GİRAY DUDA
Özellikle tekstil sektöründe Türkiye’deki kimi fabrikaların Mısır’a taşınması konusu aylardır yaygın biçimde konuşuluyor. Özen Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Temiroğlu ile Mısır’daki üretim gerçeğini ele alan bir söyleşi yaptık.
- Sayın Ahmet Temiroğlu, konumuz Türk tekstil kuruluşlarının Türkiye’deki fabrikalarını kapatıp Mısır'a göç etmesi. Bir efsane haline geldi, herkesin dilinde. Siz de geçenlerde Mısır’a gidip geldiniz. Oradaki yatırımlarınızda inceleme yaptınız. Siz Mısır'a ilk kez ne zaman gittiniz? Mısır’daki yatırımlar ne zaman başladı sizde?
- 2008 yıllarında falan gittik biz. Yani Mısır'da o zaman gittiğimiz zaman cazip gibi görünüyordu. Ama işin içerisine girdiğimiz zaman cazibesinin olmadığını gördük.
Çünkü işçilik verimi düşük oluyor. Ondan sonra enerji ucuz ama su pahalı. Böylece enerji artı su neredeyse Türkiye'deki gibi aynı yüksek fiyata çıkıyordu.
Bu arada onlardaki sanayi kültürü çok gelişmemişti. İşçi işe giriyor ama sanki senin evladınmış gibi, bana bakacaksın diye düşünüyor. İşte böyle komplikasyonlar vardı.
“İŞ AHLAKI GELİŞMEMİŞ”
Yani, mesela iş kültürü, iş ahlaki yok. Mesela diyelim ki iş yapıyorsunuz orada, kendi müşterinizin Mısır'daki ofisine faks attığınız zaman karşılık görmüyorsunuz. Adamlar parayı vermiyorlar. Yani mal almayı biliyorlar ama parasını ödeme kültürleri yok.
Ticaret kültürleri yok. Evet, adam senin paranı vermemeyi, senin paranı kesmeyi, senin paranı kısmayı, senin paranı ödememeyi ahlaksızlık falan değil de, ticaret kurnazlığı, ticareti bir ustalık olarak görüyor. Bu çok kötü bir şey tabii. Siz aslında kendi ürününüzü peşin para harcayarak üretiyorsunuz, bir masraf yapıyorsunuz ama böyle bir durum ile karşı karşıya kalıyorsunuz.
İşin içine girdiğiniz zaman orada da yine aynı şekilde rekabet var, sizden daha ucuz yapanlar var. Yani sonuçta herkese Mısır çok cazip gibi görünüyor ama orada çalışmaya başlayınca o kadar da cazip olmadığını net biçimde görüyorsunuz.
“MISIR’DA MAL SATMAYACAK, MÜŞTERİ ARAMAYACAKSAN..”
- Bu yıl Türkiye’de tekstil sektöründe büyük sıkıntılar yaşandı. Fabrikalar kapandı, iflaslar, konkordatolar arka arkaya açıklandı. Ayrıca kimi büyük firmalar da Türkiye’deki fabrikaları kapatıp Mısır’a gideceklerini açıkladılar. Elbette çok sayıda işçi de işsiz kaldı. Bunları nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Büyük şirketler, mesela Eroğlu, Colin’s Mısır’a gittiğini açıkladılar. Total olarak baktığınızda, konfeksiyon ağırlıklı olduğu zaman düşük işçi ücretleriyle birlikte belki avantajlı olabiliyor. Hazır müşterileri varsa o zaman iyi. Yani Mısır'da mal satmayacaklar, müşteri aramayacaklar, Avrupa'da veya Amerika'da hazır müşterileri varsa Mısır işte onlar için cazip olabiliyor.
Orada bir altyapı da yok. Sonuçta Türkiye'de kendi altyapısı sağlam olan firmalar orada başarılı olabiliyor. Yani modelhanesi olan, montajcıları olan, tasarım ofisi olan, Türkiye'de yapılanması güçlü olan firmalardan söz ediyorum. Belki Türkiye'deki o yapılanmayı da muhafaza ederek oradaki işçileri sadece emek yoğun işlerde çalıştırmak üzere oraya gidiyorlar.
Ben Mısır'a gitim yakın zamanda. ‘Aman aman Mısır kaynıyor, herkes hücum etmiş, sürekli fabrikalar kuruluyor’ gibi bir durum da yok. Sonuçta ufak ufak firmalar, bazı gelenler var. Oraya şimdi gitsem müşteri de bulamayabilirim. Çünkü sonuçta yine yoğun bir rekabet var. Ben çok da cazip görmedim Mısır'ı.
“ÖYLE TEKSTİL ÜLKESİ GİBİ DEĞİL”
- Sizin gitmenizden bu yana epey zaman geçmiş. 17 yıldır oradasınız. Zaman içinde biraz değişen bir şeyler olmuştur herhalde.
