Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve beraberindeki heyeti Kazakistan’ın başkenti Astana’ya götürecek TUR uçağı Ankara’dan havalanmadan kısa süre önce Diyanet İşleri Başkanı Prof. Mehmet Görmez yanımıza uğradı:


- Diyanet olarak Türkistan’da Hoca Ahmet Yesevi Camii’ni yaptırdık. Seyahatin son gününde camimizin açılışı olacak. O nedenle bu seyahatte ben de sizlerle birlikteyim.


Bunun üzerine Cumhurbaşkanlığı ekibinin seyahat için hazırladığı kitapçığa baktım. Hoca Ahmet Yesevi Camii ve Külliyesi ile ilgili bölümü okudum:


- Hoca Ahmet Yesevi Camii, Kazakistan’ın güneyinde Çimkent şehrine yaklaşık 150 kilometre mesafede eski adı Yesi olan Türkistan şehrinde Hoca Ahmet Yesevi Hazretleri’nin türbesinin hemen yanı başında planlandı.


Caminin Türkiye Cumhuriyeti’nin Kazakistan halkına hediyesi olduğu vurgulanmıştı:


- Cami inşa protokolü, devletler arasında 2000 yılında imzalandı ve 2009 yılında temeli atıldı.


Cami ile ilgili şu bilgilere yer verilmişti:


- Cami külliyesi toplam 20 bin metrekare arazi üzerine kuruldu. 1550 metrekaresi cami kısmı, 950 metrekaresi avlu kısmı, 1300 metrekaresi kültür merkezi, 700 metrekare abdesthane, 3 bin 300 metrekare yürüme yolları ve 12 bin 650 metrekare peyzaj alanından oluşuyor. Külliyede yaklaşık 100 kişilik aşevi, tören salonu, hediyelik eşya dükkanları, imam-müezzin odaları, dersaneler, morg, gasilhane, muhtelif depo ve teknik odalar ile kütüphane bulunuyor.


Ardından Başbakanlığa bağlı Türk İşbirliği ve Korrdinasyon Ajansı’nın (TİKA) hazırladığı kitapçığı inceledim. Kitapçıkta Hoca Ahmet Yesevi Türbesi Işıklandırma Projesi başlıklı bölümde şu bilgiler vardı:


- TİKA tarafından, Türk-İslam aleminin manevi önderlerinden Hoca Ahmet Yesevi’nin Türk hükümdarı Timur tarafından 15. yüzyılda yaptırılan ve Kazakistan’ın Türkistan şehrinde bulunan türbesinde bugüne kadarki en kapsamlı restorasyon çalışmaları yapıldı. Türbe, Türkistan şehrinin kuruluşunun 1500. yıldönümünde iki ülke cumhurbaşkanları tarafından ziyarete açıldı.


Yapılan çalışmalar şöyle özetlenmişti:


- Türbede yapılan çalışmalar genel olarak temel takviyesi, duvarlardaki çatlakların tamiri, iç sıvaların yenilenmesi, yıpranan çinilerin yenilenmesi, çatı izolasyonu, kubbedeki tuğla ve çinilerin yenilenmesi, dış cephede yıpranan tuğla ve çinilerin yenilenmesi şeklinde oldu. 2014 yılında Güney Kazakistan Valiliği işbirliği ile türbenin çevresinin düzenlenmesi işi kapsamında, iç ve dış aydınlatması için gerekli ekipmanlar (lamba, projektör, jeneratör vs.) TİKA tarafından temin edildi. Ayrıca Hoca Ahmet Yesevi Türbesi’nin tanıtımı için yapılan hazırlıklara destek sağlandı.


Çimkent’ten İstanbul’a dönerken uçaktaki sohbet sırasında Yeni Akit Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hasan Karakaya, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sordu:


- Türkistan’da yapılan camiyi nasıl buldunuz?


- Doğrusu mimari olarak, önceden görsem bazı telkinlerim olabilirdi. Çünkü, orada yaz sıcağı 55 derece, kışın da çok çok soğuk oluyormuş. Ama böyle bir caminin yapılmış olması, bana göre iftihar vesilesidir. Hiç olmazsa bu bir çekim alanı oluşturacaktır. Sayın Nazarbayev’le de bunları özellikle konuştuk. Bu bakımdan ben Diyanet İşleri Başkanlığımızın bu teşebbüsünü başarılı buluyorum. Yani, müteahhitin de bu kadar zor şartlarda orada böyle bir caminin inşaatını gerçekleştirmiş olması o da bence güzel. Bir de tüm bunlar arz talep meselesi. O cami 2 bin 500 kişiye hizmet verebilecek. Zaten bölge mimarisiyle uygun. Yerel bir mimari. Bazı ufak tefek eksiklerine rağmen başarılı.


O an Erdoğan’ın Başbakanlığı döneminde, Eylül 2013’te Malatya’da dönemin Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Kavuk’un kendi adına yaptırmayı planladığı 10 bin kişilik caminin mimari projesine müdahale anını anımsadım.


Kavuk, 
mimar Nevzat Sayın’ın çizdiği projeyi gösterip, son izinleri için yardım isteyince, Erdoğan anında yorumunu ortaya koydu:


- Projenin şu bölümlerini beğenmedim. Yeniden elden geçirin.


Çalık Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Çalık, hemen devreye girdi:


- Sayın Başbakanım, Mehmet Bey’le birlikte mimarla konuşur, gereğini yaparız.


Erdoğan
’ın mimari projelere müdahale alışkanlığı belki de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde gelişmiştir değil mi?

 

 

                                                            

Özal ve Demirel’e teşekkür ediyorum

 

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, kendisine fahri doktora unvanı verilen Hoca Ahmet Yesevi Üniversitesi’ni şöyle değerlendirdi:


- Ahmet Yesevi Üniversitesi, ortak yatırım olarak ortaya çıkmıştı. Şu ana kadar da başarılı bir şekilde devam ediyor olması bizler için mutluluktur. Bundan dolayı bu işte emeği olanlara teşekkür ediyoruz. Nazarbayev olsun, merhum Turgut Özal olsun, daha sonra sayın Demirel’in büyük katkıları olmuş. Her geçen gün öğrenci sayısı artıyor. Türkiye’den de uzaktan dersleri takip etme imkanı var. Şu anda mütevelli heyet başkanını da şahsen ben atıyorum. Rektör, Kazakistan tarafından atanıyor. Böyle bir yapı var orada.

 


  

Kazakistan’daki otellerinin 60 milyon dolar cirosu var

 

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la birlikte Astana’da konakladığımız Rixos Otelleri zincirinin Yönetim Kurulu Başkanı Fettah Tamince’ye sordum:


- Kazakistan’da kaç oteliniz var?


- 4 otelimiz var. Astana, Almatı, Çimkent ve Borovo’da. 5’incisini de Astana’da inşa ediyoruz.


- 4 otelin yıllık cirosu nasıl?


- 60 milyon dolar civarında.


Ardından karşılaştırma yaptı:


- Buradaki 4 otelin cirosu, Antalya’daki bir otelimizin cirosunu yakalayamıyor.


Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner112

banner111

banner110

banner109

banner108

banner106