Öne Çıkanlar ÇOSB Habertürk Bakış programı ÇOSB Girişimcilik Paneli Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu

Ender Koçak: Covid-19 aşısını başarıyla ürettik

ARİF ESEN

Koçak Farma İlaç ve Kimya Sanayi A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ender Koçak, “COVİD- 19 pandemisi sürecinde en etkin firmalardan biri olduk. Inaktif Covid-19 aşısının geliştirme aşamalarını tamamladık ve aşıyı başarılı bir şekilde ürettik. Aşıyla ilgili hayvan çalışmalarımız devam etmektedir. 2-3 ay içerisinde hayvan çalışmalarını tamamlayıp, insan faz çalışmalarına başlamak istiyoruz” dedi. “Aşıyı 2021 yılının ikinci çeyreğinde Türk halkının kullanımına sunmak istiyoruz” diyen Ender Koçak, Global Sanayici’nin sorularını yanıtladı.

ÜZERİMİZE DÜŞEN GÖREVİ YAPTIK

-Türkiye ve dünyada hayatı ve ekonomik ilişkileri derinlemesine etkileyen bir COVID-19 salgını yaşıyoruz. Türkiye’nin yerli ve öncü ilaç şirketlerinden bir olarak Koronavirüse karşı ne gibi çalışmalar yaptınız? İlk yerli jenerik ilacı ürettiniz. Salgına karşı kullanılan ilaç üretimi konusunda bilgi verir misiniz?

-COVİD- 19 pandemisi sürecinde en etkin firmalardan biri olduk. Ülkemizin en büyük ve stratejik ilaç üreticilerinden biri olarak üzerimize düşeni yaptığımızı düşünüyorum. COVİD-19 salgının ilk günlerinde tedavi protokollerinde bulunan Azirtomisin etken maddeli Azitromisin ürününü hem nönemli miktarda üreterek ihtiyacı karşıladık ve üründe tedarik sıkıntısı yaşanmasının önüne geçtik hem de 10 bin kutu Sağlık Bakanlığına bağışladık.

Nisan ayında ülkemizin ilk jenerik yerli üretim hidroksiklorokin sülfat içeren ürününün ruhsatını aldık ve 300.000 doz hidroksiklorokin sülfat’ı hastaların tedavisinde kullanılmak üzere Sağlık Bakanlığı’na bağışladık.

Temmuz ayında daha önce Çin’den ithal edilen ve Sağlık Bakanlığı COVİD-19 Tedavi Algoritmasında yer alan yerli üretim Favipravir etken maddeli ilacın ruhsatını aldık ve Türk Tıbbının hizmetine sunduk. 200.000 doz ürünü de yine hastaların tedavisinde kullanılmak üzere Sağlık Bakanlığı’na bağışladık. Böylece Sağlık Bakanlığı COVİD-19 tedavi Algoritmasındaki Favipravir, Hidroksiklorokin Sülfat, Azitromisin, Enoxaparin sodyum, Dipiridamol, Dekzametazon etken maddeli ürünlerin tamamını yerli olarak üreterek ülkemizin COVİD-19 ile mücadelesinde önemli bir destek verdik ve vermeye devam ediyoruz.

AŞI VE İLACI TEK ÇATI ALTINDA ÜRETTİK

Bunun yanı sıra Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı onaylı Koçak Farma Ar-Ge Merkezi bünyesindeki Sağlık Bakanlığı Onaylı BSL3/ABSL3 laboratuvarlarında inaktif COVİD-19 Aşısı üretimi ile ilgili Ar-Ge çalışmalarnı da tamamladık ve üretilen aşı ile hayvan çalışmalarına başladık. Koçak Farma bu süreçte hem COVİD-19 tedavisinde kullanılan ilaçları hem de COVİD-19 aşısını aynı çatı altında yerli üreten tek firma oldu.