- Çok az değişim oldu. Şu anda da fabrika orada hala devam ediyor ama dediğim gibi kapasitesi dolmuyor. Fiyat tutturamıyoruz. Yani Türkiye'ye bile oradan kumaş göndermeye fiyat tutmuyor. Türkiye'de şu anda daha ucuz oluyor. Yani bu Türkiye'deki TL'nin pahalı olmasından kaynaklanıyor tabi ki. Ama dediğim gibi, Mısır deyince bizim 20-30 sene önce Türkiye'deki o tekstil ülkesi gibi değil. Öyle bir ortam yok, öyle bir şey yok.
- Mısır’dan ABD'ye ihracatta galiba bir kolaylık var değil mi?
- Mal bedelinin belirli bir kısmını, yüzde 10’unu İsrail’den alman kaydıyla Amerika’ya ihracat açısından bir avantaj var, vergi avantajları var. Dediğim gibi, müşteriniz var, hazır, altyapınız Türkiye'de kuvvetli ise gidip orada konfeksiyonlara işçilik yaptırabilirsiniz.
Biz tasarımı her yönüyle burada yapıyoruz. Altyapımız güçlü. Sadece emek kısmını, işçi kısmını oraya gönderiyoruz. Biz sadece Mısır'da sattığımız malları yaptırıyoruz.
LC Waikiki yurt dışına gidiyor deniliyor ama bu gidişin içeriği, kapsamı şöyle. LC Waikiki‘nin Mısır’da fabrikası yok. Bizim gruba bağlı Fetih Tekstil’in fabrikaları var. Onlar da LC Waikiki‘ye çalışmıyorlar ihracat yapıyorlar. LC Waikiki‘nin direkt fabrikası yok Mısır’da.
LC Waikiki’nin orada ofisleri var. O ofisler Mısır’da konfeksiyon üretimi yaptırıyorlar fason olarak. Mısır’lı fabrikalarda konfeksiyon diktiriyorlar. Yani organizasyon var fabrika yok. Aynı şekilde Bangladeş’te, Pakistan’da, Hindistan’da, Çin’de de var ofisleri. LC Waikiki yurt içinde sattıklarını yurt içinde üretiyor. Yurt dışında sattıklarının bir kısmını yurtdışında üretmeye çalışıyor ama hepsini de üretemiyor ancak bir kısmını üretebiliyor. Teknik sebeplerden dolayı. Dolayısıyla LC Waikiki’nin üretimi çoğunluğu gene yurt içinde oluyor.
‘İŞÇİLİK ÜCRETİ TÜRKİYE’DEKİNİN ÜÇTE BİRİ”
- Yani sonuçta ucuz olan işçilik. Orada üretim yapıp dışarıda yani başka ülkelere elinizde hazır olan pazar varsa buradan göndermekte sorun yok.
- Yok bir sorun yok. Müşteri hazırsa orada üretim yapılabilir. İşçilik ücretleri, tüm ödemeleri de göz önünde tutarsanız Türkiye’deki ortalama ücretlerin üçte biri dolayında oluyor.
“OSB’LERDE ARSA UCUZ DEĞİL”
- Siz orada Organize Sanayi Bölgesi içinde misiniz yoksa dışarıda bağımsız bir yerde mi üretim yapıyorsunuz. Rahat iyi ortamlarda çalışabiliyor musunuz?
- OSB'lerin içindeyiz. OSB’lerde yer var, yani yer veriyorlar, yer satıyorlar ama ucuz fiyata öyle kelepir değil yani. ‘Devlet gel burada yatırım yap, ben sana ucuz arsa veririm’ durumu yok. Öyle değil yani. Bayağı ciddi şekilde ciddi paralara arsa alıyorsun.
“MISIR’A GİDEN GİTTİ”
- Türkiye'den Mısır’a son gelenlerle konuşabildiniz mi? Türkiye'deki diğer arkadaşlarınızla, tekstilcilerle, dostlarınızla. Mısır'a gitme isteği çok mu, yaygın mı? Bu sene epey giden oldu mu?
- Sonuçta zaten gidenler gitti. Mısır’a fabrikayı taşıma çok konuşuluyor ama öyle çok da büyük şekilde Mısır'a gidenler yok.
“DAHA ÇOK KONFEKSİYONCULAR GİDİYOR”
- Bir de şunu öğrenmek istiyorum. Yani bir koca fabrikayı alıp oraya taşıyorlar mı? Yoksa orada başka bir fabrika mı kuruyorlar? İşlem bu mu?
Evet, taşınma bu şekilde oluyor. Daha çok konfeksiyoncular gidiyor. Boyahanelerde, tekstilin diğer dallarında giden pek yok. Konfeksiyon için gidenler ancak orada avantaj elde edebiliyorlar.
Yöneticiler, teknik elemanlar, know how sahibi olan personel oraya gitmek zorunda oluyor. Bu da ciddi bir maliyet oluşturuyor.