2010’u geride bırakmaya 2-3 gün kala Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı  Ali Babacan’la buluştuk. Bir gazeteci arkadaş, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kayıtdışı ekonomiye dönük vaatlerini anımsatınca, Babacan dayanamadı:

- Kayıtdışı ekonomi konusunda en çok yakınılan konu neydi?

Soruya hemen kendisi yanıt verdi:
- Vergi oranlarının yüksekliğiydi. Tez şöyleydi: Türkiye’de vergi oranları çok yüksek. O yüzden kayıtdışına yöneliş var.

Ardından 8 yıllık AK Parti iktidarının vergide attığı adımları anımsattı:
- Gelir vergisinde, kurumlar vergisinde gerekli indirimleri yaptık. KDV’de temel gıda maddeleri olmak üzere birçok üründe oran yüzde 8’i geçmiyor. Yani, Türkiye eskisi gibi vergi oranlarının yüksekliğiyle dikkat çeken bir ülke değil. İndirimlerde sınıra gelmiş durumdayız. Sonra da kayıtdışı ekonomiyle ilgili mesajını verdi:
- Artık sabrımız kalmadı... Denetimler daha ciddi şekilde yapılacak. Vergisini ödemeyenin üzerine gidilecek. Çünkü, netice almak istiyoruz. “Üzerine gidilecek” mesajını biraz daha açtı:
- Vergi kaçıranı bu tututumundan caydıracak şeyler de olacak. Babacan, bu mesajları verirken, mukteza uygulamasının geçmişteki durumuna da değindi:
- Bir vergi denetmeni şirketi incelemeye gittiğinde, “Biz bu işlemi önünüzdeki muktezaya göre yaptık” gibi savunmalarla karşılaşıyordu. Denetmen, “Bu muktezayı yazan benden daha alt düzeyde biri” deyip, dikkate bile almıyordu. Yapılan işlemle ilgili rapor tutup, ceza yazıyordu. Bu konuda yaptıkları değişikliği de anımsattı:
- Şimdi artık muktezalar (özelge) internette yayınlanacak. Belirli kuralları olacak. Böylece tartışmalı durum ortadan kalkacak.
Babacan’ın, “Sabrımız kalmadı, vergide artık netice istiyoruz” sözü, bana Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in, “Vergi kaçıranın hapse girmesi gerek. Bu konuda Adalet Bakanlığı ile ortak çalışma yapıyoruz” mesajını anımsadım. Borçların yeniden yapılandırılması yürürlüğe girip, işlemeye başlaması sonrasında vergi denetimlerinde daha sıkı adımlar atılacağı ortaya çıkıyor...
Bu durumda mükelleflerin “ayağını denk alması” gerekiyor...

Heyet, ‘Biz gazcıyız’ dedi Bakan anında kapıyı gösterdi
İPRAGAZ’ın 50’nci kuruluş yıldönümü çerçevesinde geçenlerde şirketin kurucusu, Yönetim Kurulu Başkanı Yücel Kurttepeli ve Genel Müdürü Selim Şiper’le sohbet ettik. Kurttepeli, bir yandan İpragaz’ın 50 yılını, diğer taraftan da o süreçte başından ilginç olayları aktardı:
- 1970’li yıllarda gaza zam yapılınca, depomuzdaki ürün
miktarını tespit edip, zam farkını devlete yatırmamızı
sağlıyorlardı. İndirim olduğunda bize fark ödenmesi pek mümkün olmuyordu. Bazı sıkıntılarımızı anlatmak için ilgili bakanla görüşmek üzere Ankara’ya gittik.
Kent Otel’e yerleştik.
Kurttepeli, randevu serüvenini şöyle anlattı:
- Biz otel lobisinde bekleşirken, Aygaz’ın o dönemki genel müdür yardımcısı bir tanıdığını gördü. Biraz sonra bize müjdeyi verdi: “Karşılaştığım arkadaş bizim Çankırı bayimiz. Bakanla arası çok iyi. Randevuyu ayarlayacak.” Yücel Kurttepeli, başlangıçta pek inanmadıklarını vurgulayıp, sürdürdü:
- Kısa süre sonra bakandan randevu bilgisi geldi. Heyecanla bakanlığın yolunu tuttuk. Bakan bizi kabul ettiğinde hemen, “Söyleyin bakalım, Çankırı’da ne var ne yok, hemşehrilerim nasıl” diye sordu.
- Neden?
- Bizi Çankırı heyeti sanmış.
- Siz ne dediniz?
- “Biz gazcıyız” dedik.
- Bakan ne yaptı?
- “Sizin işiniz benimle değil” deyip, hemen kapıyı gösterdi...
Kurttepeli, anılarını 2001 yılında küçük bir kitapta toplamış...
Kitap, buna benzer öyküleri içeriyor...
Bulup, okumakta, içinden dersler çıkarmakta yarar var...

Unilever yılda iki KOBİ’yi geliştiriyor
Unilever’in Türkiye CEO’su İzzet Karaca’yla geçenlerde konuşurken, şu uygulamaları dikkatimi çekti:
- Biz her yıl ürün aldığımız iki KOBİ’yi geliştirmeye, hatta dünyaya açmaya çalışıyoruz.
- Nasıl yapıyorsunuz?
- Ürünü geliştirmesine, süreçlerini iyileştirmesine yardımcı oluyoruz.
- 2010’da bunu yapabildiniz mi?
- Bir kimya, bir de gıda şirketine katkımız oldu. İkisi de büyüdü.
Karaca, ardından büyük şirketlere çağrıda bulundu:
- Büyük şirketler bizim gibi yılda 1-2 KOBİ’ye destek verse, Türkiye’nin rekabet gücü artar, yeni büyük şirketlerimiz olur...
Büyüklerin bu çağrıya kulak vermesi, küçüklerin ise Unilever gibi yol göstericilerin kapısını çalması iyi olur...

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner112

banner111

banner110

banner109

banner108

banner106