Üretim jargonunda kolektif olmak mal ve hizmetleri bir dizi işlemden geçirerek biçim, zaman ve mekân boyutuyla faydalı hale getirmek veya faydalılıklarını artırmaya yönelik her türlü etkinlik olarak ifade edilir. Dünya üzerinde sanayici birliklerinin oluşturduğu çok eski ve köklü kolektif çalışmalar bulunmakta, Türkiye’de ise son yıllarda tam anlamıyla olmasa da bazı konularda birliktelik sağlanmaya başlamıştır.
Avrupa Fonu birliği Eurofund’un içeriğinde bahsettiği kolektif çalışmalar tanımları içerisinde “Endüstriyel İlişkiler” başlığı altında sadece sanayiciler arası değil, organizasyonlar ve çalışanlar arasındaki ilişkilere kadar dayanan işbirliği ve birlikte çalışma konuları yer almaktadır¹. Ana başlıkları ile bu konular Avrupa’da çalışanlar ve organizasyonlar arasındaki ilişkileri tanımlamaktadır: 
■ Üçüncü taraf işbirlikleri,
■ Sosyal diyalog,
■ Kolektif pazarlık,
■ Bilgi ve danışmanlık,
■ Katılım olarak ele alınmaktadır.
Avrupa dışında ABD ve Çin ekonomi bölgesinde ise bu konular sanayiciler ve endüstriler arasında bir işbirliği olarak, işgören konularının dışında olağanüstü büyük kazanımlar ve faydalar elde etmeye dayalı bir sosyal davranış olarak önümüze çıkmaktadır. Örneğin Çin’de devlet bir hammadde tedarikçisi görevini üstlenmektedir. ABD’de ise organize sanayi bölge yönetimleri ortak mal ve hizmetlerde toplu alım gücüyle toplu pazarlık yapmaktadır. Bu yazımızda ele alacağımız konu daha ziyade bu tür bir yapılanma üzerine olacaktır.
►FARKLI ŞİRKETLERE AİT İHTİYAÇLARIN TOPLU ALIMI
Özellikle ABD’de GPO (Group Purchasing Operations) Grup Satınalma Operasyonları olarak anılan bu birliktelikler inanılmaz avantajları da beraberinde sunmaktadır. Kavram ilk defa İngiltere’de 1910’da ortaya konulmuş, ABD’de anlamlı ve etkin GPO uygulamaları 1960’lı yıllarda kayıtlara geçmeye başlamıştır. (2,3,4)
GPO’lar yazımızda bahsettiğimiz gibi non-pofit yani kar amacı gütmeyen ancak kendi varlıklarını sürdürecek ve hayat standartlarını sağlayacak şekilde sanayi birliklerinin içinde yarı bağımlı çalışabilecekleri gibi, kar amacı güden bağımsız şirketler şeklinde de olabilmektedir. (2,3,4)
Güven ortamının henüz oluşturulamadığı veya algılatılamadığı topluluklarda toplu alım ve toplu pazarlık şirketlerin elindeki kullanılmayan büyük bir güç gibidir. Henüz bu yapıyı kuramamış birliklerin, bu yapıyı kuran ve işleten birliklere karşı maliyet mücadelesi oldukça zayıf kalmaktadır. Bunu tıpkı onbir kişilik taktiksiz bireysel oynayan bir futbol takımının iyi bir taktik ve işbirliği ile maça çıkan bir takıma karşı verdiği mücadeleye benzetebiliriz.
İşbirliği sağlanması için ortam gereklilikleri ise şu şekilde sıralanabilir;
►Aynı mal ve hizmeti satın alan firmaların varlığı,
■ Akaryakıt,
■ Hammadde,
■ Enerji,
■ Sigorta hizmetleri,
■ Sağlık hizmetleri,
■ Eğitim hizmetleri,
■ Gıda ve yemek hizmetleri
■ Danışmanlık hizmetleri,
■ Finans hizmetleri, Vb..
►Bu ortak satın alınan ürünlerin rekabete açıkolmayan bir ortamda satılmaması veya pazarlık yapmaya değmeyecek ürün veya hizmet alım seviyesinde  olmaması,
■ Internet hizmeti, şebeke suyu vb…
►Güven duyulan bir ortamın kanaat önderi veya topluluk lideri veya seçilmiş yönetimler tarafından oluşturulması;
■ Organize sanayi bölge yönetimi,
■ Sanayici dernekleri yönetimi,
■ Ticaret ve Sanayi Odası yönetimleri,
■ Yerel yönetimler, Valilik, Kaymakamlık seviyesinde destekler.
►ELDE EDİLECEK SOMUT KAZANÇLARDAN BAZILARI
a) Hizmet sektöründen yapılan satın alımlar
● Sigorta pirimleri: Alımların ortaklaşmasıyla tek elden yürütülecek satın almalarda minimum yüzde 10 indirim sağlanacaktır. Çalışanlar da faydalanabilecektir.
● Sağlık hizmetleri: Çalışanların da dahil edilmesiyle en az yüzde 20 kurumsal ve bireysel indirim sağlanacaktır.
