Kategoriler

GLOBAL SANAYİCİ

Kerem Köfteoğlu: Çin’in yeni hedefi nitelikli üretimin geliştirilmesi

China Today Türkiye Şef Editörü Kerem Köfteoğlu, “Çin Devlet Piyasa Düzenleme İdaresi iç tüketimi artırmaya yönelik kapsamlı çabaların bir parçası olarak gelecek yıldan itibaren üç yıllık bir eylem planının uygulanacağını duyurdu. Yapılan açıklamada, gelecek yıl kaliteli olan daha fazla fiziksel, online mağaza, market, restoran ve turistik bölgenin gelişimini teşvik edileceği kaydedildi.” dedi.

GİRAY DUDA

Dünyanın ikinci büyük ekonomik gücü olan Çin’in hızlı yürüyüşü dikkat çekiyor. ABD Başkanı Donald Trump’ın da en büyük rakip olarak nitelediği Çin’deki gelişmelerin boyutlarını, Çin’in hedeflerini ve planlarını Çin’in resmi yayınlarından China Today Türkiye’nin şef editörü Kerem Köfteoğlu ile konuştuk.

- Sayın Kerem Köfteoğlu, Çin ekonomisinin 2025'in üçüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre %4,8 büyüdüğü görülüyor. Gayrimenkul sektöründe devam eden yavaşlama ışığında, bu dirençli büyümeyi desteklediğine inandığınız diğer temel güçler veya ortaya çıkan sektörler hangileridir?

- Çin küresel bazda ekonomideki öncü konumunu sürdürüyor. Çin'in 2021-2025 dönemini kapsayan 14. Beş Yıllık Plan’ın son döneminde gayri safi yurtiçi hasılasının 140 trilyon yuana ulaşması bekleniyor. Önümüzdeki yıldan itibaren yürürlüğe girecek olan 15. Beş Yıllık Plan’ın başlıca hedefleri arasında nitelikli gelişmenin ilerletilmesi, bilim ve teknoloji alanında kendi gücüne dayalı gelişmenin yükseltilmesi, reformun kapsamlı şekilde derinleştirilmesi ve halkın yaşam kalitesinde sürekli artışın sağlanması gibi konular bulunuyor.

Bu temelde beş yıl daha çaba harcanarak, 2035 yılına kadar ekonomi, bilim ve teknoloji, savunma dahil kapsamlı ulusal kapasite ve küresel etkide büyük bir sıçrama yapılması hedefleniyor. Günümüzde Çin ekonomisinin yeni motorunu nitelikli üretici güçler belirliyor. Çin, bilim ve teknoloji alanında attığı adımlarla küresel sahnede yeni bir rol üstleniyor. Yapay zekâdan kuantum iletişime, uzaydan derin deniz keşiflerine uzanan bu dönüşüm, Çin ekonomisini yalnızca dönüştürmekle kalmıyor, küresel yönetişime de “Çin çözümü” sunuyor.

Dünya Bankası, Çin ekonomisi için 2025 büyüme tahminini yüzde 4'ten yüzde 4,8'e yükseltirken, Çin hükümeti 2025 yılı için yüzde 5 civarında büyüme hedefliyor. Yerel yönetimlerin özel amaçlı borç tahvili çıkarma kotası 4,4 trilyon yuana (610 milyar dolar) yükseltilecek. Bu kotanın inşaat yatırımları, konut stoku satın alımı ve yerel yönetimlerin özel şirketlere vadesi geçmiş borç ödemelerinde kullanılacağını bildirildi. Bütçeden borç faizlerine ödenen paranın da yüzde 10,2 artarak 834 milyar 550 milyon yuan (114,86 milyar dolar) olması bekleniyor.

TÜKETİCİ ODAKLI TEŞVİK ÖNLEMLERİ TALEP EDİLİYOR

- Çin halen deflasyonist baskılar yaşıyor. Çin hükümetinden iç talebi canlandırmak ve fiyatları istikrara kavuşturmak için nasıl önlemler bekliyorsunuz?

