Öne Çıkanlar ÇOSB ISO 50001 ÇOSB Endüstri 4.0 laboratuarı Prof. Dr. İlhan Helvacı TEKİRDAĞ İSTİHDAM FUARI 2018 İKV BAŞKANI AYHAN ZEYTİNOĞLU

Türkiye’de Yeşil dönüşüm, dijital dönüşümden daha geride

GİRAY DUDA

Ford Otosan, sanayi kuruluşları arasında özel bir yeri olan çok güçlü bir şirket. Bu gücünü, etkinliğini, öncülüğünü koruyabilmek için inovasyon, Ar-Ge ve yüksek teknolojiyi en ileri biçimde kullanıyor. Ford Otosan Dijital Dönüşüm ve Bilgi Teknolojisi Müdürü Hayriye Karadeniz ile şirketin dijital dönüşüm, yeşil dönüşüm, otonom araçlar ve yapay zeka çalışmalarını ve politikalarını konuştuk.

- Sayın Hayriye Karadeniz, önce sizden başlayalım. Her açıdan Türkiye’nin en büyüklerinden birisi olan Ford Otosan dijital dönüşümünü tamamlamış bir şirket midir?

- Dijital dönüşümde tamamlanma sözünü kullanmak çok doğru olmaz. Ford Otosan 2015 yılında, yani erken başladı dijital dönüşüme. Bu dönüşümle ilgili organizasyonlarını tamamlayan, gereken yatırımları yapan, inovasyon veya teknoloji alanında olsun pek çok denemeye girişen ve uygulamaya başlayan bir şirket. Otomotiv sektörü her ne kadar geleneksel yapıda olsa da otomotivdeki dönüşümü ve otomotivin gelecekte nereye evrileceğini erken fark eden şirketlerden birisiyiz. Dönüşümümüz sürekli değişiyor. Sadece dijital dönüşüm yetmiyor. Kültür dönüşümü de gerekiyor, inovasyon kültürünün de işin içine girmesi gerekiyor. Bunların hepsi de aslında kol kola gidiyorlar. Dönüşüm içinde olan birisi olarak sona geldiğimizi söylemek doğru olmaz. Ama sürekli evriliyor. Teknolojiden daha fazla fayda yaratma, yapay zeka modelleriyle birlikte iş yapış şekillerini ve süreçlerini değiştirme gibi bir gelişim içindeyiz.

SÜRDÜRÜLEBİLİR DİJİTAL DÖNÜŞÜM

Ford Otosan aslında çalışanlarına verdiği ortamlar, müşterilerine sunduğu hizmetler, bayileri, tedarikçileri ile olan ilişkilerinde bu dönüşümleri kullanıyor. Teknoloji ve dijital dönüşümde, bu, belirleyici olan dönüşümlerden bir tanesidir. Biz buna sürdürülebilir dijital dönüşüm diyoruz. 2015’te başlayıp önce deneyimleme, sonra belli sonuçları görme, tekrar yeniden gözden geçirilme evrelerini atlattıktan sonra artık daha sürdürülebilir bir dönüşüm… Sık sık test yapıyoruz ki dönüşüm nasıl gidiyor, işin içine neler geldi, neler etkiliyor diye bakıyoruz. O yüzden büyüyen, değişen bir dönüşüm süreci.

‘ZERO CARBON FOOTRPRINT’ YAKLAŞIMINI BENİMSEDİK

- Evet, anlaşılan bunun sonu yok ve sürekli olarak dönüşecek. İkiz dönüşümün ikinci ayağı olan yeşil dönüşümden biraz söz edelim. O da başlangıç olarak dijital dönüşümün üstüne kuruluyor. Şirketiniz Avrupa’ya sürekli ve büyük miktarda ihracat yapıyor. Sizin yeşil dönüşüm çalışmalarınız hangi aşamada?

- Yeşil dönüşümün arkasında pek çok dinamik var. Biz Avrupa’da pek çok ülkeye ihracat yaparken her ülkenin bu konudaki regülasyonlarına uygun hareket ediyoruz. Ford ve Ford Otosan olarak ürünlerimizde karbon nötr, yani tamamen, hiçbir şekilde karbon salınımı yapmayacak zero carbon footprint yaklaşımını benimsedik. Bu anlamda da her bir ürünümüz için yol haritaları ortaya koyduk. Örneğin ticari ürünlerin hepsinde ayrı ayrı çıkardık. Ürünlerimiz bu dönüşüm içinde, bu da elektrifikasyonda öne çıkan bir nokta.

