Öne Çıkanlar ÇOSB ISO 50001 Prof. Dr. İlhan Helvacı ÇOSB Endüstri 4.0 laboratuarı TEKİRDAĞ İSTİHDAM FUARI 2018 İKV BAŞKANI AYHAN ZEYTİNOĞLU

“Karadeniz’de yeni doğalgaz alanları bulmak mümkün”

GİRAY DUDA

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Türkiye’ye Karadeniz’de 320 milyar metreküplük doğalgaz keşfinin müjdesini verdi. Hem ülke hem de kullanıcılar açısından maliyeti yüksek olan doğalgaz bir anda gündemimizin ilk sırasına yerleşti. İTÜ’nün doğalgaz uzmanı öğretim üyesi Prof. Dr. Abdurrahman Satman ile doğalgazın bulunuşundan kullanımına kadar her aşamasını konuştuk.

- Sayın Abdurrahman Satman, doğalgaz bakımından Türkiye’nin durumu nedir? Ne kadar üretim yapılıyor? İthalat ne kadar?

- Kabaca söyleyecek olursak Türkiye’nin yılda 50 milyar metreküp doğalgaz tüketimi var. Üretim miktarı da pek fazla değil. Yaklaşık olarak 300-400 milyon metreküp civarında üretim yapıyoruz. Tükettiğimizin ancak yüzde 0,5’ini biz yerli olarak üretebiliyoruz. Yani aslında yüzde 100’ünü ithal ediyoruz diyebiliriz.

DENİZDEN DOĞALGAZ ÜRETİYORUZ

- Türkiye doğalgaz üretimini karadan mı yapıyor? Denizden daha önce doğalgaz üretimine başlanmış mıydı?

- Evet, bizim denizden üretimimiz var. Marmara Denizi’nde bir ara 1990’lı yıllarda bizim Kuzey Marmara Gaz Sahası vardı. Orada doğalgaz üretimi yapmıştık. Silivri yakınlarındadır ve şu anda yeraltı gaz deposu olarak kullanılıyor.

Ayrıca Karadeniz’de Akçakoca yakınlarında bir gaz sahamız daha var. Orada da denizden doğalgaz üretimi yapılıyor. Her ikisi de kıyıya çok yakın. Kıyıdan 5-10 kilometre açıkta. Derinlikleri de fazla değil. Şimdi bulunan doğalgaz sahasından biraz farklı.

- Akçakoca gaz sahası en büyük ve en son açılan doğalgaz üretim bölgesi değil mi?

- Akçakoca en son bulunan ve en büyük sahalardan birisidir. Türkiye ölçeğinde büyük olduğunu söyleyebiliriz ama dünya ölçeğinde çok önemli bir büyüklüğü yok.

HİDROKARBON GÖRÜNCE SONDAJ BAŞLAR

- Doğalgaz ve petrol aramaları ayrı ayrı mı yapılıyor yoksa bu sondajlarda ikisi birden mi aranıyor?

- Eldeki verilerinize dayanarak yola çıkarsınız. Bazen yeraltında doğalgaz mı yoksa petrol mü olacağını kesin olarak bilmeseniz de sadece hidrokarbon olduğunu bilerek sondaja girişirsiniz. Hidrokarbon, her ikisine birden verilen, onları tanımlayan bir addır. Eğer bunu termodinamik olarak uygun koşullarda yakalarsanız bir bakarsınız tamamen petrol veya bir bakarsınız tamamen gaz bulmuşsunuz. Petrol ve gazı birlikte de bulabilirsiniz. Her üçü de olabilir.

- En iyisi üçüncü seçenek gibi gözüküyor.

- Evet, doğru. Petrol doğalgaza göre daha az hacim işgal eder ve hacim olarak da daha çok para eder.

BÜYÜK VE ÖNEMLİ BİR GELİŞME

- Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kısa süre önce Karadeniz’deki Sakarya Gaz Sahası’nda açılan Tuna-1 kuyusundaki sondajda 320 milyar metreküp doğalgaz rezervi bulunduğu müjdesini verdi. Siz bu doğalgaz keşfini teknik olarak nasıl değerlendirirsiniz?

- Karadeniz’de doğalgaz bulunması, Türkiye’nin doğalgaz ve enerji sektörü için elbette müjdeli bir haberdir. Tanımlandığı kadar büyük ve önemli bir gelişme olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü Türkiye tükettiği enerjinin yüzde 70’ini, doğalgazın da neredeyse yüzde 100’ünü ithal ediyor. Bizim her türlü enerjiye ihtiyacımız var. Bu doğalgaz da olabilir, yenilenebilir kaynaklar da olabilir, petrol veya kömür de olabilir. Bulabileceğimiz her şeye ihtiyacımız var.

