Daha az bekleme ve yatak kapasitesinin artırılması halkımızı memnun etmiştir, hakkıdır. İyileştirme takımları zaman, maliyet, kalite, inovasyon haricinde “hasta iyileştirmeden” de sorumlu değiller midir? O halde hem performans hem de “iyileşme” ölçülmeli ve acilen kamunun bilgisine şeffaf hale getirilmelidir. Arka planda hangi hekim, hangi takım, hangi klinik ,hangi hastane HANGİ performansı HANGİ maliyetle gerçekleştirmiştir? Buna bakılmalıdır.

………

Siz değerli okuyucularımızla sürekli israf ve katma değer arasındaki fark ve bunlarla ilgili teknikleri paylaşıyorum. Bu yazılarım haricinde seminer ve sohbetlerimde özel sektör haricinde israfların yok edilmesi için kamuda müthiş bir potansiyel olduğunu anlatıyorum. Geçtiğimiz sohbetimde ismi bende kalsın bir ilimizin Kamu Hastaneler Birliği Genel Sekreteriyle en büyük israfın sağlık sektöründe olduğunu tartışmıştım. Paylaşımlarımı sizlere de aktarmak istiyorum.

ELİTİST ALIŞKANLIKLAR

Sağlık sektöründe israfın yok edilmesi “takım çalışmasına” bağlıdır. Ancak üzülerek hekimlerin elitist alışkanlıklarla bu takımda yer almak istememeleri günümüzün sorunudur.

Sağlık sektöründe bahsettiğimiz takım hastane altında, klinik bünyesinde oluşturulması elzem olan “iyileştirme takımlarıdır”. Klinik altında kurulacak iyileştirme takımları hekim, hasta bakıcı, destek personellerinden oluşur. Ekibin ana hedefleri kalite, zaman, maliyet ve inovasyon boyutlarındadır ve performansları da bu boyutların altında ölçülür.

En büyük performans ve sonuç “hastanın iyileşmesidir”. İyileşmeyi ölçmek son derece güçtür. “Bulanık küme teorisi” ile desteklenerek ölçülmesi mümkün olabilir. Ekiplerin sağlaması gereken ana unsurlardan birisi de “akışın sağlanmasıdır.”  Hastalar ve tedavi protokolleri akış halinde olmalıdır. Aksi takdirde çakılı süreçler maliyetleri de çakılı bırakır.

Peki sistem nasıl işleyecek?

Öncelikle tedavi protokolleri disipline edilecektir. Yaptığımız çalışmalarda aynı standart operasyonun maliyetinin bire on oranında değiştiğini gördük.

AYDA 1.000 DOĞUM 1.000 FARKLI MALİYET

En basit uygulama “normal doğum” protokolünün ismini vermeyeceğim kamu hastanesinde geçmiş bir çalışmamızda 62 TL ile 594 TL arasında değiştiğini görmüştük. Her bir normal doğumda kullanılan malzemenin farklı olduğunu gördük. Ve hemen hemen her doğum maliyeti farklıydı. Düşünsenize ayda 1.000 doğum 1.000 farklı maliyet.

Gribal enfeksiyonların benzer komplikasyonlara denk geldiği klasik salgınlarda hekimler arası maliyetlere baktık, dehşete kapıldık. Başhekimine mi kızdın ki bir reçeteye günde 50 hastaya maksimum maliyeti tutturdun diye sorasımız geldi bazen… Geç gelen hekimin randevu sırasında öylece bekleyen hastalar şikayet etmesin diye seri imalata geçerek iki dakikada bir göz muayene ve tedavi protokolü yazdığı vakidir. Bunlar münferit olaylar değildir. Şu an sağlıktaki memnuniyet sadece kapasite arzından dolayı bekleme ve sıra alma sorununun çözümünden kaynaklanmaktadır. “Dahası nedir?” sorusu henüz insanlarımızın aklında olgunlaşmamıştır.

BİLGİ ŞEFAF HALE GELMELİDİR

Daha az bekleme ve yatak kapasitesinin artırılması halkımızı memnun etmiştir, hakkıdır. Bedeli olması gerekenden 10 milyar TL daha fazladır. Bunu elbette siz okuyucularımız ödüyor.

İyileştirme takımları zaman, maliyet, kalite, inovasyon haricinde “hasta iyileştirmeden” de sorumlu değiller midir? O halde hem performans hem de “iyileşme” ölçülmeli ve acilen kamunun bilgisine şeffaf hale getirilmelidir. Arka planda hangi hekim, hangi takım, hangi klinik ,hangi hastane HANGİ performansı HANGİ maliyetle gerçekleştirmiştir? Buna bakılmalıdır.