A’DAN Z’YE KARBON NÖTR HEDEFİMİZ VAR

Biliyorsunuz Ford Otosan, Ford’un ticari araç üssü. Yeni elektrikli ticari araçlarımızı üretmeye başladık. Elektrikli kamyon üretim çalışmalarımız da devam ediyor. Bu nedenle ürünlerimizde hem iklime olan duyarlılık, gerçekten dünyanın iklim konusunda yaşadıkları ve önümüzdeki döneme baktığımızda, hem de bir taraftan ürünlerimizin devamlılığı ve müşteriyle buluşturmak için bu en önemli konularımızdan bir tanesi. Ama sadece ürünlerimizi karbon nötr haline getirmemiz yetmiyor. Çalışanımızın ofiste tükettiği enerjiden kağıt sarfiyatına kadar giden her adımda karbon nötr hedefimiz var. Fabrikalarımızda da aynı politikayı güdüyoruz.

ENERJİYİ YENİLENEBİLİR KAYNAKLARDAN ALIYORUZ

Her fabrikamızda tamamen kendi kendine yetebilir, enerjiyi yenilenebilir kaynaklardan alan çalışmalar uyguluyoruz. Tedarik zincirimizde de bunlara dikkat ediyoruz. Bu açıdan Bloomberg endeksine giren tek otomotiv ve sanayi kuruluşuyuz. Ürünlerimizde, ürün sistemlerinde, ekosisteminde buna dikkat ediyoruz. Bu, ürünlerimizin müşteriye ulaşması açısından da kritik. Dünyaya ve topluma hizmet etme yaklaşımımız açısından da bunu önemsiyoruz. Aynı zamanda, fonlarla, kredi kuruluşlarıyla yaptığımın tüm görüşmelerimizde en fazla konuşulan konulardan bir tanesi sürdürülebilirlik oluyor. Bu, oldukça ciddiye alınan bir nokta. Biz de bunu çok ciddiye alıyoruz. Sürdürülebilirlik her noktasıyla bizim öncelikli konularımız arasında yer alıyor.

‘YEŞİL SÖZLEŞME KOŞULLARINA HAZIRIZ’

- Sonuçta Ford Otosan ürünlerinin Euro Bölgesi’ne yapılan ihracatta yeşil sözleşme koşullarına aykırılıktan ceza ödemesi gibi bir durum oluşmayacak, değil mi?

- Hayır. Biz planlarımızı ona göre yaptık. Mühendislik de Ford Otosan’da çok önemli. Kendimiz de bu konuya çok önem veriyoruz. Hazır olduğumuzu söyleyebiliriz. Bunu sadece ürünlerin satılması açısından söylemiyorum. Hem Ford hem de Koç grupları iklim değişikliğine, karbon sıfır hedeflerine çok duyarlı şirketlerdir.

‘PANDEMİ DÖNEMİNDE TEKNOLOJİNİN GÜCÜNÜ GÖRDÜK’

- Siz dijital ve yeşil dönüşüm çalışmalarını dünya ve Türkiye çapında da çok yakından izliyorsunuz. Türkiye’de ikiz dönüşüm herkesin dilinde ama bunun gerekleri ne ölçüde yapılıyor, gerçekleştirilebiliyor?

- Dijital dönüşümde dünyadan geç başladığımızı düşünmüyorum. İçinde bulunduğum şirket, dernek ve platformlara baktığım zaman pek çok kuruluşun bu konuda gayret sarf ettiğini, organizasyonunda değişiklikler yaptığını görüyorum. Pandemi dönemi de teknolojinin öneminin farkına vardığımız bir dönem oldu. Belli zorlukları aşmak için teknolojinin nasıl bir kaldıraç olduğunu görmek açısından bir fırsat oldu.

‘UZAKTAN ÇALIŞMA YATIRIMLARI YAPILDI’

Bir taraftan da bazı yatırımların durmasına sebep oldu. Çünkü dijital dönüşümler ve bazı dönüşümler beklendiği kadar hızlı olmayabiliyor. Zaman alıyor. Çok hızlı beklenen geri dönüşler de olmayınca şirketlerde sorgulamalar daha çok artıyor. Bu nedenle pandemi döneminde orta alt, küçük şirketlerde bu tür yatırımların biraz arkaya, ileri tarihlere atıldığını gördüm. Sadece çok gerekli acil olanlar, örneğin uzaktan çalışmayı destekleyecek yatırımlar öne alındı. Onun dışında yapay zeka odaklı, akıllı fabrikaların gerektirdiği blockchain çalışmalarında bazı yavaşlamalar olduğunu izledim. Çünkü bunların hepsi yatırım, finansman gerektiriyor.

