Öne Çıkanlar Arçelik Üretim Koordinatörü Alp Karahasanoğlu Türkonfed TÜSİAD Sıçrama Yapan Şirketler KPMG şirket ortağı Emrah Akın GİRAY DUDA

Kurumlar da alışveriş yaparsa e-ticaret çok büyür

GİRAY DUDA

Elektronik ticaret, yüksek teknolojinin hızlı gelişimiyle paralel olarak hızla gelişen, yenilenen bir alışveriş yöntemi. Akıllı telefonlar, tabletler, süper hızlı internet bağlantıları, sosyal medya e-ticarete katkıda bulunuyor, yeni yönler veriyor. E-ticareti, her yönüyle, Global Sanayici adına eNroll Web Çözümleri Yönetim Kurulu Başkanı Akgün Yardımcı ile konuştuk:

- Elektronik ticaret, özellikle son birkaç yıl içerisinde gittikçe hızlanarak büyüyen bir sektör niteliğinde. Türkiye’nin dev şirketleri büyük paralar yatırarak e-ticaret sektörü içinde yerlerini aldılar. İsterseniz e-ticaretteki en son trendler, eğilimler ve yönelimler nelerdir onları konuşarak söyleşimize başlayalım.

- Son yıllarda, çok fazla sayıda, fiziksel işyeri olan şirket internetten de satış yapmak amacıyla e-ticarete girdi. Ama bunların pek çoğunda iyi bir iş planının olmadığını, yeterli ön çalışmanın yapılmadığını, altyapı yatırımlarının eksik kaldığını görüyoruz. Böyle davrananların çoğunluğu zaten kısa zamanda sektörden çekildiler veya umduklarını bulamadılar.

Sanal pos sayısından anladığımız kadarıyla 14 binden fazla şirket e-ticaret yapmaya çalışıyor. Bunların çoğu, aynı zamanda kendi mağazalarından satış yapan şirketlerin internet siteleri.

ÖNCE İYİ İŞ PLANI

- Üretim yapan, hizmet satan neredeyse her şirket, satışları bir de internet üzerinden yapalım diye bu siteleri açıyor değil mi?

- Elbette öyle. Ama onların şunu atlamaması gerekiyor. İnternette mağaza açmanın da farklı maliyetleri var. Bir kere bu işi iyi yapmak için yola çıkmanız lazım. Sürdürülebilir bir modeliniz olmalı. Bunun için de kaynak aktarmanız, iş modelinizin, hedeflerinizin olması önemli. Olmadığı zaman bir süre sonra ‘biz buradan para kazanamıyoruz, bizim için gelir kaynağı değil gider kaynağı’ biçiminde düşünceler yaygınlaşıyor. O yüzden baştan iyi planlama yapmak çok önemli.



Sadece internetten satış yapan, fiziksel olarak mağazaları bulunmayan şirketlerin e-ticaret içindeki payları büyük. Mesela hepsiburada.com. Hepsiburada Mecidiyeköy’de küçük bir dairede çok farklı bir girişim olarak başladı. Daha sonra Doğan Grubu büyük hissedar oldu. Şirketi kuran kişi bir süre genel müdürlüğünü yürüttü. Bu yatırım sonucunda bugün hepsiburada Türkiye’nin en çok satış yapan e-ticaret sitesi haline geldi.

YÜKSEK REKABETE DİKKAT

- E-ticaret kurma eğilimi, hücum durdu mu aynen devam ediyor mu?

- Aslında durmadı ama insanlar biraz daha bilinçli yaklaşıyor. Daha ayrıntılı ve iyi hazırlanmış projelerle yola çıkıyorlar. Çünkü bu platformlarda rekabet ve kıyaslama olanağı çok yüksek.

- E-ticaret siteleri içerisinde en çok rağbet görenler fırsat siteleri mi? Yüzde 70-80 gibi oranlarda indirim yaparak satış yapıyorlar.

- Evet. Onlar aslında birer tanıtım kanalı olarak da çalışıyorlar. İşletmeler, o sitelere bu tür büyük indirimler sağlıyorlar. Site de işletmeden bunun karşılığında bir hizmet bedeli alıyor. Ya da bir fark oluşuyor ve buradan kendi gelirini üretiyor. Çok sayıda fırsat sitesi var ve iyi de çalışıyorlar. Şu anda yeni bir fırsat sitesi yapalım ve rekabete girişelim demek çok akılcı olmaz. Eğer çok büyük bir bütçeyle girmeyi hedefliyorsanız belki başarı şansınız olur.

