Kategoriler

GLOBAL SANAYİCİ

Hasan Özçelik: Sürdürülebilirlik Raporlaması yapmayı ihmal etmeyin

Kamu Gözetimi Kurumu Başkanı Hasan Özçelik, “AB kuralları kapsamında sürdürülebilirlik raporlaması hazırlayan işletmelerimiz Ocak 2026’dan itibaren uygulamaya girecek Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizmasına da uyum sağlamış olacaklardır. Bu sayede Türkiye’de faaliyet gösteren işletmelerin hem AB düzenlemelerine uyum sağlaması temin edilmiş hem de ilgili tüm paydaşların bilgi ihtiyaçları karşılanmış olacaktır.” dedi.

Türkiye’de, finansal raporların uluslararası standartlarla uyumlu olarak düzenlenmesini ve denetlenmesini sağlayacak standartlar koymak için etkin çalışmalarda bulunan Kamu Gözetimi Kurumu Başkanı Hasan Özçelik ile Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartlarının ayrıntılarını konuştuk.

- Sayın Hasan Özçelik, Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Kurumu’nu (KGK) bize kısaca tanıtır mısınız?

- Etkin bir kamu gözetimi sisteminin oluşturulması ve bağımsız denetim alanında kalite ve güvenin sağlanması amacıyla AB Müktesebatına uyum çerçevesinde 660 Sayılı KHK ile Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu (KGK) 2 Kasım 2011 tarihinde kurulmuştur. Kurum, Hazine ve Maliye Bakanlığıyla ilişkili, idari ve mali özerkliğe sahip bir üst kuruldur. Kurumun temel faaliyetlerini ana başlıklar altında şöyle özetlemek mümkündür. Bunlar, Türkiye muhasebe, sürdürülebilirlik, denetim standartlarını oluşturmak; bağımsız denetçiler ve bağımsız denetim kuruluşlarını yetkilendirmek ve bağımsız denetçiler ile bağımsız denetim kuruluşları üzerinde gözetim ve denetim gerçekleştirmektir.


SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK GELECEK KUŞAKLAR İÇİNDİR
 

- Sürdürülebilirlik, Sürdürülebilir Kalkınma, Sürdürülebilirlik raporlaması kavramlarından kısaca bahseder misiniz?


- Sürdürülebilirlik, iş ve yatırım kararlarında ekonomik ve finansal kriterlerin yanı sıra çevresel, sosyal ve yönetişimle (ÇSY) ilgili risk ve fırsatların da dikkate alınması suretiyle toplumun ve gelecek nesillerin yararının gözetilmesidir.

Sürdürülebilir Kalkınma, bugünün ihtiyaçlarını karşılarken gelecek kuşakların ihtiyaçlarını karşılayabilme yeteneğini tehlikeye atmadan ekonomik, sosyal ve çevresel açılardan denge sağlamaktır.

Sürdürülebilirlik raporlaması ise işletmelerin ekonomi, çevre ve toplum üzerindeki etkilerinin gösterilmesini sağlayan; çevre, sosyal ve yönetişim konularındaki risklerinin ve fırsatlarının kısa orta ve uzun vade ile ilişkilendirilerek açıklanmasıdır.


ESKİDEN RAPORLAMA ÇERÇEVELERİ FARKLIYDI

- Uluslararası Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları hakkında bilgi verir misiniz?


- Sürdürülebilirlik raporları, işletmelerin çevresel, sosyal ve yönetişimsel etkilerini yani dışsallıklarını açıklamalarını sağlayan raporlardır. Bilindiği üzere bu raporlar belirli raporlama çerçeveleri esas alınarak hazırlanmaktadır. Ancak yakın zamana kadar raporlamanın gönüllülük esasına dayanması sebebiyle işletmeler tarafından farklı raporlama çerçeveleri kullanılmıştır. Dolayısıyla da sürdürülebilirlik raporlamasında küresel karşılaştırılabilirlik ve anlaşılabilirlik temin edilememiştir. Bu yetersizliği giderebilmek adına 2021 yılında düzenlenen COP 26 toplantısında Uluslararası Finansal Raporlama Standartları Vakfı (IFRS Vakfı) bünyesinde Uluslararası Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları Kurulu (ISSB) kurulmuştur. ISSB, fiilen uygulanan çeşitli raporlama çerçevelerini birleştirerek raporlamaya bütüncül bir bakış açısı getirmiş ve 26 Haziran 2023 tarihinde IFRS S1 ve IFRS S2 adında iki adet sürdürülebilirlik raporlama standardı yayımlamıştır.

Bu standartlar, işletmelerin çevresel, sosyal ve yönetişimsel riskleri ile fırsatlarını belirterek bunların faaliyet performanslarına etkilerini açıklamalarını zorunlu kılmaktadır. Ayrıca, S2 standardı “Sektöre Dayalı Uygulama Rehberi” adı altında 68 alt spesifik sektörde rehberlik sunarak, raporların sektörel olarak da daha karşılaştırılabilir ve anlaşılabilir olmasını temin etmektedir.


TÜRKİYE’YE ADAPTE ETTİK

- Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS) hakkındaki çalışmalarınız nelerdir?