DİJİTAL DÖNÜŞÜMDE UZMANLAR ÇOK ÖNEMLİ

- Pandemi sonrasında pek çok şirketin ellerindeki bilgili, yetenekli, uzman elemanların azalması nedeniyle sıkıntı çektiğini, dert yandığını da biliyorum.

- Evet, çok yetenek kaybettik. Dijital dönüşümün en önemli katalizörlerinden bir tanesi elinizde bilgili, uzman kişilerin olması. Böyle kişilerle daha hızlı, uzun yol gidebiliyorsunuz. Onbinlerce teknoloji uzmanının o dönemde ülke değiştirmesi, bizden ayrılması Türkiye’deki dijital dönüşüm açısından sorun yarattı. Hala bu eksikliğin yarattığı sorunları atlatabildik mi, hayır çok atlatamadık. Bir yetenek yetiştirmek, elde tutmak çok kolay değil. Yine de dijital dönüşümde güzel çalışmalar yapıldığını, güzel yatırımlara girişildiğini görüyorum.

Yeşil dönüşümde herkes yıllardan bu yana iklim değişikliğinin yarattığı çok büyük sorunların, risklerin farkında. Devletlerin koyduğu yeni regülasyonlarla birlikte farkındalık da hızla artıyor. Zorlayıcı, emredici kurallar olmayınca ticari işletmeler bu konuda aceleci davranmıyorlar maalesef.

YEŞİL DÖNÜŞÜMDE CİDDİ YATIRIMLAR GEREKİYOR

Orada yolumuzun daha uzun olduğunu düşünüyorum. Çünkü yeşil dönüşüm için ciddi bir yatırım gerekiyor. Şöyle düşünelim, klasik fosil yakıtlar hala kullanılıyor. 2027’de yenilenebilir enerji öne çıkacak deniliyor ama fosil yakıtların maliyetleri şu anda diğerlerine göre daha düşük. Üstelik daha kolay elde ediliyorlar. O zaman şirketlerin ya da tesislerin bunu dönüştürebilmesi için çok ciddi yatırım yapmaları gerekiyor. Geliştirmek için de çok ciddi yatırımlar gerekiyor. Odağınıza bunu koyduğunuz zaman yol haritanız net olmalı. Büyük şirketler ve bankaların bu konuda öncü olduğunu, ileri adımlar attığını görüyorum. Ama çok daha fazla olması lazım. Avrupa Birliği’ne ürün satabilmek amacıyla şirketlerdeki yatırımların hızlanacağını düşünüyorum. Çünkü birçok regülasyon geliyor ve bu regülasyonlardan geçmek için de bunları yapmak gerekecek. Belki devlet teşvikleriyle, fonlarla, ortak bazı konuların birlikte ele alınmasıyla burada gelişme olacağını düşünüyorum ama yeşil dönüşümde istenilen noktada mıyız dersek iklim problemlerini 10 yıldır konuşuyoruz belki ama son 5 yıldır en fazla gündemde olan konu olmasına rağmen dijital dönüşüme göre biraz daha geride olduğunu söyleyebilirim…

‘BİZİM ARACIMIZ YOLDA KALMAZ’

- Siz dijital dönüşüm çalışmalarınız sırasında yapay zeka uygulamalarını her birimde kullanıyorsunuz değil mi?

- Elbette. Dijital dönüşüm yolculuğumuzun her aşamasında veri odaklı hareket ediyoruz. Buradaki amacımız öngöremediğimiz şeyleri ortaya çıkarmak, kararlara destek olmak. Örneğin müşteri odaklı düşününce müşterinin aracının hiçbir zaman yolda kalmamasını sağlamayı amaçlıyoruz. Bunun için ne yapmalıyız? Araçtan, servisten topladığınız bilgilerle hareket ediyoruz. Şöyle bir şeyi taahhüt etmek çok önemli. Bizim aracımızı alanlar hiç sorun çıkmadan, durmadan, sıkıntısız yolculuk yaparlar. Bu da topladığınız verileri iyi kullanmanız ile olabilir. Başka türlü olmaz.

Yapay zekayı, veri değerlendirmeyi, veriden karar vermeyi, önümüzü görmeyi stratejik olarak uzun zaman önce uygulamaya aldık. Bu anlamda müşteri verilerini, araç verilerini topluyoruz. Fabrikadaki her cihazdan veri alıyoruz. Bütün bunları bir araya getirerek de olabildiğince yapay zekadan her alanda.