- Çinli yetkililer, deflasyonist baskıları savuşturup, ihracata ve yatırıma olan bağımlılığını azaltmak amacıyla tüketici odaklı teşvik önlemleri alınması yönündeki baskıları arttırıyor. Konuyla ilgili bir plan hazırlandı. Açıklanan planda, esnek istihdamı ve genel hastanelerde geceleri çocuk polikliniklerinin açılmasının uygulamasını, topluluk ve işveren tarafından yürütülen çocuk bakımı hizmetleri de teşvik edilmesi gerektiğini savunuyor. Kentsel ve kırsal gelirlerin artırılması çağrısında bulunulurken, çiftçilerin gelirlerinin konut reformları gibi önlemlerle artırılması gerektiği belirtildi.

Çin Devlet Piyasa Düzenleme İdaresi de iç tüketimi artırmaya yönelik kapsamlı çabaların bir parçası olarak gelecek yıldan itibaren üç yıllık bir eylem planının uygulanacağını duyurdu. Yapılan açıklamada, gelecek yıl kaliteli olan daha fazla fiziksel, online mağaza, market, restoran ve turistik bölgenin gelişimini teşvik edileceği kaydedildi.

Çin Ulusal İstatistik Bürosu'na göre, Çin’in tüketim mallarının perakende satışları yılın ilk 11 ayında yıllık bazda yüzde 3,5 artışla 44 trilyon 300 milyar yuana (yaklaşık 6 trilyon 160 milyar ABD dolarına) ulaştı. Tüketim mallarının çevrimiçi perakende satışları yüzde 7,4 artışla yaklaşık 14 trilyon yuanı buldu.

Tüketim cephesinde Çin'in otomobil, buzdolabı, çamaşır makinesi ve klima gibi temel ürünlerde yıllık trilyonlarca yuanlık bir talep oluşturabileceği ileri sürülüyor. Çinli yetkililer, yüksek kaliteli gelişimin derinleşmesiyle birlikte ekipman yenileme alanındaki yıllık yatırım talebinin 5 trilyon yuanı aşacağını söylüyor.

‘49 BİNE YAKIN YABANCI ŞİRKET KURULDU’

- Sabit sermaye yatırımları, yılın ilk dokuz ayında beklentilerin aksine daralma var. Bu nadir görülen düşüşün altında yatan sebepler nelerdir?

- Çin Devlet Döviz İdaresi’nin verilerine göre, bu yılın ilk üç çeyreğinde Çin'in yurt dışı ödeme ve tahsisat toplam hacmi, geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 10,5 artışla 11,6 trilyon dolara ulaşarak yeni bir rekor seviyeye ulaştı.

Sınır ötesi net sermaye girişleri 119,7 milyar ABD dolarını bulurken, bankaların döviz alım-satım fazlası 63,2 milyar ABD doları olarak gerçekleşti. Her iki gösterge de geçen yılın aynı döneminde kaydedilen seviyeleri aştı. Bu yılın başından beri Çin döviz piyasasında istikrarın korunduğu, piyasanın güçlü dayanıklılık ve canlılık sergilediği belirtildi.

Ayrıca 2025 yılının ilk 9 ayında fiilen kullanılan yabancı sermaye miktarının geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 10,4 oranında azalarak 573 milyar 750 milyon yuana (yaklaşık 80 milyar 800 milyon dolar) gerilediği bildirildi. Aynı dönemde, ülkede yeni kurulan yabancı sermayeli şirket sayısının yüzde 16,2 oranında artarak 48 bin 921’e yükseldiği belirtildi.

Öte yandan Çin Ticaret Bakanlığı, 2026-2030 yıllarını kapsayan 15. Beş Yıllık Plan döneminde dışa açılım politikasını genişleteceklerini açıkladı.

“YAPAY ZEKA KULLANICI SAYISI 500 MİLYONU AŞTI”

- "2025 Yapay Zeka Endüstrisi Manzarası Raporu", Çin'in YZ endüstrisinin gelişimini ve uluslararası genişlemesini aktif olarak teşvik ettiğini vurguluyor. Çin'in mevcut YZ geliştirme stratejisinin en dikkat çekici özellikleri ve küresel etkileri nelerdir?

14. Beş Yıllık Plan döneminin sonuna yaklaşılırken Çin, son beş yılda dijitalleşme, ağ yapısı ve yapay zekâ teknolojileri alanlarında önemli ilerlemeler kaydetti. Ülke, üretken yapay zeka alanında yeni bir döneme girdi. Ülkedeki yapay zeka kullanıcı sayısı 500 milyonu aşarken dijital altyapı, akıllı eğitim ve sanayi dönüşümünde küresel liderlik hedefi de güçleniyor.