Doğalgaz bulmanın getirdiği başka avantajlar da var. Türkiye aslında ilk defa açık denizlerde su derinliği 2.000 metreye yakın olan Karadeniz’de kendi satın aldığı, işlettiği bir gemi ile sondaj yaparak doğalgaz buldu. Her ne kadar orada çalışanların bir kısmı yabancı olsa da onun bir önemi yok. Benzer biçimde çalışan bir Amerikan şirketinde de yabancı personel görev yapıyor. Uzmanını getireceksiniz, çalıştıracaksınız. Uzmanlar neredeyse oradan alacaksınız. Sizin bu alandaki tecrübenizi artırmanız, kendinizi geliştirmeniz için de dışarıdan uzmanlarla çalışmanızda sakınca yok. Dolayısıyla bizim doğalgazı Karadeniz’de bulmamıza son derece olumlu olarak bakmamız gerekiyor.

Türkiye’nin denizlerde petrol-doğalgaz aramasına, sondaj yapmasına yönelik kendi sanayiini geliştirmesine katkı sağlar bu çalışmalar. Aynı zamanda yerli insan kaynağımızın uzmanlığının gelişmesi açısından da çok önemli bir olay. Her yönüyle beğenilecek ve desteklenecek bir faaliyet.

POTANSİYELİ ÜRETİME GEÇİNCE ÖĞRENECEĞİZ

- Rezerv miktarı için 800 milyar metreküp olduğu söylentileri yayıldı, sonra Cumhurbaşkanı 320 milyar metreküp olduğunu açıkladı. Bu miktar nasıl bulunuyor?

- Aslında bu rakamın, yani doğalgaz rezerv miktarının açıklanması çok kolay değil. Böyle bir gaz veya petrol sahasında keşif yaptık diyebilirsiniz. Fakat bunların yeraltında ne kadar olduğunu tam olarak bilemezsiniz.

Genelde rezerv miktarı şöyle açıklanıyor. Bütün o sahaya yayılmış kuyularınız vardır. Kuyuların her birinde uzun dönemli üretim testleri yaparsınız. Yeraltına girdiğiniz kuyulardan belli bir süre üretim yapmalısınız ki orada ne kadar gaz olduğuna ilişkin fikriniz olsun.

Bir de bunlara rezerv demek de yanlış. Buna potansiyel demek daha doğru. Şu miktarda potansiyel ürün bulduk ama ne kadarını üreteceğimiz şimdiden belli değildir. Dünyada, doğalgaz sahalarında, en iyi koşullarda oradaki gazın yüzde 70’i üretilir. Petrol sahalarında o kadar bile olmaz. Bizdeki bazı petrol sahalarında oradaki etrolün yüzde 20 – 30’unu üretiyoruz. Ancak yüzde birini üretebildiğimiz saha da var. Petrolün ya da doğalgazın özelliğine bağlı olarak oran değişebiliyor.

Yeraltının yapısına bağlı olarak da değişebilir. Şu anda sözünü ettiğimiz doğalgaz yeraltında kilometrelerce karelik bir alana yayılmış durumda. Yeraltındaki yapı hiçbir zaman aynı özellikte olmaz. Bazı yerlerde belli bir kalınlık varken bazı yerlerde daha geçirgen ortamlar vardır. Bir kuyu delip bu kuyudan aldığınız bilgileri bütün alana yayabilirsiniz ve bir varsayım elde edebilirsiniz. Ancak ne kadarı gerçekleşir bu şimdiden belli olmaz.

5 – 10 KUYU DAHA DELMELİYİZ

- Yani toplam kullanılabilir rezervin ne kadar olduğunu ürettikçe öğrenebileceğiz. Cumhurbaşkanı üretim için 2023 yılını açıkladı. Üretime geçmek için neler yapılmalı ve tahmini zaman ne kadardır?

- Bu süre çok kısa değildir. İlk olarak burada 5 – 10 tane kuyu delmeniz gerekir ki sahanın genişliğinin ne olduğunu, gazın bu ortam içinde ne kadar yayıldığını ortaya çıkarmalısınız. Yani rezervi daha iyi anlayabilmek için yeni kuyulara ihtiyacımız var. Bir örnek vereyim. Bizim Kuzey Marmara Gaz Sahamızda yaklaşık 5 milyar metreküplük doğalgaz vardır. Burada 10’dan fazla kuyu açıldı. Eğer 320 milyar metreküplük potansiyeliniz varsa bu yüzlerce kuyuya karşılık geliyor.