● Danışmanlık hizmetleri: En az yüzde 20 indirim sağlanabilecek olup şirketlerin iş sonuçlarını düzeltecek olan üçüncü bir kurumla anlaşmanın getireceği kalite artışı, maliyet düşüşü ve müşteri memnuniyeti artışı olacaktır.
● Eğitim hizmetleri: En az yüzde 25 indirim sağlanacaktır.
● Akaryakıt indirimleri: Sektördeki fiyat ve vergi dalgalanmalarına göre yüzde 3 ile yüzde 12 arasında tasarruf sağlanacaktır.
● Araç kiralama hizmetleri: En az yüzde 10 indirim sağlanacaktır.
● Emlak aracılığı ve bağlı hizmetler: En az yüzde 30 indirim sağlanacaktır.
● Nakliye hizmetleri: Yüzde 2 ile yüzde 10 arasında değişen kazançlar sağlanacaktır.
b) Hammadde gruplarında yapılan satın alımlar
● Kimyasal maddeler: Ürüne ve satınalma hacmine göre
SANAYİCİ BİRLİKLERİ VE FIRSATLAR GÖKHAN TAŞDEVİREN
Endüstri Yüksek Mühendisi Yalın Üretim ve Yalın Yönetim Danışmanı ARALIK 2011 GLOBAL SANAYİCİ 7 5 yüzde 2 ile yüzde 20 arasında değişen kazançlar,
● Demir-Çelik hammaddeleri : Ereğli ürünlerinden çelik merkezlerine kadar yüzde 0,2 ile yüzde 2 arasında indirimler,
● Enerji: Satınalma hacmine göre yüzde 20’ye varan kazançlar,
● Outsource (Dış Kaynak Kullanımı) :
Yüzde 10’dan başlayan tasarruflar.
● Lastik Plastik : Yüzde 2 ile yüzde 5 arasında değişen indirimler,
● Tekstil: Yüzde 20’ye varan indirimler elde edilmektedir.
►BİRLİKLERİN ORTAK SATIN ALMA SİNERJİSİ BAŞLATMADA ÇEKTİĞİ GÜÇLÜKLER
■ Birliğe katılacaklardaki “Ben çok uyguna satın alıyorum, başkası da uyguna alırsa rekabet gücüm azalır” veya “Ben satın alma konusunda iyiyim, benim bilgilerim başkasına fayda sağlar ama bana fayda sağlamaz” yanılgısı,
■ Bilgilerin gizli kalacağına olan inançsızlık,
■ Satınalma bölüm veya yöneticilerinin “işsiz mi kalıyoruz” endişesiyle göstereceği dirençler, (Bu bölümler kendi uzmanlık alanlarına yönelmeliler),
■ “Benim yerime bir başkasının bana ürün satın alması ne kadar güvenlidir” endişesi gibi psikolojik faktörler bu sinerjinin yaratılmasında karşımıza çıkan en önemli engellerdir ve somut bir veri ya da tecrübeye dayanmamaktadır.
►GÜVEN ORTAMI NASIL SAĞLANIR?
Güven ortamının sağlandığı örneklere baktığımızda şeffaflık, izlenebilirlik ve kontrol edilebilirlik faktörlerinin sağlandığı birliklerde başarılı iş sonuçları elde edildiğini görüyoruz. Bu üçlü faktörün sağlanabilmesi için birliğe katılan üyeler tarafından oluşturulan yarı bağımlı bir şirket şu faaliyetleri üyelerine sunmaktadır:
■ Haftalık veya aylık “Yönetim Kurulu” toplantılarıyla üyelerine rapor sunmaktadır. Bu raporlarda; 
● Haftalık veya aylık satın alma cirosu (imzalanan anlaşma),
● Bu anlaşmalarda fiyat artış ve azalış formüllerinin (eskalasyon) birlik üyelerinin de kabul edeceği makro ekonomik koşullarda oluşturulması,
● Toplam satınalma anlaşması faaliyetleri sonucunda elde edilen faydanın raporlanması,
■ Tedarikçilerin bu yarı bağımlı şirket tarafından tetkiki/denetlenmesi,
■ Mal ve hizmet kalitesindeki sıkıntıların çözümü için yarı bağımlı şirketin “yetkili” olması ve tedarikçileri bağlayıcı anlaşmaların varlığı,
■ Alternarif tedarikçi araştırmalarına ait raporlar sunulması olarak listelenmektedir.
Ülkemizde sinerji yaratma konusunda her alanda fikirler paylaşılmakta, projeler sunulmakta ve konular gerçekleştirme sınırına kadar gelmektedir. Artık vaktimizi bu projeleri gerçekleştirmeye harcamalı ve oluşturduğumuz birliklerde güven ortamını sağlayarak her konuda fayda sağlamalıyız.
Kaynaklar: 1-http://www.eurofound.europa.eu/ alanındaki kollektif konusundaki dökümanlar ve AB yasal uygulamaları
2-“Prime Advantage” http://www.primeadvantage.com/
3-The Non-Profit Purchasing Group http://www.nonprofitpurchasinggroup.org
4-“ThePurchasingDept” http://www.thepurchasingdept.com/

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner112

banner111

banner110

banner109

banner108

banner106