► İngiltere Hükümeti, Londra Borsası’nda kayıtlı tüm firmaların karbon ayak izlerini yayınlamalarını zorunlu kıldı. Artık karbon emisyonlarını saklayarak maliyet hesabı yapmanın kendini kandırmaktan öteye gitmeyeceği aşikardır. Karbon ayak izi yayınlama zorunluluğu getiren yasanın arkasında sanayi temsilcileri de var.
Global Sanayici’nin Ağustos sayısında yayınlanan yazımda, 20 Nisan 2012’de Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren sera gazı envanterlerinin doğrulanması ve raporlanmasına dair usul ve esasların belirlendiği yönetmelikten bahsetmiştim. Her ne kadar yönetmelik yürürlüğe geçse de, firmalara uygulanacak yaptırımlar için belirlenen ilk tarih 2016 yılında başlayacak. Bugüne kadar gözlemlerimize dayanarak Türk firmalarının yakın gelecek ile ilgili vizyon eksikliği ve gereken konularda geç adım atma geleneklerine dayanarak, bu konuda da önümüzdeki dört yıl süresince harekete geçme hızlarının yavaş olacağını öngörebiliriz. Dünya ve özellikle Avrupa karbon pazarını daha sıkı olarak takip etme gerekliliğini ve artık dünyanın en önemli başlıklarından sayılan iklim değişikliğine kayıtsız kalamayacağımızın öngörülerini, İngiltere Hükümetinin Londra Borsası’nda kayıtlı tüm firmaların karbon ayak izlerini zorunlu olarak yayınlamaları haberiyle de daha iyi anlamış olmamız gerekiyor. Haberin ayrıntılarına baktığımızda ise Nisan 2013’ten itibaren (İngiltere’de finansal yıl Nisan ayında başlar) Londra Borsası’nın tüm endekslerinde yer alan firmaların bunu yapmak zorunda olduklarını görebiliriz. Bu düzenleme 2015 yılında tekrar gözden geçirilerek 2016 yılından itibaren bütün büyük firmalara uygulanması gündemde olacak. Sadece bu uygulama ile ülkenin 2021 yılına kadar yaklaşık dört milyon ton CO2 emisyonunu azaltacağı hesaplanmış. Bilindiği gibi İngiltere 2025 yılına kadar karbon emisyonlarını 1990 senesi değerinin yüzde 50’sine indirmeyi taahhüt etmişti. Artık karbon emisyonlarını saklayarak maliyet hesabı yapmanın kendini kandırmaktan öteye gitmeyeceği aşikardır. Yasanın arkasında sanayi temsilcileri de var. Kısacası konu artık sanayicinin de kabul ettiği ve arkasında durması gerektiği bir konum almıştır. Bu haberin ardından NASDAQ OMX, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nın da içinde olduğu Kahire, Johanesburg ve Sao Paulo borsaları ile güçlerini birleştirerek firmaları çevresel, sosyal ve yönetim risklerini yayınlamalarını teşvik edeceklerini belirtti. Yine aynı şekilde diğer borsalardan da benzer duyurular geldi. Firmaların çevresel ve sosyal etkilerini yayınlayarak, yatırımcıların sosyal duyarlılığı olan yatırımlara yönelmeleri sağlanırken aynı zamanda sağlanan saydamlıkla daha duyarlı yatırımcıların oluşmasına ön ayak olunmaktadır. Bu tür raporlamalar Fransa, Danimarka, İsveç gibi ülkelerde zaten zorunlu olarak yapılmaktadır. Türkiye’nin de aşina olduğu firmaların kurumsal karbon ayak izi raporlamalarını yaptıkları Karbon Saydamlık Projesi (Carbon Disclosure Project) Fortune 500 firmalarının yüzde 91’ine ulaşmış durumdadır. Buradan sonra gidilecek nokta firmaların tedarik zincirlerinden kaynaklana karbon ayak izlerini hesaplamaları olacaktır. Bu da ürün karbon ayak izi hesaplamalarının yapılması anlamına gelmektedir. Ürün bazında iklim değişikliği gibi çevresel etkilerin belirtildiği etiketleme denemeleri de hızla devam etmektedir. Bu konuda Fransa bayrağı taşırken Avrupa Topluluğu da tüm sektörlerde karşılaştırmalı olarak bu hesaplamaların yapılabilmesi için standart geliştirmektedir. Bu gelişmelerin karşısında Türkiye’de çıkan karbon envanteri yasası yürürlüğe girmesi açısından çok ötelenmiş olup ürünlere gelecek karbon etiketleme yükümlülüklerinde bir fırsat yaratacağına sıkıntı yaratabilecek bir durumda kalmıştır. Firmalarımızın bu gelişmeleri görüp gönüllü olarak bu işe soyunmaları ve bir altyapı oluşturmaları ileride oluşacak risklerin yönetimi açısından bir gereklilik olarak ortaya çıkmaktadır.
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner112

banner111

banner110

banner109

banner108

banner106