Kategoriler

GLOBAL SANAYİCİ

DÖNGÜSEL EKONOMİ: SÜRDÜRÜLEBİLİR GELECEĞİN ANAHTARI

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı
Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü

Uluslararası Anlaşmalar ve Mevzuat Uyum Dairesi Başkanı

21. yüzyılın karşı karşıya olduğu en büyük sorunlardan biri, doğal kaynakların hızla tükenmesi ve bu durumun doğurduğu çevresel tehditlerdir. Mevcut ekonomik model olan doğrusal ekonomi –yani "al, üret, tüket, at" yaklaşımı– kaynakların aşırı kullanımına ve büyük miktarda atığın oluşmasına neden olmaktadır. Bu modelin sürdürülemez olduğu artık bilimsel çevrelerde ve politika yapıcılarda genel kabul görmektedir. İşte bu noktada döngüsel ekonomi, hem ekonomik büyümeyi hem de çevresel sürdürülebilirliği aynı anda hedefleyen yenilikçi bir sistem olarak öne çıkmaktadır.

Döngüsel Ekonomi Nedir?
 

Döngüsel ekonomi, ürünlerin, bileşenlerin ve malzemelerin mümkün olduğunca uzun süre ekonomide kalmasını sağlayarak atık oluşumunu en aza indirmeyi hedefleyen bir modeldir. Bu yaklaşımda üretim süreçleri, kullanım sonrası yeniden değerlendirme ve geri kazanım ilkeleriyle bütünleşmektedir. Onarım, yeniden kullanım, geri dönüşüm, yeniden üretim (remanufacturing) gibi stratejiler, bu modelin temel taşlarını oluşturur. Döngüsel ekonomi sadece bir atık yönetimi stratejisi değil, aynı zamanda değer yaratmaya yönelik bütüncül bir ekonomik paradigmadır. Ürünlerin yaşam döngüsü boyunca tasarımından bertarafına kadar olan süreç yeniden düşünülmekte ve kaynak verimliliği ön planda tutulmaktadır.

Neden Döngüsel Ekonomi?

Kaynak Kıtlığı: Uluslararası kuruluşların göstergeleri günümüzde dünya nüfusunun, gezegenin yıllık kaynak üretim kapasitesinden fazlasını tükettiğini göstermektedir. Bu durum, ekonomik ve çevresel krizlerin tetikleyicisidir.

İklim Değişikliğiyle Mücadele: Doğrusal ekonomi modelinde kullanılan enerji yoğun üretim süreçleri ve atıkların çevreye bırakılması, sera gazı emisyonlarını artırmaktadır. Döngüsel uygulamalar, bu emisyonları azaltarak iklim hedeflerine katkı sağlar.

Ekonomik Fırsatlar: Avrupa Komisyonu döngüsel ekonomi uygulamaları sayesinde Avrupa’da 700.000 yeni istihdam yaratılmasını öngörmektedir. Aynı zamanda, kaynakların daha verimli kullanılması sayesinde şirketler açısından maliyet avantajı da sunulmaktadır.

Avrupa Birliği’ndeki Güncel Politikalar ve Döngüsel Ekonomi
 

Avrupa Birliği (AB), döngüsel ekonomi alanında küresel ölçekte öncü aktörlerden biridir. AB’nin 2020 yılında yayımladığı Yeni Döngüsel Ekonomi Eylem Planı, Avrupa Yeşil Mutabakatı'nın temel yapı taşlarından birini oluşturmaktadır. Döngüsel Ekonomi Eylem Planı başta olmak üzere, AB’de döngüsel ekonomi alanındaki son düzenlemeler ve önemli raporlar aşağıda yer almaktadır:

  • Sürdürülebilir Ürünler İnisiyatifi (Sustainable Products Initiative): Ürünlerin daha dayanıklı, tamir edilebilir ve geri dönüştürülebilir olması için zorunlu çevresel tasarım kriterleri getirilmesi hedeflenmektedir. Bu kapsamda 2024 yılında kabul edilen Sürdürülebilir Ürünler için Eko-Tasarım Yönetmeliği (ESPR), tüm ürün kategorilerini kapsayan devrim niteliğinde bir düzenlemedir.