  1. dijital altyapısı hem ölçek hem teknoloji bakımından dünya genelinde öncü konumda. Çinli şirketler, insansı robotlar ve akıllı terminaller gibi alanlarda sürekli yenilik geliştiriyor.

Ülkede 10 binden fazla akıllı fabrika faaliyette bulunuyor ve bu tesisler imalat sanayisinin yüzde 80’inden fazlasını kapsıyor. Tüketici alanında ise akıllı ev sistemleri ve giyilebilir teknolojiler hızla yeni bir yaşam tarzı haline geliyor. Çin genelinde 1 milyar 200 milyondan fazla sağlık sigortası kodu kullanıcısı bulunuyor. Eyaletler arası sağlık hizmeti ödeme sistemi 560 milyondan fazla kişiye hizmet veriyor. Ayrıca 1 milyar 70 milyon kişi elektronik sosyal güvenlik kartı kullanıyor, bu da nüfusun yüzde 75’inden fazlasına denk geliyor.

“GELENEKSEL FABRİKALARI AKILLI HALE GETİRECEKLER”

- Yapay zekada küresel rekabet yoğunlaşırken, Çin teknolojik yenilik ve uluslararası standartlarla ilgili zorluklarla nasıl baş etmeyi planlıyor? Türk teknoloji şirketleri veya araştırma kurumları için bu çerçevede fırsatlar var mı?

Çin’in AI + Üretim girişimi, yapay zekayı ülkenin endüstriyel tabanına entegre etmeye yönelik stratejik bir çabadır. Girişim, geleneksel fabrikaları akıllı, esnek ve son derece verimli üretim sistemlerine dönüştürmeyi içeriyor.

Yapay zekayı üretime entegre etme sürecini hızlandıran Çin’de, değeri 70 milyar ABD dolarını aşan 4.300'den fazla şirket var. Çin’in yapay zeka endüstrisinin, 2030 yılına kadar değerinin 140 milyar ABD dolarına yükseltmesi bekleniyor.

Çinli yetkililer, yeni enerji araçları, havacılık, biyomedikal gibi endüstrilerde yapay zeka destekli robotlar, dijital ikizler ve akıllı kalite kontrol sistemlerinin dağıtımı hızlandırılacaklarını açıkladı. Çin, üretim hatları, tedarik zincirleri ve Ar-Ge süreçleri boyunca zekayı entegre ederek, yüksek kaliteli, özelleştirilmiş ve dayanıklı endüstriyel çıktılar üretebilen yeni nesil "akıllı fabrikalar" yaratmayı hedefliyor. Ana hedefler arasında, otomotiv, havacılık, elektronik, biyomedikal, yeşil üretim, yapay zeka destekli robotlar, kestirimci bakım, kalite kontrolü, dijital ikizler, tasarım ve geliştirme için üretken yapay zekanın benimsenmesi gibi konular bulunuyor. Bu yıl Çin'den çıkan DeepSeek gibi bazı büyük dil modelleri dünya çapında büyük bir başarı yakaladı. Alibaba'nın geliştirdiği Qwen, ByteDance'in Doubao ve Baidu'nun Ernie yapay zeka modelleri de yaygın kullanılıyor.

“TÜRK GİRİŞİMCİLER ÇİN’İ YAKINDAN İZLEMELİ”

Türk girişimcilerin Çin’in Yapay Zeka Artı inisiyatifini yakından izlemesinde yarar var. Çin verimliliği artırıp, yeni ekonomik kalkınma fırsatları yaratmak için yapay zeka çözümlerine odaklanıyor. Uzmanlar, Çin’in yapay zekayı geleneksel endüstrilere entegre etmesinin Türkiye için önemli bir fırsat sunduğunu belirtiyor. Çin’in ileri teknolojik gücü ve zengin deneyimi var. Türkiye’nin de bölgede çeşitlilik içeren bir dijital ekosistem kurma arzusu var. Bu deneyim ve arzu arasında tamamlayıcı ve sinerjik ilişkiler kurulabilir.

