Dünya Bankası Türkiye Ülke Ofisi Direktörü Martin Raiser, "2013'te Türkiye’de yüzde 4'lük bir büyüme bekliyoruz. Dış sermaye açığında düşüş olacağını düşünüyoruz" dedi
İstanbul’daki 9. KOBİ Zirvesi'nde konuşan Raiser, Dünya Bankası olarak küresel ekonomide 2013 yılının önceki yıldan daha iyi geçmesini beklediklerini söyledi. Raiser, konuşmasında Türkiye ve dünya ekonomisine ilişkin olarak şu mesajları verdi:
“Geçen yılın ikinci yarısı hem dünya ekonomisi hem de Türkiye ekonomisi için zorlu geçmişti. Küresel ekonomiye bakınca devam etmekte olan zorlu bir durum var. ABD ekonomisinin de nasıl bir performans göstereceğini bilmiyoruz. Ancak bu krizin belirli etkileri olacaktır. Yine de bir orta düzeyde gelecek için iyimser olmaya devam
edeceğiz.
Bu yıl gelişmekte olan piyasalar büyümeye devam edecek ve gelişen ülkelerin ekonomik payları artacak.
Türkiye ekonomisi diğer ekonomilerle karşılaştırdığında durumu oldukça stabil görünüyor. Bütçe performansları artıyor, büyüme sağlanıyor ama öte yandan Türkiye yine dış sermayeye de bağlı kalmaya devam ediyor. Ancak burada kısa vadede etkileri oluyor.
Türkiye'nin ekonomisi için 2013 yılında GSYİH'de yüzde 4'lük bir artış bekliyoruz. Dış sermaye açığında düşüş olacağını düşünüyoruz. Enflasyon hedefi de yüzde 5 ile 7 arasında tutulacaktır diye umuyoruz. Baktığımız zaman yüzde 4'lük yüzde 5'lik bir büyüme geliştirdiğini söyleyebiliriz faiz açıklarıyla birlikte. Yüzde 5'lik bir marjla devam ediyor.
Amerika'nın yüzde 2 büyüdüğü bir dönemde Türkiye yaklaşık yüzde 4 büyümeyi yakalaması halinde ABD ve Avrupa'dan çok daha iyi bir noktada olacak.
Türkiye ekonomisinin orta vadedeki performansı inovasyon, uzmanlaşma, iş piyasaları ile ilgilidir. Türkiye verimlilikteki başarısı oranında büyüyecektir. Türkiye'nin verimlilik büyümesine baktığımız zaman Fransa'dan, İsviçre'den, Danimarka'dan ve diğer gelişmiş Avrupa ülkelerinden daha farklı olduğunu görüyoruz. Peki bunu nasıl geliştirebilir? Türkiye'yi sürekli gezen biri olarak KOBİ'lerin belirli bir plana uyduklarında çok başarılı olduklarını görüyorum. Bunların hepsi bütün performanslara da yansıyor.
Türkiye'de yeni şirketlerin yeni pazarlara girmesi bir zorunluluk. Bu arada hem kamuda hem de özel sektörde AR-GE harcamalarının arttırılması gerekiyor.