Ticari işletmelerin parasal olarak değerleri, muhasebe sistemlerinin ürettiği finansal raporlarla sürekli olarak gözönündedir. Genel olarak sermayedarlar, yöneticiler sürekli bu raporları inceleyerek şirket yönetimini sürdürürler. Ticari kuruluşların maddi değerleri de bu tablolara göre belirlenir. Örneğin şirkette hisse devri yapılırken veya şirket tamamen satılırken genelde bu maddi değerler esas alınır.

Oysa şirketlerin bu finansal tablolarda görünmeyen değerleri de bulunmaktadır. Üstelik bu değerler finansal tablolarda yer almasalar da maddi olarak çok değerli olan varlıklardır. Bu sayıdaki yazımızda aşağıdaki beş başlık altında, işletmelerin bu değerli varlıklarından söz edeceğiz;

  1. İNSAN KAYNAĞI
  2. İŞLETME KÜLTÜRÜ VE TEMEL DEĞERLERİ
  3. KURUMSALLAŞMIŞ ÜRETİM-YÖNETİM SİSTEMLERİ
  4. KURUMSAL İTİBAR
  5. SADIK VE BAĞIMLI MÜŞTERİLER

  1. İNSAN KAYNAĞI

Yaşadığımız “Bilgi Çağı”nda işletmeler yetenekli ve bilgili insanları bünyelerine katmak zorundadırlar. Yapılan araştırmalarda, ürün veya hizmet özellikleri, reklam, pazarlama yöntemleri gibi konularda rakiplerin birbirleri ile çok kolay rekabet edebildikleri tespit edilmiştir. Ancak rekabet konusu insan kaynağına dayanıyorsa rekabetin çok kolay olmadığı, en azından daha uzun zaman aldığı da görülmüştür.

Örneğin bir kuruluş yeni bir ürün geliştirip piyasaya sürdüğünde, rakipleri çok kısa zamanda reaksiyon göstererek aynı ürünü, belki de daha iyisini piyasaya sürebilmektedirler. Ya da bir kuruluş bir reklam kampanyası başlattığında, rakipleri o kampanyaya çok kısa sürede karşı bir reklam kampanyası ile cevap verebilmektedirler. Ancak yetenekli, başarılı insanları yetiştirmek ve onları kuruluş bünyesine kazandırmak bu kadar kolay ve hızlı olamamaktadır.

Kuruluşlar bu avantajı elde edebilmek için uzun, zahmetli ve bilimsel metodların kullanıldığı çalışmalar yapmalıdırlar. Bu çalışmalar son zamanlarda ‘YETENEK YÖNETİMİ’ süreci olarak adlandırılmaktadır. Ancak bu süreç normal insan kaynakları yönetimi sürecinden öte daha stratejik anlamda ve geleceğe yönelik olan insan kaynakları yönetimi sürecidir. Kurumun gelecekteki yetenek ihtiyaçların belirlenmesi, kilit konumda olacak yönetici ve teknik insanların şimdiden seçilmesi, istihdam edilmesi, yetiştirilmesi, deneyim kazandırılması, kariyerlerinin planlanması ve bu yetenekli insanların kurumda kalmalarının sağlanması gibi alt süreçlerden oluşur.

  1. İŞLETME KÜLTÜRÜ VE TEMEL DEĞERLERİ

Bazı şirketleri diğerlerinden ayıran birçok farklı özellikleri vardır. İş yapma şekillerindeki, iş yeri ortamındaki bu farklılıklar hemen göze çarpar. Örneğin bir işyerinde çalışanların ve yöneticilerin birbirlerine karşı davranışları daha sıcak ve samimidir. Lafta değil gerçekte bir aile ortamı oluşmuştur. O işyerinde kapıdaki güvenlik görevlisinden en üst yöneticisine kadar her çalışan müşterilere ve tedarikçilere karşı rakiplerinkinden çok daha farklı ve olumlu bir tutum içerisindedirler. Üstelik bu farklılıklar çoğu zaman yazılı prosedür ve kurallar halinde bile değildir. Ancak tüm şirket çalışanlarının zihinlerinde ya da anlayışlarında temelli yer etmiştir. Elbette ki şirkete özgü olan bu iş yapma şekilleri, anlayışlar ve bütün uygulamalar şirketin karlılığını ve rekabet avantajlarını artırıcı yönde olmalıdır. Şirketin yöneticileri, tüm çalışanlarla birlikte bu özel ortamın gelişmesine çalışmalıdırlar. Şirketteki herkes kurumun başarısının müşteriye sunulan ürün ve hizmetlerle olduğu gibi bu ortak zihinsel yapı ile de ilişkili olduğunu bilmelidir. İşte böyle bir kuruluşta, bu farklılıkların oluşturduğu ortak zihinsel iklim, o şirkete ait “Kurum Kültürü” olarak tanımlanabilir.

Olgun bir kurum kültürüne sahip olan işletmelerde birçok temel değerler de vardır. İşletmeler bu temel değerlerden her ne olursa olsun hiçbir şartta ve ortamda asla vazgeçmezler. İşçi sağlığı ve iş güvenliğini her şeyin üstünde tutmak, adil olmak, tüm insanlara ve onların her türlü kültür ve inançlarına saygı duymak, tüm insanlara hiç bir fark gözetmeksizin değer vermek, dürüst olmak, müşteri odaklı olmak gibi.

