Öne Çıkanlar Türkonfed TÜSİAD Sıçrama Yapan Şirketler Hilal Ünalmış KPMG TÜRKİYE Sinem Cantürk Arçelik Üretim Koordinatörü Alp Karahasanoğlu

Hamdi Doğan: Başarımızın sırrı sürekli güncel kalmak
GİRAY DUDA

Türkiye Kalite Derneği (KalDer) geçtiğimiz ay içinde 24’üncü yılını tamamladı, 25’inci yılına girdi ve çalışmalarını aynı hızla sürdürüyor. Türkiye’de çok değişik kesimlerin, adı gibi kaliteli bir dernek olduğu düşüncesinde birleştiği KalDer’in Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Doğan ile derneğin güncel faaliyetlerini, Daikin Sakura ve Müşteri Memnuniyeti gibi önemli projelerini konuştuk.

- Sayın Hamdi Doğan, geçenlerde 24 yılı tamamlayıp 25. Yıla girdiniz. Türkiye’de bir sivil toplum örgütünü yaşatmanın ne kadar zor olduğunu iyi bilirim. Bunu nasıl başardınız?

- Gerçekten 1990’dan bu yana geçen uzun bir sürede, sayısız proje yürütüp, yıldan yıla büyümek çok zorlu bir süreç. Bu yolda bizimle birlikte arı gibi çalışan, emeği geçen tüm kalite gönüllülerini kutluyorum. Galiba başarımızın sırrı, böyle bir ekiple sıkı çalışmak ve en önemlisi de güncel kalmakta saklı. Kendimize doğru bir yol haritası çizip şaşmadan izledik ve güncel olarak beklentileri hep karşıladık. İşte bu nedenle birkaç kez ‘Yılın Derneği’ seçilerek bugünlere geldik ve durmadan büyüdük.  

925 TÜZEL ÜYEMİZ VAR

- Bugünkü KalDer’i, çalışanları, çalışmaları, bütçesi, şubeleri vs. ile bize kısaca anlatır mısınız?

- KalDer’in bugününe ilişkin veriler, ne kadar güçlü bir konuma geldiğimizi ortaya koyuyor. 2014 yılında KalDer’e 83 yeni tüzel üye katıldı ve toplam tüzel üye sayımız 925’e, toplam bireysel üye sayımız ise 385’e ulaştı. Tüzel üye temsilcileri, kurumu temsilen bireysel asıl üyeler, GençKal üyelerini de dahil ettiğimizde toplam üye sayımız 2 bin 274’e çıktı. Yaklaşık 100 kişilik eğitmen kadrosu ile 120 konu başlığında eğitim ve çalıştay düzenledik. Bugüne kadar 6 bin 317 Eğitim ve Çalıştay ile 110 bin  katılımcıya ulaştık.

MÜKEMMELLİK YOLCULUĞU

- Kalitenin öneminin ortaya atılarak kabul ettirilmesi çok zor ama küreselleşme ve Avrupa Birliği sürecinde kesin bir zorunluluk olarak ortaya çıkmış durumda. Yani, gelişen dünya trendlerinin zorladığı gereksinimleri karşılamaya yardımcı olmak gibi bir büyük görevi üstlenmişsiniz galiba…

- Türkiye için AB sürecinde gümrüklerin sıfırlanması gibi yeni açılımların kaygıları sanayi ve iş dünyasını sarmıştı. Kuruluş aşamasında KalDer kalite standartları konusunda yol gösterici olarak ekonomiye hizmet verdi.



İlerleyen yıllarda, KalDer, “Yönetimin Kalitesi”ni geliştirmeye odaklandı ve ‘Toplam Kalite Yönetimi’ kavramını ülkemize tanıttı. Rekabet, verimlilik, katılımcı ve paylaşımcı yönetim, süreçler, hedefler ve performansları sürekli sorgulayan sürekli iyileştirmeyi, gelişmeyi öngören yönetim modelini iş dünyası ile buluşturdu. EFQM “Mükemmellik Modeli” yeni iş görme biçimi olarak ülkemizde hızla kavrandı ve başarılı sonuçlar verdi.