Kısacası daha yapılacak işler varken rezerv ve gelir miktarını konuşmak için erken. Bunlar sevinçle yapılmış iyimser yaklaşımlar.,

DENİZDE KUYU AÇMAK KOLAY DEĞİL

- Elbette bu rakamlar yapılan açıklamaların kesin olduğu varsayımıyla hesaplanıp ortaya konuluyor.

- Böyle büyük bir sahadan üretim yapıp 3 yıl içinde tüketime sunmanın başka zorlukları da var. Örneğin 2 bin metre derinlikteki denizlerde kuyu delmek o kadar kolay değil. Bunların her birinin de ciddi maliyeti var. Denizdeki kuyuların maliyeti 40-50 milyon dolara kadar çıkabiliyor. Karadaki kuyuları birkaç milyon dolara açabilirsiniz ama denizlerde 10-15 katına çıkıyor.

Sakarya sahasında üretim için 40 – 50 tane kuyu delmeniz gerekiyor. Kuyu delmekle iş bitmiyor. Kuyulardan gelen doğalgazı öncelikle denizdeki bir üretim platformunda toplamalısınız. Topladıktan sonra oraya bir kompresör istasyonu koyacaksınız. Bundan sonra da gazı karaya ulaştırmak için bir boru hattı döşemeniz lazım. Denizden karaya bir boru hattı çekmek oldukça zor ve bizim bunun için teknolojimiz de yok.

BORU HATLARIMIZI RUSLAR ÇEKMİŞTİ

- Karadan ne kadar uzaklıkta bu saha?

- Yaklaşık 140 kilometre uzakta olduğu belirtiliyor. Yani çok yakın değil. 140 kilometrelik boru hattı çekeceksiniz. Bizim daha önce Karadeniz’deki boru hatlarımızı Ruslar çekmişti.

BORU HATTI ÇEKMEYİ ÖĞRENMELİYİZ

- Türk Akım’da olduğu gibi yine Ruslardan yardım isteyeceğiz herhalde.

- Muhtemelen. Daha önceki Mavi Akım’ı da Ruslar yapmıştı. 1990’lı yıllarda o zamanki Başbakan, Rusların gazı Samsun’a kadar getirip teslim edeceklerini övünerek anlatmıştı. Ben olsam, Ruslarla bizim Türkler boru hattı konusunda birlikte çalışsınlar, boru hattı döşenmesi konusunda bizim de deneyimimiz olsun isterdim. Bunu yapmadık.

- Hele bundan sonra da yeni doğalgaz, petrol kaynakları bulmak amacında olan Türkiye’nin boru hattı çekilmesini bilmesi çok daha önemli olacak.

- Akdeniz’de de doğalgaz bulsanız aynı sorunları yaşayacaksınız. Bunun bilgi ve tecrübe altyapısı sizde olmalı ki yeni kaynakları en kolay ve ekonomik biçimde işletebilesiniz.

ÜRETİM MALİYETİ YÜKSEK

- Bu konuştuklarımızın tamamlanması ve gazın tüketime sunulması için birkaç yıl gerekli galiba değil mi?

- Birkaç yıl çok kısa bir süre. Rezervi belirlemek için 8 – 10 tane kuyu delmekten söz ediyoruz. Bunları birkaç yılda ancak delebiliriz. Ondan sonra üretim platformunu yerleştireceğiz. Ayrıca boru hattını çekeceğiz. Kuyuları delip platformu koymadan boru hattı çekmeye başlayamayız. Bunlar için de büyük paralar gerekli. Kamuoyundaki tartışmalarda üretim için milyarlarca dolar gerektiği belirtiliyor. Bu bana da doğru geliyor.

- Uluslararası enerji uzmanlarından birisi üretim öncesi hazırlık giderlerinin 6 milyar doları bulacağını söyledi.

- Üç aşağı beş yukarı bu düzeylerde olur.

KARADENİZ’DEN BEKLENTİMİZ VAR

- Karadeniz doğalgaz açısından zengin bir bölge midir? Karadeniz’de kıyıları olan başka ülkeler de doğalgaz çıkarıyor mu?

- Bu gerçekten çok güzel bir soru. Nedeni şöyle. Bu konu eskiden beri çok tartışılır. Bazılarının Karadeniz’e yönelik bir tezi vardır ve ben de onları destekliyorum. O da şudur. Türkiye Petrolleri önceki Genel Müdürlerinden jeofizikçi Mehmet Uysal beyin görüşüdür bu. Azerbaycan’da Hazar Denizi’nden başlayan bir hidrokarbon baseni var petrol ve doğalgaz olarak. Karadeniz’de Romanya’ya kadar uzanıyor. Bu nedenle Türkiye Karadeniz’in derin sularında 8 – 10 tane sondaj yaptı. Maalesef bulamadık ama 8 – 10 tane sondajla bulunmuyor. O kadar kolay değil.