9 İLAÇ PROJESİNDEN BİRİNİ YÜRÜTÜYORUZ

Ayrıca Teknoloji ve Sanayi Bakanımızın açıkladığı COVİD -19 tedavisinde kullanılacak TÜBİTAK Destekli 9 ilaç projesinden biri olan ve İstanbul Üniversitesi, Koç Üniversitesi, Sabancı Üniversitesi ve Bezm-i Alem Üniversitesi ile beraber yürüttüğümüz Biyolojik ürün ile ilgili çalışmalarımızda devam etmektedir. Ülkemizin COVİD-19 pandemisiyle mücadelesinde kılavuzların önerdiği ve hastaların ihtiyacı olan hayati önemi haiz ilaçların ve serumların üretimlerini Çerkezköy ve İstanbul üretim tesislerimizde kesintisiz olarak sürdürüyoruz.

AŞIDA 2-3 AY İÇERİSİNDE İNSAN FAZ ÇALIŞMALARINA BAŞLAYACAĞIZ

-Yine aynı bağlamda Koronavirüse karşı aşı üretim çalışmanız oldu mu?

Koçak Farma olarak uzun yıllardır aşılarla ilgili çalışmalarımız devam ediyoruz. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı onaylı Ar-Ge merkezimizde 100 civarında bilim insanı yeni ürünler, biyoteknolojik ürünler ve aşılar ile ilgili araştırmalar yapıyor.

Ar-Ge merkezimizde inaktif kuduz ve BCG aşılarını üreterek klinik öncesi çalışmaları tamamladık. Her iki aşı içinde klinik çalışmalara kısa sürede başlayacağız. Bu süreçte kuduz aşısının üretimi için gerekli yüksek güvenlik seviyeli BSL-3/ABSL-3 laboratuvar ve üretim tesislerini akreditasyonunu tamamlamış ve Sağlık Bakanlığımızdan GMP onayı almıştık. Koçak Farma ilaç sanayinde BSL -3/ABSL-3 laboratuvar ve üretim tesislerine sahip tek firmadır.

Inaktif Kuduz aşısı üretiminde elde ettiğimiz deneyim ve altyapı İnaktif Covid-19 aşısı üretimi için bize önemli katkı ve ivme sağladı. Yukarıda da belirttiğim gibi Koçak Farma olarak COVID-19 aşısıyla ilgili çalışmalarımızda da önemli aşama kaydettik. Inaktif Covid-19 aşısının geliştirme aşamalarını tamamladık ve aşıyı başarılı bir şekilde ürettik. Aşıyla ilgili hayvan çalışmalarımız devam etmektedir. 2-3 ay içerisinde hayvan çalışmalarını tamamlayıp, insan faz çalışmalarına başlamak istiyoruz. Aşıyı 2021 yılının ikinci çeyreğinde Türk halkının kullanımına sunmak istiyoruz.

‘BİYOTEKNOLOJİK İLAÇ ÜRETİM TESİSİ’ YATIRIMLARIMIZ 1.5 MİLYAR TL’Yİ BULDU

-Çerkezköy’de Koçak Farma ilaç üretim yerleşkenizde yeni yatırımlar yaptınız? Devlet tarafından da desteklenen 1.1 milyar TL teşvik alan başta "Biyoteknolojik İlaç Üretim Tesisi" yatırımlarınız ve diğer yatırımlarınız hangi aşamada? Bu tesiste hangi ilaçları üretiyorsunuz?

-Bahsettiğiniz 1.1 milyar TL tutarındaki teşviki 2014 yıLında almıştık. Bu teşvik kapsamında Biyoteknolojik İlaç üretim tesisleri ve büyük ölçekli yatırımlarımızı tamamladık. Daha sonra yaptığımız 400 milyon TL’ye yakın yeni yatırımla 2014 yılından bu yana yaptığımız toplam yatırımlar 1.5 milyar TL‘yi buldu. Çerkezköy üretim tesislerimizde yıllık üretim kapasitemiz 500 milyon kutu/yıldır.

Tesislerimizde Biyobenzer insülinler, Monoklonal antikorlar, Aşılar ve Küçük moleküllü ürünler tüm farmasötik formlarda üretilmektedir. Kullanıma hazır şırıngadan tablete, Tek kullanımlık doz ayarlı insülin kaleminden liyofilize ampul, flakona Enjectabl, Katı, Yarı Katı tüm farmasötik formları üretecek yetkinliğe sahibiz.