2012 yılından bu yana pek çok e-ticaret sitesi yabancılardan yatırım aldı. Yemeksepeti bunun bir örneği. Markafoni de öyle. Herkes, bu alanda sürekli büyüme olacağını söylüyorlar.

Bu konuda benim öngörüm de artacağı biçiminde. Toplam ticaretin içinde e-ticaretin hacmi de çok küçük. Toplamın yüzde 1.7’si oranında henüz. İngiltere’de bu oran 10’un üstünde. Bir anda o düzeye geldiğinizi düşünseniz şimdikinin 7 kat artışı anlamına gelecek. Bankalararası Kart Merkezi’nin sanal post merkezinden geçen değerlere göre 2013 yılında 34.6 milyar liralık e-ticaret işlemi yapıldı.

KURUMLAR SANAL ALIŞVERİŞ YAPMIYOR

- Türkiye’de e-ticaretin daha fazla büyümesi nasıl olur?

- Bireylerin e-ticaret yapmalarının beklenen düzeye yakın olduklarını görüyoruz. Buna karşılık kurumsal düzeyde e-ticaret çok zayıf. Orada da ciddi bir artış olacaktır. Çünkü, pek çok kurum buraya yatırım yapıyor. İş stratejilerini elektronik ortama taşıyorlar. Böyle olunca işin içine tabii ki ödemeler de girecektir. Bu gerçekleştiği zaman toplam ticaret içindeki pay çok ciddi biçimde artacaktır. Kurumlar arası alışveriş miktarı yükselecek. Ayrıca bizim geleneksel olarak yaptığımız alışverişlerin bir kısmı da elektronik ortama aktarılacak. Şu anda domatesi, etini sanal ortamdan alan çok fazla insan yok. Kıyafet veya elektronik cihazlar alıyoruz.

 TABLETLER ÇOK REVAÇTA

Şunu da gözönünde tutmak lazım. Birkaç yıl öncesine kadar internetten alışveriş yaparken bizim kullandığımız tek kanal neydi? Kişisel bilgisayarlar. Sadece kişisel bilgisayarlar kullanıyorduk. Ancak artık tabletler çok revaçta. Mobil telefonlar için de hazırlanan uygulamalar var. Bunlar üzerinden doğrudan alışveriş yapmak da çok kolay. Bilgisayar kullanmayan kimi insanlar, tabletlerden daha rahat alışveriş yapabileceklerini düşünüyor ve sanal mağazalar da bu nedenle tablet uygulamaları geliştiriyor.

SOSYAL TİCARET VE MOBİL TİCARET

- Bu nedenle e-ticaretin adında da değişiklikler oldu değil mi?

- Evet, cep telefonu ve tabletlerle yapılan alışverişler nedeniyle sosyal ticaret ve mobil ticaret deyimleri yerleşmeye başladı. Örneğin, eve doğru giderken, cep telefonundan pizzanızın siparişini verebiliyorsunuz. Eve gittikten hemen sonra sıcak yemeğinizi yiyorsunuz. Bunlar giderek yaygınlaşıyor.

- E-ticaretin her türünde, hala birinci problem güvenliğin tam olarak sağlanamaması değil mi? Oranın yüzde 1’lerde kalmasında bunun da olumsuz etkisi var herhalde. Şirketler açısından da güvenlik korkusu var mı?

- Pek çok şirket geçtiğimiz yıllarda teknoloji yatırımları yaptı ve yapmaya devam ediyor. İşlerinin bir kısmını zaten internete taşıdılar. Güvenlik altyapıları sağlam sistemler kurdular. Ama alışverişlerle ilgili işlemler hala bu kanaldan yapılmıyor. Çünkü şirketlerin işlem değerleri oldukça yüksek. Örneğin 80 bin liralık ödemeyi kartla yapmazsınız. Ama birkaç bin liralık ödemeyi yapabilirsiniz. Firmaların çoğu, donanım ödemelerini bu kanallardan yapıyor. Kendi içlerinde daha sonra hesaplaşıyorlar.

BİLİNÇSİZ KULLANICI GÜVENLİK PROBLEMİNİ ARTIRIYOR

Güvenlik probleminde, bireysel kullanıcıların biraz bilinçsiz olmasının etkisi var. Örneğin bankalar güvenlik unsurlarını her geçen gün artırıyorlar. Son kullanıcılar ise, lisanslı ürün ve anti virüs kullanımı konularına yeni yeni girmeye başladılar. Bundan 10 yıl önce lisanslı ürüne çok az kişi para yatırırdı. Yazılıma para yatırmak havaya saçılan para anlamına gelirdi. Bugün ise yazılıma ödenen paranın karşılığını aldıklarının farkına vardılar ve lisanslı yazılımları özellikle tercih ediyorlar.



