Türkiye ile İran arasında yeni bir süreç başlıyor. İş dünyası açısından önemli fırsatlar içeren bu süreç yakından takip edilmeli… Her iki ülkenin ekonomisine büyük katkı sağlayacak yeni sürecin iyi yönetilmesi çok önemli…

Geçtiğimiz hafta Yeni Arayışlar Girişimi Platformu’nun (YAPDER) organizasyonu İranlı Sanayici ve İşadamları Derneği’nin  (İSİAD) davetlisi olarak İran Başkonsolosluğu’nda bir grup işadamı ile birlikte katıldığımız toplantı sürecin iyi yönetilmesi doğrultusunda atılmış önemli bir adım sayılabilir.

Başkonsolos  Muhsin Mortezaeifar’ın ev sahipliğinin ötesinde verdiği bilgileri, yaklaşımı, yaptığı pozitif konuşmalar bu sürecin iyi yönetileceğinin bir başka olumlu göstergesi olarak görülebilir…

Bir kere toplantıya Yunus Hormozi (Bank Mellat Genel Müdürü), Azade Dochı (turizmci),  Rıza Eser (İSİAD Başkan Yardımcısı), Perihan Fatih (İSİAD Yönetim Kurulu Üyesi), Abdullah Teber (Beylikdüzü OSB Bakır ve Pirinççiler Sanayi Sitesi Yönetim Kurulu Başkanı), Yüksel Çengel (turizmci), işadamları Osman Aksoy, Mehmet Önder, Cemal Canpolat, Hayrettin Kağnıcı ile her iki ülkenin önde gelen girişimcileri katılmıştı.

İSİAD Başkanı Mehdi Culazade açılışta yaptığı konuşmada iki ülkeler arasındaki sıkıntıları dile getirip tercihli ticaretin başlaması için düğmeye hemen basılmasını istemişti.

Toplantıya katılan Türk işadamları İran’daki bürokrasiden şikayetçi oldu.

Altı çizilen sıkıntılar bazı başlıklara şöyle ifade edilebilir…

. Turizm de İran yeterli altyapıya sahip değil. Geliştirmesi gerekiyor.

. Otel yapımı noktasında işler hızlı gitmiyor.

. Bürokratik mekanizma hızlı işlemiyor.

. Kurallar bazen sık değişiyor.

Başkonsolos  Muhsin Mortezaeifar konuşmaları dikkatle dinledi… Sonra da sorunların çözümü için hem derneğin hem de kendilerinin çözüm bulmak için hazır olduklarını vurguladı. İki önemli uyarı yaptı…

. İşlerin çözümü için her zaman bize gelebilirsiniz. Çözeriz ya da yol gösteririz.

. Yatırım için sadece Tahran eksenli davranmayın. Bölgesel ilişkilerden daha hızlı destekler bulabilirsiniz…

İran’daki yatırımları nedeniyle hiçbir sorun yaşamadıklarını söyleyen işadamına yönelik de bir de espiri yaptı…

-       Yakında size de sorunlar çıkarabiliriz…

Müthiş bir toplantıydı… Özellikle tercihli ticaret konusu sık sık dile getirildi.

Sanki bu istek Ankara ve Tahran’dan da duyulmuş gibi geçtiğimiz günlerde tercihli ticaretin önü açıldı.

Anlaşma imzalandı…

Türkiye Cumhuriyeti ile İran İslam Cumhuriyeti arasında Tercihli Ticaret Anlaşması’nın onaylanmasının uygun bulunduğuna dair 6555 sayılı Kanun, 18 Eylül 2014 tarih ve 29123 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Resmi açıklamanın ekinde ise bir önemli liste verilmişti. Hangi ürünlerde vergi ve desteklerin nasıl olacağı ayrıntıları ile gösterilmişti.

Sonra da özetle şu ifadeye yer verildi…

-       Söz konusu anlaşma ile listede yer alan meyve, sebze, peynir, ton balığı, orkinos, uskumru gibi su ürünleri başta olmak üzere 140 tarım ürününün Türkiye’ye ithalatında gümrük vergisi indirimi ve ithal edilecek malların miktarına artış izni (kota artışı), buna karşılık sabun, iplik, demir-çelik gibi 125 sanayi ürününün de İran’a ithalinde gümrük vergisi indirimi sağlanmıştır.
 
Aynen bu ifade yer aldı… Liste incelendiğinde Türkiye’nin mobilyadan demir-çelik ürünlerine tam 125 sanayi ürününde İran’a yapacağı ihracatın önü açılmış oldu. İran da Türkiye’de yeni bir pazara kavuşma şansı yakaladı… Böylece şimdi iki ülke arasında 100 milyar dolarlık ticaret hedefi için çok önemli bir adım atıldı.

Son dönemde dünyada yaşanan durgunluk, bölgede yaşanan çatışma ortamı nedeniyle sıkışan ticarete yeni bir nefes alma imkanı doğdu… Her iki ülkenin işinsanları bu yeni süreçte iyi faydalanmalı… İran ve Türkiye’nin ekonomisine doping etkisi yapacak bu karar iş dünyasına iyi anlatılmalı…

1639 yılında imzalanan Kasr-ı Şirin Antlaşması'yla Türk-İran sınırı belirlenmişti. Bu sınır bölgede emperyal cetvelle çizilmemiş tek sınır olarak kayıtlara geçti.
Ve iki ülke arasında o gün bugündür her hangi bir çatışma ortamı olmadı.

Sınırlarını yüzlerce yıl önce belirleyen ve o günden bu yana birbirini hiç incitmeyen iki ülkenin bu pozitif yaklaşımı ticarete yansıtamamış olması büyük bir eksiklik olarak hep kabul edildi.

Şimdi tercihli ticaret konusunda alınan karar pozitif ilişkiyi ticarete yansıtmanın önemli bir aracı olabilir.

İki ülkenin ekonomi yönetimi buna hazır… İş dünyası hazır. Devlet adamları hazır… Şimdi yıllardır yapılamayan da yapılmalı.

Ortak serbest bölge konusunda adımlar atılmalı. Sonra farklı bölgelerde geçiş noktaları kolaylaştırılmalı.

Her iki ülkenin yurttaşlarının turizm alanındaki yakınlaşmasını işadamları da ticarete taşımalı. Tercihli ticaretle devletlerin attığı adımı iş dünyası ete kemiğe büründürmeli ve iki ülkenin zenginleşmesi noktasında başlatılan süreci yeni ufuklara taşımalı.
 
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner112

banner111

banner110

banner109

banner108

banner106