Değişim önce İstanbul Ticaret Odası’nda ardından İstanbul Sanayi Odası’nda yaşandı. Bekir Nalbantoğlu ve arkadaşlarının gayretiyle yazılım, bilişim, teknoloji gibi çok konuştuğumuz, önem vermeye geldiğinde aynı heyecanı göstermediğimiz konuda sektörün kendini daha iyi ifade edebileceği bir meslek komitesi oluştu.

Bu sektörün temsilcileri daha önce İTO bünyesinde "Bilgisayar, Büro Makineleri ve Kırtasiye Meslek Komitesi" altında temsil ediliyor ve bu isimlendirme sebebiyle firmalar kendilerini ifade etmekte, sektörel muhatap bulmakta zorlanıyorlardı fakat yeni dönemde İTO da yaşanan değişim rüzgarının sonucu olarak artık “Bilgi Teknolojileri Meslek Komitesi” olarak faaliyet göstermeye başladılar.
İstanbul Sanayi Odası’ndaki değişim ise bu kadar radikal olmadı. Atilla Özkök ve arkadaşlarının gayretiyle daha önce adı elektrik ve elektronikle sınırlı olan meslek komitesi “Elektrik, Elektronik ve bilişim Sanayi Meslek Komitesi” olarak değişti.

Mesela tabi ki isimlerin değişmesi değil. Mesele Türkiye’nin bu alana odaklanıp odaklanmayacağı ile ilgili… Baktığımızda bilişim-yazılım denildiğinde sanki cep telefonu, akıllı telefon ve tablet gibi ürünlerle sınırlı sanılıyor.

FABRİKA KURAN MAKİNALAR BİLE YAZILIM DİYOR

Oysa hiç de öyle değil…  Geçtiğimiz günlerde ekonominin belki de en ağır bölümü tarafından bu konu gündeme geldi… Takım Tezgahları Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı Erdal Gamsız’ın şu sözleri çok çarpıcı geldi bize…

 - Makinelerimiz fabrika yapan, inşaat yapan hayatı belirleyen makineler… Fiyatları çok pahalı… Biz artık bu makineleri üretiyoruz. Ama yetmez… İçine çok iyi yazılım da koymamız gerekiyor. Bu konuda ne kadar başarı olursak o kadar çok kazanırız. Çünkü koyduğunuz yazılımda kazandığınız yüzde 100 ülkeye kalıyor. Onun için fabrika yapan makinelerden, en küçük kullandığımız cihaza kadar yazılımıyla satılıyor. Yazılım demek makinelerin akıllanması demek. Ne kadar yazılım o kadar akıl ve para…
Evet sektöre ağırlıklı sanayi böyle bakıyor. Peki sektörün kendisi nasıl bakıyor…

BİZ YAZARSAK KÖTÜ MÜ?

Bu konuda kim ne derse desin, Uyumsoft Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Önder’in hakkını ödeyemeyiz…

Bugün yazılım da bir yerlere geldiysek onun bunda çok çabası oldu. Bu arada yeni Mehmet Önder'ler sektöre gelmeye başladı…

Geçtiğimiz günlerde bu isimlerle bir araya geldik… Ülkemiz yazılım sanayisini temsil eden kuruluşların temsilcileri olarak Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Merkezi’nde ‘Yerli Yazılımın Türkiye Ekonomisindeki Yeri ve Stratejik Önemi’ konulu yuvarlak masa toplantısında buluştuk.

Toplantıya MÜSİAD Bilgi Teknolojileri Sektör Kurulu Başkanı Bekir Nalbantoğlu, MÜSİAD Bilgi Teknolojileri Sektör Kurulu Başkan Yardımcısı Mehmet İhsan Taşer, Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD)’dan Adnan Metin, İstanbul Sanayi Odası (İSO) 31. Elektrik, Elektronik ve Bilişim Sanayi Meslek Komitesi Üyesi Atilla Özkök, İstanbul Ticaret Odası (İTO) Bilgi Teknolojileri Komitesi Başkan Yardırıcısı Ayhan Kalkan, Uyumsoft Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Önder, Danışman Ahmet Esgin ve meslektaşımız Gönül Yıldırım katıldı.

Önce sıkıntılar anlatıldı… Sektörün içinde bulunduğu ve mutlaka değişmesi gereken tablo ortaya kondu… İşte bu konudaki çarpıcı tespitler:

* Yazılım pazarı 1.1 milyar dolarlık büyüklüğe ulaştı. Bu pazarın yüzde 70’i yabancı oyuncuların elinde. Eşdeğerlerde hatta daha üstün olsa bile Türk yazılımcıların emeklerine yeterince ilgi gösterilmiyor.

* Sektörde özel yazılımların payı 250 milyon dolar. Finans, iletişim, sağlık sektörü yazılımda önde gidiyor.

* Her yıl ortalama yüzde 20 büyüyen oyun sektörü yazılımın belkemiklerinden birini oluşturuyor. Türk oyuncular bu alanı yeni fark etti ama hızlı bir giriş yaptı. Oyun deyip geçmeyelim ve bu alanda daha etkin olmak için önlemler alalım.

* Dünyada yazılım pazarı 2013’te tam 554.5 milyar dolara ulaştı. Sektör dünyada 2009 ile 2013 arasında her yıl ortalama yüzde 11.3 büyüdü. Önümüzdeki 5 yıl içinde de bu büyüme hızına yakın bir performans bekleniyor. Sektörün 2013-2018 arasındaki 5 yıllık periyot için ortalama yüzde 9.2 ile büyüyeceği düşünülüyor.

860 MİLYAR DOLARLIK PAZAR

Yazılım pazarının 2018 itibarı ile 860 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Yanlış okumadınız tam 860 milyar dolarlık bir pazardan bahsediyoruz. Türkiye bu pazarda varlığı hissettirmeli ağırlığı koymalı… Peki zor mu? Bizce çok zor değil.

Toplantıya katılan herkes oybirliğiyle “Yazılım Platformu” kurulması kararına onay verdi. Yazılım Platformu’nun, önümüzdeki dönemlerde yapacağı toplantılarla, sektördeki gelişmelere dair kamuoyunu bilgilendirmesi kararı alındı. Sektörü daha ileri noktalara taşınması için “Yazılım Platformu” herkesle her kesimle irtibat kuracak.

Türkiye’de konuyla ilgili bakanlık olduğunu biliyoruz. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’yla temasları daha üst noktalara taşıyacağız. “Yazılım Platformu” yeni katılımlarla daha üst noktalara taşınacak. Öncelikle Yazılım Sanayicileri Derneği bu işin en başında olmalı. Bu derneğin başkanı Doğan Güneş yıllardır yazılıma daha fazla önem verilmesi için çaba sarf ediyor. Üniversitelerin, konuyla ilgili kuruluşların platformda yer alması gerekiyor. Çünkü gelecekte hayatın her alanında bilişimi kullananlar daima bir adım önde olacak. Eğer ekonomide ilk 10 ülke arasında olmak istiyorsak bu konuya önem vermek, yazılımı öne çıkarmak gerekiyor. 
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner112

banner111

banner110

banner109

banner108

banner106