Volkswagen grubu uzun bir süredir VDA bantlarını (Verband Der Automobilindustrie) geliştiriyor. Sizlerle daha önce VDA 6.3 Süreç Denetimi konusunda bilgileri paylaşmıştım. Şimdi de PSR yani teknik bir yaklaşımla tercüme edersek Ürün Güvenlik Sorumlusu yaklaşımı ciddi bir şekilde devreye alınıyor.

NEDİR PSR?

Üst yönetimler, tedarikçiler, çalışanlar belirli noktalarda iyi niyetli bile olsalar bazı konuları ihmal edebiliyorlar. Tersini düşünmek daha kötü (Bkz. Egzost Emisyon Skandalı vakası). Peki bir organizasyon nasıl müşterinin canını, malını, ödediği parayı emniyete alacak? İşte bunun için bir standart var ve kullanımı gittikçe yaygınlaşıyor.

BİREYİN ÖNEMİ ZİRVE YAPIYOR

Aslında her şey bireyin öneminin artmasıyla başladı. Eskiden nadiren şehir efsanesi gibi yayılan müşteri haklarından zirve yapmış olanlar anekdot olarak kullanılırdı. Hamburgecide müşteri üzerine kahve dökülmüş ama standarttan 10 derece santigrat daha sıcak olduğu için müşteri yanmış ve şu kadar tazminat almış vs…

Şimdi bunlar gerçek! Gelişmiş ülkelerde bireyin hakları ciddi anlamda aşırı derecede korumaya alınmış durumda. Öyle ki anne ve babası tarafından anlık bile olsa şiddet gören bir çocuk aile elinden alınabiliyor veya bu durumla yüz yüze kalabiliyor. Bireyin hakları bireyi anne ve babasından ayıracak derecede ileri seviyeye geçmiş bulunuyor. Çocuğu ailesinden çocuğun hakları nedeniyle ayırmak…

Bu kavramlar eşitlik, adalet, haklar gibi sanal olgular üzerinden bugün bir uygarlığın temel taşları haline dönüşmüş durumda ancak devlet, güvenlik güçleri ve yasalar bu hakları fiziksel açıdan korurken gelişen sanayi içerisinde bu hakların ifadesi çağa ayak uydurmuş durumda değil.

İşte PSR burada devreye girdi. Müşterinin haklarını korumak için sanal yapılar olan “şirketler” içerisinde gerçek “guard” yani gerçek koruyucular üretildi. Bunlar VDA standartları içerisinde yer buldu ve yönetim kurulu, sermaye sahibi, genel müdür her neyse hepsinin üzerinde yetkilerle donattı Ürün Güvenlik Sorumlularını!

Bir PSR (bu bir teknisyen, bir mühendis, bir alt kademe şef olabilir) bir üründe güvenlik tehlikesi gördüğü anda tüm üretimi ve sevkiyatı durdurabilir, buna hiçbir şirket organı itiraz edemez. Eğer bir PSR kendi yetki alanında bir ihmal veya art niyet sonucu müşteride olumsuz bir duruma yol açarsa hapse girebilir!

Kolay mı bu yetkiyi alarak çalışmak?

Ama sanal olan şirketlerin bu sanal olgular arasında usulsüzlüklerle müşteriyi aldatarak veya kötü tasarımlar yapıp onu zarara uğratarak yürümesi daha fazla mümkün olamayacak görünüyor.

TÜRKİYE’Yİ NASIL ETKİLER?

PSR’ların çok büyük bir kısmı tedarikçiler üzerinde baskı yapacaklar zira çoğu bitmiş ürünün neredeyse bütün bileşenleri satın alınıyor. Tedarikçilerde yapılan sistem denetimleri, ürün ve süreç denetimleri, parçaların numune onay süreçleri artık eskisi gibi olmayacak. Tedarikçiler doldurdukları her dokümandan eskiden olduğundan onlarca kat fazla sorumlu olacaklar. Yakın zamanda ana sanayiler tedarikçilerden PSR’ları belirlemelerini isteyecek ve tedarikçileri yasal sorumluluklar ile baş başa bırakacaklar. Tabi bunları sanal şirketler üzerinden değil gerçek kişi olan PSR’lar üzerinden yapacaklar.

NE Mİ YAPIN?

Eğer ana sanayiye mal ve hizmet sunuyorsanız acilen bir yıl içinde bu eğitimleri alın ve uygulamaya başlayın. Yok eğer bu gerekliliklerin henüz farkında olunmadığı sektörlerdeyseniz üç yıl içinde bunları anlamaya ve öğrenmeye başlayın.

Yapmazsanız ne olur biliyor musunuz? Ya bu gereklilikleri yerine getiriyormuş gibi yapan ve aslında yapamayan ucuz tedarikçiler olarak sandalyenizin tekmeleneceği günü beklersiniz ya da aslanlar gibi 2020’li yılların ödül alan, tüm bu gerekliliklerin maliyetlerini alan ve karlarını da artıranlarından olursunuz.

Türkiye’de bu eğitimlerin dünya ile aynı anda veriliyor olmasından büyük mutluluk duyuyorum.

Dipnot: Eğer Türkiye ve benzer ülkelerde araç satın alma maliyetleri içerisine yüzde 50’ye varan vergiler sığıyorsa herkes buna dikkat etsin. Buradan tek bir anlam çıkmaktadır. Otomobil fiyatları aşırı ucuzdur, başka hiçbir anlam çıkmamaktadır. Gelişmiş devletler otomobil üreticilerinin zararlarını her yıl karşılamaktan bıkmış durumdalar. Bir gün, tıpkı Kasko konusunda olduğu gibi araç fiyatları da bir kararla tüm dünyada iki katına kadar çıkabilir. Yukarıda bahsettiğim ve daha önceki yazılarımda bahsettiğim tüm maliyetler bugün tedarikçiye ödenmiyor ama bir gün ödenecektir. O güne hazır olanlardan kalmanız dileğiyle…

  
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner112

banner111

banner110

banner109

banner108

banner106