Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile ABD Ticaret Odası tarafından düzenlenen ‘Türkiye Yatırım Haftası’ etkinliklerini Türkiye tam bir lobi faaliyeti olarak yürüttü. Etkinliklere Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve çok sayıda işadamı katıldı. ABD’nin Los Angeles kentinde başlayan etkinlikler San Fransisco, Satttle ve Chicago’da sürdü, Boeing, Microsoft, General Electric, Intel ve SİSKO gibi dev şirketler ziyaret edildi. Türk heyeti görüşmelerde, uluslararası ticaretin standartlarını belirleyecek ABD ile Avrupa Birliği arasında imzalanacak Transatlantik Ticaret ve Yatırım Anlaşması’nda üçüncü ülkelere getirilmesi planlanan ticari kısıtlamalardan Türkiye’nin etkinlenmemesi için yeni çıkış yolları aradı. Türkiye’nin Transatlantik Ticaret ve Yatırım Anlaşması’ndan olumsuz etkilenmemesi için ABD ile serbest ticaret anlaşması yapması gerekiyor. Bu konuda oluşturulan ikili komite çalışmalarını sürdürüyor.
Bu etkinliklerde yapılan görüşmelerle Türkiye’nin siyasi ve askeri müttefiki, savunma ortağı ABD ile bir türlü gerçekleşmeyen ‘ticari ve ekonomik’ ortaklık yeni sürece girdi. Sürecin lideri Başbakan Yardımcısı Ali Babacan; Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve ABD Ticaret Odası’nı yıllarca sürecek bir ortaklık için seferber etti. 19-26 Ekim arasında ABD’de 4 kenti kapsayan ‘Türkiye Yatırım Haftası’ etkinliği kapsamında çok faydalı bir ‘road show’ hayata geçirildi. Babacan, her kentte katıldığı toplantılarda Türkiye’nin makro ekonomik yapısını ve geleceğe dönük hedefleri anlatırken, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da Türkiye’de yatırımların ve büyümenin artık ağırlıklı olarak özel sektör eliyle gerçekleştiğini, İstanbul’un ulaşım başta olmak üzere birçok sektör için bir merkeze dönüştüğünü vurguladı.
ALGI TAMİRİ İÇİN
Ali Babacan, ABD’de iş çevrelerine Türkiye’nin son 2 yılda yaptığı reformları anlatırken, Türkiye’nin ABD’deki algısının özellikle Mayıs ayındaki Gezi Parkı eylemlerinden sonra kötüleştiğini vurguladı. Babacan, “Türkiye’deki gelişmeleri ABD’de daha geniş kitlelere anlatmak zorundayız. Son yıllarda çok ciddi reformlar yaptık. Yeni Türk Ticaret Kanunu, Borçlar Kanunu, Sermaye Piyasası Kanunu, Bankacılık Kanunu, Ödeme Sistemleriyle İlgili Kanun, Melek Yatırımcı Kanunu çıktı. 60-70 yıllık kanunlar değişti. Borsaistanbul, finans mahkemeleri ve son olarak da demokratikleşme paketi çok önemli gelişmeler. Bunları anlattık ve Türkiye’nin yatırımcılar için bozulan algısını düzeltmeye çalıştık. Mayıs ayından bu yana Gezi Parkı eylemleriyle başlayan bir kötüleşme sözkonusuydu” dedi
LOS ANGELES’TA HAVACILARI ÇAĞIRDI
Babacan, Los Angeles’ta, UCLA Üniversitesi İşletme Fakültesi’nde bir konferans verdi. “Türkiye’nin Temel Büyüme Sektörleri” başlıklı konuşmasında, ekonomide büyük bir dönüşüm yaşadığını, ekonomideki büyümenin demokrasi ve özgürlük alanında da yeni reformlarla paralel sürdürüleceğini vurguladı. Uluslararası Kira ve Finans Birliği resepsiyonundaki konuşmasında ise AB kaynaklı bir çok yatırım kuruluşunun ikinci merkezlerini İstanbul’da açmaya başladıklarını ve bunun çok hızlı ilerlediğini anlattı. Babacan ABD’nin havacılık şirketlerine seslenerek, “İnşaatın birinci aşaması başladı ve bunun için 5 şirket yarıştı. 4. aşamadan sonra kapasite 150 milyon yolcuya çıkacak. İstanbul gerçek anlamda küresel bir havacılık merkezi oluyor. Yatırım için mutlaka incelemelisiniz” dedi.
AVRUPA BİRLİĞİ VURGUSU
Türkiye’nin AB’ye girme niyeti konusunda bir değişiklik olup olmadığının sorulması üzerine de Babacan, Türkiye’nin AB üyeliği için 1963’te başvurduğunu hatırlatarak, Hırvatistan’ın bile AB üyeliğinin tamamlandığını ancak Türkiye’nin tam üyeliğinin bazı AB ülkeleri tarafından bloke edildiğini söyledi. Babacan, “Türkiye üye olursa, nüfus yoğunluğundan dolayı Fransa ve Almanya gibi oy hakkına sahip olacak. Biz, AB üyelerinin buna hazır olup olmadığını bilmiyoruz” dedi.
YATIRIMCI İÇİN DEMOKRASİ ÖNEMLİ
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, yatırımcıların bir ülkeye yatırım yapacakları zaman o ülkenin siyasi istikrarına baktıklarını, Türkiye’nin ise demokrasiyi de ön plana çıkardığını belirtti. Babacan, 1990’lı yıllarda askeri darbelere açıklık konusunda problemli bir dönem yaşayan Türkiye’de son 11 yılda bu tür endişelerin de giderildiğini kaydetti. Gezi olaylarına burada bir kez daha değinen Babacan, olayların sakinleştiğini, açıklanan demokratikleşme paketinin de demokratik hakları artırırken, nefrete yönelik cezaları ağırlaştırdığını, barışçıl protestoların önünün açıldığını belirtti.