İklim değişikliği akademisyenlerin araştırma konusu olmaktan çıkıp sıradan vatandaşın hayatına girmeye başladı. Son zamanlarda iklimde yaşanan alışık olmadığımız değişiklikler bunu doğrularken artık konu medyanın da gündemine düştü. Birçok ünlünün de yer aldığı Amerika’daki gösteri Birleşmiş Milletler tarafından New York’ta düzenlenen iklim değişikliği zirvesi öncesi büyük ses getirdi. Dünyanın önde gelen basın kuruluşları konuyu detaylı bir şekilde gündeme getirdiler. Daha çok iş dünyasına hitap eden yabancı kanallar ise sürdürülebilir yaklaşımı olan firmalara yatırım yapıldığı konularında yorumlar yapmaya başladılar. Petrolden kazandığı gelirlerle tanıdığımız ve hala büyük bir yatırım gücü olan Amerikalı Rockefeller ailesinin fosil yakıt kaynaklı yatırımlardan uzaklaşacağı bildirisi gündeme oturan başlıklardan biri oldu. Artık geleceğin daha sürdürülebilir ürünlerde ve bu ürünleri üreten firmalarda olacağı anlamına gelen bu yaklaşım belki de uzun bir yolculuğun ilk adımlarını simgeliyordu.

Her ne kadar dünyanın en büyük kirleticileri olan Hindistan ve Çin’den devlet başkanı seviyesinde katılım olmasa da dünyanın en büyük ekonomisi olarak Amerika’nın ve 120’den fazla katılım sağlayan ülke başkanlarının kararlılığı dikkat çekicidir. Tüm çabalar önümüzdeki yıl Paris’te yapılacak olan İklim Değişikliği müzakerelerine altyapı hazırlamaktır. Paris’te, 2020 yılından itibaren tüm ülkelerin iklim değişikliğine sebep olan sera gazlarının kayıt altına alıp azaltım yükümlülüğüne girmeleri hedefleniyor. 
Türkiye’nin bu konudaki gelişmeleri yakından takip ettiği ve yükümlülük altına girme olasılığına karşı geçen ayki yazımda belirttiğim ve Temmuz ayında sera gazlarının takibi yönetmeliğini yürürlüğe sokması da dikkat çekicidir. Sera gazları emisyonlarının ve enerji tüketimlerinin yoğun olduğu sektörler ile başlayan bu yönetmelik çok önemli olmakla çok hızlı bir şekilde yürürlüğe girdiğinden sanayinin gündemine henüz oturmadı.

Sera gazı emisyonları, enerji, endüstriyel prosesler, tarımsal faaliyetler ve atık bertarafından kaynaklanan, doğrudan sera gazları olan karbon dioksit (CO2), metan (CH4), diazotoksit (N2O), hidroflorokarbonlar (HFCs), perflorokarbonlar (PFCs) ve kükürthekzaflorid (SF6) olarak bilinen ve iklim değişikliğine sebep olan emisyonlar olarak bilinmektedir.

Birleşmiş Milletler tarafından New York’ta düzenlenen iklim değişikliği zirvesi gelecek yıla kadar kapsamlı bir anlaşma sağlanması çağrısıyla sona erdi. 2015’te Paris’te yapılacak buluşmada dünya liderleri, iklim değişikliği konusunda kapsamlı bir anlaşmaya varabilmek ve oluşturulan fona 200 milyar dolar kaynak sağlayabilmek için anlaşacaklar. 

Durban’da alınan kararlar ile başlayan sürecin Paris’te, tüm dünya ülkelerinin karbon azaltma yönünde taahhüt altına girmesiyle dünyanın 2 derece ısınmasının önüne geçecek uzun yolculuk başlayacaktır. Sanayimizin buna hazırlıklı olması özellikle üretim kaynaklı sera gazları emisyonlarını şimdiden hesaplamaları ileride doğacak riskleri azaltmak açısından önemlidir. Her riskin bir fırsat yaratacağı da unutulmamalıdır.
 
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner112

banner111

banner110

banner109

banner108

banner106