Kızılderili özetle ne diyor!.. Beyaz adam son balık öldüğünde paranın bir işe yaramayacağını anlayacak. Beyaz adamı bilmiyoruz ama iş dünyası bunu son balık ölmeden kavradı gibi sanki…
Bu yüzden yeşil iş zirveleri, sürdürülebilirlik, yeşil ekonomi, karbon ve su yönetimi, yerel yönetimlerde sürdürülebilirlik, yeşil tesisler, yeşil oteller günümüzde en çok gündeme gelen konular…
Bu yüzden Ekonomi Gazetecileri Derneği’nin (EGD) bu yıl 7’ncisini yaptığı Küresel Isınma Kurultayı yeni iş biçimlerinin tartışıldığı bir gelecek zirvesi şeklinde geçiyor. İş dünyası, bilim insanları enerji verimliliği, karbon emisyonu meselesini masaya yatırıyor bu zirvede… İlk Kurultay’dan bu yana yaşanan ana değişimi şu cümle ile özetlemek mümkün…
- İklim değişikliği entelektüel boyutun ötesinde artık sokaktaki adamın, tarladaki domatesin, evdeki ısınmanın meselesi haline geldi. Yani direk yaşamın içinde yer aldı.
O zaman bu meseleyi entelektüellerin tartışmasına bırakmak biraz umursamazlık biraz da duyarsızlık sayılabilir.
Neden mi!...
Cevabını Küresel Isınma Kurultayı’ndaki mesajlardan verelim. Gıda sektörünün önde gelen isimlerinden Mehmet Reis iklim değişikliği, tarım ve göç sorunu üçlemesini biraya getirdi ve dedi ki…
- İklim değişikliği tarımı olumsuz etkiliyor. O da göçe neden oluyor. Bu sorunu aşmak iklim değişikliğini durdurup, tarıma önem vermeliyiz. Toprağında ekip biçen, karnı doyanlar göç etmez. Göçlerde dünyada güvenlik bunalımına neden olabilir, barışa darbe vurabilir.
Bugün yaşanan göç dalgalarının duyarsızlık devam etmesi halinde hangi boyutlara ulaşacağını İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi Ata Ceylan Küresel Isınma Kurultayı’nın açılışında özetledi…
- Birleşmiş Milletler çatısı altında uzun zamandır bu konuda bir sonuç elde edilemedi. Şimdilerde sadece bir kaç milyon mülteciden söz ediyoruz. Yakın bir gelecekte iklim değişikliği nedeniyle bu sayının 150 milyon mülteciye çıkacağı belirtiliyor. Ne kadar büyük bir riskin bizi beklediğiniz görüyoruz.
Yaptığı konuşma ile izleyiciler tarafından çevreci kadar çevreci bir sanayici olarak değerlendirilen Ceylan ekonominin ekolojiyle birlikte yürütülmesi gerektiğini vurgulayıp beyaz adamın düştüğü gafletten uzak durduğunu gösterdi.
Sadece tarım değil, sadece sanayi değil gündeme gelmesi gereken mesele… Arçelik Sürdürülebilirlik Direktörü Fatih Özkadı toplu ulaşıma, TAV İstanbul, Enerji Müdürü Akın Arkat uçmanın yarattığı emisyona ve Daikin Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Zeki Özen enerji verimliliğine dikkat çekti.
Hepsi gelecekle ilgili, hepsi yarınlarda varlık ve yokluk meselesi ile ilgili… Küresel Isınma Kurultayı’nın sonuç bildirgesinde neler olacağını Prof. Doğanay Tolunay şu cümlelerle anlatıyor…
* 2015 yılı yaz aylarındaki sıcaklıklar rekor seviyelere ulaştı. Sıcak hava dalgaları nedeniyle Hindistan 2500, Pakistan’da 1400, Fransa’da 700 kişi hayatını kaybetti.
* Dünya Meteoroloji Örgütü'nün yayınladığı bir rapora göre 1970-2012 yılları arasında 8.835 afette, 2 milyona yakın insan yaşamını yitirdi.
* Uluslararası Afet Veri Bankası kayıtlarına göre ülkemizde 1900-2015 yılları arasında sel ve taşkınlarda 1.399 kişi kaybettik. Sellerin ülke ekonomisine neden olduğu zarar ise 2.2 milyar dolara ulaştı.
Devamı var… Ama bu kadar yeterli sanırım… Bu nedenle önümüzdeki ay Fransa'nın başkenti Paris'te düzenlenecek kısa adı COP 21 olan İklim Değişikliği Taraflar Konferansı'nı bir entelektüel tatmin tartışması olmaktan çıkaralım.
Olay artık sokakta… Dünyanın her bölgesi bu sorunun altında eziliyor. Ortadoğu’dan Karadeniz’e nefes almaya gelen Arap turistler yarın tehlike çanları bu bölgeye de geldiğinde nereye kaçacak.
Bu nedenle yeşil turizme, yeşil iş toplantılarına, sürdürebilirlik arayışlarına tam destek vermenin tam zamanı… Özellikle organize sanayi bölgelerinde bu konuda yapılan çalışmaların yerel ve merkezi otorite tarafından desteklenmesi olmazsa olmaz olmalı… Yetmez bu adımları atanlar da geleceğe yatırım yaptıkları için ayakta alkışlanmalı.