  • Dijital Ürün Pasaportu (Digital Product Passport): Ürünlerin bileşimi, geri dönüştürülebilirliği ve çevresel etkilerine ilişkin dijital verilerin üreticiler, tüketiciler ve denetleyiciler arasında şeffaf biçimde paylaşılmasını sağlayacak bu sistemin, 2026’dan sonra çeşitli ürün gruplarıyla uygulamaya başlaması hedeflenmektedir. Dijital ürün pasaportlarında ürünün kimyasal içeriğinden karbon ayak izine kadar tüm bilgileri içerecek şekilde planlama yapılmakta ve bu sayede geri dönüşüm süreçlerinin optimize edilmesi hedeflenmektedir. Türkiye’de sanayi politikalarının bu dijital dönüşümle entegre edilmesi, özellikle AB pazarına erişim açısından büyük önem taşımaktadır.

  • Draghi Raporu: Eski Avrupa Merkez Bankası Başkanı ve sonrasında İtalya Başbakanı olan Mario Draghi tarafından 2024’te yayımlanan, “Draghi Raporu” olarak da bilinen Avrupa’nın Rekabetçiliğinin Geleceğine Dair Rapor, önümüzdeki dönem için AB’nin Tek Pazar’da sanayi sektörü ve şirketlerin karşılaştıkları zorlukları incelemekte, belirlenmiş alanlarda sektörel ve politik açıdan durum analizi sunmakta ve birtakım önerilerde bulunmaktadır. Rapor’un Avrupa’nın sürdürülebilir refahı ve rekabetçiliği konusunda, Avrupa Komisyonu tarafından oluşturulacak yeni strateji çalışmalarına katkı sağlaması beklenmektedir. Rapor, sadece Avrupa rekabetçiliğinin geleceğine değil Avrupa’nın genel anlamda geleceğine de odaklanmaktadır. Karbonsuzlaşma, teknoloji açığının kapatılması, yeni pazarlar yaratılması, yeni işbirliği modellerinin oluşturulması, finansman kaynakları ve üye ülkeler arasında eşgüdümün sağlanması, koordinasyonun güçlendirilmesi Rapor’da önemli başlıklar olarak ön plana çıkmaktadır.

  • Temiz Sanayi Mutabakatı (Clean Industrial Deal): Avrupa Komisyonu, sanayinin karbonsuzlaşmasını hızlandırırken rekabetçiliği artırmayı hedefleyen kapsamlı bir yol haritası olarak Temiz Sanayi Mutabakatı adlı politika belgesini 26 Şubat 2025 tarihinde yayımlamıştır. İklim eylemi ile sanayi politikalarını tek bir büyüme planında buluşturarak karbonsuzlaşmayı, yeniden sanayileşmeyi ve inovasyonu aynı anda hızlandırmayı amaçlamaktadır. Böylece Avrupa endüstrisinin yeşil dönüşümü, ekonomik büyümenin ve istihdamın itici gücü haline getirilmeye çalışılmaktadır. TSM planı özellikle çelik, metal ve kimya gibi enerji yoğun sektörler ile batarya, güneş paneli gibi teknolojilerin üretildiği temiz teknoloji sektörüne odaklanarak hem mevcut ağır sanayinin temiz enerjiye geçişini desteklemeyi hem de geleceğin temiz üretim kapasitesini Avrupa’da geliştirmeyi hedeflemektedir. Nitekim söz konusu iki sektör, iklim nötr hedeflere ulaşılması açısından kritik olup Avrupa’nın gelecekteki rekabet gücünü belirleyecek alanlar olarak görülmektedir. Avrupa Komisyonu 2030 yılına kadar Avrupa Birliği’ni döngüsel ekonomi alanında dünya lideri konumuna getirmeyi hedeflemektedir. Bu Mutabakat kapsamında döngüsellik alanındaki girişimler, bu hedefe ulaşılmasına ve Avrupa sanayisinin hammadde arz güvenliğinin artmasına katkı sağlayacaktır. Nitekim AB sanayisi halihazırda pek çok döngüsel uygulamada küresel ölçekte öncü konumda olmakla birlikte, atıklar ile ikincil ve yeniden kullanılabilir hammaddeler için Birlik çapında etkin bir iç pazarın bulunmaması bu çabaların ölçek kazanmasını engellemektedir. Yeni Döngüsel Ekonomi Yasası ile bu yapısal engelin aşılması hedeflenmektedir.

