Öne Çıkanlar ÇOSB Türkonfed ÇOSB Dijital Dönüşüm Merkezi Technocast Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu

"Avrupa’ya Çin’in hızlı ulaşımı ihracatımızı etkiler"

GİRAY DUDA

Dış ticaretin doğrudan içinde olan ve ihracat, ithalat, gümrük, tedarik, lojistik gibi alanlarda gece gündüz çalışanlar, karar vericileri bilgilendirip ekonominin hayati alanlarında işlerin daha sorunsuz yürümesine katkı sağlamak üzere bir dernek kurdular. Dış Ticarete Yön Verenler Derneği (Dışyönder) Başkanı ve Mentor Gümrük Müşavirliği CEO’su Dr. Hakan Çınar ile faaliyetlerini ve güncel sorunları konuştuk.

- Sayın Hakan Çınar, Dışyönder yeni kurulan bir dernek. Dış ticaret gibi sayısız farklı sektör ve dalı doğrudan ilgilendiren, ülkeler ve firmalar için yaşamsal bir alanda ne gibi eksiklikleri kapamayı ve nasıl yardımcı olmayı amaçlıyorsunuz?

- Kısaca Dışyönder’i tanıtarak söze başlayayım. Daha Güçlü Bir Dış Ticaret İçin Gücümüzü Birleştirdik” temasıyla 7 Ekim 2019 tarihinde, ithalat ve ihracat, lojistik, gümrük müşavirliği gibi dış ticaret ile ilgili alanlarda faaliyet gösteren şirketlerde görev yapan profesyonellerin bir araya geldiği bir sivil toplum örgütünü hayata geçirdik. Yürütülen çalışmalar ve oluşturulan çalışma grupları sayesinde belirlenen önerilerin Kamuya sunulması sayesinde geliştirici tavsiyelerde bulunmak, yapılan çalışmalar ve öneriler çerçevesinde gerekirse, yurtdışı kuruluşları, ticari ataşelikler, TİM veya İhracatçı Birlikleri ile işbirliği projeleri geliştirmek, bahse konu çalışmaların sonucunda oluşacak eğitim önerileriyle gerek üniversiteler, gerekse meslek liselerinin Dış Ticaret, Gümrük ve Lojistik bölümlerine tavsiyeler sunmak ve ortak programlar geliştirmek amacıyla faaliyetlerimizi sürdürüyoruz.

DIŞ TİCARET BÜROKRASİSİ SORUNLU

Özellikle dış ticaret alanında bürokrasi, ülkemizin iş yapma kolaylığı endeksinde gerilere düşmesine neden olan bir unsur. Bu konuda sahanın yeterince ihtiyaçları yansıtamadığını ve gerçek sorunları mevzuatlara taşıyamadığını düşündüğümüz için, biz tümüyle sahada olanlardan bir araya gelerek bu derneği oluşturduk. Edindiğimiz her bilgi, gördüğümüz her iyileşme noktası derneğimizce kamuya taşınmakta. Üstelik bir çıkar grubunun menfaati olmaksızın. Biz hiçbir meslek grubunu tek başına temsil etmediğimiz için konulara çok daha objektif olarak yaklaşabiliyoruz.

SÜREKLİ VERİ HAZIRLIYORUZ

- Dernek faaliyetlerinizden bahseder misiniz?

- Biz bünyemizde yer alan çalışma gruplarımız kanalıyla sürekli olarak veri hazırlayan ve olan biteni aksettirmeye çalışan bir faaliyetler bütünü halindeyiz. İthalat, ihracat, lojistik, AR-GE ve mevzuat konularında oluşturduğumuz çalışma gruplarıyla bir yandan faaliyetlerimizi sürdürürken, diğer yandan gündemdeki konuları içeren paneller yaparak kamuoyunu bilgilendirdiğimizi belirtebilirim.

RADİKAL DESTEKLER GEREKLİ

- Başımızdaki büyük global sorunla, yani koronavirüs salgınıyla başlayalım konuşmamıza. 2020 yılbaşından bugüne kadar yurt içinde ne gibi sorunlar ortaya çıktı?

