malı yurdun malı, herkes onu kullanmalı’ sloganıyla yerli üretimin önemi vurgulanırdı. Bugün de dünya, ulaşım ve iletişim olanaklarındaki gelişmelerle global bir köy haline gelmesine rağmen ekonominin esasları değişmemiştir. Günümüz koşullarında katma değeri yüksek, teknolojik ve yenilikçi ürün üreten ülkeler ihracat olanakları ile dış ticaret fazlası verirken, sanayide yapısal değişikliğini gerçekleştiremeyen ülkeler dış ticaret açığı nedeniyle ekonomik sorunlar yaşamaktadır” dedi.
ÖNCELİKLİ YATIRIM TEŞVİKLİ
Türkiye’nin uyguladığı ihracatla kalkınma modelinin doğru bir seçim olduğunu belirten Dr. Hakan Koçak şunları söyledi: “Ülkemiz son 12 yılda yüksek bir kalkınmayı gerçekleştirmiş ise de, sanayimiz başarması gereken yapısal değişimi gerçekleştiremediğinden cari açık ekonomimizin en kırılgan yanı olma özelliğini sürdürmektedir. Örneğin; Türkiye İlaç Sanayi yüksek katma değerli, ileri teknoloji gerektiren ilaçlarda tamamen ithalata bağımlıdır. Türkiye 2013’te 818 milyon dolar ilaç ihraç etmiştir. 2013’te ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 18.2’dir. İlaç sanayinin global standart ve kalitede katma değeri yüksek yenilikçi ürünler üretmeden, mevcut teknoloji ve konvansiyonel ilaçlarla sektörel dış ticaret açığını negatiften pozitife dönüştürmesi mümkün görünmemektedir. Koçak Farma, ülkemizin ‘Vizyon 2023 Stratejik Planı’ doğrultusunda geleceğin ilaçlarına yönelik araştırma, inovasyon etkinliklerini yürütmek amacıyla, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan onaylı Ar-Ge merkezini kurmuştur. Ar-Ge merkezinde 70 civarında uzman ve bilim insanı, yeni moleküller ve biyoteknolojik ürünlerle ilgili çalışma yapmaktadır. Özellikle Rekombinant DNA teknolojisi (klonlama) yöntemiyle Analog İnsülinler, Monoklonal Antikorlar (MAB), Bakteriyel ve Viral Aşılarla ilgili çalışmalar, biyoteknoloji konusunda deneyimli üniversiteler ve yabancı araştırma merkezleri ile işbirliği içinde yürütülmektedir. Ar-Ge ve pilot üretim çalışmalarının sanayi üretimine dönüştürülmesi için şirketimiz Çerkezköy OSB’de 684 milyon 889 bin TL sabit yatırım tutarında 302.400 Litre/Yıl Biyoteknolojik İlaç üretimi için Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’nun proje onayına istinaden Ekonomi Bakanlığı’ndan ‘Öncelikli Yatırım Teşviki’ almıştır. Ekonomi Bakanlığı’ndan alınan 416 milyon TL tutarlı ‘Büyük Ölçekli Yatırım’ ile birlikte yatırım teşviki toplamı 1.100.000.000 TL’ye ulaşmıştır. İlaç sanayinin geleceğini oluşturan ve dünyada sınırlı sayıda çokuluslu şirketin tekelinde olan biyoteknoloji konusundaki bu yatırım, ülkemizde biyoteknolojik ilaç üretimine öncülük edecek ve yeni yatırımları teşvik edecektir.”
TEK ÇATI ALTINDA 68 ONKOLOJİ ILACI
Koçak Farma’nın bugüne kadar gerçekleştirdiği yenilikçi ve ileri teknoloji gerektiren projelerle yerli ilaç sanayinin gelişimine katkı sağladığının altını çizen Dr. Hakan Koçak, “2010 yılında oluşturduğumuz ‘Onkoloji İlaçları ve Ham Maddelerinin Yerli Üretimi Projesi’ ile dünyada ilk kez yaklaşık 68 onkoloji ilacının tek çatı altında üretimini gerçekleştirip ilaçta dışa bağımlılığı azalttık. Avrupa Birliği ülkeleri dahil 40’dan fazla ülkeye ihraç ederek ulusal ekonomimizin ihracat hedefini destekledik. 2012 yılında oluşturulan ‘Kanda Pıhtılaşmayı Önleyen Biyoteknoloji Ürünü Enoksaparin Sodyum etken Maddesi ve Bitmiş Ürün Üretimi Projesi’ ile de Türkiye’de üretilen ilk biyoteknolojik ilaç olan ‘Oksapar’ tıbbın hizmetine sunulmuş, ithalata bağımlılık ortadan kaldırılmıştır. Halkımızın insülin ihtiyacının tamamı ithalatla karşılandığından 2013 yılında ‘Diyabet Tedavisinde Kullanılan Biyobenzer ürün İnsülinin Etken Madde ve Bitmiş Ürün Olarak Üretimi Projesi’ gerçekleştirilmiştir. Bu projeler TÜBİTAK-TEYDEB tarafından onaylanarak desteklenmiş ayrıca TÜBİTAK-TTGV-TÜSİAD Teknoloji ödülleri ve Eczacı Altın Havan gibi saygın kurumsal ödüllere layık görülmüştür. Bu yıl “Akıllı Molekül Biyobenzer Ürün Rituximab’ın Etken Madde ve Bitmiş Ürün Olarak Üretimi Projesi” başlatılmıştır. Bu proje de TÜBİTAK TEYDEB tarafından onaylanarak desteklenmektedir” şeklinde konuştu.
