Ramazan ayının son günlerinde AB Bakanı ve Başmüzkareci Egemen Bağış’la İstanbul’da "Dostlar Sofrası" adıyla gelenekselleşen sahur programındayız.
Egemen Bağış, soru-yanıtlarla 2 saat kadar süren konuşmasının ardından sohbet ederken sözü serbest ticaret anlaşmalarına taşıdı:
- Avrupa Birliği (AB) ile gümrük biriğimiz var. Ancak, AB’nin üçüncü ülkelerle imzaladığı serbest ticaret anlaşmalarından yararlanamıyoruz. Çünkü, o dönemde Onur Öymen maalesef Başbakan Tansu Çiller’i yanlış yönlendirdiği için böyle olmuş.
- Nasıl bir yanlış yönlendirme?
- O dönemde Kıbrıs Rum kesimi henüz AB’ye tam üye değildi. Onur Bey, AB’nin Kıbrıs Rum Kesimi’yle bizi serbest ticarete zorlayacağından çekinmiş. Bu konuda Gümrük Birliği’ne imza atan dönemin Başbakanı Tansu Çiller’i de ikna etmiş. Böylece anlaşmaya, AB’nin imzaladığı serbest ticaret anlaşmaları dışında kalmamızı sağlayan bir madde koymuşlar. Şimdi onu sancısını çekiyoruz.
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın kulağını çınlattı:
- Son yıllarda bu konuda en büyük sıkıntıyı Zafer Bey çekiyor. AB’nin serbest ticaret anlaşması yaptığı ülkelerle ayrıca tek tek görüşmeler yapıyor. Bu da zaman alıyor. Kimi ülkelerle iş birkaç yılda bile zor çözülüyor.
- O dönemde sözünü ettiğiniz maddeyi koydurmamak daha mı doğru olurdu?
- Elbette... İhracatı bugün zar zor 3 milyar doları bulan Kıbrıs Rum Kesimi’nden mi korkacağım. Türkiye, Avrupa’daki krize rağmen 2011’de 135 milyar dolarla ihracatta rekor kırdı. Bu yıl da 150 milyar dolara doğru gidiyoruz.
- AB’yle görüşmelerinizde bu konuyu da gündeme getiriyor musunuz?
- Serbest ticaret anlaşması sorununa çözüm üretmeye çalışıyoruz.
Konuya serbest ticaret anlaşmaları açısından bakılınca Egemen Bağış ve Zafer Çağlayan haklı görünüyor...
Ancak, siyasi açıdan böyle bir yükü kaldırmaya kim cesaret edebilir?
Şu anda Kıbrıs Rum Kesimi, AB’nin dönem başkanlığını yürütüyor. Bu ortamda Türkiye ne yapıyor?
AB’yle alternatif müzakere trafiğini seçmiş bulunuyor. Yani, 6 ay süreyle resmi müzakere yapmayı kestik. Egemen Bağış’ın deyimiyle, "mış gibi" yapıp, gölge görüşme yürütüyoruz.
Bağış, bu durumu şöyle tanımlıyor:
- Kıbrıs Rum Kesimi’nin AB Dönem Başkanlığı, bizde 23 Nisan günlerinde çocuklarımızın Cumhurbaşkanı, Başbakan ve bakan koltuklarına oturmasına benziyor. Biz şimdi 6 aylığına gayrıresmi olarak uzlaştığımız noktaları, Kıbrıs Rum Kesimi’nin başkanlık dönemi kapandığında resmen devreye alırız.
Bu durum, Gümrük Birliği’ne imza atıldığı günlerde Kıbrıs Rum Kesimi tedirginliği yaşanmasının hiç de boşuna olmadığını göstermiyor mu?

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner112

banner111

banner110

banner109

banner108

banner106