- Kovid, gerçekten herkesi önemli ölçüde sarstı. Daha önce var olan Sars virüsü sarstı, korona ise yıktı demiştim ben, halen aynı noktadayım. Başta küçük esnaf olmak üzere, tüm iş dünyası bu süreçte büyük zararlar gördü. Sanayicisinden lojistikçisine, memurundan sağlık personeline kadar herkes farklı türde zararlar gördü ve etkilendi. Ülke insanımızın geleneksel dayanışma gücü sayesinde çok daha büyük yıkımlar ile karşılaşmadığımızı söyleyebilirim. Ancak sürecin uzaması ve radikal destekler sağlanılmaması halinde, ben halen yurtiçindeki pek çok işletmenin sonrasında tedavisi zor olacak bir duruma doğru yol aldıkları düşüncemi halen korumaktayım.

TİCARET HACMİNDE ÖNEMLİ DÜŞÜŞ OLDU

- İhracat ve ithalatta asıl olan başka ve kimi zaman çok uzak ülkelerden mal getirip buralara mal göndermek. Pandeminin uluslararası alanda yarattığı sorunları anlatır mısınız?

- Pandemi döneminde mal ticareti hız kesti ama durmadı. Kapitalist sistemde ekonomilerin hızını kesmeleri, işletmeler açısından imkansız. Üretim kapasiteleri artık yüksek tüketime endekslenmiş, finans ve bankacılık da bunu destekler halde. Ancak şüphesiz hacimlerde önemli düşüşler oldu. Özellikle lüks tüketim ürünlerinde bu daha çok hissedildi. Ülkeler bu hızın düşmemesi için ne kadar çok çabalamış olsalar da eski hızı yakalamak epeyce zaman alacaktır. Tabii lojistik hizmetlerde de yaşanılan sıkıntılar, sınır kapılarında yığılmalar ve son dönemde de deniz taşımacılığında armatörlerin ortak hareketleriyle taşıma maliyetlerinde çok önemli yükselişler gözlemledik. Bu durumları üst üste koyduğunuzda dış ticarette bir daralma ve yavaşlama meydana geldi. Bu durumun 2021 sonuna dek devam edeceğini de düşünüyorum.

PANDEMİ SORUNLARI ÇOĞALTTI

- 2020’nin sonunda ve 2021 yılı başlarken dış ticarette en önemli gördüğünüz sorunlar neler? Bu sorunlar tümüyle pandemiden mi kaynaklanıyor?

- Böyle bir ekonomik konjonktürde önce cari açığı, onun da etkisiyle dış ticaret açığını kapama yönündeki çaba ve girişimler, bürokrasi ve yüksek vergilere sebebiyet verdi. Pandemi elbette önemli bir etken. En azından ülkemizdeki cari açık açısından bakıldığında, hizmet gelirlerini sağlayamamamız, döviz pozisyonumuzda açığa düşmemize neden oldu. Acısı dış ticaret açığından çıkartmaya çalışılınca elbette ortaya ağır bir bürokrasi çıkmış oldu. Kaldı ki zaten dış ticaretin de azaldığı bir dönemde elbette bu da birçok sorunu beraberinde getirmiş oldu.

TIR KUYRUKLARI AZALDI

- Ülkemizin giriş-çıkış kapılarındaki onlarca kilometrelik TIR kuyrukları haberlerini bu yıl daha çok duyar olduk. Bu durum neden ortaya çıkıyor? Geçici mi ve bu sıkıntının önüne kalıcı biçimde geçmenin yolları nelerdir?

- TIR kuyruklarının bir parça azaldığını söyleyebilirim. Burada iki ana sebep vardı ki bunlardan en önemlisi bizden kaynaklıydı. Randevulu sistem denilen sistem, TIR’ların kuyruk oluşturmasına neden oldu ve sistemin doğru planlanmadığını gösterdi. Bu sebeple geri bir hamle ile konu ertelendi. Diğer bir sebep ise Bulgaristan tarafında ve yine bizim tarafımızda personel eksikliğiydi. Şu anda durum o günlere göre çok daha iyi durumda.

TAREKS SIKINTI YARATACAK

- Aynı konuyla doğrudan bağlı olan Dış Ticarette Risk Esaslı Kontrol Sistemi (TAREKS) uygulaması da yeni yılda başlatılacak. Siz TAREKS’in ne tür sorunlara yol açacağını düşünüyorsunuz.

- Risk Esaslı Kontrol Sistemi deyince elbette eleştirmek de güç oluyor. Zira insan sağlığına dair risklerin kontrolü elbette önemli. Ancak içinden çıkılması güç olan bir risk takip sisteminin süreci yavaşlatması ve maliyetleri arttırması, özellikle zaten sıkıntıda olan perakende sektörünü sekteye uğratması bekleniliyor ki, bunlara kısmen de olsa katılmamak mümkün değil.