Türkiye, Çinli yapay zeka uzmanlarını ülkeye çekmek amacıyla “teknik vize programı” uygulayabilir. Yapay zeka alanında çalışan doktora sonrası araştırmacılar ve yüksek öğrenim öğrencilerine de burslar verilebilir. İki ülkenin gelecekte yapay zeka alanında teknoloji araştırma ve geliştirme, senaryo uygulama, personel eğitimi gibi konularda derinlemesine işbirliğine yönelmesi gerekiyor.

Türkiye’nin önde gelen teknoloji şirketleri Çin’in başta dijital teknolojiler olmak üzere, yapa zekada ulaştığı seviyeyi dikkate alarak bu alanlarda rekabet etmek yerine iş birliğini geliştirmeye odaklanmalı. Çinlilerle ortaklık kurarak know-how transferiyle Türkiye’de hizmet üretip Avrupa ve ABD pazarına Türk markası olarak satabilirler. Devletin de bu alanı özel teşvik kapsamına almasında yarar var.

‘TİCARET SAVAŞLARI NEDENİYLE ÇİN, TÜRKİYE’YE YÜZÜNÜ DÖNDÜ”

- Halen Türkiye'de faaliyet gösteren Çinli şirket sayısı ve toplam yatırımları ne kadardır? Türkiye, Çinli şirketler için neden stratejik bir tercih haline geldi ve Türkiye, Çin'in Bir Kuşak Bir Yol Girişimi gibi daha geniş uluslararası stratejileri içinde hangi rolü oynuyor?

- Halihazırda Türkiye'de irili-ufaklı 1200'den fazla Çinli şirket faaliyet gösteriyor. Çin sermayesinin Türkiye'deki toplam yatırımların da 7 milyar doları aştığı tahmin ediliyor. Bilindiği üzere günümüzde ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşı giderek kızışıyor. Uzmanlar bu durumun Çin sermayesinin Türkiye'yi daha yakın markaja almasına yol açtığını belirtiyor. AB pazarında avantajlı olmak isteyen Çin, Türkiye'deki yatırımlarını giderek artırıyor. Çin, özellikle Avrupa Birliği (AB) pazarında güçlenmek için Türkiye'yi bir üretim üssü haline getiriyor. Nitekim BYD, Chery ve SWM Motor dan Türkiye’de yatırım yapacaklarını açıkladı.

Dünyanın önde gelen bankacılık devlerinden Bank of China ’ya bağlı Bank of China Türkiye’nin Ankara şubesi hizmete açıldı. Ülkemizde, Bank of China Türkiye’nin katkısıyla tamamlanan Kumport Limanı ve Çanakkale Köprüsü gibi büyük ölçekli ve simgesel projeler bulunuyor. Bank of China Türkiye’nin iki ülke arasında finansal ve ekonomik ilişkileri derinleştirmesi bekleniyor.

‘ÇİNLİ OTOMOTİV DEVLERİNİN YATIRIMLARI SÜRÜYOR’

- Son dönemde, Çinli otomotiv devleri BYD, Chery ve SWM Motor gibi şirketlerin Türkiye'de üretim üssü kurmayı planlaması gibi büyük yatırımlar sıklıkla gündeme geliyor. Bu yatırımların gerçekleşme olasılığı nedir? Türkiye'nin mevcut otomotiv tedarik zinciri için nasıl bir sinerji yaratabilir? Türk otomotiv tedarikçileri bu yeni ekosisteme nasıl daha iyi entegre olabilir?

- BYD, Manisa'da 1 milyar dolarlık yatırımla yıllık 150 bin araç kapasiteli bir fabrika kurmayı planlıyor. 2026’da hizmete girmesi beklenen fabrika tamamlandığında yaklaşık 5 bin kişiye istihdam sağlayacak. Otomotivdeki bir diğer önemli Çin yatırımı da Chery markasından geldi. Çinli şirketin Samsun'da 1 milyar dolara mal olacak bir otomobil fabrikası yatırımı yapacağı açıklandı. Bu arada BYD’nin Türkiye yatırımında gecikme olduğu iddiaları üzerine, bunun doğru olmadığını açıklayan resmi kaynaklar, BYD ve Chery’nin yatırım süreçlerinin planlandığı gibi ilerlediğini belirtti.

Çin'in önde gelen otomotiv üreticilerinden SWM Motor ise Temmuz 2024'te resmi internet sitesinden yaptığı açıklamada, Balkan ülkeleri ve AB pazarına yönelik olarak yıllık 50 binden fazla araç üretim kapasitesine sahip bir üretim tesisini Türkiye'de kuracağını ilan etti.