  • Döngüsel Ekonomi Yasası (Circular Economy Act): Henüz taslak oluşturma çalışmaları devam eden Döngüsel Ekonomi Yasası ile AB döngüsel ekonomiye geçişi hızlandırmayı amaçlamaktadır. Özellikle AB genelinde atıklar ile geri kazanılmış ve yeniden kullanılabilir malzemeler için birleşik bir iç pazar oluşturularak bu alanda ölçek ekonomilerine ulaşılması hedeflenmektedir. Bu yasa ile kıt bulunan hammaddelerin mümkün olduğunca verimli kullanılması, atıkların azaltılması ve malzemelerin yeniden kullanımının maksimize edilmesi sağlanacaktır. Özellikle AB genelinde atıklar ile geri kazanılmış ve yeniden kullanılabilir malzemeler için birleşik bir iç pazar oluşturularak bu alanda ölçek ekonomilerine ulaşılması hedeflenmektedir. Birleşik pazar oluşturabilmek için ise üye ülkeler arasında döngüsel ekonomi uygulamalarının uyumlaştırılması, ortak atık yönetim kurallarının uygulanmaya başlanması temel amaçlar arasında yer almaktadır. Döngüsel Ekonomi Yasası sayesinde AB’nin küresel tedarik bağımlılıkları azaltılırken yüksek kaliteli yeşil iş imkanları da yaratılabilecektir. Komisyon, bu adımların sonucunda 2030 yılı itibarıyla AB’de kullanılan malzemelerin en az %24’ünün döngüsel kaynaklı olmasını öngörmektedir.

  • Kritik Hammaddeler Yasası ve Kritik Hammaddeler Merkezi (Critical Raw Materials Act - EU Critical Raw Materials Centre) : Avrupa’nın yeşil ve dijital dönüşümünde stratejik öneme sahip hammaddelere erişimi güvence altına almak amacıyla AB 3 Mayıs 2024 tarihinde Kritik Hammaddeler Yasası’nı yayınlamıştır. Bu yasa, arzın çeşitlendirilmesini sağlamak, AB içi üretim kapasitesini artırmak ve geri dönüşümü teşvik etmek üzere stratejik projeleri belirleyip desteklemektedir. Yasanın temel hedefi, AB’nin dışa bağımlılığını azaltmak ve sanayi üretiminin arz şoklarına karşı dayanıklılığını artırmaktır. Ayrıca Draghi Raporunda da AB içinden ve dışından belirlenen stratejik projelerle tedarik güvenliğini güçlendirmesi hedef olarak ortaya konulmuştur. Ayrıca, Temiz Sanayi Mutabakatı altında AB genelinde kritik hammaddelere yönelik talep toplamak, ortak alım yapmak, stratejik stok yönetimi yapmak, yatırımları koordine etmek, ortak tedarik mekanizmaları kurmak üzere özel bir KHM Merkezi kurulmasının planlandığı açıklanmıştır. Merkez, aynı zamanda Üye Devletler ile özel sektör arasında iş birliğini güçlendirecek, sürdürülebilir tedarik zincirleri için finansal ürünler geliştirecektir.

  • Sektörel Öncelikler: Avrupa Birliği’nde elektrik ve elektronik eşyalar, tekstil ürünleri (özellikle giysi, ayakkabılar ve yatak ürünleri), plastikler, mobilya, lastikler ve bataryalar gibi sektörler döngüsel ekonominin hayata geçirilebileceği uygun sektörler olarak ön plana çıkmaktadır. Anılan sektörlere ilişkin ESPR’ın alt düzenlemeleri olarak yeni regülasyonlar hazırlanmaktadır.