TAM ELEKTRİKLİLERİN LANSMANINI YAPACAĞIZ

- Ford araçların hepsinde elektrikli ve hibrit versiyonlar kullanıma sunuldu mu?

- Ticari araçlarımızda var. Pumada hibrit var ve yıl sonunda tam elektrikli araçların lansmanını yapacağız.

ELEKTRİFİKASYONDA DEVRİM YARATMAK İSTİYORUZ

- Önünde sonunda tüm araçlar elektrikliye mi dönüşecek? Müşteriler de bu talepte mi bulunuyor?

- Ford’un 2030 yılında tüm araçlarını elektrikliye dönüştürme planı var. Ford Otosan da bu plana uygun çalışıyor. Ağır ticari araçlarda 2035 yılını hedefliyoruz. Hedef böyle olsa da piyasadaki koşullar, ülkelerin bu konudaki regülasyonları zamanlama açısından sorun yaratabiliyor. Sonuçta biz üreticiyiz, dizel ya da benzinli ve hibrit araçlar üretebiliyoruz. Elbette elektrikli araçlar da üretiyoruz. Yani her talebe göre araç üretimimiz var. Altyapılarımızı, üretim hatlarımızı tasarlamış durumdayız. Ama elektrikliye doğru bir dönüş için de zaten planlarımızı yaptık. Biz üretici olarak elektrifikasyonu destekliyoruz.

Ford’un bu konuda agresif planları var. Elektrifikasyonda devrim yaratma düşüncesiyle ilerliyor.

OTONOM KAMYON İÇİN ÇALIŞIYORUZ

- Peki otonom araçlarla ilgili geldiğiniz yer neresi? Ford’un test aşamasında veya yollarda dolaşan otonom araçları var mı?

- Otonom araçlara giden yol bağlantılı araçlarla başlıyor. Bağlantılı araçlar için Level 1’den başlayıp Level 6’ya kadar giden bir yol var. Bu gamlarda çalışmalarına devam ediyor. Şu andaki araçlarda, otonom araçlarda kullanılabilecek pek çok teknolojik uygulama da var. Bu konuda önemli çalışma ve satın almalar yapıyor Ford. Biliyorsunuz Argo’yu satın almıştı. Argo ile otonom teknolojilerinde lider ve öncü firmalardan çeşitli AI firmaları ile işbirlikleri yapıyor. O yüzden çalışmaları devam ediyor. Michigan’da bir test alanında otonom araçlar deneniyor. Biz de bunun bir parçasıyız Ford üreticisi olarak.

Ford Otosan kamyon tarafında çok ciddi çalışmalar yapıyor. Ankara ODTÜ Teknokent’de bir ofisimiz var. Oradaki ekip kamyonla ilgili çalışmalar yürütüyor. Eskişehir’de katarlı araç, yani önden giden araçların diğerlerini takip etmesi konusunda sunumları yaptık.

Geçen yıl Level 4 için bazı testler denedik. Sürücü uzakta iken aracı kullandık. Otonom 3 ve 4 yolculuğumuz kesintisiz sürüyor. Bu konuda çalışan otonom kamyona ayrılmış bir ekibimiz var. Avrupa Birliği’nde mega yollarda ve otonom yollarda çalışmalar başladı. Arkadaşlarımız kamyon konusunda agresif çalışmalarını sürdürüyor.

OTONOM ARAÇLAR İÇİN TESTLER YAPIYORUZ

- Türkiye’nin yollarına otonom araçların çıkması için bir tarih, yol haritası ya da plan var mı?

- Biz daha çok Eskişehir fabrikasında bu denemeleri yapıyoruz. Elbette çeşitli test sürüşleri de yapılıyor. Otonom kamyonun her yerle konuşuyor olması lazım. Yurt dışında otoyolların en sağında bu araçların gidebileceği özel şeritler ayrıldı. Bizim Turkcell ile yaptığımız bir çalışma vardı. 5G kapsamında, şimdiki otoyollardan otonom araçların geçmesi projesine uygun olarak testler yaptık. Bulgaristan gümrük sahasında gümrük geçişlerini yaptık. Bu konuda çalışma ve testler var ama bildiğim kadarıyla otonom araçlar için ayrılmış yerler yok. Avrupa’da belli otoyollarda bu araçlar için şeritler ayrıldı.