- 2022 yılında Türk Ticaret Kanunu ile 660 sayılı KHK’da Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından yapılan değişikliklerle Kamu Gözetimi Kurumu’na Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları’nı (TSRS) belirleme ve yayımlama, gerektiğinde değişik işletme büyüklükleri ve sektörler itibariyle farlı düzenlemeler yapma ve bu konularda denetim yapacakları yetkilendirme yetkisi verilmiştir. Bu doğrultuda konuyla ilgili kamu kurumlarının da katılımıyla bir “Sürdürülebilirlik Çalışma Grubu” oluşturulmuştur. Çalışma grubu tarafından yapılan analizlerde, BIST Sürdürülebilirlik Endeksinde yer alan işletmelerin sürdürülebilirlik raporlarında SASB, CDP, IIRC ve CDSB gibi raporlama çerçevelerini kullandıkları görülmüştür. Sayılan bu raporlama çerçevelerinin ISSB bünyesinde konsolide olmaları sebebiyle en uygun çerçeve olarak ISSB standartlarının benimsenmesi kararlaştırılmıştır. Böylece ülkemizin 2053 net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda, ekonomide yeşil dönüşüm için gerekli uzun vadeli finansmanı sağlayacak, uluslararası alanda geçerli, paydaşlar için gerçeğe ve ihtiyaca uygun, şeffaf, erişilebilir, karşılaştırılabilir sürdürülebilirlik raporlama ve veri altyapısının oluşturulması planlanmaktadır. Bu doğrultuda yapılan çalışmalar sonucunda “Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları” ve bu standartlara ilişkin “Uygulama Kapsamı” 29 Aralık 2023 tarihinde yayımlanan Resmi Gazete ile mevzuatımıza kazandırılmıştır.

TSRS 1 VE TSRS 2’NİN AMAÇLARI FARKLI

- Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları’nın (TSRS) amacı nedir?


- TSRS 1, Sürdürülebilirlikle ilgili finansal bilgilerin açıklanmasına ilişkin genel hükümlerin amacı; bir işletmenin sürdürülebilirlikle ilgili risklerine ve fırsatlarına ilişkin bilgileri açıklamasını zorunlu kılmaktır.

TSRS 2, İklimle ilgili açıklamaların amacı ise bir işletmenin iklimle ilgili riskler ve fırsatlara ilişkin bilgileri açıklamasını zorunlu kılmaktır.

RAPORLAMA KAPSAMINDAKİ ŞİRKETLER

- Hangi işletmeler TSRS uygulama kapsamına girecek?


- Uygulama kapsamı belirlenirken özellikle Avrupa Birliği'nin Avrupa Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi de (CSRD) dikkate alınmıştır. Öncelikle Kurul Kararında belirtilen işletme türlerinden birisi olmak şartıyla aktif toplamı 500 Milyon ₺, yıllık net satış hasılatı 1 Milyar ₺ ve çalışan sayısı 250 kişi hadlerinden en az ikisini üst üste iki raporlama döneminde aşan işletmeler sürdürülebilirlik raporlaması kapsamına dahil edilmiştir. Ayrıca TMSF bünyesinde bulunanlar hariç tüm bankalar herhangi bir kritere tabi olmaksızın doğrudan sürdürülebilirlik raporlaması zorunluluğu kapsamındadırlar. Belirlenen kriterleri karşılayan işletmeler için 1 Ocak 2024 itibarıyla sürdürülebilirlik raporlaması zorunluluğu başlamıştır. Sayılan işletme türleri içerisinde olmayan veya sayılan işletme türlerinden olup belirtilen hadleri aşmayan işletmeler ise isteğe bağlı olarak Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartlarını (TSRS) uygulayabileceklerdir.

YUMUŞAK GEÇİŞ SAĞLADIK

- Bu standardı uygulayacak, raporlama yapacak firmalara önerileriniz nelerdir?


- TSRS 1 ve TSRS 2 standartlarıyla başlayacak raporlama şüphesiz yeni bir döneme kapı aralamaktadır. Bu kapsamda Kurum olarak belirlediğimiz geçiş döneminde işletmelerimize; İlk raporlama döneminde karşılaştırmalı bilgi sunumu, ilk sürdürülebilirlik raporlarının finansal raporlarla birlikte yayımlanması ve ilk iki yıl yapılacak raporlamalarda Kapsam 3 sera gazı emisyonlarının açıklanması zorunlu tutulmamıştır. Dolayısıyla da Kurum tarafından öngörülen bu yumuşak geçişten işletmelerimizin etkin bir şekilde faydalanmasını önermekteyiz.

AB’NİN RAPORLAMA DİREKTİFLERİ

- Hazırlanan Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS) açısından; kısa, orta ve uzun vadede bu standartlara uygun raporlama çalışmalarının ülkemiz açısından faydaları nelerdir?