Türkiye iç pazarının otomotivde 1 milyon adetlik bir pazar olduğuna dikkat çeken sektör temsilcileri, fosil yakıtlı araç üretimine son verilmesi tartışılıyorken, böylesi dönemde bu yatırımların son derece önemli olduğunu hatırlatıyor. Dolayısıyla, dünyanın en büyük elektrikli araç üreticisinin ülkemizde üretim yapacak olmasının, endüstrimizi bir adım ileriye götüreceğine inanılıyor. Dünyada elektrikli araç dönüşümünün liderliği Çin’e ait. Oluşan bilgi birikiminden üreticilerimiz de faydalanabileceği, tedarik endüstrimizin de elektrikli araç teknolojisine üretimine olumlu katkı yapması bekleniyor. Türkiye’nin otomotiv yan sanayinde ulaştığı seviyenin Çin’in üretim kapasitesiyle birleştirilmesi halinde bu alanda ortaya ciddi sonuç çıkacağı belirtiliyor.

‘NADİR TOPRAK ELEMENTLERİ KONUSUNDA İŞBİRLİĞİ YAPILABİLİR’

- Çinli şirketler enerji, altyapı ve madencilik gibi alanlarda da güçlü bir ilgi gösteriyor. Otomotiv dışındaki bu sektörlerden hangilerinin, Türk sanayicileri için kısa ve orta vadede en umut veren iş birliği fırsatlarına sahip olduğuna inanıyorsunuz?

Çin merkezli Kaishan Group, Türkiye'deki ilk yatırımına ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Çinli firmanın İZBAŞ'ta 20 bin metrekare alanda 1 milyar dolarlık tesis yatırımı yapacağı belirtiliyor. Çin'in elektrik-elektronik, makine ve yenilenebilir enerji sektöründe dev şirketlerinden biri olan Wetown Electric Group CO'nun da Adana ve Denizli'de yatırım arayışında olduğu ifade ediliyor.

Öte yandan Türkiye'nin nadir toprak elementleri rezervlerini işlemek için de Çin devleti ile iş birliği görüşmeleri yaptığı ileri sürülüyor. Nadir toprak elementleri batarya üretiminden akıllı telefonlara, rüzgâr türbinlerinden ileri teknoloji savunma sanayine kadar birçok stratejik alanda hayati önem taşıyor.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı verilerine göre Türkiye, nadir toprak elementleri rezervi açısından dünyada Çin’in ardından ikinci sırada bulunuyor. Beylikova sahasında 17 elementin 10’una rastlanırken, lantan, seryum, neodim ve praseodim gibi kritik elementler açısından zengin içerik dikkat çekiyor.

Maden Tetkik ve Arama (MTA) Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen sondaj ve analiz çalışmalarında, bu sahalarda stratejik değere sahip nadir elementlerin varlığı doğrulandı. ‘Stratejik maden’ statüsünde değerlendirilen bu kaynakların, Eti Maden gibi devlet kurumları eliyle işlenmesi ve katma değerli ürünlere dönüştürülmesi planlanıyor. Türkiye’nin sahip olduğu bu güçlü rezervler, ülkeyi küresel nadir element tedarik zincirinde kilit bir alternatif konumuna taşıyor. Dolayısıyla bu konuda kazan-kazan formülünde, dünyanın en büyük nadir element kaynaklarına sahip Çinle geliştirilecek ortaklıklar iki tarafın da yararına olacaktır.

“ORTA KORİDOR TÜRKİYE’YE BÜYÜK KAZANÇ SAĞLAR”

- Orta Koridor'un önemi nedir, Çin pazarına girmek veya Çinli şirketlerle ortaklık kurmak isteyen Türk sanayiciler ve yatırımcılar için en yaygın karşılaşılan zorluklar nelerdir ve hangi temel stratejik tavsiyeleri verirsiniz?

- Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 12 Ekim 2022 tarihinde yapmış olduğu Kazakistan ziyareti ile yeniden gündeme gelen ‘‘Orta Koridor’’ ulaşım hattı, sağladığı güvenlik ve zaman tasarruf ile Türkiye’nin uluslararası ticaretteki rolünü güçlendiriyor.