KAMU DA KALİTEYE KATILDI

1996 yılında Avrupa Kalite Büyük Ödüllerinde hem özel sektör, hem de kamudan Türk firmalarınca kazanılması dikkatlerin ve ilginin modele yoğunlaşmasını sağladı. Özel sektörün devleri birbiri ardına sürece ve yarışa katıldı. 2000’li yıllarda kamu sürece girdi ve Avrupa’nın hemen ardından ülkemizde de kamu kuruluşları modeli uygulamaya başladılar.

KalDer artık yenilenen vizyonu doğrultusunda tüm ülkede ve daha geniş sektörlerde yayılımı sağladı. Kamu da bir çok bakanlıkla çalışmalar yapıyor. TBMM Ulusal Kalite Hareketi’ne katılarak dünyada bir ilk örnek oldu.

HİZMET DEVAM EDİYOR

- Eğitimlerinizde çok önemli bir nokta dikkat çekiyor. Siz, eğitim kurumları olan üniversitelere gidip eğitimler veriyorsunuz ve bu çalışmalarınız devam ediyor değil mi?

- KalDer işletmelerimizin insan kaynağı ihtiyacının etkin ve yetkin bir eğitimcisi oldu. Özel sektörle başlayan eğitim aktivitelerimiz bugün tüm sektörlere yönelik açılımı ile Anadolu’nun her yanında hizmet veriyor ve yıldan yıla eklenen yeni eğitim modülleri ile zenginlik kazanıyor. Eğitim süreci modeldeki değişimler ile birlikte ele alınarak iyileştirildi. Bugün KalDer Mükemmellik Akademisi olarak hizmete devam ediyor. Okan, Boğaziçi, Sabancı, ODTÜ ve Uludağ Üniversiteleri ile Kalite ve Yönetim Sertifika programları yürütüyoruz. Ulusal Kalite Hareketi (UKH) eğitim ve ödül sürecinin tamamlayıcı bir devresi olarak yeniden planlandı, etki alanını genişletmiştir.

ŞUBELER VE TEMSİLCİLİKLER AÇTIK

- Siz İstanbul dışında da şube ve temsilcilikler açtınız. Çerkezköy temsilciliğinin haberini dergimizde kullanmıştık.

- İstanbul’daki merkezimizin yanı sıra Ankara, İzmir, Bursa ve Eskişehir illerinde şubeler açarak yurda yayıldık. Şubelerimiz ile Merkez arasında iletişim ve yönetim süreçlerini yeniden yapılandırdık. Yönetime aktif olarak hem şube başkanları, Yürütme Kuruluna da genel sekreterler düzeyinde katılım sağlanıyor ve böylece katılımcı ve paylaşımcı yönetim uyguluyoruz. Şubelerimiz düzenledikleri sempozyumlar, etkinlikler ve yerel ödüller ile yayılım sürecine ciddi katkılar sağlıyor.

Son üç yılda Trakya (Çerkezköy), Doğu Marmara (Kocaeli), Kayseri Temsilciliklerimiz devreye alındı; Antalya, Konya ve Denizli’de Temsilcilik altyapıları oluşturuldu. Temsilciliklerimiz henüz şubeler kadar aktif çalışmalar yapamıyorlar ama her birindeki stratejik hedeflerimiz oldukça büyük.

TMME 10 YILINI TAMAMLADI

- Çok ses getiren, her yıl merakla beklenen Türkiye Müşteri Memnuniyeti Endeksi’nde bu yılın özel bir yeri var değil mi?