Koçak Farma CEO’su Dr. Hakan Koçak, temel atma törenine katıldığı ve yatırımları cesaretlendirdiği için Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık’a teşekkür etti.
2015 YILI HAZİRAN AYINDA BİTİRİLECEK
Koçak Farma Dış İlişkiler ve İş Geliştirme Direktörü Cem Koçak tarafından firmayı tanıtan sunum yapıldı. Türkiye'nin ilk biyoteknolojik ilacının firmaları tarafından üretildiğini kaydeden Cem Koçak, temeli atılan ilk kısmı 17 bin metrekare alanda yapılan tesisin, toplamda 30 bin metrekare kapalı alana sahip olacağını ve 2015 yılı Haziran ayında bitirileceğini kaydetti. Koçak, tesis tamamlandığında 600 milyon dolara mal olmuş olacağını ve tesiste insülinler, monoklonal antikorlar, çeşitli aşıların üretileceğini sözlerine ekledi.
BAKAN IŞIK: BU BİR KAHRAMANLIK
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık ise, temel atma töreninde yaptığı konuşmada, 'Ülkemiz, Tekirdağ ve Çerkezköy için son derece önemli bir hizmetin temel atma töreni için aranızda bulunmaktan mutluluk duyuyorum. Şimdilik 200 milyon dolar, tamamlandığında ise 600 milyon dolara mal olacak tesisin Türkiye için hayırlı olması diliyorum. 2015 Haziran'ında bu tesis bittiğinde Türkiye ilaç sektörü çok ciddi bir kazanımı elde etmiş olacak. Biyoteknolojik ilaç üretimi işine girmek bir kahramanlıktır, biyotekonoji gibi gelecek açısından son derece stratejik öneme sahip bir alana yerli bir firmanın yatırım yapmasını ayakta alkışlamak gerekiyor. Böyle bir yatırımı hayata geçirmek için adım atan Koçak Farma'yı tebrik ediyorum. Türkiye yüksek teknoloji üretim yapması gerekiyor. İşte en yüksek teknoloji burada. Türkiye'nin katma değerli, ihracatını artıracak üretimi yapması lazım, bu tesis bunları yapacak. Koçak Farma’ya bizim teşekkür borcumuz var. İyi ki varsınız. İyi ki bu yatırımları yapıyorsunuz. İyi ki Türkiye’ye güveniyorsunuz. Şimdiye kadar Türkiye'ye güvenen hiç kimse hiç pişman olmadı” dedi.
YERLİ İLAÇ SANAYİNİ GÜÇLENDİRECEĞİZ
Bu yatırımın biyoteknolojik ilaç alanında verilen mücadelenin önemini bilenler için ayrı bir yeri olduğunu belirten Bakan Işık şunları söyledi: “Böyle bir pazarda Türkiye iddialı bir şekilde var oluyor ve olması da hepimiz için son derece olmalı. Bu taşın altına bırakın elini, başını, gövdesini koyan girişimciler her türlü desteği hak ediyor. İlaç ihracatında Türkiye'nin aldığı pay binde 1.6. İlaçtaki ihracatımız normal ihracatımızın çok gerisinde. Bunu kapatmamız lazım. İlaç üretimi konusunda agresif olacağız ve bu konuda gereken adımları atacağız. Ar Ge'nin bilimle en az kesiştiği alanlardan birisi tıp alanı. Maalesef tıpla Ar-Ge alanları arasında kesişme az. Tıp fakülteleri gereken araştırmayı yapmıyor. Adeta iki ayrı küme gibi. 100 milyon dolar bütçeyi tekno yatırım için Ar-Ge'ye ayırdık. Bu kaynağı kullanılmasını istiyoruz. Yerli ilaç sanayini güçlendirmek amacıyla yeni bir teşvik programımız olacak. İlaç Sektörü Strateji Belgesi ve Eylem Planı'nı hazırlandık ve yakın bir zamanda ilan edeceğiz. Büyümede yavaşlama pahasına cari açığı azaltma yönünde girişimlerde bulunduk. Cari açığı ortadan kaldırmak için yerli üretimi artırmak lazım. Türkiye'de üretimi en zor alanlardan biri ilaç üretimi ve özelikle biyoteknolojik ilaç üretimidir.”
