Türkiye’de yeşil bina sektörü ve buna bağlı olarak yeşil yapı malzemeleri hızla gelişiyor. Yeşil yapı malzemesi nedir? Üretiminden tüketimine doğaya olan etkileri şeffaf bir şekilde belirlenmiş ve bu etkileri en aza indirmeyi hedeflemiş ürünler “yeşil” ya da daha doğru tabiri ile “sürdürülebilir” oluyor.

Sürdürülebilir olmak daha az kaynağa ve hammaddeye talep yaratmak, daha az enerji tüketmek ve üretim esnasında çevreye daha az emisyon vermektir.

Tamamen doğaya duyarlı çok az ürün olduğundan mevcut ürünlerin bilimsel yaklaşımlarla etkilerinin azaltılması hedeflenmelidir.

Yapı malzemelerinde temiz üretim ve sürdürülebilirlik çalışmaları LEED, BREAAM ve DGNB gibi uluslararası ve ÇEDBİK gibi yerli Yeşil Bina Değerlendirme sistemleri sayesinde gündeme oturmaktadır. Bu sistemler, daha duyarlı sürdürülebilir yapı malzemelerine talep yaratmakta, satın almalarda öncelik sebebi olmalarını sağlamaktadırlar. Peki yapı malzemelerinin sürdürülebilirliği nasıl sağlanmalıdır? Bunu yapı malzemelerinde doğru bilinen yanlışlarla açıklayalım. 

Piyasada bilinen yanlışlar:

1. Yapı malzemesine LEED belgesi alınır

LEED, Amerika’da geliştirilen bir sürdürülebilir bina değerlendirme sertifika sistemidir. Yapı malzemelerini değerlendirmez, fakat sürdürülebilirliği kanıtlanabilen ürünlere ilave puan imkanı sağlar. Türkiye’de kriterleri kolay olduğundan dolayı en yaygın olan LEED değerlendirme sisteminde ürün sürdürülebilirliği üreticinin inşaat sahasına olan yakınlığının bildirimi ile sağlanabiliyordu. Bu mesafe yaklaşık 800 kilometre olduğundan Türkiye gibi bir ülkede üretilen tüm ürünler yerel olabiliyordu. LEED, 2013 yılında kabul edilen  ve Haziran 2015’ten itibaren tamamen uygulamaya konulacak olan yeni LEED v4 versiyonunda, malzeme konusunu ISO 14040/44 standardında tanımlı Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi (YDD) ile yapılan Çevresel Ürün Beyanları (EPD) belgeleriyle sağlanmasını istemektedir. Bu yaklaşım Avrupa Yeşil Bina sistemleri ve yapı malzemeleri normları ile de uyumludur.

2. Adı çevreci ya da yeşil olan bir internet sitesinde yayınlanan ürün sürdürülebilir üründür.

Her konuda olduğu gibi yeşil malzeme konusunda da fırsatçı internet siteleri ortaya çıkarak belirli bir bedel karşılığı ürününüzü sitelerinde yayınlamakta ve “yeşil” yapmaktadır. Daha da kötüsü bazı internet siteleri hiç bir temele dayanmayan ve şeffaf olmayan değerlendirme ile ürününüze “Çevre Dostu” etiketi verebilmektedir. Bu etiketlerin ne Türkiye’de ne de uluslararası arenada hiçbir geçerliliği ve pazarlama değeri yoktur. Ürünlerin çevresel performansı bilimsel verilere dayalı YDD standartları çerçevesinde yapılmalıdır(1) . Bu tür internet sitelerinde yer almak kısa vadede kazançlı gibi görünse de şeffaf olmadıklarından dolayı uzun vadede marka imajını zedelemektedirler. Bilimsel temellere dayanmayan ve uluslararası kabul görmeyen sistemler malzeme sektörüne zarar vermekte, evrensel - talep edilen sistemlere geçişte vakit kaybına sebep olmakta ve sektörün rekabet gücünü azaltmaktadır.