- Türkiye Müşteri Memnuniyeti Endeksi (TMME) ülkemizde 2005 yılında yapılmaya başlandı. Uluslararası araştırma kuruluşu KA Araştırma tarafından 81 ilde tüketiciler ile bilgisayar destekli telefon anketi (CATI) yapılarak ve özel ekonometrik analiz modeli ile belirlenen Türkiye Müşteri Memnuniyeti Endeksi’nde (TMME) 2014 yılında başarılı olmuş kurumlara ödüllerini törenle verdik. İş dünyasının önemli isimlerini bir araya getiren TMME Ödül Töreninde ölçüme başlanan 2005 yılından itibaren müşterileri nezdinde en yüksek puanı alarak birinciliği elinde bulunduran ve sektörlerinde müşteri memnuniyetini aralıksız olarak sürdürülebilir kılan Opet, Turkcell ve Türk Hava Yolları TMME Üstün Başarı Ödülü’ne layık görüldü.



330 BİNİN ÜZERİNDE MÜŞTERİ

10 yılda Türkiye’nin 81 ilinde 27 sektörde, 150’den fazla markanın detaylı analizlerini ortaya koymak için 330 bin müşteri görüşmesi yapıldı. TMME ile ülkedeki ürün ve hizmetlere ait kalite ve müşteri memnuniyeti artıyor mu, azalıyor mu?”, “Endeksteki pozitif ya da negatif eğilimler ölçülen iş kollarında belirli sektörlere mi ait, sadece bazı sektörlerde mi görülüyor yoksa belirli kuruluşlara mı özgü?, “Bu değişimler uluslararası eğilimlerle paralel mi; ülkemize özgü farklılıklar var mı? gibi ülke ekonomisi hakkında birçok soruya yanıt verildi.

Ulusal müşteri memnuniyeti endeksleri dünyada, Amerika dâhil 20’yi aşkın ülkede yürütülüyor. Müşteri memnuniyeti, entelektüel sermayenin dolayısı ile pazar değerinin en önemli parametrelerden birisidir. Pazardaki markalararası rekabetin en gerçekçi göstergesinin TMME’dir.   

Türkiye Müşteri Memnuniyeti Endeksi Ulusal Skoru geçtiğimiz 10 yıl içerisinde çeyrekler bazında ölçüldü ve bu ölçümleme ilgili çeyrek ve önceki 3 çeyrek verileri derlenerek yapıldı. 10 yıl içerisinde 37 çeyrek skoru yayınlandı. Her bir ulusal skorun puanı, 30.000 ve üzeri sayıda ürün ve hizmet kullanıcısının değerlendirmeleri temelinde oluşan veriler ile hesaplandı.

ÜÇ KATEGORİDE ÖDÜLLER VERİLDİ

TMME Ödülleri, tüm ölçülen sektörler ve kurumların 2005-2014 yılları arasında yayınlanan TMME Ölçüm Sonuçlarına göre belirlendi. TMME Ölçümünün ana değişeni olan, ‘Müşteri Memnuniyeti Puanları’ ödüller için temel veri olarak kabul edildi. Ulusal endeksin başladığı 2005 yılından bu yana sektörlerinde her yıl birincilik ipini göğüsleyen Opet, Türkcell ve Türk Hava Yolları TMME Üstün Başarı Ödülü’ne layık görüldü. Sektörlerinde müşterileri nezdinde en yüksek puanı alarak birinci olan ve 2014 yılından geriye dönük olarak bu liderliğini en az 3 yıl üst üste devamlı kılan kuruluşlar olan Samsung, Aygaz, Volkswagen, Algida, Pınar ve Dominos Pizza ise TMME Sürdürülen Başarı Ödülü sahibi oldu.



2014 yılında sektörlerinde birinci olan firmalara da TMME 2014 Yılı Sektör Birincisi ödüllerini vererek bu endeksle ilgili çalışmaya noktayı koyduk. Devam edip etmeyeceğimize ilişkin kararı önümüzdeki günlerde vereceğiz.

ETİKDE EVRENSELLİK ÇİZGİSİNDEYİZ

- Uluslararası örgütler bağlantılı faaliyetleriniz de vardı. Bunlar sürüyor mu?

- Övünerek söyleyeyim ki KalDer son yıllarda iki büyük harekete de liderlik etti. Bunlardan birincisi” Global Compact Türkiye Süreci”. 2007 yılında BM Genel Sekreteri Kofi Annan’ın katılımıyla yapılan Kalite Kongresi sonrasında sözleşme imzaya açılarak Türkiye süreci başlatıldı. Etik değerlerimize evrensel boyutlar eklendi.