Bu sene yatırımlarımızı aşılar ve COVID-19 Pandemisi tedavisinde kullanılan ilaçlar üzerine yoğunlaştırdık. Inaktif COVID 19 aşısı, İnaktif Kuduz aşısı ve BCG aşılarının üretimi için yeni üretim tesileri ile ilgili yatırımlarımız 1-2 ay içerisinde tamamlanacaktır.

KANSER İLACINI YERLİ ÜRETEREK KOLAYCA ERİŞİLEBİLİR HALE GETİRDİK

-Kanser tedavisinde kullanılan ilaçlar da üreten Koçak Farma’nın üretim yelpazesi hakkında neler söyleyeceksiniz?

-Koçak Farma, onkoloji, hematoloji, üroloji, kardiyoloji, kadın hastalıkları ve doğum, cerrahi, fizik tedavi ve rehabilitasyon, romatolojik hastalıklar, çocuk hastalıkları, göz hastalıkları, endokrinoloji, infeksiyon, nefroloji, iç hastalıkları, KBB, nöroloji ve psikiyatrik hastalıklar başta olmak üzere bugüne kadar 700’ü aşkın ilaç ve ilaç hammaddesini ulusal ve uluslararası tıbbın hizmetine sunmuştur.

Kanser ilaçları üretimi konusunda Çerkezköy OSB’deki kanser ilaçları tesislerimiz bağımsız altyapılı ve ileri teknoloji donanımlıdır. Bu nedenle Koçak Farma 100’e yakın çeşitte kanser ilacını aynı çatı altında üretmeyi başarmıştır. Koçak Farma, ithalatla karşılanan onkoloji ilaçlarını yerli üreterek ilacı kolayca erişilebilir hale getirmiştir. Böylece kamu maliyesinin yüzmilyonlarca TL’lik yükünü azaltmıştır. Halen Türkiye’de kullanılan her iki kutu kanser ilacından biri Koçak Farma ruhsatıyla Çerkezköy tesislerimizde yerli üretilmektedir.

49 YILDIR YERLİ TÜBERKÜLOZ İLACI ÜRETİYORUZ

Serum üretimine 2007 yılında antibiyotik serum üreterek başladık. 2016 yılında Türkiye’nin ilk yerli serum üreticisi Eczacıbaşı-Baxter firmasının İstanbul/Ayazağa serum üretim tesislerini ve ruhsatlarını devir aldık. Hali hazırda Türkiye’nin serum ihtiyacının büyük bir kısmını karşılıyoruz. Koçak Farma kurulduğu günden bu yana 49 yıldır Tüberküloz ilaçlarının yerli üretimini gerçekleştirerek, hastaların kesintisiz bir şekilde ilaca ulaşımını sağlayarak ülkemizin Tüberküloz alanında elde ettiği başarılara katkıda bulunmaktadır. Bu katkıların hekimler, hastalar ve Verem Savaş Dernekleri tarafından takdir edilmesi de bizim için en büyük gururdur.

YÜZDE 100 YERLİ SERMAYELİ BİR AİLE ŞİRKETİYİZ

-Koçak İlaç 1971 yılında kurulan bir aile şirketi. Pek çok yerli ilaç şirketi yabancıların hakimiyetine girerken, Koçak yapısını bozmadan ilaç gibi yüksek maliyetli ve zorlu bir sektörde tek başına gelişmeyi başardı. Bunu nasıl açıklıyorsunuz? Şirketin yönetim yapısı hakkında bilgi verebilir misiniz?

-Hepimiz çocukluğumuzdan itibaren ülkesine hayırlı, milletine sevdalı insanlar olarak yetiştirildik ve ülkemize faydalı olmayı hedefledik. Bu doğrultuda Koçak Farma kuruluşundan itibaren sürdürülebilir bir rekabet ve büyüme için yatırıma ve stratejik işbirliklerine öncelik vermektedir. Firmamız sürekli büyüme ve gelişme hedeflerine uygun olarak 2016 yılında Eczacıbaşı-Baxter Serum üretim tesilerini satın almış ve yabancı ortaklı bir şirketi yerelleştirmiştir. Koçak Farma, Sağlam sermaye yapısıyla bugün yüzde 100 yerli sermayeli bir aile şirketi olarak faaliyet göstermektedir.