Zorluklar ve Politika Önerileri
 

Her ne kadar döngüsel ekonomi birçok fırsat sunsa da geçiş süreci bazı zorlukları da beraberinde getirmektedir. Nitekim AB de bu zorlukları farkında olarak ortaya koyduğu politika dokümanları ve düzenlediği regülasyonlarda birçok kolaylaştırıcıya yer vermektedir.

  • Finansman: Döngüsel sistemlere geçiş, başlangıçta yüksek yatırım maliyetleri doğurabilir. Bu nedenle kamu teşviklerinin artırılması, özel sektörün dönüşüme katılımını kolaylaştıracaktır. Temiz Sanayi Mutabakatı ile AB çapında yeşil dönüşümün finansmanı için ayrılan kaynağın iki katına çıkarılması hedeflenmektedir.

  • Regülasyon Uyumu: Özellikle ihracat yapan firmalar açısından, AB gibi büyük pazarlardaki regülasyonlara uyum sağlamak için teknik destek ve bilgi paylaşımı mekanizmaları önemlidir. Bu nedenle, yeni yayımlanan regülasyonlar için sektöre uyum sağlamayı kolaylaştırmak amacıyla geçiş süreleri tanınmaktadır.

  • Farkındalık: Hem üreticilerin hem de tüketicilerin döngüsel ekonomi hakkında bilinçlendirilmesi, davranış değişikliği için temel şarttır. Eğitim, etiketleme sistemleri ve kamu iletişimi bu noktada belirleyicidir. AB çapında pek çok farkındalık yaratma çalışmalarının yürütüldüğü görülmektedir.

Sonuç

Avrupa Komisyonu’nun Temiz Sanayi Mutabakatı girişimi, iklim hedefleri ile ekonomik büyüme ve rekabetçilik hedeflerini bir arada gerçekleştirmeye yönelik bütüncül bir strateji sunmaktadır. Söz konusu Plan, Avrupa sanayisinin yeşil dönüşümüne ivme kazandırırken küresel ölçekte dayanıklılığını ve liderlik kapasitesini artırmayı amaçlamaktadır. Özellikle döngüsellik boyutu, AB pazarında ve AB pazarı ile ilişkili olan tüm pazarlarda sürdürülebilirliğin sağlanmasında en önemli unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. Nitekim Komisyon, ekonomik politikaların merkezine karbonsuzlaşma ve döngüselliği koymanın, kaynak zengini küresel rakiplere karşı Avrupa’nın rekabetçiliğini korumasının yegâne yolu olduğunu vurgulamıştır.

2026 yılına kadar taslağının açıklanması beklenen Döngüsel Ekonomi Yasası, döngüsellik ekseninde belirlediği hedefleri somutlaştıracak temel yasal araçlardan biri olacaktır. Sadece kaynak güvenliğini değil, aynı zamanda istihdam ve inovasyonu da güçlendirecektir. Bununla birlikte, ESPR ile ürünlerin tüm yaşam döngüsüne yayılan çevresel performansını yasal bir zemine taşımaktadır. Yine Dijital Ürün Pasaportu uygulaması ile ürün değer zincirinde şeffaflığı ve izlenebilirliği artırarak döngüsellik hedeflerine doğrudan katkı sunmaktadır. Sayılan tüm bu yeni uygulamalarla birlikte şu hususun da altını çizmek gerekmektedir. En nihayetinde Temiz Sanayi Mutabakatı’nin başarısı, önlemlerin etkin uygulanması ve çok düzeyli koordinasyona bağlı olacaktır. Avrupa Komisyonu, eylemlerin hayata geçirilmesi sürecinde üye ülkeler ve paydaşlarla yakın iş birliği yapacağını ve ilerlemeyi yakından takip edeceğini vurgulamaktadır.

Yorumlar