İkinci ulusal açılımımız “Yönetim Kadının Hakkıdır” hareketidir. Bu hareket her yıl kongremiz içinde tekrarlanarak sürüyor. KalDer günceli yakalamada öncü olma ve stratejik işbirlikleri eylemini zamanında ve doğru uyguladı.

KalDer, MEQA-Ortadoğu Kalite Derneği’nin üyesi ve yönetiminde temsil ediliyor. Birikimi ödül süreçlerinin olgunluğu ve başarısı ile örnek görülüyor. Suriye, BAE.Bahreyn, Mısır, Ürdün gibi pek çok ülkenin rol model olarak gördüğü bir ülke bizim ülkemiz. Anacak, MEQA Ortadoğu’daki gelişmelerden olumsuz etkileniyor ve faaliyetlerini büyütemiyor. Merkezin İstanbul’a taşınması gibi bir düşüncemiz var. Hayli destekçi bulan bu düşüncemiz gerçekleşirse hızlı ve ileri adımlar atabiliriz. 

KADIN GİRİŞİMCİLER İÇİN DAIKIN SAKURA PROGRAMI

- Sizinle asıl konuşmak istediğim konuyu en sona ayırdık. Daikin Sakura programı ile 100 kadın girişimciyi iş sahibi yapmayı planlıyorsunuz. Bu projede şimdiye kadar ne yapıldı ve bundan sonra nasıl yürüyecek?

- Daikin Sakura Programı'nın ilk etabı tamamlandı. Programın ilk etabını tamamlayan 8 kadın girişimci, 22 Nisan Çarşamba günü düzenlenen törenle plaketlerini ve satış noktası anahtarlarını teslim aldılar. Daikin Sakura Programı 2015 yılında da yeni adaylar ile birlikte devam edecek.



Sürdürülebilirlik için küresel ticaret ve iş yaşamının ana ilkelerinin 10 madde altında toplandığı ‘Küresel İlkeler Sözleşmesi’ne 2002 yılında Türkiye’de ilk imza koyan kuruluş biziz. 16. Kalite Kongremi’zde KalDer’in özel konuşmacısı olarak Türkiye’ye gelen, zamanın Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan’nın dünyaya kazandırdığı bu sözleşmenin ilkelerinden bir bölümünü Daikin Sakura projesi ile yaşama geçirmiş olduk. KalDer, Küresel İlkeler Sözleşmesi’nin 1’inci ve 6’ncı ilkeleri doğrultusunda; yönetim dünyasında belirleyici olanın yetenek olduğunu ve bunun da cinsiyete bağlı olmadığını gündeme taşımayı hedeflemiştir. Daikin Sakura Projesi, KOSGEB-KalDer işbirliğinin bir uzantısı olması açısından da oldukça anlamlı ve önemlidir. Sakura projesi ile Türkiye ekonomisi 100 kadın girişimci kazanacak. İşyerlerinin sürdürülebilirliği desteklenecektir. Proje ile yalnızca kadın girişimci yetiştirmekle kalınmayacak iş sahibi kadın statüsü kazandırılacak. Ülkemizde kadının iş hayatına katkısını arttıracak bu projenin, Türkiye için benzer projelere örnek teşkil edeceğine inanıyorum.

SAKURA SONSUZLUĞU SİMGELİYOR

Daikin Sakura Programı'na katılan ilk kadın girişimci adaylarımız eğitimlerini tamamlamalarının ardından iş yaşamına adımlarını atıyor. Bu proje, adını; Japon kültüründe yeniden doğuşun yanı sıra sonsuzluğu simgeleyen kiraz ağacı "sakura"dan alıyor.

İklimlendirme araçları üretim ve geliştirme şirketi Daikin'in, Türkiye Kalite Derneği (KalDer) ve Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) işbirliği ile yaşama geçirdiği "Daikin Sakura Programı" ile üniversite mezunu, girişimcilik potansiyeli olan geleceğin iş kadınlarını ülke ekonomisine kazandırıyoruz.