YAPAY ZEKA YARIM YÜZYILDIR KONUŞULUYOR

- Yapay zekaya hücum başladı. Tıpkı ‘altına hücum dönemi’ gibi. O kadar çok ve çeşitli yapay zeka uygulamaları ortaya çıkıyor ki hangisini kullanacağımızı şaşırmış vaziyetteyiz. Ayrıca çok hızlı gelişip değişiyor ve bir uygulamayı anlamaya çalıştığımız anda bir sonraki versiyon ile karşılaşıyoruz. Önümüzde bir toz bulutu var, içindekilerin çoğunun iyi şeyler olduğunu düşünüyoruz. Ama sonuçta ne çıkacağını bilmiyoruz. Siz bize ilk bakışta yapay zekayı tanımlar mısınız?

- Yapay zeka aslında yarım yüzyıldır konuşulan bir konudur. Ben üniversitede yapay zeka dersi aldım. Yapay zeka yıllar içinde gelişme gösterdi. Ancak, bilgisayarların altyapılarının o modelleri çalıştırdığını görebildiğimiz zaman gündemimize geldi. Çok fazla veriyi doğru biçimde sınıflandırdıktan sonra üzerindeki paternlere göre tüm olasılıkların sonucunda sorularla beraber sonuç almaya çalışıyoruz. Makinalara çok sayıda modeli verip o modelde yanılınca alternatif modele geçmek çok zaman alıyordu. Ne zaman modeller dağıtsal yapıların üstünde çalışır hale geldi ve yüksek güçlü bilgisayarlar kullanımı girdi, o zaman modellerden sonuçlar alınarak kullanım noktasına geldi. O yüzden yapay zeka aslında yeni bir şey değil.

Kasım 2022’de parlayan üretken yapay zeka ChatGPT de yeni bir şey değil. Onun üzerinde yaklaşık bir on yıldır çalışılıyor. On yıldır hepimiz çeşitli ortamlarda makinalara öğretiyoruz. Ben robot değilim derken resimleri öğretiyoruz. Üretken yapay zeka, yapay zekanın kendi başına yeni şeyler öğrenebilmesidir. Özellikle dil tabanlı yapay zeka. Herhangi bir komut yazmadan ona derdinizi anlatıyorsunuz ve ona göre bir içerik üretiyor. Bir anda üniversitelerdeki, şirketlerdeki veri tabanlı araştırma ve araştırmacılardan kendisi üreten yapay zekaya geçtik. Bir de bunların direkt, telefonunuzdaki Chat GPT, tarayıcınızdaki CoPilot gibi ürünlere ulaşılabilince bir anda patlama yaşandı.

EMEKLEME AŞAMASINDA AMA ZİRVEYE ÇIKACAK

Biz yıllardır yapay zekayı konuşuyoruz ama Kasım 2022’den itibaren de herkes yapay zekayı konuşmaya başladı ve bir sıçrama yaşandı. Üretken yapay zeka bence henüz emekleme aşamasında ama hızla zirveye çıkacak. Örneğin internet de uzun yıllar boyunca internet ve silahlı kuvvetler tarafından kullanılıyordu. Ama çok yavaş büyüyordu. Halkın kullanımına girince patlama yaşandı. O zaman herkesin kullanabildiği ve her işinde kullandığı başka bir mecra haline geldi. Chat GPT iki ayda 100 milyon kişiye ulaşmış. Şu anda milyarı geçmiştir. Herkesin yeni dönem, yeni çağ dediği bir ivme yarattı.

Yapay zekanın temeli veridir. Altın ya da yeni petrol dedikleri odur. Veri olmadan bir sonuç çıkarmanız mümkün değil. Veri olunca, bu veriyi işlemek için farklı algoritmalar, matematiksel modeller ve arkasında güçlü makinalar kullandığınızda siz de güçlü oluyorsunuz. Mesela ben üretimden söyleyeyim, normalde arıza olduğunda bakım servisindeki arkadaşlar giderdi, makinadan veya robottan son 5-10 dakikalık arıza bilgilerini alırlar ve sorunu anlamaya çalışırlardı. Biz şimdi saniye bazında izleme yapıyoruz ve örneğin bir akımın orada zayıflamaya başladığını anlıyoruz. Bu durumda sinyali alıyorsunuz ve bir süre sonra durabileceğini tahmin ediyorsunuz. Eskiden arıza olduğunda müdahale edip çözüme gidilirken şimdi sorunun gelme ihtimalini önceden görüyoruz. Bu da üretime hiç ara vermeden devam etmeyi beraberinde getiriyor. Gerçekten inanılmaz güzellikte bir şey. İşte yapay zeka bize bunu getiriyor. Her konuda bu çalışmayı yapabilirsiniz. Bence bu uzgörü, öngörü olayı çok değerli.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner115

banner114

banner113

banner112

banner111

banner110