  1. KURUMSALLAŞMIŞ ÜRETİM-YÖNETİM SİSTEMLERİ

Şirketlerin gözle görülmeyen en önemli değerlerinden birisi de onların kurumsal bir yapıya bürünmüş olmalarıdır. Şirketin maddi yapısı ne kadar iyi olursa olsun, işleri ne kadar yolunda olursa olsun kurumsallaşmış bir yapı her zaman için çok önemlidir. Kurumsallaşmış şirketlerde işlerin çoğu kişilerin değil sistemlerin insiyatifindedir. Görevi ve rütbesi ne olursa olsun herkes işini yaparken bu sistemlerin ortaya koymuş olduğu prosedür ve talimatlara göre hareket etmek zorundadır. İşletmelerde varolan sistemlerin başlıcaları aşağıdaki gibi sıralanabilir.

  • Organizasyon yapısı ve Yönetim sistemleri
  • Üretim Yönetimi Ve İletişimi Sistemleri, İş Yapma Prosedür Ve Talimatları
  • Dijital Sistemler,
  • Müşteri Yönetimi Ve İletişimi Sistemleri,
  • İnsan Kaynakları Yönetimi Sistemleri,
  • İşçi Sağlığı Ve İş Güvenliği Sistemleri,
  • Kalite Güvence Sistemleri,
  • Çevre Yönetimi sistemleri,
  • Kuruluş stratejileri ve politikaları,
  • Kuruluş temel değerleri,

  1. KURUMSAL İTİBAR

Kurumsal itibar, bir işletmenin ilişki içinde olduğu bütün sosyal paydaşları üzerinde oluşturdukları algıdır. Bu sosyal paydaşları şu şekilde sıralayabiliriz;

  • Müşteriler
  • Tedarikçiler
  • Çalışanlar
  • Hissedarlar
  • Rakipler
  • Yakın çevre
  • Ulusal çevre
  • Uluslar arası çevre
  • Devlet kuruluşları
  • Sivil toplum örgütleri
  • Mesleki kuruluşlar

Kurumsal itibar, tanımda da belirtildiği gibi kuruluşun ne olduğunun yanında nasıl algılandığıyla da ilgili bir kavramdır. Yukarıda sıraladığımız paydaşlar üzerinde kurumun oluşturduğu algılar o paydaşların kurumla ilgili görüş ve düşüncelerinin oluşmasına neden olur. Bu görüş ve düşünceler de o kuruma ait kurumsal itibarı şekillendirir.

Aslında kurumsal itibarın özünde o kuruma duyulan güven vardır. Bir kuruluşun sosyal paydaşları üzerinde bu güveni oluşturması kolay değildir. Ancak oluşturulmuş güvenin kaybedilmesi ise çok kolay olabilmektedir. Bu nedenle kuruluşlarda nasıl ki iş süreçleri, finansal süreçler varsa, bir de ‘‘Kurumsal İtibar Yönetimi Süreci‘‘ olmalıdır. Kurumsal itibarın oluşması tesadüflere bırakılamaz. Kurumsal itibarî yüksek olan kuruluşların bazı özellikleri aşağıdaki gibi sıralanabilir;

  • Kurumsal itibarı yüksek olan kuruluşlar iyi nitelikli iş gücünü kendilerine çekerler.
  • İşyerlerine güvenen ve işyerlerini seven çalışanlarla verimlilik artabilir. Birim üretim başına işçilik maliyetleri rakiplere göre daha düşük olabilir.
  • Bu kuruluşlar rakiplerinden daha iyi şartlarda hammadde ve malzeme tedarik edebilirler.
  • Yine aynı özellikteki ürünü rakiplerinden daha yüksek fiyatla satabilirler.
  • Sadık müşteri kitlelerine sahip olabilirler.
  • Bankalar, fonlar ve diğer finans kaynakları nezdinde daha cazip müşteri olabilirler.
  • Devlet kuruluşlarıyla ilişkilerinde olumlu tepkiler alırlar ve devletle olan işlerini daha kolay yürütürler.
  • İtibarı yüksek olan kuruluşların maddi değerleri bilançolarında belirtilen değerlerden çok daha fazla olabilmektedir.

  1. SADIK VE BAĞIMLI MÜŞTERİLER

Günümüz rekabet dünyasında ticari kuruluşlar için en önemli süreç ürün ya da hizmetin kar edecek şekilde satılmasıdır. Bu konuda da en önemli unsur olarak müşteri kavramı karşımıza çıkmaktadır. Rekabetin çok yoğun olduğu pazarda müşteriler tarafından tanınıyor olmak, tercih ediliyor olmak, aranıyor olmak, sadık ve bağımlı müşterilere sahip olmak çok önemlidir.

Diğer yandan modern yönetim anlayışına göre artık müşteri denildiğinde de akla sadece mal ve ürünün satıldığı kimseler gelmemektedir. Kuruluşun ilişki içinde olduğu her kesim artık müşteri olarak tanımlanmaktadır. Başka bir deyişle bir kuruluşun müşterileri şöyle sıralanabilmektedir;

■ Ürün ya da hizmetin satıldığı kişi ve kuruluşlar,

■ Hammadde ve malzeme satın alınan tedarikçiler,

■ Muhatap olunan devlet kuruluşları,

■ Kuruluş çalışanları,

■ Şirket sahipleri ve hissedarlar

■ Meslek kuruluşları,

■ Kuruluşun etrafındaki sosyal çevre,

■ Fiziki yakın çevre, doğa.

Bir kuruluşun yukarıda sıralanan bu müşterilerine karşı tutumu ve onların nezdinde sahip olduğu itibar ve imajı, o kuruluş için nakit para kadar önemli bir sermayedir. Kuruluşlar bu unsurların yönetimine de nakit yönetimi gibi önem vermek durumundadırlar.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner112

banner111

banner110

banner109

banner108

banner106