Azerbaycan’ın Hazar Denizinin içinde petrol ve gaz sahaları var. Romanya’da da aynı biçimde. Romenlerin karada petrol sahaları var. Denizde, bizim şu anda gaz keşfettiğimiz yere yakın yerde de gaz keşifleri var. Bu inanış, Romanya ile Azerbaycan arasındaki kuşağın hidrokarbon açısından zengin olduğunu söylüyor.

KARADENİZ’DE BAŞKA TÜR DOĞALGAZ DA VAR

Belki ilk kez duyacağınız bir başka yönü de var bu işin. Karadeniz’de tabanda başka bir doğalgaz türü vardır. O da gaz hidratları olarak bilinir. Gaz hidratları şöyle bir şeydir. Denizin tabanına indiğiniz zaman, okyanuslarda daha çok gerçekleşir bu, basınç artar ve sıcaklık düşer. Su sıfır derecede donar ama denizin dibinde sıfır derecenin üstünde de buzlaşma görebilirsiniz. Nedeni basınç yüksekliğidir. Tüm okyanuslarda, Karadeniz’de, Doğu Akdeniz’de gaz hidratları olduğu belirtiliyor.

Gaz hidratları buz tarzında bir yapıdır. Ancak onlar bildiğimiz buzlardan farklı olarak gözeneklidirler. Yine sudan oluşmuştur ve içi gözeneklidir. Bu gözeneklerin içinde de gaz vardır. Bunlar doğalgaz hidratları olarak bilinir. Bu hidratlı yapılardaki doğalgaz potansiyeli, dünyada, bizim bildiğimiz normal doğalgaz potansiyelinin yüzlerce katı olarak ifade ediliyor.

ŞİMDİLİK ÜRETİM YAPILAMIYOR

- Bu inanılmaz bir kaynak.

- Evet ama onu üretemiyorsunuz. Neden üretemiyorsunuz? Çok pahalı. Derin denizlerden çıkarmak çok pahalı. Daha uygun yerden çıkarmak istediğinizde buz eriyor ve gaz kaçıyor. Tahminler, bu konuda teknolojinin 2040 – 2050’li yıllarda gelişeceğini ve doğalgazın üretimine geçilebileceği biçiminde. Japonya’da bu konuda hayli ilerleme olduğu bilgilerini alıyoruz.

Bir de Sibirya’da Rusya Federasyonu’nun işlettiği bir saha var. O da aynen böyle bir saha. Tabanda gaz hidratları, onun altında da gaz rezervleri var. Karadeniz’de böyle bir şey olabileceği kesin değil ama olabilir de. Türkiye bu konuyu belki de ilk kez duyuyor. Bu çok önemli bir olay.

Karadeniz’de doğalgaz rezervinin deniz tabanında olduğu hep iddia edilir. Bizim sondaj ekibi, zeminin 500 – 1000 metre altına giderek bu gaz keşfini yaptılar. Bizim keşfini yaptığımız gaz, yukarıdaki gaz hidratlarıyla bağlantılı da olabilir. Elimizde bu konuda yeterince bilimsel bilgi yok.

KARADENİZ’E İNANIYORUM

Sonuçta ben Karadeniz’de doğalgaz olduğuna inanıyorum. Akçakoca’da biz üretiyoruz. Romenler kendi tarafında üretiyorlar. Gürcistan’ın kuzeyinde Ruslar da araştırma yaptılar. Tam bir şey bulamadılar ama bulamamış olmaları orada olmadığı anlamına gelmiyor.

Petrolde şöyle bir gerçek vardır. Arama amaçlı deldiğiniz her 10 kuyudan sadece birisi keşif yapar, dokuzu boş çıkar. Aramaya devam edeceğiz ve yeni 10 kuyu daha açacağız.

BÜYÜK NEHİRLER ZENGİNLİK GETİRİYOR

- Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın müjdeyi verirken birkaç kez vurguladığı bir slogan var, ‘Her arayan bulamaz ama bulanlar unutmayalım ki arayanlardır’ diye. İşte asıl gerçek bu değil mi?

- Çok doğru bir sözdür bu. Hayat da öyle değil midir? Çalışmadan kazanamazsınız. Doğalgaz durup dururken sizin ayağınıza gelmez. Arayıp bulmak da kolay değil. Türkiye, Cumhuriyet döneminde ilk kez kendi olanaklarıyla, gemisiyle gidip bir sondaj yaptı.