DENETİMLER İTHALAT SONRASI YAPILABİLİR

- TAREKS uygulaması tümüyle kaldırılmalı ve ertelenmeli mi yoksa düzenleme mi yapılmalı? Nasıl düzenlemeler yapılmasını istiyorsunuz?

- Tümüyle kalkmasının mümkün olmayacağı görünüyor. Ancak asıl olması gereken şeyin, laboratuvarlara iş yaratma önceliği yerine, gerçek manada tüketici için risk teşkil edecek oranlarda kontrollerin yapılması ve yanı sıra maliyetlerin kontrol altında tutulabilmesi. Ve yine denetimlerin ithalatı durdurmadan ithalat sonrasında yapılarak, firmaların zaman kaybetmesinin önüne geçilebileceği düşüncesindeyiz.

SİYASİ GERGİNLİKLER TİCARETİ OLUMSUZ ETKİLİYOR

- Ortadoğu’nun karışık ortamı, güney komşularımızdaki çatışmalar ve terör eylemleri, Suudi Arabistan’ın Türk mallarını boykot etmesinin yarattığı sorunlar nelerdir? Bu yöndeki sorunların ortadan kalkması veya azalması nelere bağlıdır?

- Siyasi gerginliklerin ticaret üzerindeki etkileri belki de son 20 yılda ilk kez bu kadar kendisini gösterir oldu. Dünya Ticaret Örgütü kararlarına rağmen, bazı ülkeler resmi olmayan yollar ile bir takım gizli ambargolarını bu dönemde arttırdılar. Üstüne yaşanılan terör olayları ve ülkeler arası çatışmaları da düşündüğümüzde, yine ticaret açısından bu bölgelerdeki büyüme potansiyelimizi bizlere sorgular hale getirdi.

AFRİKA PAZARININ POTANSİYELİ YÜKSEK

- Elbette Ortadoğu deyince Afrika’yı da konuşmamak olmaz. Afrika ülkeleriyle olan ticari ilişkilerde 2020’nin dikkat çekici özellikleri ve 2021 tahminleriniz nelerdir?

- Afrika ile olan ilişkilerimizin gelişme süreci bu dönemde istenilen düzeyde olamadı. Ancak Kovidin etkisinin geçmesi ile birlikte, gelecekte çok daha olumlu gelişmelerin olmasını bekleyebiliriz. Türkiye için özellikle Kuzey Afrika başta olmak üzere Afrika Pazarı her zaman önemli bir potansiyel oluşturmuştur. Bundan sonraki dönemde de yine oluşturmaya devam edecektir.

LOJİSTİK MASTER PLAN GEREKLİ

- Türkiye’nin başlıca ulaşım ve lojistik sorunları nelerdir? Üçüncü köprünün hizmete girmesi İstanbul’da sıkışan ticari mal ulaşımına faydası oldu mu? Sizin talepleriniz nelerdir?

- Türkiye’nin bir lojistik master planı olmayışı, yüzölçümünün 1/40’ı olan İstanbul’da nüfusun dörtte birinin yaşıyor olması lojistiğin ana sorunları. Ülkemizde nüfus ile yüzölçümü dağılımı son derece orantısız. Covid sürecinde bu olumsuzluk çok daha fazla ortaya çıkarak kendisini gösterdi. Mevzuatların ve bürokrasinin çok daha yalın olması gerekir. Bu konudaki düzenlemeler, yabancı yatırımcıları da ürküttüğü gibi, Türkiye limanlarının ve transit üs olmamızın da ne yazık ki önüne geçmekte.

DEMİRYOLLARI İHMAL EDİLDİ

- Demiryolu taşımacılığının özelleştirilmesi ile dış ticarette yeni imkanların doğması fırsatı yakalandı. Trakya’da ve diğer bölgelerde yaygınlaşan hızlı demiryolu seferlerinin altyapısıyla ithalat ve ihracatta kolaylıklar yaşanıyor mu?

- Bu konuda istenilen düzeye henüz ulaşıldığı söylenilemez. Toplam dış ticaretimiz içerisinde demiryolu taşımacılığının etkisi bir hayli düşük. Bu konuda önemli yatırımların yapılması sonrasında daha büyük etki yaratılacağını söylemek mümkün. Demiryolu yatırımlarında genellikle yolcu taşımacılığına daha fazla yatırım yapılırken, yük taşımacılığının biraz daha ihmal edildiğini söyleyebiliriz.

