Üzerinden 5 yıl geçti sanırım…  Silivri’de bir otelde toplanmıştık… Sektör sektör 2023’te ne kadar ihracat yapacaklarını çıkarmışlardı… İhracatçı birliklerinin başkanlarının neredeyse tamamı oradaydı…


Sonra 2023 hedeflerini koydular… Tam 500 milyar dolarlık ihracat hedefleniyordu… Abartılı gibi gelmişti… Ama söylediğimiz gibi sektör sektör herkes hedefini paylaşmıştı.


Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) bu tarihi toplantısı ve Mehmet Büyükekşi’nin o gün yaptığı konuşma asla unutulmayacak. Çünkü bir kurum ilk defa bir değil, iki değil tam 13 yıl sonrasının hedefini paylaşıyordu. Ve 500 milyar dolarlık ihracat hedefi sektörlerden gelen bilgilerle ortaya konuldu. Atmasyon değil, bilgi ve belgeye dayalıydı. Kulağa hoş geliyordu…


Bu yüzden hedefe herkes sahip çıktı… Önce hükümet bu hedefi aldı üstlendi kendi hedefi haline getirdi.
Sonra ana muhalefet partisi CHP sahiplendi…


Sonra bu hedef adeta bu devlet politikası oldu… Ve gel zaman git zaman süre geçti… Yıllar hızla akıp gidiyordu. Bizim dışımızdaki nedenlerden dolayı ihracat zaman zaman tekliyor, hep beraber sıkıntı duyuyorduk. Çünkü Mehmet Büyükekşi ve arkadaşları olayı öyle bir noktaya getirmişlerdi ki bu hedef konusunda herkesi sorumlu kılmışlardı.


Ama zaman geçiyordu. Ve 2023 iyice yaklaştı… Şimdi herkesi bir telaş aldı ki sormayın…


İş dünyasının başkanları ile konuşuyoruz bu hedefi yakalamak için neler yaptıklarını ve yapacaklarını anlatıyorlar. Herkes neredeyse tek tek sorumluluk hissediyor. Çünkü bugüne kadar ki konuşmalarının bir yerinde bu hedefi paylaşmış, sahiplenmiş.


Hükümette telaş daha büyük… Onlar hedefin gerçekleşmeme riskini bertaraf etmek için bütün imkanları seferber etmeye çalışıyor.


500 milyar dolar ihracat hedefi adeta hepimizin sözü haline gelmiş durumda… Hatta o hedefi ortaya koyan TİM, sanki diğer kurumlardan bir farkı yok gibi davranıyor dersek biraz haksızlık ederiz ama yine de öyle bir görüntünün ortaya konduğunu söylemek mümkün.


Şimdi herkes çalışıyor… TİM ortaya bir hedef koydu, bilerek ya da bilmeyerek herkes bunu sahiplendi şimdi gerçekleştirmek herkesin işi haline geldi.


Yani ülke sözü gibi algılanıyor… Kimse geriye dönüp bu hedefi TİM koymuştu, hadi bakalım gerçekleştirsin diyemiyor…


Çünkü hedefi koyan TİM ama ondan daha fazla sahiplenenler oldu.
Mehmet Büyükekşi’de “aman bu hedef bizim kimse konuşmasın” demedi…


Peki TİM herkesin üstüne kalan bu 500 milyar dolarlık hedef için hiçbir şey yapmıyor mu?


Hakkını yemeyelim yine sessiz ve derinden en etkili çalışmaları Türkiye İhracatçılar Meclisi yapıyor.


Yani hedefin esas sahibi bu işin peşini bırakmış değil… Hatta TİM Başkanı
Mehmet Büyükekşi ile konuşunca eğer hedefin gerçekleşmesine ilişkin soru işaretleri varsa kafanızda, bir anda uçup gidiyor. Çünkü Büyükekşi size hemen inovasyon, ARGE, tasarım konusunda yapılanları anlatıyor…


Moraliniz düzeliyor…


İnovasyon konusunda yapılanlar Türkiye’nin icat çıkarma yeteneğine büyük katkı yapmış durumda.


Her yıl İstanbul’da Zirvesi yapılan inovasyon toplantısının İzmir ayağı geçtiğimiz günlerde yapıldı. Tam 9 bin İzmirli inovasyon etkinliğine aktı.


Katılanların yüzde 60’i gençlerdi… İcat çıkarmayın diye uyardığımız gençlere icat çıkarın mesajını almış akın akın toplantıya gelmişlerdi.


Bundan sonraki inovasyon toplantısı Bursa’da yapılacak… Ve dost düşman Bursa Ticaret Sanayi Odası Başkanı
İbrahim Burkay’ın teknik tekstil mucizesini görecek, otomotiv sektöründe robotların raksını izleyebilecek. Mehmet Büyükekşi’nin şu sözleri Bursa toplantısı önemini ortaya koyuyor…


-
      5 dolarlık bir tişört, Nike logosunu alınca 30 doları, timsah logosunu alınca 80 dolara çıkıyor… Biz ihracatı kilo olarak değil, kalite olarak artırmalıyız. Bu nedenle Türk kalitesi, Türk fiyatı gibi tanımların yerleşmesi için çalışmalar yapmalıyız.


İzmir, sonra Bursa ve ardından belki Samsun belki de başka bir il (kim talep ederse) son olarak da İstanbul inovasyona ev sahipliği yapacak.


Bir önceki toplantılardaki gelişmeler takip edilecek… İnovasyonun 500 milyar dolar hedefi için lokomotiflerden bir olması için çalışılacak.


Bir başka lokomotif patent… İzmir toplantısında Vestel’in ARGE Müdürü ile Celal Bayar Üniversitesi Teknokent Müdürüne en çok  “kaç patentiniz var” sorusu soruldu. Bu soruya en anlamlı yanıt da “başarılı olmak için ya farklı olacaksın, ya da mevcut işleri farklılaştıracaksın” diyen Vestel’in zirve yöneticilerinden Ömer Yüngül’den geldi…


-
      Cep telefonunu yapmak çok zor değil ama içindeki patent miktarını düşündüğümüzde günümüzde markalar savaşından çok patent savaşı olduğunu görüyoruz. Türkiye patent liginde oldukça gerilerde. Ülkemizin patentleşme yol haritasını çıkarmalıyız. Dünya genelinde patent en büyük sermaye olarak kabul edilirken biz de patent kültürünü bir yaşam biçimi haline getirmeliyiz.


Patentin ardından ARGE geliyor… Bu konuda gelirinin her yıl yüzde 5.5’ini ARGE’ye ayıran 3M örnek alınmalı belki de…


Böyle yapınca ne oluyor… Her yıl 55 bin ürün 100 binden fazla patent ortaya çıkıyor. So
nrasında da 32 milyar dolarlık cira, 90 bin çalışan ve 200 ülkede faaliyet gündeme geliyor. Bilindiği gibi 3M altyapıdan telekomünikasyona, ulaşımdan imalat ve elektronik sektörüne, sağlıktan perakende sektörüne kadar pek çok sektörde farklılık yaratarak en hızla büyüyen kuruluşlar arasında yer alıyor.


ARGE; tasarım, patent, inovasyon gibi sihirli sözcüklere anlam kazandırılabilirse 500 milyar dolarda endişelenecek bir durum yok… Ama bunları anlamlı hale getiremezsek hepimiz birden bu hedefin altında kalacağız bu böyle biline…

 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner112

banner111

banner110

banner109

banner108

banner106