Yeni Başbakan Ahmet Davutoğlu her ne kadar 8’inci sıraya da koysa ekonomide önemli atılımların sinyalini verdi. Ekonomide ikinci sıçrama dönemi için iki önemli avantajın kullanılacağını anladık yeni dönemde… Tespit aynen doğru bizim doğal kaynaklarımız yok ama ekonomide ilk 10 ekonomi arasına girmek gibi bir hedefimiz var. 

Peki bu hedef nasıl gerçekleşecek? 

İkinci ekonomik sıçramanın eşiğindeysek eğer bu nasıl yapılacak?

Başbakan Davutoğlu iki önemli avantaja dikkat çekti… İlki Türkiye’nin insan gücü… İnsan gücünü değerlendirmek için eğitimi şart koştu… Peki gerçekten insan gücü bu kadar önemli mi? Türkiye’ye ekonomide sıçrama yaptırabilir mi?

Evet önemli ve sıçramanın anahtarı olabilir…

Sadece Yazılım Sanayicileri Derneği (YASAD) Başkanı Doğan Ufuk Güneş’e kulak verdiğiniz bu soruya olumlu yanıt verebilirsiniz.

Artık hayatımızı bir parçası haline gelen ve ihracatın kalitesine büyük katkı yapan yazılıma hala istenen katkı yapılmıyor.

Örneğin kamu kurumları Türkiye’de üretilen yazılımı kullanmak noktasında hala istekli değil. Kamunun elinin tersiyle ittiği Türk yazılımcılar dünyanın dört bir yanında başarı öyküsü yazıyor.

İşte rakamlar… Yazılımcılarımızın 2012’de 1.2 milyar dolar olan pazar büyüklüğü 2013’de 1.7 milyar dolara çıktı. İhracat ise 479 milyon dolardan 750 milyon dolara fırladı. 2015 ihracat hedefi de 1 milyar doları yakalamak. Yani birkaç yılda ihracatı ikiye katlayan bir sektör… 2013 hedefi ise 5 milyar dolar.

Başkan Doğan Ufuk Güneş yeni hedef pazarları şöyle sıralıyor…. 

Almanya, ABD, İngiltere, Hollanda, Pakistan, Azerbaycan, Kazakistan, Malezya, Suudi Arabistan, Katar, Rusya, İran, Ukrayna, Arnavutluk.

Peki bu kadar pazara ulaşmak için her şey yolunda mı? Tabi ki değil. Bir kere bu kadar önemli bir sektöre üniversiteler ilgi göstermiyor… Hala yazılım mühendisliği bölümleri yok. Daha çok yakın bölümlerden gençler bu alana yöneliyor. Ayrıca meslek okullarında da yazılım bölümleri istenen düzeyde değil…

Sektörün şu anda tespit ettiği eleman ihtiyacı 70 bin civarında… Üstelik bazı yapılanlar da doğru yapılmıyor… Başkan Güneş’in şu tespiti çok önemli…

- Yazılımın gelişmesi için meslek liselerinde güncelleme gerekiyor. 2013’te bilişime yönelik liselerden 44 bin genç mezun oldu. Bize gelen gençler istediğimiz gibi değil. O gençlerin çoğu Anadolulu ve işsiz durumda. Çünkü 20-30 yıl öncesinin teknolojisiyle eğitim yapmışlar. Öncelikle onları eğitecek öğretmenlere yeni eğitim verilmesi gerekiyor.

Yani yazılım sektörü hem ihracata hem de istihdama büyük katkı sağlayabilir… Yeni Başbakan Davutoğlu insan gücü ile ilgili tespiti sadece yazılım sektöründe hayata geçirse 70 bin kişiye iş, milyarlarca dolarlık ihracat sağlanabilir.

Üstelik yazılımın kilosu da pahallı.

Davutoğılu’nun ikinci önemli avantajı coğrafi konum… Hem ulaştırmada hem de enerjide Türkiye’nin koridor olduğunu vurguluyor. Ulaştırma koridoru konusunda en somut örnek Türk Hava Yolları… Ne zaman bir uçağa binseniz onlarca yabancı yolcu görüyorsunuz, bunlar İstanbul’dan bir yerlere uçuyor. Bu yüzden THY birbiri ardına ödüller alıyor. En hızlı büyüyen havayolu şirketleri içinde ilk sıralarda yer alıyor.

Enerji koridoru meselesi ise çok ilginç… Bir süre önce SOCAR’ın Türkiye CEO’su Kenan Yavuz’un bu konuyla ilgili görüşlerini paylaşmıştık sizlerle. Bu gelişmenin  Türkiye’yi enerji konusunda karar vericiler arasına soktuğunu söylemişti Kenan Yavuz… Enerji kaynaklarınız yok ama enerjide karar vericiler arasındasınız…

Başbakan Davutoğlu’nun dikkat çektiği konu tam da bu olsa gerek…

Mesela yine Davutoğlu’nun şu sözleri bu avantajlardan biri sayılabilir…

- 2001’de 84 olan büyükelçilik sayısı şu anda 117’ye çıktı. Hedef 2023’te ilk 10 ekonomi arasına girmek. Türkiye’nin hedefi stratejik bir hedeftir. 74 ülkeyle vizeleri kaldırdık. Dış ticaretin önünü açtık.

Sadece Afrika’daki temsilciliklerimiz bile çok iyi iş yapıyor. Artık oradaki temsilcilerimiz iş dünyasının önünü açacak bilgiler üretip, bilgiler veriyor. Tabi sadece temsilcilikler yetmez… Türkiye’nin Başbakanı, Cumhurbaşkanı buralara ve başka ülkelere daha çok gitmeli…

Şimdi bu konuda büyük bir avantajımız var… Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın programına baktığımızda şimdiden programlar yapılmış bile… Koşan değil, belki uçan Cumhurbaşkanlığı için adımlar atılmış.

Buna bir de Ahmet Davutoğlu’nun performansı eklenirse ikinci ekonomik sıçramanın olmaması için hiçbir neden yok… Üstelik avantajlarımızı tespit edip bunları üstünlüklerimiz haline getirirsek Türkiye’nin sıkıştığı 10 bin dolarlık milli gelir tuzağından kurtulması işten bile değil.

Son bir not… Başbakan Davutoğlu’nun özellikle İstanbul ve tarihi kentlerimizle tespiti de heyecan verici… Aynen aktarıyoruz…

- Şehirlerimizin kadim karakterini muhafaza edeceğiz. Modern mimariyi kabul edeceğiz, kadim tarihi birikim için tehlikeli hale geldiğinde de ona mani olacağız.

Onun için İstanbul bir semboldür.
 
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner112

banner111

banner110

banner109

banner108

banner106