E-TİCARET YÜKSELİŞE DEVAM EDECEK

- E-ticaret, e-ithalat ve e-ihracatın kayda değer oranda artışlarından söz ediliyor. Ancak bunlar da sonuçta fiziksel çalışmalara gerek duyuyor. Elektronik ticaretteki gelişmeler hakkında neler söylemek istersiniz?

- Elektronik ticaret pandeminin parlayan yıldızı. Aslında zaten büyümekte olan bir iş koluydu, ancak fiziksel hareketler ve seyahatler kısıtlanınca bir anda önü açılmış oldu. Bu konuda söylenebilecek en önemli söz, bu iş kolunun gerek yurtiçi gerekse uluslararası ticarette çok daha hızlı yükselişine devam edeceği.

AVRUPA PAZARINDA ÇİN RİSKİ OLABİLİR

- Kısa süre önce kimi tartışmalar yaşansa da Türkiye’den çıkan trenin Çin’e mal götürdüğüne tanık olduk. Raylı İpek Yolu’nun başlamasını ve geleceğini nasıl değerlendiriyorsunuz?

- ‘Tek Kuşak Tek Yol’ projesi hayata yavaş yavaş da olsa geçmeye başladı. Bu süreçte Türkiye açısından çok büyük bir risk görmüyor olsak da, uzun vadede ana pazarımız olan Avrupa ülkelerine Çin’in hızlı ulaşımının ihracatımıza zarar verme olasılığı bulunmakta. Bu sebeple bizim de bu işin bir parçası olmayı başarmamız çok daha doğru olacaktır.

BİRÇOK TALEPTE BULUNDUK

- Dış ticarete ilişkin olarak doğrudan ‘sahada olan’ üyelerinizle ve uzmanlarınızla raporlar hazırladığınızı belirtiyorsunuz. Ticaret Bakanlığı’na sunduğunuz raporlarda başlıca ne gibi taleplerde bulundunuz?

- Tüm detayları ile paylaştığımız raporumuzun ana başlıklarına değinmek gerekirse; ihracatta; devlet yardımlarında ve ihracat kredilerinde sektörün beklentileri, gümrük işlemlerinin kolaylaştırılması ve dijitalleşmeye ilişkin öngörüler, ilave gümrük vergilerinin ihracat üzerindeki etkileri ve sektörlerin düşünceleri, VEDOP kapama sürelerinin kısaltılması için beklenen iyileştirmeler, kambiyo hükümlerindeki bazı düzenleme beklentileri, dahilde işleme rejimindeki düzenlemeler, cerrahi maske başta olmak üzere tıbbi koruma amaçlı ürünlerdeki hibe şartlarına dair düzenlemeler gibi başlıklar yer aldı.

İthalatta ise, elektronik ortamda düzenlenen A.TR ve Menşe belgelerinin kağıt aslı aranmaması talebinden, muayene risk kriterlerine, gümrük vergilerinin tahsil usulünden ürün güvenliği ve denetimindeki yaşanan aksaklıklara, gümrük idarelerine yapılacak itiraz ve uzlaşma başvurularından, ilave gümrük vergileri ve gözetim vergisi uygulamalarına kadar daha pek çok başlığa değinildi. Uzlaşma başvurularındaki düzenlemeler, YYS’de karşılıklı tanımaların genişlemesi gereği yine konularımız arasında yer aldı.

Tedarik Zinciri ve Lojistikte ise, e-ihracat düzenlemeleri, lojistik maliyete etki eden unsurlar, TSE ve CE süreçlerinin yarattığı etkiler, tek pencere sistemindeki aksaklıklar, ATS cihazlarının temin sürelerinin yarattığı olumsuz etkiler, taşıma kooperatiflerindeki tekelleşme ve yanı sıra laboratuvar tekelleşmeleri gibi pek çok konunun raporda yer aldığını söyleyebilirim.

Yanı sıra son dönemde gümrük idarelerince Gümrük Kanunu’nun 234 ve 241.maddelerine göre düzenlenen ek tahakkuk ve ceza kararlarının, firma ile birlikte dolaylı temsilciye de, yani Gümrük Müşavirine de müteselsil sorumluluktan düzenlenmesi uygulamasının mahkeme kararı olmadan düzenlenmemesi gerektiği yönündeki görüşümüzü de kendileri ile paylaştık.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner112

banner111

banner110

banner109

banner108

banner106