3 yılda 100 kadın girişimciyi iş hayatına kazandırmayı hedefliyoruz ve ilk etabı tamamlayan 8 kadın girişimciye, düzenlenen törenle plaketlerini verdik. Geçen yıl programa katılan Alev Aktürk (İstanbul), Emine Mira Demir (İstanbul), Melek Demircan (İstanbul), Melike Gülbahçe (İstanbul), Müzeyyen Karagöz (Ankara), Özlem Erginsoy Uruk (Bursa), Pelin Atak (Ankara) ve Zehra Erdem (Ankara) eğitimlerini başarı ile tamamlayarak, yaşadıkları illerde kendi işyerlerini açarak iklimlendirme sektöründeki yerlerini almaya başladı.

TOPLAM 200 KADIN

Sakura Programı'nı Türkiye'deki genç kadın girişimcileri destekleyen çok değerli bir sosyal sorumluluk projesi olarak görüyoruz. Bu program ile 3 yılda, 100'ü girişimci ve onların yanında işe başlayacak 100 kadın çalışan ile birlikte toplam 200 kadını iş hayatına kazandıracak olmayı hem sektörümüz hem de ülkemiz adına çok önemli buluyoruz.

Sakura Programı kapsamında genç girişimcilere finans, girişimcilik, perakende ve yönetim eğitimlerinin yanı sıra teknik konularda eğitim veriyoruz. Kapsamlı bir eğitim ve hazırlık sürecinin ardından Daikin bayii olarak aramıza katılan bu 8 genç arkadaşımız, rol model olarak ekonomik ve sosyal hayata kazandırılacak. 

İşyerleri Daikin tarafından hazırlanıp donatılan girişimcilere KOSGEB de hibe niteliğinde, 30 bin liraya kadar işletme, kuruluş ve donanım desteği veriyor.

Daikin Sakura Programı yalnızca kadın girişimci yetiştirmekle kalmayacak, iş sahibi kadın statüsü de kazandıracak. Ülkemizdeki kadının iş hayatına katkısını artıracak bu proje, kalkınma çalışmalarına bu yönü ile önemli bir doğrudan etki yapacak. Ülkemizin kalkınma sürecinde çalışan kadın oranını arttırmak kadar kadın girişimci sayısını arttırmak da önemli. Yaşamın iş boyutunda oransal artış kadar kararda etkin olacak pozisyonlarda olmaları da bir o kadar önemlidir.

BAŞVURULAR BAŞLADI

İlk etabı başarıyla tamamlayan 8 girişimci genç kızımız, yaşadıkları şehirlerde Daikin bayi olarak ilk showroom'larını açmaya başladı. Yeni dönemde bir yandan bu 8 girişimcimizi desteklemeye devam ederken, diğer yandan da ülkemize yeni girişimciler kazandıracağız.

Proje, şu anda Türkiye’nin 56 şehrinde girişimcilik olanağı tanıyor.           Ülkemizdeki tüm üniversitelerin 2 ya da 4 yıllık bölümlerinin herhangi birinden 3 yıl içinde mezun olan kadın girişimci adayları Sakura Projesi’nden yararlanabilecek. Başvuru için www.daikinakademi.com adresinde bulunan formların doldurulması gerekiyor. Bu başvurular, Sakura Projesi jürisi tarafından değerlendirilerek girişimci adaylarımız seçilecek. Girişimci adayları 3 ayı kapsayan bir eğitim programına katılacak. Başarı ile eğitim sertifikasını almaya hak kazanan girişimci adayları, Daikin Shop’larda yapacakları 15 günlük stajın ardından yaşadıkları illerde kendi işyerlerini açacak. Kadın girişimciler açısından bence son derecede güzel bir proje yürütüyoruz. Başvuruların çokluğu da projenin beğenildiğini gösteriyor.


Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner112

banner111

banner110

banner109

banner108

banner106