ABD’de Theda Care hastaneler zincirinde bu anlattığımız kısmen başarılmıştır. Yalın Hastaneler “Lean Medical” veya “Lean Hospital” adıyla yıllardır uygulamaya çalışılmaktadır. Ancak hekim anarşisi orada da iyileştirmeyi zora sokmaktadır. Hekimlerin en büyük tehdidi “Ben çok özel bir iş yapıyorum, protokole karışırsan adam ölür, ben karışmam” yaklaşımıdır. Oysa protokoller standarttır. Bana standarttan bir tane hekim gösterin ki bir “protokol” yani tedavi süreci uygulaması icat etmiş olsun. O halde bu tehdide hakkı yoktur. Hekim çok özel bir iş yapmamaktadır.  Biz çalışmalarımızda “Hey! Metal parçadan değil insandan bahsediyoruz” tehdidi ile çok karşılaştık.

TEDAVİ PROTOKOLLERİ STARDARTTIR

Hekimler tarafından “Siz otomotivde bunları başarmış olabilirsiniz. Ama insan araba değildir, tamiri özeldir ve sadece biz anlarız” tehdidine çok aşinayız. Araç montajı, tamiri nasıl standart ise tedavi protokolleri de o kadar standarttır. Bu konuda sabaha kadar itiraz etseler sadece dinlerim. Araç arızasını diyagnostik cihazlar ile yapmadan önce de tamir ustaları efsaneydi. Bilgi sınırlı olunca uygulayıcısı da fenomen oluyor. Hekimler de öyledir şehir efsaneleri, hangi doktor iyi sorusuna çok güzel karşılık verir. Alınan yanıt bizi o hekime koşturmaya yeter de artar bile! İyi de hangi veriye göre?

O halde ilk aşama şoku verelim. Sıra almak için internete girdiğiniz randevu sistemini gözünüzün önüne getirin. Internete girdiniz, mide hastalığınız için randevu alacaksınız. Bir de baktınız ki önünüzde 5 hastane seçeneği var, gastroentoloji kliniği de 10 tane var diyelim. Internette on-line olarak 10 farklı gastroentoloji kliniğinin performansını görüyorsunuz. Tek bir konuyla örnek verelim. Birisinde 100 hastadan 70’i memnun, diğerinde 50’si memnun. Hangisini seçersiniz? Memnuniyeti yüksek olanı. Bir de hekimlere bakalım. O hastanede 2  farklı hekim var. Birisi yüzde 90 diğeri ise yüzde 50 (ortalama yüzde 70) memnuniyete sahip. Şimdi hangisini seçerdiniz?

Peki sizce bu iki hekime bakanlığın bakışı da (aslında iyileştirme ekibi) farklı olmalı. Mesela döner sermayeden alınan pay aynı mı olmalı? Doğru Anayasa Mahkemesi’ne değil mi? 

Daha sonra kapitalist bakış işin içine giriyor kaçınılmaz olarak. Soru şu “Bu memnuniyeti hangi maliyetle sağladın?”. Cevabı siz tartışırsınız.

Theda Care örneğinde kalp cerrahi kliniğinde bu yöntemle memnuniyetlerin ve by-pass esnasında ve sonrasında ani ölümlerde yüzde 50 düşüş kaydedildi. Yani hem maliyet düştü, hem beklenmeyen ölüm vakaları azaldı, hem de maliyet azaldı.

TALİMATLA BAŞARILAMAZ, ÇOKLU DİSİPLİN ÇALIŞMASI ŞART

Elbette sistemi burada sayfalara sığdıramıyorum. Memnuniyetin ölçülmesi için süreçte değişiklikler gerekiyor. İyileştirme ekiplerine katılmayan veya isteksiz davrananlar ile ilgili prosedürler gerekiyor. Performansa dayalı takdir-tanıma acilen devreye alınmalı ama önce alt yapı çok iyi kurulmalı yoksa sistem için gerekli olan anket yolsuzluğu hemen devreye girecektir.

“Hasta iyileşmesinin” skorlanması için medikal bölümlere ilave olarak Endüstri & Bilgisayar & Sosyoloji & Matematik & Psikoloji& Elektronik Mühendisliği ve bölümleri ortak çalışmalıdır.

Çoklu disiplin çalışması olmazsa bu işler sadece bakanlık talimatları ile başarılamaz. Şu an hükümet bu alanda ilerlemek istiyor. Ama ilk taarruzları püskürtüldü.

Bilgi olmazsa süreci yönetemezler.

Sohbetimiz oldukça uzun sürdü anlayacağınız…

Kalın sağlıcakla
 
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Sefanur Hatipoğlu 10 yıl önce

Sizi tanımıyorum ama Sağlık sektörü çalışanı olarak noktayı koyduğunuzu yazmak istedim. Umarım bunları gerçekleştirecek bir yetkiniz olur

banner112

banner111

banner110

banner109

banner108

banner106