Uluslararası Enerji Kongresi ve Fuarı’nda tüm gün süren paneller kapsamında gerçekleştirilen “Nükleer Enerji Projeleri ve Nükleer Santrallerde Güvenlik” oturumu büyük ilgi gördü. Oturumda söz alan Türkiye Atom Enerjisi Kurumu Şube Müdürü önemli açıklamalarda bulunarak “3. Nükleer Santral” hazırlıklarının başladığını vurguladı…
Oturum, Hacettepe Üniversitesi’nden Prof. Dr. Okan Zabunoğlu’nun başkanlığında; Nükleer Enerji Derneği’nden Doç. Dr. Şule Ergün, Bureu Veritas Başkan Yardımcısı Didier Beinfait, SNPTC Genel Müdür Yardımcısı Li Su ve TAEK Nükleer Tesis Güvenliği Şube Müdürü Serhat Alten’in katılımlarıyla gerçekleştirildi.
TÜRKİYE İÇİN NÜKLEER ENERJİ KAÇINILMAZ!
Çinli Nükleer Enerji şirketi SNPTC Genel Müdür Yardımcısı Li Su, Türklerin nükleer enerji isteği içinde olduğunu belirterek, Çinlilerin de nükleer enerjiye sıcak baktıklarını anlattı. Su, konuşmasında özetle şunları söyledi:
“Çin’de en fazla nükleer enerji santralleri kurulması önemseniyor. Pek çok ulusal laboratuvar oluşturduk. Soğutma sistemleri ile ilgili fonksiyonları test etmek için özel yatırımlar yaptık. Uluslararası veri tabanlarından faydalanıyoruz. Çin’de ilk kendi kendine oluşturulan enerji santralini Pakistan’a da ihraç ettik. 1298 megabaytlık elektrik kapasitemiz var ki bu dünyanın en büyüğü. 2780 terabayt toplam enerji kapasitemiz. Çin’in enerjisi fosil yakıtlar üzerine dayanıyor. Fosil yakıtlarla ilgili çevre kirliliği sorunları var. Kışın özellikle bu aylarda bütün şehirlerimiz puslu. Sağlığa çok zararlı. Karbondioksit emisyonu büyük sıkıntı. Petrol ve gaza bu bağlılığı azaltmanın yolu da “nükleer enerji”. Çin’de 22 tane nükleer enerji santrali var 28 tane de yapım aşamasında. 24 birim ile fizibilite yapılıyor. 80’den fazla santral de ön fizibilite çalışması içinde. 200-300 birim yapılması planlanıyor. Çin’deki enerji arzı her geçen gün artıyor. 2050 için 500 gigawat söz konusu. Yeni yapılacak nükleer enerji santrali için en üst teknoloji kullanılacak. 1958’den bu yana enerji santralleri kuruyoruz. Teknolojimizi bunlara aktarıyoruz. CAP 1000’de 5 yeni değişiklik var dikkate aldığımız. 1- Çin Kanunları ( Uluslararası Atom Enerji kanunları ile uyumlu) 2- AP1000’den aldığımız geri bildirimler 3- Metric Sisteminin kullanımı 4- Ekipman yerelden elde ediliyor ve böylelikle maliyet ve risk de azalıyor 5- Fukushima tepkisi (Tasarım temalı kazalar oldu ve bunlar için önlemler alındı)
TÜRKİYE’NİN ENERJİ YAPISI ÇİN’E BENZİYOR
CAP 1000 modeli çok yeni olmasına rağmen CAP 1400’ün de çalışmaları devam ediyor. Hükümet gelişim için büyük kaynak ayırıyor. Güvenlik felsefemiz uluslararası kurumlar tarafından onaylanıyor. CAP 1400 Çin’in ekonomik geleceğinde önemli rol oynayacak. Türkiye’de enerji yapısı Çin’e benziyor. Enerji bağımsızlığı çok önemli. Nükleer enerjiden destek istemelisiniz. Ekonomik büyümede yüzde 8’lik oranla dünyada ilk ikidesiniz. Enerjiye olan ihtiyacınız da bunlara bağlı olarak her geçen gün artıyor. Çevre koşulları göz önüne alındığında sizin için de nükleer enerji kaçınılmaz! Nükleer enerji ulusal stratejimiz oldu. Birinci kaynağımız nükleer. Neden? Çünkü güvenli nükleer enerji çevreyi de olumlu değiştiriyor. Türkiye ve Çin olarak İpekyolu aracılığı ile dünyayı bağlayan iki ülkeyiz. Nükleer enerjiniz için CAP 1400’ü sizlerle paylaşmak istiyoruz“ açıklamasında bulundu.
ÜÇÜNCÜ SANTRAL AÇIKLAMASI
Türkiye Atom Enerji Kurumu Nükleer Tesis Güvenliği Şube Müdürü Serhat ALTEN: “Atom Enerji Kurumu olarak görev tanımlarımızın yerine getirilmesinde oldukça hassas davranarak gerekli önemi gösteriyoruz. Enerji santrallerinde saha lisanslama en önemli konular arasında yer alıyor. Bütün uluslararası oluşumların üyesiyiz. Nükleer konusunda ikili anlaşmalarımız mevcut ve devam edenler de var. Nükleer enerjinin 3.sü planlanıyor. Hazırlıklı olmamız lazım” dedi.
ABD VE ÇİN ŞİRKETLERİYLE GÖRÜŞMELER
Türkiye, Mersin Akkuyu ve Sinop'ta yapılacak iki nükleer santralin ardından yapımı planlanan üçüncü nükleer santral için ABD'li Westinghouse Electric Company ve Çin devlet şirketi State Nuclear Technology Corporation (SNPTC) ile görüşmelere başladı.
Westinghouse'tan yapılan açıklamada, şirketlerin EÜAŞ ile münhasır görüşmelere başladığı belirtildi.
Yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarını devreye alarak enerjide dışa bağımlılığı azaltmaya çalışan Türkiye, 2023 yılında toplam enerji ihtiyacının yüzde 10'unu nükleer santrallerden karşılamayı amaçlıyor.
Üst düzey bir enerji bürokratı, "Westinghouse ile Türkiye'nin üçüncü nükleer santralinin yapımı için görüşmelere başlandı. Ancak bu bir ön görüşme niteliğinde. Görüşmeler altı ay süreyle yapılacak ve EÜAŞ tarafından yürütülecek. Anlaşma sağlanması halinde bu şirket ile bir nükleer santralin yapılması sürecine girilebilir" dedi ve ekledi: "Bu görüşmelerde Türkiye'nin yerlilik şartı var bu da en önemli konulardan biri." Hükümet, enerji alanında iş yapacak olan yabancı şirketlerin yerli sanayiyi de projelere dahil eden bir yapı kurmasını ve yerli girdi kullanım oranının artırılmasını istiyor.
Bir başka enerji bürokratı da Westinghouse'un Türkiye'de santral yapma konusuyla yakından ilgilendiğini ve daha önce açılan ihalelere de katıldığını belirterek, "ABD uzun zamandır Türkiye'deki nükleer santral sürecine dahil olmak istiyordu. İki ülke için bu iyi bir fırsat olabilir" dedi.
Yetkililer, üçüncü santralin yerinin henüz kesinlik kazanmadığını ve bölgenin Japonya'nın yapacağı çalışmalar sonucunda sunulan rapora göre seçileceğinin kararlaştırılacağını vurguladı.
Trakya bölgesi üçüncü nükleer santral yapımı için önde gelen seçenekler arasında bulunuyor.