ANDROİD SORUNLU

- Peki bu akıllı cep telefonları internette alışveriş yapmak açısından güvenli midir?

- Akıllı cep telefonlarında kullanılan iki sistem var. Bunlardan android sisteminde program dışarıdan telefona yüklenebiliyor. İşte bu bir zaafiyet olarak görülüyor. Kötü niyetli çalışma yapmak isteyenlere yol açıyor. Ama bunlara karşı da çok ciddi çalışmalar var.

Aynı şey Apple’da geçerli değil. Burada süreç baştan beri çok katı. Iphone’da mesela dışarıdan yazılım yüklemeye açmazsanız kötü niyetli yazılım yüklenmesi pek mümkün değil.

ALIŞVERİŞ YAPMADAN ARAŞTIRIN

- Peki nasıl güvenlik önlemleri alabiliriz kendimizi korumak için.

- Birkaç yolu var tabii ki bunun. Örneğin girdiğiniz web sitesini önceden araştırmak önemli. Eğer ben ilk kez bir siteden alışveriş yapacaksam bir süre bu siteyi 3-5 dakika araştırıyorum. Başkaları bu site hakkında neler söylemişler ona bakıyorum. Böylece bunlar o site hakkında fikir sahibi olmamı sağlıyor.

Alışveriş sırasında da ödeme işlemini sanal kartlarla yapabilirim. Bu, güvenliği arttırıyor. Sanal kartlarda limiti anlık belirlediğiniz için kart bilgileriniz kötü niyetlilerin eline geçse de size çok fazla zarar vermiyor.

Ayrıca 3 boyutlu, katmanlı güvenlik sağlayan koruma önlemleri de alışverişleri kolaylaştırıyor. Örneğin, elektronik ortamdan alışverişte, banka ile benim aramda bilgi teması olmaksızın ödeme yapmak mümkün olmuyor. Eğer kart bilgilerimi girersem bankaya yönlendiriliyorum ve banka da o kişinin ben olup olmadığımı anlamak için bana mesaj gönderiyor. Ben ona geri dönüyorum.

SİM KART KOPYALANABİLİYOR

- Bütün bankaların kullandığı bu yöntem çok güvenli bir yol mudur?

- Elbette yüzde 100 güvenli diyemeyiz. İleri düzeydeki sanal korsanlar, telefonunuzun kartının kopyasını oluşturup, o hattı ele geçirebilir. Ama onu yapabilecek düzeydeki bir kişi de açıkçası onunla uğraşmaz.

BANKA HESABI NASIL ELE GEÇİRİLİYOR?

- İnternetten alışveriş yapanları tümüyle rahatlatacak bir yöntem nasıl oluşturulacak. Banka sitelerinde sizin tanıyacağınız, sizin için anlamlı bir mesaj ya da fotoğraf da gösteriliyor. Yani bankanın web sitesinin bile tümüyle kopyalanmış olması olasılığı var.

- Evet, buna fishing yöntemi diyorlar. Üstüne sizin çalıştığınız bankanın adının yazıldığı, içerik ve linklerinin ona göre hazırlandığı siteler kuruluyor. Ama linke tıkladığınız zaman gittiğiniz adres bankanın adresinden farklı bir şey oluyor. Orada sizden kullanıcı adınızı ve şifrenizi vermenizi istiyor. Onları girdikten sonra da size hata mesajı veriyor. Siz de başka zaman işlem yapmayı düşünüp gidiyorsunuz. Ama onlar sizin bilgilerinizi alıyor ve kullanıyorlar.

Bankalar bu nedenle şifre ve parolaları ayrı ayrı oturumlarda istiyorlar. Bunun nedeni, yukarıda söylediğimiz sorunların önüne geçmek. Şu an bunu önemli ölçüde engellediler. Eskiden yaşanan sorunlar büyük oranda azaldı ama zaman zaman önümüze geldiği de oluyor.

