KOÇ Holding’e bağlı Tüpraş’ın Genel Müdürü İbrahim Yelmenoğlu, sunumunda ekrana Türkiye’nin ulaşımdaki enerji talebine dönük öngörülerini yansıttı:

Türkiye’nin ulaşımda 2019 yılında 35 milyon ton olan fosil yakıt tüketimi 2030 yılında zirve noktasına ulaşacak, 40 milyon tonu aşacak.

Ticari araçlar için dizel talebi kısmen hidrojenle yer değiştirecek. Mevcut kurulu rafinaj kapasitesi sağlam pozisyonunu sürdürecek.

Binek araç segmentinde, elektrikli otomobiller 2030’dan itibaren yeni satışlarda öncü araç, 2040’tan önce de yollarda baskın araç tipi olacak.

Hidrojen, 2030’dan itibaren hızlı bir büyüme sürecine girecek.

Sürdürülebilir Havacılık Yakıtı (SAF), 2030’da itibaren mevcut jet yakıtının yerini almaya başlayacak. Payı yüzde 10’a ulaşacak.

Tüpraş’ın dünyadaki yeri üzerinde durdu:

- Dünyada 600 rafineri var. 4’ü bizim bünyemizde. Avrupa’nın 7’inci, dünyanın 30’uncu büyük rafinerisiyiz. Özelleştirme sonrası bugüne kadar 7 milyar dolarlık yatırım yaptık. 30 milyon ton kapasitemiz var.

Tüpraş’ın “karbon nötr” takvimini ortaya koyarken önce 2017’yi baz yıl olarak belirlediklerinin altını çizdi:

2017’de kapsam 1 ve 2 emisyonumuz toplam 7.2 milyon ton düzeyindeydi.

2030’da emisyonlarımız yüzde 27 azalacak.

2035’te emisyonlarımızdaki azalma yüzde 35’i bulacak.

2040’ta yüzde 49 emisyon azalması söz konusu olacak.

2050’de Tüpraş’ta “karbon nötr” noktasına ulaşacağız.

Bu takvimin gerçekleşmesi için yapılacakları şöyle özetledi:

- Enerji verimliliği, dekarbonizasyon projeleri ve rafinajda kullanılmak üzere yeşil hidrojen ve sıfır karbon elektrik üretimi devreye girecek.

Şirketin sıfır karbon elektrik üretim planını paylaştı:

Sahalarımızda şu anda 300 MW’lık yenilenebilir enerji potansiyeli var.

Batman Rafinerimizde 2 MW’lık güneş gantralı kurulumunu tamamladık.

Kırıkkale Rafinerimizde 70 MW’lık güneş santralı kurulumu gerçekleşecek.

2035’te sıfır karbon enerji üretiminde 2.5 GW’lık güce ulaşmayı hedefliyoruz.

2030’da üretmeyi planladığımız 2.5 GW’lık yenilenebilir enerjinin yüzde 40’ı rüzgardan (RES), yüzde 60’ı da güneşten (GES) sağlanacak.

Bu güce ulaşmak için planladıkları yatırımla ilgili bilgi verdi:

- Yenilenebilir enerji için 2030’a kadar 650 milyon dolar yatırım yapacağız. 2035’te bu alana yapacağımız yatırım 1.3 milyar dolara ulaşacak. 2035’te yenilenebilir enerjinin FAVÖK’ü (faiz, amoritsman, vergi öncesi kâr) 400 milyon doları bulacak.

Tüpraş’ın “gri hidrojen” (doğalgazdan üretilen) üretiminde ve tüketiminde ilk sırada olduğunu ifade etti:

- “Yeşil hidrojen” (suya dayalı üretim) üretiminde öncülük edeceğiz. “Yeşil hidrojen”i 2030’dan itibaren ticari araçlara sunacak hale gelebileceğiz.

2050 yılına uzanan “karbon nötr” yolculukları için şu mesajı da verdi:

- Gerektiğinde ve fırsat çıktığında satın alma da yapacağız.

Genel Müdür İbrahim Yelmenoğlu’nun ortaya koyduğu takvim, Tüpraş gibi şu anda fosil yakıta dayalı bir şirket ve tesislerinde üretimin tamamının “sıfır karbon” hedefine ulaşmasının mümkün olmadığını gösteriyor.

Tüpraş, o nedenle biyoyakıt, yeşil hidrojen yatırımlarının yanı sıra yenilenebilir enerjiye 2035’e kadar 1.3 milyar dolar yatırım planlıyor, 2.5 GW elektrik üretmeyi hedefliyor.

Tüpraş, karbon sertifikası almak zorunda kalmak yerine, dengeyi kendi içinde kurma yolunu seçiyor…

Tüpraş’ın “karbon nötr” yolculuğunu yakından izleyip, örnek alınabilecek yönlerine odaklanmak iyi olur değil mi?

İstanbul’da 600 bin eve damacana su gidiyor

GETİR’in New York’ta aynı anda 9 depoyla hizmet vermeye başladığı gün “Getir Store”lardan birinde kurucu ortaklardan Tuncay Tütek ve Mert Salur’la sohbet ederken konu şirketin içme suyu markasına geldi.

Tuncay Tütek, Gürpınar’daki su kaynağını işletmeleri gündeme geldiğinde marka arayışları sırasında ekiple konuyu konuşurken oğlunun adının ön plana çıktığını anımsadı:

- Oğlumun adı Kuzey. Arkadaşlar su markamızı oğlumun adından yola çıkarak buldu: Kuzeyden…

Su dağıtımının özellikle İstanbul’da evlere düzenli gerçekleşen işlerin başında geldiğini belirtti:

- İstanbul’da her gün 600 bin eve düzenli olarak içme suyu gidiyor.

Söz konusu siparişlerin hemen hepsinin telefon yöntemiyle gerçekleştiğini vurguladı:

- Ancak, akşam saatlerinde evlerde su tükendiğinde hizmet veren pek kalmıyor. Biz Getir olarak bunu da dikkate alarak “Kuzeyden”i kurduk.

“GetirSu”yun şimdilik sadece İstanbul’da hizmet verdiğini kaydetti:

- Kullanıcılarımızın “Kuzeyden”e desteği büyüdükçe, teslimat hızını ve temposunu tutturmak üzere “GetirSu”yu kurduk.

Kuryelerin taşıma güvenliği ile ilgili şu mesajı verdi:

- 19 litrelik damacanaların motosikletlerle taşınmasının güvenli olmayacağını düşündük. Damacanaları daha çok arabalarla tüketicilerimize ulaştırıyoruz.

İngiltere, Almanya, Fransa, İspanya, İtalya derken Chicago, New York ve Boston’dan ABD’ye giren Getir, 7.8 milyar dolarlık değeriyle Türkiye’nin güçlü markalarından bir olma yolunda ilerliyor…

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner112

banner111

banner110

banner109

banner108

banner106