  1. Uluslararası Taşımacılık Koridoru’’ ya da yaygın adıyla Orta Koridor, merkezinde Azerbaycan, Gürcistan, Kazakistan, Kırgızistan, Türkiye ve Özbekistan’ın yer aldığı, Asya’dan Avrupa’ya kara yoluyla bağlanan çok modlu bir ulaşım güzergâhıdır. Orta Koridor, bölgesel ölçekte ulaşım altyapısını geliştirerek Türkiye ile Kafkasya ve Orta Asya ülkeleri arasındaki ticari ve ekonomik ilişkilerinin geliştirilmesin önemli role sahip. Orta Koridor, Küresel ölçekte ise ‘‘Kuşak ve Yol Girişimi’’nin bir parçası olarak Avrupa ülkeleri ile Çin arasında yıllık 600 milyar doları aşan ticari ve ekonomik ilişkiler için çok önemlidir.

Çin’den kalkıp, Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaşan Avrupa yük trenlerinin dönüş seferlerini iyi kullanmamız gerekiyor. Söz konusu trenler yüklerini boşaltıp Çin’e döneceklerinde vagonlarına yüksek kaliteli Türk ürünlerini yükleyip, Çin üzerinden Asya ülkelerine pazarlayabiliriz. Bu trenlerden daha fazla yararlanmanın yollarını araştırmalıyız.

KUTU:

Türk ve Çinli girişimciler ortaklıklar kurabilir

- Önümüzdeki 3-5 yıla baktığınızda, Türkiye-Çin ekonomik ilişkilerinin seyri hakkındaki görüşünüz nedir? Türk iş dünyasının odaklanmasını önereceğiniz yeni büyüme alanları veya iş birliği modelleri nelerdir?

-Son dönemdeki Türkiye ve Çin ilişkilerinin yakınlaşmasında rol oynayan siyasi faktörler incelendiğinde, iki ülke ilişkilerini yakınlaştıran sistemsel ve bölgesel birtakım gelişmelerin yaşandığı görülüyor. Öncelikle uluslararası sistemdeki ABD-Çin rekabeti, çok kutupluluk çabaları, BRICS gibi yeni oluşumların ağırlık kazandığını belirtmekte yarar var. Türkiye’nin bazı konularda Batı ile yaşadığı sorunlar Çin ile ilişkilerin yakınlaşmasına ve iş birliklerinin hızlanmasına neden oluyor.

Orta Koridor ve Kuşak ve Yol Girişimi (KYG) asında bir uyum var. Buradaki “bağlantısallıktan” iyi yararlanmalıyız. KYG’nin Orta Koridor ile entegrasyonunun sağlanması halinde Türkiye’nin Orta Asya’nın yanı sıra Orta Doğu için de Çin ile ticaretine katkı sağlaması mümkün olur. KYG, kendi yatırım ve finansman kanallarını da oluşturdu. Ağustos 2023 itibarıyla fondan 75 projeye 22 milyar dolar yatırım yapıldı. Türkiye’nin KYG kapsamında oluşturulan altyapı fonlarından daha fazla yararlanacak projeler üretmesi gerekiyor.

Son dönemde ikili ilişkilerin bir başka boyutunu ise Türkiye’nin BRICS ve Şanghay İş birliği Örgütü üyeliği konuları oluşturuyor. BRICS, özellikle nüfus ve ekonomi açısından Küresel Güney’in kayda değer bölümünü temsil eden önemli bir diyalog platformu olarak öne çıkıyor.

Çin'in kalkınma modeli, Küresel Güney ülkeleri için yeni bir referans sunuyor. Çin'in başarısı, yüksek teknoloji ürünlerini basitçe ithal etmekten ziyade, onları özümseyip yeniden inovasyona tabi tutmaktan kaynaklanıyor. Türkiye, bu modeli örnek alabilir.

Türk girişimciler, Çinle geliştirecekleri ortaklıklar sayesinde, Çin üzerinden Asya pazarına yüksek kaliteli marka ürünleri, fintech, gıda, yeşil enerji, finansal ve dijital hizmetler alanlarında ortaklıklar sayesinde olanaklarını arttırabilir. Çin güneş, rüzgar veya bataryada ciddi maliyet avantajına sahip. Bir örnek vermek gerekirse güneş enerjisinde Çin'de kilovat başına 200 doların altında olan maliyetler ABD'de yaklaşık 450 doları buluyor. Çin’in bu alandaki bilgi birikiminden yararlanıp, oradan enerji transferi yapmalıyız.