YILLIK 500 MİLYON KUTU ÜRETİM KAPASİTESİNE SAHİBİZ

-Şirketinizin Çerkezköy’de ilaç üretim tesisi var. Ayrıca Ayazağa’da serum imalat tesisiniz de yer alıyor. Bu iki tesisin yıllık üretim kapasiteleri nedir?

-Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi’nde 140.000 metrekare alanda kurulu ve 100.000 metrekare kapalı alanda yıllık 500 milyon kutu üretim kapasitesine sahip ileri teknoloji donanımlı tesislerimiz; Türkiye’nin en büyük ilaç üretim tesislerindendir. İstanbul/Ayazağa’da 50 bin metrekare alanda kurulu Serum Üretim Tesislerimiz ise 160 milyon ünite/yıl üretim kapasitesine sahiptir.

5 KITADA 50’DEN FAZLA ÜLKEYE İHRACAT YAPIYORUZ

- Hangi ülkelere ihracat yapıyorsunuz? Ve hangi ürünler ihraç ediliyor?

- Koçak Farma uluslararası sağlık otoritelerince belgelenen ileri teknoloji donanımlı tesisleri, yüksek kalite standartları ve güçlü Ar-Ge çalışmaları ile global bir markadır. Bu durumun yarattığı güvenin olumlu etkisiyle ihracatımız yıllar itibariyle artan bir trend izlemektedir.

Koçak Farma Avrupa Birliği GMP onaylı tesislerinde ürettiği ürünlerini 5 kıtada 50’den fazla ülkeye ihraç etmektedir.

Koçak Farma, AB ülkeleri; Almanya, Fransa, Portekiz, İspanya, İtalya, Belçika, Romanya, İsveç, Macaristan, Avusturya, Letonya, Slovakya, Danimarka, Bulgaristan, İrlanda, Yunanistan, Polonya, Finlandiya, Hollanda, Hırvatistan, Çekya, Estonya, Litvanya’nın yanı sıra Avustralya, Güney Afrika, Güney Kore, İsviçre, Brezilya, Beyaz Rusya, Tayland, Kolombiya, Ürdün, Bosna Hersek, Sırbistan, Ukrayna, Moldova, Kosova, Lübnan, Makedonya, Norveç, Tayvan, Tunus, Yemen, Azerbaycan, Gürcistan, İran, Irak, Suriye, Libya, Kırgızistan, Kazakistan, Özbekistan, Rusya gibi ülkelere de ürünlerini ihraç etmektedir.

İhraç edilen ürünlerin ağırlığı enjektabl ve oral onkoloji ürünleri, transplantasyon ilaçları, enjektabl antibiyotikler, serum ve çeşitli kategorilere ait ilaçlardan oluşmaktadır.

1.2 TRİLYON DOLARLIK İLAÇ PAZARININ YÜZDE 20’Sİ BİYOTEKNOLOJİK İLAÇLARIN

-Dünyada artık tıp dünyası ve eczacılık endüstrisi biyoteknolojiye yöneliyor. Ancak Türkiye bu konuda henüz yolun başında sayılır. Biyoteknolojik ilaç üretimi ile ilgili bilgi verebilir misiniz?

-Size katılıyorum. Biyoteknolojik ürünlerin payı çok hızlı bir şekilde yükseliyor. Bugün, diyabet, kanser, kalp hastalıkları, romatoid artrit gibi birçok hastalığın tedavisinde yeni geliştirilen biyoteknolojik ilaçların konvansiyonel formülasyonlarının yerini aldıkları ve kullanımının giderek yaygınlaştığı görülmektedir. Buna parelel 1.2 trilyon dolarlık toplam dünya ilaç pazarında biyoteknolojik ilaçların pazar payı yüzde 20’ye ulaşmıştır. Biz de ülkemizi ithale dayalı bu alandan mümkün olduğunca kurtarabilmek için çalışıyoruz.

Biyoteknolojik ürünler, üretim ve geliştirme maliyetlerinin yüksek olması nedeniyle pahalı ürünlerdir. Ülkemizde biyobenzer ürünlerin üretimi sınırlıdır ve büyük bir kısmı ithal edilmektedir. Biyoteknolojik ilaçların tedavideki ağırlığının artışıyla birlikte ithalata dayalı bir biyoteknolojik ilaç tedarik modeli Türkiye için sürdürülebilir gözükmemektedir.

