Sera gazı emisyonu 2016 yılının Nisan ayı sonunda zorunlu olarak bir rapor olarak sunulacak. Bu raporlar, 1 Ocak-31 Aralık 2015 tarihleri arasında izlenecek yıllık emisyon miktarlarını kapsayacak. Yıllık emisyonların izlenmesi, raporların hazırlanması, doğrulanması ve onaylanması işlemleri bu tarihlerden itibaren her yıl aynı süreçten geçilerek gerçekleştirilecek. 2015 yılında emisyon izleniminin yapılabilmesi için yönetmeliğe tabi olan firmaların izleme planlarının hazırlanması ve 30 Haziran 2014’e kadar onaylanması gerekiyor. 

…………………
Büyüyen Türkiye’nin uluslararası düzeydeki sorumlulukları da büyüyor. Sanayi odaklı olan büyümeyle birlikte sera gazı emisyonları  da artıyor. 2011 TÜİK verilerine göre sera gazı emisyonları 422 milyon ton CO2 eşdeğeri olarak karşımıza çıkıyor. Referans yıl olarak alınan 1990 yılına göre bu artış yüzde 124 olarak belirtiliyor. Bu da sera gazlarının tüm dünyada kontrolünü sağlayan Kyoto anlaşmalarında Türkiye’nin önüne bir sorun olarak çıkacak gibi görünüyor. Bunun önüne geçmek isteyen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı “Türkiye İklim Değişikliği Stratejisi”  planını hazırladı. 

Bu belge, “iklim değişikliği ile mücadele kapsamında ilgili sektörlerde öncelikli olarak yapılması gereken çalışmaları ve iklim değişikliğine uyuma yönelik önlemleri” tanımlamaktadır. Bu belgenin yedinci bölümü, “Sera Gazı Emisyon Kontrolü” başlığı altında, sera gazı emisyonunun Enerji, Ulaştırma, Sanayi, Atık ile Arazi Kullanımı, Tarım ve Hayvancılık alanlarında kontrol edilmesi stratejilerini içermektedir.

Hazırlanan bu strateji belgesinin hayata geçirilmesinin ilk adımlarında biri 25 Nisan 2012 tarihinde 28274 sayılı Resmi Gazete’ de yayınlanan Sera Gazı Emisyonlarının Takibi Hakkında Yönetmeliği  oldu. Bu yönetmelik, iklim değişikliği ile mücadelede önemli bir adım olarak görülüyor. Bu yönetmeliğe göre işletmeler 1/1/2015 tarihi itibari ile sera gazı emisyonlarının izlenmesi, 1/1/2016 tarihi itibari ile de Bakanlığa raporlanması ile yükümlü olacaklardır. Bu yönetmeliğe tabi olacak üreticiler:

1. Kok üreticileri

2. Metal Cevheri (20MW ve üzeri)

3. Klinker üretimi (Günlük 500 ton ve üzeri)

4. Kireç üretimi

5. Mineral Elyaf üretimi

6. Alçı Taşı Ürünlerinin üretimi

7. Asit üreticileri

8. Günlük üretim kapasitesi 25 ton ve üzeri, reforming veya kısmî yükseltgenme ile hidrojen (H2) ve sentez gazının üretimi.

9. Soda külü (Na2CO3) ve sodyum bikarbonat (NaHCO3) üretimi.
 

Bu yeni yönetmelik ile kurumları nasıl bir süreç bekliyor? Kurumlar nasıl bir raporlama ve ölçme stratejisine göre hareket edecekler? 2016 yılının Nisan ayı sonunda zorunlu olarak sunulacak bu raporlar, 1 Ocak-31 Aralık 2015 tarihleri arasında izlenecek yıllık emisyon miktarlarını kapsayacaktır. Yıllık emisyonların izlenmesi, raporların hazırlanması, doğrulanması ve onaylanması işlemleri bu tarihlerden itibaren her yıl aynı süreçten geçilerek gerçekleştirilecektir. 2015 yılında emisyon izleniminin yapılabilmesi için yönetmeliğe tabi olan firmaların izleme planlarının hazırlanması ve 30 Haziran 2014’e kadar onaylanması gerekiyor. 

Yönetmeliğe aykırı hareket edenler ile yönetmelikte öngörülen mükellefiyetlerin gereklerine uymayanlar hakkında 2872 sayılı Çevre Kanunu'nun ilgili hükümleri uyarınca yaptırım uygulanacak. 

Her ne kadar tarihler biraz uzak gibi görünse de firmalarımızın 2014 yılı başından itibaren çalışmalarına başlamaları gerekmektedir.  2014 yılının daha sürdürülebilir olması dileklerimle iyi yıllar diliyorum.
 
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner112

banner111

banner110

banner109

banner108

banner106