Her yönüyle Çin’i konuşuyoruz. Konuşmaya da devam edeceğiz. Çünkü son gelişmeler çok çarpıcı… Bugün artık ABD ile neredeyse her konuda denklik kurmaya başlayan Çin, şu anda yapay zekadan yarı iletkenlere, savaş uçaklarından yenilenebilir enerjiye pek çok konuda ABD'yi yakalamış durumda. Ancak teknolojik gelişim bir an bile durmadığı için, bir sonraki teknoloji çağı için de yatırım yapmak gerekiyor. Çin de bunun farkında olduğu için şimdi yeni nesil teknolojilere yönelik 10 trilyon yuanlık (yaklaşık 1.4 trilyon dolar) dev bir plan hazırladı.
Pekin yönetimi, ülkenin gelecek on yılını şekillendirecek olan 15. Beş Yıllık Kalkınma Planı kapsamında, kuantum teknolojilerinden nükleer füzyona, beyin-bilgisayar arayüzlerinden 6G’ye kadar uzanan dev bir yatırım programını resmen açıkladı.
Konuya ilişkin bilgi Ulusal Kalkınma ve Reform Komisyonu Başkanı Zheng Shanjie’tan geldi.
Yeni planın önümüzdeki beş yıl içinde 10 trilyon yuanlık (1,4 trilyon dolar) bir ekonomik hacim yaratacağını söyledi. Plan; kuantum bilişim, hidrojen ve füzyon enerjisi, ileri biyoteknoloji, yeni nesil malzemeler, otonom sistemler, düşük irtifa hava trafiği ekonomisi, beyin-bilgisayar arayüzleri ve 6G haberleşme altyapısı gibi başlıklara doğrudan devlet destekli yatırım öngörüyor. Zheng’e göre bu alanlar, Çin’in “yüksek katma değerli modern sanayi yapısının omurgasını” oluşturacak ve ülkenin teknoloji ihracatını tamamen farklı bir lige taşıyacak.
Plan, iki ana kulvar üzerinden şekilleniyor. İlk kulvarı, yeni enerji çözümleri, yeni nesil üretim hatları, uzay ve havacılık teknolojileri ile ileri kompozit malzemelerin yer aldığı stratejik sanayiler oluşturuyor. İkinci kulvarda ise kuantum bilimleri, füzyon temelli temiz enerji çalışmaları, 6G iletişim altyapısı, cisimleşmiş yapay zeka sistemleri ve beyin-bilgisayar arayüzleri gibi henüz gelişim aşamasında olsa da geleceğin endüstrileri olarak görülen yüksek teknolojili alanlar bulunuyor.
Çin yönetimi, özellikle füzyon ve kuantum başlıklarında “küresel liderlik” hedeflediğini açık şekilde vurguluyor. Bu alanlar, Batılı ülkelerin dahi henüz ticari olgunluğa ulaştıramadığı teknolojiler olduğu için Pekin’e göre burada bir “ilk kazanma” avantajı mevcut.
Açıklanan program yalnızca bir ekonomik büyüme hamlesi değil, aynı zamanda bir jeopolitik savunma doktrini niteliği taşıyor. ABD’nin yarı iletken ve yapay zeka teknolojileri üzerindeki kısıtlamaları sonrası Çin, son dört yıldır “bilim ve teknolojide kendi kendine yeterlilik” politikasını kararlılıkla genişletiyor. Wang Wentao’nun yaptığı açıklamada, Çin’in uluslararası iş birliklerine açık olacağı belirtilse de ana önceliğin “kritik teknolojilerde mutlak yerli üretim” olduğu açıkça ifade ediliyor.
Çin’in yeni planı, klasik bir kalkınma belgesi olmanın ötesinde, doğrudan teknoloji egemenliği ve küresel üstünlük hedefleyen bir manifesto olarak görülüyor
ÇİN HAKKINDA GÜNCEL BİLGİLER (KUTU)
- Çin ekonomisi, yılın üçüncü çeyreğinde yıllık bazda yüzde 4,8 büyüdü. Ulusal İstatistik Bürosunun (UİB) yayınladığı verilere göre, Çin'in gayrisafi yurt içi hasılası (GSYH), Temmuz-Eylül 2025 döneminde, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4,8 arttı.
- Üçüncü çeyrekte büyüme hızı önceki iki çeyreğe göre azalsa da, 9 ayda yüzde 5,2'ye ulaşan büyüme oranı, hükümetin bu yıl "yüzde 5 civarında" belirlediği hedef doğrultusunda seyrediyor. Çin ekonomisi ilk çeyrekte yüzde 5,4, ikinci çeyrekte ise yüzde 5,2 büyüme kaydetmişti.
- Çin, 2024'te yüzde 5 büyüyerek hükümetin "yüzde 5 civarında" olmasını öngördüğü yıllık büyüme hedefini yakalamıştı. Hükümet, 2025 için de aynı oranda büyüme hedefi belirlemişti.
Üretimin ivmesi artarken tüketimin azaldı
UİB'nin yayınladığı eylül ayına ilişkin veriler, bu dönemde sanayi üretiminin ivmesinin arttığı, buna karşın tüketim ivmesinin azaldığı, yatırımların ise durgun seyrettiğini gösteriyor.
Yıllık cirosu 20 milyon yuanın (yaklaşık 2,81 milyon dolar) üzerindeki sanayi işletmelerinin üretim çıktılarının hesaplandığı sanayi üretimi, eylülde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 6,5 arttı.
Sanayi üretimi, ocak ve şubat aylarında yüzde 5,9, martta yüzde 7,7, nisanda yüzde 6,1, mayısta 5,8, haziranda 6,8, temmuzda yüzde 5,7 ve ağustosta yüzde 5,2 artış kaydetmişti.
Tüketimin ölçüsü kabul edilen perakende satışlar ise eylülde yüzde 3 artarken ağustostaki yüzde 3,4'lük artışın gerisine düştü. Perakende satışlar, ocak ve şubat aylarında yüzde 4, martta yüzde 5,9, nisanda yüzde 5,1, mayısta 6,4, haziranda 4,8, temmuzda 3,7 ve ağustosta yüzde 3,4 artmıştı.
Yatırımlar durgun seyrediyor
Altyapı, taşınmazlar, makine ve donanım harcamalarını içeren sabit sermaye yatırımları, 9 ayda yıllık yüzde 0,5 artarken 8 aydaki artış hızı değişmedi.
Sabit sermaye yatırımlarındaki durgunlukta gayrimenkul sektöründe son 3 yıldır süregelen gerilemenin etkisi hissedilmeye devam etti. Ülkede 9 ayda yüzde 13,9 düşüş kaydeden gayrimenkul yatırımları, 8 aydaki yüzde 12,9'luk düşüşten daha hızlı geriledi.
Yatırımcı güveninin göstergesi kabul edilen özel sektör yatırımları da 9 ayda yüzde 3,1 ile 8 aydaki yüzde 2,3'lük düşüşten daha hızlı azaldı.
İşsizlik
Ülkede ağustos sonunda yüzde 5,3 olan kentlerdeki genel işsizlik oranı eylül itibarıyla yüzde 5,2'ye geriledi. İşsizlik oranı, ocakta yüzde 5,2, şubatta 5,4, martta 5,2, nisanda 5,1, mayıs ve haziranda 5, temmuzda 5,2 ve ağustosta 5,3 kaydedilmişti.