Çoğu insan genel seçimlerden tek parti iktidarı çıkmazsa ekonominin hızlıca çökeceğini ve kalıcı hasarlar oluşacağını iddia etti. Oysa ekonomi sadece siyasi endeksli bir konudan ibaret değil. 7 Haziran seçim sonuçlarının en önemli öğretisi bu oldu. Siyasi uzlaşma olmasa bile, hatta siyasi kavgaların olduğu ortamlarda bile ekonomi gayet güzel işleyebilir, işliyor zaten…

……………

Felaket tellallığı yapıldı, koalisyon olursa felaket olur korkusu salındı, akla gelen başa geldi. Seçim sonuçlarına göre sandığa gidenler tek başına iktidar hakkını hiçbir partiye vermedi. Seçim öncesi döviz kuru adeta sonuçları satın almıştı. Hep söylüyorum, tekrarlayacağım halkımız çok zekidir. Kimden ne zamana kadar ve nasıl faydalanacağını ve nerede dur diyeceğini çok iyi bilir.

Herkes meclise giren partilere “Size hükümeti birlikte kurun görevi verildi” diyerek bir koalisyon kurulmasını ve Türkiye’nin erken seçime gitmeden bu işi halletmesi mesajı verildiğini söylüyor. Hayır, öyle değil! Oy verenler hükümeti birlikte kurun diye oy vermedi, sadece böyle oy verdi.

Çoğu insan bu şekilde bir sonucun ortaya çıkması durumunda ekonominin hızlıca çökeceğini ve kalıcı hasarlar oluşacağı çığırtkanlığı yaptı. Oysa ekonomi sadece siyasi endeksli bir konudan ibaret değil. Bu seçim sonuçlarının en önemli öğretisi bu oldu. Siyasi uzlaşma olmasa bile, hatta siyasi kavgaların olduğu ortamlarda bile ekonomi gayet güzel işleyebilir, işliyor zaten…

Koalisyon-ekonomi ilişkisini bir örnekle irdeleyelim.

Belçika siyasi istikrarda dibe vurmuş bir ülke ve kurulan hükümetler milletvekillerinin siyasi, ırk ve dini görüşlerine göre kurulmaktadır. Bir bakan Valon Liberal olacak diğeri Flaman Sosyalist, diğeri Hristiyan Demokrat vs… 13 Haziran 2010 tarihinden sonra 540 gün hükümet kurulamamıştı. Bu durum daha önceki yıllarda da pek farklı değildi. 2010’da 36.100 USD olan Belçika Kişi Başı Milli Geliri 2012’de 48.100 USD çıktı. Yani bir ülkede hükümet kurulamasa bile bir ülke işini yürütebiliyor, gelirini yükseltebiliyor, egemenliğini koruyabiliyor, hizmet üretebiliyor, sanayisini destekleyebiliyor, tarıma teşvik verebiliyor, insanlarına iş sağlayabiliyor.

Artık ekonomi ve siyaset ilişkisine bakarken “Siyasi istikrar olmazsa ekonomik istikrar olmaz” söyleminden kurtulmamız lazım. Neden mi? Siyasi istikrarsızlık olduğunda ekonomik istikrarsızlığı sağlayacak tek unsur siyasetçinin kendisidir de ondan. Yani hükümet kurulamadı veya koalisyon oldu diye ekonomi sıkıntıya giriyorsa bilin ki tek suçlusu siyasetçilerin kendisidir. Bunu aynı zamanda uzun yıllardır siyasetle ilgilenmiş birisi olarak ifade ediyorum. Herkes işini yapacak beyler! Seçilmişlerin tek görevi koalisyon hükümeti kurmak, mümkün olmadıysa seçime gitmek değildir. Bu ortamda yapılacak tek şey çalışmaktır. Millet çalışıyor, vekilleri de çalışacak. Kanunlarımız seçime gidilmesini öngörmüş olabilir, zaman geçiyor, kamuoyu yoklamaları erken seçimin sonuçlarının da üç aşağı beş yukarı aynı olacağını gösteriyor. Siyasiler uzlaşıp hükümeti kurmalıdır. Ancak bir an önce hükümetli veya hükümetsiz, koalisyonlu veya koalisyonsuz çalışmaya, üretmeye, araştırmaya,  geliştirmeye devam etmeyi öğrenmemiz gerekiyor.


Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner112

banner111

banner110

banner109

banner108

banner106