--

Resimaltı: China Today Türkiye şef editörü Kerem Köfteoğlu, 5. Çin – Türkiye İletişim Forumu’nda Çin’in bir önceki Türkiye Büyükelçisi Liu Shaobin'e dergisini anlatıyor. (Tüm görseller China Today Türkiye arşivinden derlenmiştir)

KUTU KUTU1

Çin Pazarına Girmek İsteyen Girişimcilere Öneriler

Çinli firmalarla iş yaparken, ülkenin kendine has kültürel özellikleri, adetleri ve davranış şekilleri olduğunu aklınızdan çıkarmayın.

Çinlilerle iş yapacaksanız onların yoğun kullandığı sosyal medya platformu WeChat hesabı edinin.

Çin’de batılı kredi kartları yerine, kendi sistemleri Union Pay, Alipay gibi sistemler tercih ediliyor. WeChat hesabınızı ödeme de yapabilecek hale getirmenizde yarar var.

Çinlilerin doğrudan bir “hayır” yerine “düşüneceğim”, “göreceğiz” gibi ifadeler kullanıldığını aklınızın bir köşesinde tutun.

Çin’in “ucuz ülke” olmaktan hızla uzaklaşıp, yüksek kaliteli üretime geçtiğini unutmayın

Görüşmelerde yanınızda Çince bilen birini almayı ihmal etmeyin, mutlaka pazarı iyi bilen bir danışmanla çalışın

Çinle düşük maliyetli üretimle rekabeti aklınızdan çıkarıp, yüksek ve katma değerli üretime odaklanın

Çinlilerle ortaklık kurarak know-how transferiyle Türkiye’de üretim yaparak Avrupa ve ABD pazarına yönelmeye çalışın

Çin’deki satıcı şirketler ve temsilcileriyle yazışmalarınızı mümkün olduğu ölçüde kurumsal e-posta adresleri üzerinden yapın. Çin’deki satıcı şirket hakkındaki adres, iletişim, yasal mümessil, ticaret sicil kayıtlarını sözleşme yapmadan önce talep edin.

Alım-satım konusu mal bedelini muhakkak surette sözleşmede kararlaştırılan ve Çin’deki satıcının şirket hesabına ödeyin. Ödemeleri muhakkak banka yoluyla yapmak, hiçbir surette kuyumcu, dövizci vasıtasıyla veya wechat/alipay gibi ödeme yöntemleri üzerinden şahsi hesaplara ödeme yapmayın. .

Yorumlar

Daha Fazla Haber
KAPAK HABER
3 Kez Görüntülendi.
Bülent Şenver: “Yapay zekada hiçbir zaman vicdan olmayacak”
KAPAK HABER
11 Kez Görüntülendi.
Kerem Köfteoğlu: Çin’in yeni hedefi nitelikli üretimin geliştirilmesi
KAPAK HABER
4 Kez Görüntülendi.
Dr. Ahmet Temiroğlu: İhracat müşterin hazır değilse Mısır’a gitme
KAPAK HABER
7 Kez Görüntülendi.
Prof. Dr. Adnan Midilli: Sürdürülebilir dünya için nükleer enerji şart
KAPAK HABER
5 Kez Görüntülendi.
A. Burak Dağlıoğlu: Türkiye, uluslararası yatırımcılar için güvenli bir liman
İÇİMİZDEN BİRİ
15 Kez Görüntülendi.
Alp Karahasanoğlu: Türkiye’den yapılan ihracatın çoğu WAT Motor imzasını taşıyor
ÇOSB HABERLERİ
6 Kez Görüntülendi.
MTAL’de Cumhuriyet’in 102. Yılı coşkulu törenle kutlandı
ÇOSB HABERLERİ
4 Kez Görüntülendi.
Devlet teşvikleri sanayicilere anlatıldı
ÇOSB HABERLERİ
12 Kez Görüntülendi.
Sürdürülebilirlik Platformu'nda ‘İyi Uygulamalar’ paylaşıldı
ÇOSB HABERLERİ
3 Kez Görüntülendi.
ÇOSB çalışanları su verimliliği için eğitim aldı