Gerek iş hayatında gerek normal hayatımızda bazı insanların çok saygın olduklarından söz ederiz. Bu saygın insanlar toplum tarafından sevilirler ve onlara büyük bir saygı duyulur. Herkes onlarla tanışmak, onlarla ilişki içerisinde olmak ve bu saygın insanlara yakın olmak ister. Kurumlara ve işletmelere baktığımızda da durum böyledir. Yani insanların saygınlıkları gibi işletmelerin de saygınlıklarından söz edilebilir. İşletmelerde kurumsal saygınlığın oluşabilmesi için öncelikle belirli bir kurum kültürünün oluşması gerekir.

KURUM KÜLTÜRÜ

Bazı şirketleri diğerlerinden ayıran birçok farklı özellikleri vardır. İş yapma şekillerindeki, iş yeri ortamındaki bu farklılıklar hemen göze çarpar. Örneğin bazı işyerlerinde çalışanların ve yöneticilerin birbirlerine karşı davranışları daha sıcak ve samimidir. Lafta değil gerçekte bir aile ortamı oluşmuştur. O işyerinde kapıdaki güvenlik görevlisinden en üst yöneticisine kadar her çalışan müşterilere ve tedarikçilere karşı rakiplerinkinden çok daha farklı ve olumlu bir tutum içerisindedirler. Üstelik bu farklılıklar çoğu zaman yazılı prosedür ve kurallar halinde bile değildirler. Ancak tüm şirket çalışanlarının zihinlerinde ya da anlayışlarında temelli yer etmişlerdir.
Elbette ki şirkete özgü olan bu iş yapma şekilleri, anlayışlar ve bütün uygulamalar şirketin karlılığını ve rekabet avantajlarını artırıcı yöndedirler. Şirketin yöneticileri, tüm çalışanlarla birlikte bu özel ortamın gelişmesine çalışırlar. Şirketteki herkes kurumun başarısının müşteriye sunulan ürün ve hizmetlerle olduğu gibi bu ortak zihinsel yapı ile de ilişkili olduğunu bilir. İşte böyle bir kuruluşta, bu farklılıkların oluşturduğu ortak zihinsel iklim o şirkete ait “Kurum Kültürü” olarak tanımlanabilir.

Kurum kültürünün oluşmasında en önemli unsur işveren ya da üst yönetimdir. Ya da tersten söylersek kurum kültürü oluşturmak başarılı bir yönetim için öncelikli konulardan biri olmalıdır. Bu nedenle üst yönetimin sık değiştiği kuruluşlarda belirgin bir kurum kültürü de oluşamaz. Başta da belirtildiği gibi kurum kültürünün kurallarının tamamı yazılı kurallar olmayabilirler. Kurumun tepe yöneticileri kendileri “Rol Model” olarak bu kuralların şirket yaşamında yer almasına ön ayak olurlar. Yeni insanların işe alınmasında bilgi, beceri gibi özelliklerin yanında şirket kültürüne uyumluluk özelliklerini de göz ardı etmezler. (Kurum kültürü konusuna daha önceleri birbirini takip eden dört yazı şeklinde değinmiştik.)

KURUMSAL SAYGINLIK

Kurumsal saygınlık, kurum kültürünün kurum çevresine yansımasıyla ilgili bir süreçtir. Saygın kuruluşlar, öncelikle yakın çevreleriyle , içinde bulundukları toplumla ve yine içinde bulundukları ülkeyle ilgili kaygıları olan kuruluşlardır. Saygınlığı olan kuruluşlar için o işletmenin varoluş nedeni sadece para kazanmak değildir. Bu tip işletmeler para kazanmanın yanında toplum için de birçok yararlar sağlayan uygulamalar yaparlar. Bu uygulamaları yaparlarken reklam yapmayı ya da daha başka menfaatler elde etmeyi de asla düşünmezler. Çeşitli kurumlara maddi yardımda bulunmak, eğitim, kültür ve sanat faaliyetleri düzenlemek, halk için yararlı hastane, okul, ibadethane gibi yerler yaptırmak, stajyerler kabul etmek ve onları iyi yetiştirmek gibi birçok uygulama bunlara örnek olarak verilebilir.

Günümüzde bu tür uygulamaları çok yaygın olarak yapmakta olan şirketler vardır. Öyle ki bu kuruluşların bir çoğu şirket organizasyon yapısında sadece bu sosyal sorumlulukla ilgili birimler bile oluşturmuşlardır. Ancak ülkemizin geneline baktığımızda böylesi saygın kuruluşların sayısı olması gerekenden çok azdır.
Aslında bu tür uygulamalar işletmeler için bir görevdir. Çünkü ticari işletmeler, içinde bulundukları toplum sayesinde para kazanmaktadırlar. Ürettikleri hizmet ve ürünleri içinde bulundukları topluma satmaktadırlar. Ve yine yakın çevresindeki insanlardan işgücü olarak yararlanmaktadırlar. Bu bakımdan bu işletmelerin içinde bulundukları topluma bir şekilde borçları vardır denilebilir.

Saygın işletmelerde iş sonuçları iki ayrı kategoride incelenir.
1- Finansal iş sonuçları .
2- Finansal olmayan iş sonuçları.
Finansal iş sonuçları, bir şirketin ticari olarak elde ettiği karlar, maddi kazanımlar, kazandığı müşteri portvöyü, sahip olduğu pazar ve başka maddi iş sonuçlarıdır. Finansal olmayan iş sonuçları ise o işletmenin içinde bulunduğu toplumun, müşterilerinin, tedarikçilerinin ve yine ilişkide olduğu toplumun diğer kısımlarının nazarındaki itibarıyla ölçülür.

Böyle işletmeler kendi sektörlerinde ve pazarlarında gerek müşteri ve gerekse tedarikçi olarak öncelikle tercih edilirler. Bu işletmelerde çalışan insanlar da işletmenin bulunduğu çevrede kişisel olarak saygındırlar. Saygınlığı olan bir işyerinde çalışan biri örneğin bankalardan kredi alırken ya da başka türlü ticari ilişkilerde çalışmakta olduğu işletmelerin bu özelliklerinden yararlanırlar.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner112

banner111

banner110

banner109

banner108

banner106