3. Yapı malzemem doğal hammaddelerden yapılıyor o nedenle sürdürülebilir üründür.

Piyasada doğal hammaddelerden üretilen bir çok ürün vardır. Örneğin tuğla, seramik, cam ve benzerleri gibi birçok yapı ürünü doğal kaynaklardan üretiliyor. Durumun böyle olması bu ürünlerin sürdürülebilir ya da çevre dostu olduklarını göstermez. Çünkü ürünlerin üretiminde yoğun enerji kullanımı söz konusu olabilmektedir. Bu da iklim değişikliğine sebep olan karbon emisyonlarını artırmaktadır. O nedenle yapı malzemesinin hammaddeden, üretim ve bertaraf süreçlerine kadar bütün aşamalarının irdelendiği YDD bilimsel yaklaşımının uygulanması gerekmektedir.

O zaman yapı malzemeleri üreticileri ürünlerinin sürdürülebilirliğini nasıl ispat edecek ve iletişimini nasıl yapacaklar? Aslında bu sorunun cevabını uluslararası standartlara, Avrupa’daki yasal çerçeveye ve pazar gelişmelerine bakarak bulabiliriz.

Uluslararası Standardizasyon Örgütü (2)  (International Organization for Standardization, ISO) 1990’lı yıllarda çevre etiketleri ile ilgili bir dizi standartlar geliştirmiştir. Bunlardan ISO 14025 standardı, Tip III olarak bilinen detaylı ürün ve ürünle ilgili çevresel etkileri içeren etiketleri tanımlamıştır. Çevresel Ürün Beyanları (EPD) olarak bilinen bu etiketler, bir ürünün veya sistemin çevresel etki değerlendirmesi hesaplamasını ve iletişimini ISO 14040/44 serisi YDD standartlarına uygun olarak sağlayan bir etiketleme olarak bilinir.

EPD Belgeleri yapı malzemelerinin tümünde alınabilen, Avrupa Yapı malzemeleri Üreticileri Birliği(3)  (ECO Platform), Avrupa Yapı Malzemeleri Direktifi (4) , Avrupa Standartları Enstitüsü (5) (CEN/TC 350), LEED, BREEAM ve DGNB gibi  birçok önde gelen yeşil bina sertifikasyon sistemlerinin kabul ettiği belgelerdir. EPD belgeleri birçok Avrupa ülkesinden alınabildiği gibi Türkiye’de sadece EPD Türkiye (6)  kanalıyla verilmektedir. Sektör temsilcileri tarafından geniş katılımlı bir platform olarak kurulan EPD Türkiye, yapı sektörü firmalarımızın sağlıklı bir şekilde tüm dünyadaki en son standart, norm ve gelişmelere uyum sağlamaları amacıyla kurulmuştur. ECO Platform kurucusu olan The International EPD System (7)  kanalıyla EPD Türkiye, Türk yapı malzemelerinin Avrupa’da ticari bariyer oluşturmadan dolaşmalarını sağlayacak bir platform olarak hizmet vermektedir. Yeni değişen Avrupa Yapı Malzemeleri Yönetmeliği de CE işareti gerekliliklerinden ürünlerin çevresel performansının belirlenmesi için EPD belgesini tavsiye etmiştir. 

Bütün bu gelişmeler olurken yapı malzemeleri üreticilerinin sürdürülebilirliği başka etiket, oluşum ve internet sitesi gibi oluşumlarda aramaları hem zaman kaybı hem de kazanç kaybına sebep olacaktır.

[1] http://ec.europa.eu/environment/eussd/smgp/product_footprint.htm

[2] http://www.iso.org

[3] http://www.eco-platform.org

[4] http://ec.europa.eu/enterprise/sectors/construction/legislation/index_en.htm

[5] http://portailgroupe.afnor.fr/public_espacenormalisation/CENTC350/index.html

[6] www.EPDTurkey.org

[7] www.environdec.com
 
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner112

banner111

banner110

banner109

banner108

banner106