PAZARDA 2 BİYOTEKNOLOJİK ÜRÜNÜMÜZ VAR

Koçak Farma’nın pazarda 2 Biyoteknolojik ürünü bulunmaktadır. Bunlardan birincisi Türkiye’nin ilk yerli biyobenzer ürünü olan “Enoksaparin sodyum” etken maddeli kullanıma hazır şırınga formundaki ilacımız 2012 yılında piyasaya verilmiştir. Daha önce ülkemizin ihtiyacının tamamı ithal orjinal ürünle karşılanmaktaydı. “Enoksaparin sodyum” etken maddeli yerli biyobenzer ilaçlarımızın tıbbın hizmetine sunulması ile ithalat azalmış, ilaç fiyatı düşmüş ve kamu maliyeti büyük ölçüde tasarruf imkanına kavuşmuştur. Halen hastane ve serbest pazar ihtiyacının yüzde 75’inden fazlası Koçak Farma tarafından temin edilmektedir.

İkinci ürünümüz “İnsülin Glarjin” etken maddeli Türkiye’nin ilk biyobenzer insülin ilacıdır. 2017 yılının başında piyasaya verilmiştir. İnsülin ilacı diyabet hastalığının tedavisinde temel ilaçtır. Türkiye’de 12 milyon civarında diyabet hastası vardır. “İnsülin Glarjin” tıbbın hizmetine sunulana kadar tamamen ithalatla karşılanmaktaydı. İnsülin ilacının yerli üretimi, Türkiye’nin biyoteknolojide global bir başarısıdır.

İLAÇ ÜRETİMİNDE DÜNYA İLE YARIŞACAK TEKNOLOJİYE SAHİBİZ

-Türkiye dünya ilaç sektörünün neresinde?

İlaç sektörü global ölçekteki diğer sektörler düşünüldüğünde en büyük sektör değil ancak en stratejik sektörlerden biri. Belki de en önemlisi. Görüyorsunuz bir virüs dünyayı esir aldı. Ekonomiler dağıldı.3 00 milyon işsiz insandan bahsediliyor. Herkes aşı ve ilaç peşinde. Türkiye ilaç sektörü yaklaşık 8 milyar dolar pazar hacmine sahip bir ülke konumunda. Dünya genelinde toplam ilaç pazarı 1.2 trilyon dolar seviyesinde. Dünya sıralamasında Türkiye 17’nci en büyük ilaç pazarına sahip. Avrupa özelinde ise bu anlamda 7’nci büyük ülke. Büyüklüğü yüzde 1’den az fakat kullandığı teknoloji dünya ile yarışır. En son teknoloji makinalar ve know-how kullanılıyor.

YERLİ İLAÇ VE AŞI ÜRETİMİ ÇOK ÖNEMLİ

-Yerli ilaç ve aşı üretimi neden önemli ?

- Aslında bunu yıllardır her platformda ve fırsatta dile getirdik. Gereğini de yapmak için elimizi taşın altına koyduk. Çok önemli yatırımlar yaptık. Birçok alanda ülkemizin dışa bağımlılığını azalttık, kamu maliyesine çok önemli tasarruflar sağladık. Özellikle savaş ve ambargo gibi olağanüstü hallerde aşı, ilaç ve serum ihtiyacının yerli olarak üretilip, karşılanması son derece önemlidir. Günümüzde bunun önemini bir başka olağanüstü durum olan ve küresel tehdit haline dönüşen COVID-19 pandemisiyle birlikte yaşamaktayız. Pandemide kullanılan ilaçlar ve geliştirilen aşılar için ülkeler doğal olarak önce kendi halkının ihtiyacını karşılamayı planlamaktadır. Bu yüzden Koçak Farma olarak COVID-19 pandemisinde kullanılan ilaç ve aşıları yerli olarak üretmeyi misyon edindik.

- Sosyal sorumluluk anlayışınız gereği Tekirdağ Kapaklı’da Nazmiye-Seyfettin Koçak Ortaokulu’nun temelini törenle attınız. Okul kaç derslikli ve inşaatı ne zaman bitirilip teslim edilecek? Yeni sosyal sorumluluk projeleriniz var mı?