- Avrupa Birliği Yeşil Mutabakat Eylem Planı kapsamında sürdürülebilirlik konusunda hızlı kararlar alıp uygulamaktadır. AB’nin bu konuda en önemli adımlarından birisi de Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifidir (CSRD). Direktife göre Ocak 2023’ten itibaren mikro işletmeler hariç olmak üzere; borsaya kote tüm işletmeler, sigorta ve kredi kuruluşları, eşik değerleri 20 Milyon € Aktif, 40 Milyon € Hasılat ve 250 çalışan hadlerinden en az ikisini peş peşe iki raporlama döneminde aşan yaklaşık 55.000 işletme sürdürülebilirlik raporu hazırlamakla mükelleftir.

Diğer yandan 1.1.2026 tarihinden itibaren KOBİ’ler de (AB Kobi Kriterleri; 4 milyon € aktif toplamı, 8 milyon € net satış hasılatı, 50 çalışan olan işletmeler) kapsama dâhil olacaktır.

Bu bağlamda Avrupa Birliği tarafından sürdürülebilirlik kapsamında ele alınan bir diğer konu da Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizmasıdır. SKDM ile AB tarafından işletmelerin emisyon salınımlarına kota sınırlaması ve ilave vergi uygulanması getirilmiştir. Ayrıca, söz konusu düzenlemeler yalnızca AB sınırları içinde yer alan işletmelere yönelik değildir. Özellikle SKDM’de belirtilen demir-çelik, alüminyum, elektrik, hidrojen, gübre ve çimento sektörlerinde yer alan işletmeler ve AB ile ithalat-ihracat yapan yani, AB’nin tedarik zincirinde yer alan tüm işletmeler bu düzenlemelerin kapsamındadır. Dolayısıyla en büyük ihracat pazarımız olan AB (2023’de %40,7 ihracat oranı ve 104,2 Milyar $ ihracat) ile ticari ilişkileri bulunan işletmelerimizin de AB kuralları kapsamında tedarik zincirlerine uyum sağlaması gerekmektedir. Bu uyumun en önemli adımlarından birini ise sürdürülebilirlik raporları ve bu raporlara ilişkin güvence denetimleri oluşturmaktadır.

Bu kapsamda sürdürülebilirlik raporlaması hazırlayan işletmelerimiz Ocak 2026’dan itibaren uygulamaya girecek SKDM düzenlemelerine de uyum sağlamış olacaklardır. Bu sayede Türkiye’de faaliyet gösteren işletmelerin hem AB düzenlemelerine uyum sağlaması temin edilmiş hem de ilgili tüm paydaşların bilgi ihtiyaçları karşılanmış olacaktır. Böylece uluslararası finansal raporlama uygulamalarıyla uyumlu, gerçeğe ve ihtiyaca uygun, karşılaştırılabilir finansal ve finansal olmayan bilgilerin zamanında sunulması sağlanarak, piyasaların temel gereksinimi olan güven pekiştirilerek ekonomik büyüme desteklenecektir.

RAPORLAMA TAKVİMİ

- Son olarak nasıl bir süreç öngörüyorsunuz?


- Kamu Gözetimi Kurumu olarak, güçlü işletmeler, güçlü ekonomi, güçlü Türkiye vizyonu ile yürütmekte olduğumuz çalışmalarımızla sürdürülebilirlik raporlama sürecinde;

1 Ocak-31Aralık 2024- TSRS’lere göre sürdürülebilirlik zorunlu raporlama dönemi,

2024- Kurumsal sürdürülebilirlik raporlama uzmanı lisanslaması ve sürdürülebilirlik denetçilerinin yetkilendirilmesi,

2025- TSRS’lere göre ilk sürdürülebilirlik raporlarının yayımlanması,

2026- Sürdürülebilirlik raporlarının sınırlı güvence denetimlerinin gerçekleştirilmesini öngörmekteyiz.

Yorumlar

Daha Fazla Haber
GEZİ
156 Kez Görüntülendi.
Avrupa Birliği’nin ‘Eşbaşkenti’: STRAZBURG
SEKTÖR
100 Kez Görüntülendi.
“Herkes 2 sene yerli ayakkabı giysin”
FUTBOL EKONOMİSİ
60 Kez Görüntülendi.
Bonservislerdeki astronomik yükseliş işimize yarayabilir
GÜNCEL HABER
63 Kez Görüntülendi.
Aktivist ruhlu Z Kuşağı boykotu sahiplendi
SÖYLEŞİ
452 Kez Görüntülendi.
Metaverse ile fabrikanızı bir gözlüğe sığdırabiliyorsunuz
SÖYLEŞİ
39 Kez Görüntülendi.
Bilimsel ihracatın temelinde pazar araştırma raporları var
SÖYLEŞİ
74 Kez Görüntülendi.
“Artık yeryüzünü ısıtmak değil soğutmak için enerji harcanacak”
SÖYLEŞİ
81 Kez Görüntülendi.
Doç. Dr. Ata Özkaya: Yüksek borçlanma ve vergiler bizi bekliyor
SÖYLEŞİ
195 Kez Görüntülendi.
Hasan Özçelik: Sürdürülebilirlik Raporlaması yapmayı ihmal etmeyin
İÇİMİZDEN BİRİ
44 Kez Görüntülendi.
“İkiz dönüşüm için kararlı adımlar atıyoruz”