Bizim şu anda doğalgaz keşfini yaptığımız yer Tuna nehrinin Karadeniz’e döküldüğü yer. Bu tür büyük nehirlerin getirdiği zenginlikler var. Mesela Nil nehri, Afrika’dan geliyor ve Akdeniz’e dökülüyor. Binlerce belki de milyonlarca yıldır denizlere dökülen nehirler bunlar. Nehirlerin denize döküldüğü yerlere delta adı veriliyor. Deltalar da hidrokarbon açısından çok zengin yerler. Mesela Mısır’ın bulduğu doğalgaz Nil Deltası’nın üzerindedir. Amerika Birleşik Devletleri, en büyük petrol üretimini Meksika Körfezi’nden yapıyor ve orası da bir deltadır. Romanya da yine aynı biçimde Tuna’nın deltasında keşif yaptı. Bizimki de öyle. Sayın Cumhurbaşkanı’nın söylediği daha başka kaynaklar da bulabiliriz sözü elbette geçerlidir.

AKDENİZ’DE BULMA OLASILIĞI VAR

- Şu anda Doğu Akdeniz’de tartışmalara neden olan araştırmalar doğalgaz mı yoksa petrol için mi yapılıyor?

- Genelde doğalgaz için yapılıyor. Henüz Akdeniz’in içinde pek fazla önemli petrol sahası keşfedilmedi. Mısır’ın, İsrail’in, Kıbrıs Rum Yönetimi’nin ve bizim keşif çalışmaları doğalgaz üzerine. Türkiye Petrolleri bugüne kadar İskenderun Körfezi’nde epey araştırma yaptı. Henüz bulamadık ama bulunma olasılığı var.

EKONOMİK OLARAK ŞEYL GAZI ÜRETİLMİYOR

- Sizinle yıllar önce kaya gazı olarak bilinen şeyl gazın Türkiye’deki potansiyeli ve üretimini konuşmuştuk. Yedi yıl önceki gazetelere göz attığımda, Türkiye’nin 100 yıllık doğalgaz ihtiyacını karşılayacak 4.6 trilyon metreküplük kaya gazı rezervi olduğu biçiminde manşet haberlerle karşılaştım. Şu anda şeyl gaz üretimi Türkiye’de yapılıyor mu? Yoksa bu konuda umutlar kırıldı mı?

- İç Anadolu’da, Güneydoğu’da, Trakya’daki bazı bölgelerde şeyl yapılar içeren kayalar olduğu tespit edildi. Yani buralardan doğalgaz çıkarma ihtimali olduğu geniş kabul gördü. Bir iki tanesinde üretim çalışmaları var ama sonuçta Türkiye’de ekonomik, ticari olarak şeyl gazı üreten saha yok.

Dünyada şeyl gazını ekonomik biçimde üreten bir tek Amerika var. Çok fazla miktarda üretim yapıyor ve son yıllarda elinde doğalgaz fazlası oluştu. Bize bile sıvılaştırılmış doğalgaz olarak satış yaptı.

Amerika’da büyük şeyl gazı sahaları var. Herhangi bir şeyl gazı sahasında açılan kuyu sayısı, Türkiye Cumhuriyeti’nin ülke çapında bugüne kadar açtığı toplam petrol ve doğalgaz kuyusundan daha fazladır.

Sizin söylediğiniz türden haberler o kadar kolayca gündem oluyor ki insanın canı sıkılıyor. Ama yapacak fazla bir şey de yok. Bir dönem de Türkiye’de kömürden doğalgaz üretilebilir diye iddialar da ortaya atılmıştı. Resmi kurumlar tarafından yapılan araştırmadan sonra Türkiye’de 700 milyar metreküplük doğalgaz olduğu söylendi. Bunu yapan ülkeler var ama o ülkelerin kömürlerinin özellikleri çok farklı. Bizim linyit kömürümüzün kalori değeri düşüktür, kirlidir. Amerika’da ise çok yüksek kaliteli antrasit var. Temiz ve kalorisi bizimkinin 7-8 katı. Doğalgazı buradan üretmek kolay. Kömürden doğalgaz üretiminin 700 milyar metreküp olduğu söylenirken biz üniversite olarak bir araştırma yaptık ve en iyimser koşullarda 30-40 milyar metreküpü ancak bulan bir doğalgaz üretiminin mümkün olduğunu gördük. Biz bilim insanları genellikle daha temkinli konuşmayı tercih ederiz.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner115

banner114

banner113

banner112

banner111

banner110