ADRESTE ‘HTTPS’ YAZISI OLACAK

Kullanıcıların bilmedikleri sitelerden alışveriş yapmamaları onlar açısından çok önemli. Banka sitelerine girdiklerinde ise adres sitelerinde ‘https’ yazısının olduğunu görsünler. O https’nin bankaya ait olduğunu görüyorlarsa bankada sitesinde problem olmadığını anlayabilirler. Buradaki ‘s’ harfi bir güvenlik sertifikasının olduğunu göstermektedir.  Çoğu kez de yeşil renktedir. Böylece sizin bilgisayarınız ile banka bilgisayarı arasındaki işlemlerin şifrelenmiş olduğu belirtiliyor. Eğer araya birisi girmiş olsa dahi o bilgiler şifrelenmiş olduğu için onu çözmesi oldukça zor.

İYİ PLAN YAPMAK GEREKLİ

- E-ticaret sitesi kurmak için neler yapmak, nereden başlamak gerekiyor?

Öncelikle iyi bir iş planı yapmak önemlidir. Sadece, bir e-ticaret sitesi açayım ve para kazanayım diye düşünerek yola çıkmak tabii ki yanlış olur. Çünkü burada rekabet çok fazla. Her an karşılaştırılabilir, kıyaslanabilir durumdasınız. Dolayısıyla iyi bir iş planı yapmanız gerekmektedir.

Bunun arkasından bir çözüm ortağı bulmanız gerekli. Çok büyük bir yatırım yapmıyorsanız muhtemelen donanım ve yatırım ekibini kendi içinizde kurmayacaksınız. Bunları kadronuzda barındırmayacaksınız. Dışarıdan bir çözüm ortağı bulacaksınız. O noktada kiminle çalışacağınızı belirlemelisiniz. Çünkü sizinle uzun dönemli çalışacak bir ekibe ve bunu karşılayacak bir kuruma ihtiyacınız var.

İYİ BİR ÇÖZÜM ORTAĞI ÇOK ÖNEMLİ

Burada, hazır e-ticaret programlarını mı kullanmak lazım yoksa özel bir yazılım mı hazırlatmak lazım onun kararını vereceksiniz. Benim kişisel görüşüm, bu kararı bir ajansla veya uzman kişilerle vermenin daha doğru olacağı yönündedir. Özel yazılımların daima daha uygun olduğu gibi bir izlenimim var. Ama çok standart bir ürününüz vardır ve o ürün için geliştirilmiş e-ticaret programları varsa onu kullanabilirsiniz. Çeşitli ürünler için standart bir program kullanırsanız o sitedeki potansiyel müşteriyi memnun etme şansınız ortadan kalkıyor. Eğer ürünü kıyaslayamıyor veya ürünün özelliklerini tam olarak göremiyorsa ya da yeni ortaya çıkan ürünleri giremiyorsanız sitenizi yenilemeniz gerekiyor. O zaman da yeni bir platforma geçmenin maliyeti oldukça büyük oluyor. Cebinizden ciddi paralar çıkmaya başlıyor. Bu nedenle bu kararı baştan çok iyi vermek gerekli. İyi bir çözüm ortağı o nedenle çok önemlidir.

SOSYAL MEDYAYI YAKINDAN İZLEMELİSİNİZ

- Bir de sosyal medyayı konuşalım.

- Sosyal medya e-ticaret faaliyetlerinde çok önemli.  Sosyal medyada kurumun adının geçtiği, konuşulduğu yazıları takip etmek için bir sistem kurmayı öneririm her zaman. Mutlaka, bizim markamızla ya da bizim ilgilendiğimiz ürünlerle ilgili bir şey yazıldığı zaman bunlardan haberdar olmalıyız.

Müşteri memnuniyeti de yaşamsal önemde. Eğer sizinle ilgili kimi olumsuz yazılar internete girmişse, bunlar zaman içinde yerleşiyor ve ileride herhangi bir zamanda sizinle ilgili olumsuzluklar olarak ortaya çıkıyorlar. Sizin hakkınızda bir şey bilmeyen müşterilerin kısaca yapacağı araştırmada karşısına gelecek negatif yazılar onların sizden alım yapmasını önlemeye yetiyor.

Bir de uygulama altyapısının kullanıcı dostu hazırlanması da çok önemli. Geçmişte çok kompleks düşünülen kimi e-ticaret sitelerinin içine girdiğinizde herhangi bir ürüne ulaşmak için çok fazla zaman kaybediyordunuz. Elbette ki bu zorluklar müşteriyi kaçırıyordu. Bunlar, bir e-ticaret projesine girerken üstünde durulması, çok dikkat edilmesi gereken şeyler. 
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner112

banner111

banner110

banner109

banner108

banner106