- Kapaklı’da yaptırdığım Nazmiye-Seyfettin Koçak Ortaokulu 21 dersliklidir. Okulu 2.5 ay gibi rekor sayılabilecek bir sürede bitireceğiz ve 30 Ağustos 2020 tarihinde telim edeceğiz. İleri dünya ülkelerinin ulaştığı teknoloji ve ekonomik refahı yakalayabilmek için, ülkemizin geleceği çocuklarımızı modern, gelişmiş ve günümüz gereksinimlerini karşılayabilen öğretim kurumlarında eğitmeliyiz. Sosyal sorumluluk anlayışı ile ülkeme eğitim, kültür ve sanat alanlarında başka yatırımlar da yaparak toplumun gelişmesine katkıda bulunmak istiyorum.

HER YILA BİR ÖDÜL

- Sanayicilik yaşamınız boyunca sayısız ödül aldınız. Aldığınız ödülleri bizimle paylaşır mısınız?

-  Evet, iş hayatım boyunca sayısız ödül almak nasip oldu. Çalışmalarımızın takdir edilerek devlet kurumlarımız, iş hayatındaki paydaşlarımız, doktor ve eczacılarımız tarafından çeşitli ödüllere layık görülmesi benim için büyük bir gurur kaynağıdır.

2011 yılında “Onkoloji ilaçları ve Hammaddelerinin Üretimi” projesi ile, 2012 yılında “Kanda Pıhtılaşmayı Önleyen Enoksaparin Sodyum Etken Maddesi Ve Bitmiş Ürün Üretimi” projesi ile, 2013 yılında “Diyabet Tedavisinde Kullanılan Biyobenzer Ürün İnsülin’in Etken Madde Ve Bitmiş Ürün Olarak Üretimi” projesi ile aldığımız Altın Havan Eczacılık Ödüllerini, 2013 ve 2016 yılında “Kanser Hastalarının Tedavisine Yaptığım Katkılar”dan dolayı T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından verilen “Onkolojide Yerli Yatırım Teşvik Ödülü”lerini, 2016’da “Tüberküloz İlaçlarının Ülkemizde Yerli Üretimini Gerçekleştirerek 45 Yıldır Halk Sağlığına Yaptığım Katkılardan Dolayı”, Türkiye Ulusal Verem Savaşı Dernekleri Federasyonu tarafından verilen ödülü, 2018 yılında Türk Jinekoloji Ve Obstetrik Derneği tarafından “Kadın Hastalıklarına Yapmış Olduğum Katkılar ve Türk İlaç Sanayi’ndeki Önderliğim” için verilen ödülü, 2018 yılında Tüm Kamu Eczacıları Derneği (TÜKED) tarafından “Tüm Kamu Eczacıları Derneğine Yapmış Olduğum Katkılar Ve Türk İlaç Sanayi’ndeki Önderliğim” için verilen ödülü, 2019 Yılında “Tüberküloz İlaçlarının Ülkemizde 48 Yıldır Yerli Ve Milli Üretimini Gerçekleştirdiğimden Dolayı” Türkiye Ulusal Verem Savaşı Dernekleri Federasyonu Tarafından verilen “Tüberküloz Üstün Hizmet Ödülü” nü aldığım ödüllerin bazıları olarak sayabilirim.

……………………..

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Hasan Çil 3 yıl önce

Sayın Ender Koçak ı 1987 veya 88 yılında tanıdım. Çerkezköy deki o zaman çok ufak bir imalathane niteliğinde olan fabrikasına yük asansörü yapmış idim. İyiki böyle bir insanı tanımışım. Şahidim. Kardeşleri ve abilerinin yardımları gözardı edilmez ama tırnaklarıyla, önemlisi bitmez tükenmez azmi ve yurt sevgisiyle bunları başardı. Yerli ve milli demesi birilerine yaranmak için olmadığını adım gibi biliyorum. İddaa ediyorum; Türkiye de 10 tane Ender Koçak olsun çehresi değişir.

banner112

banner111

banner110

banner109

banner108

banner106