Öne Çıkanlar Müfit Can Saçıntı ÇOSB ÇOSB engelli araç GİRAY DUDA AB Sao Paulo

Dünyanın en iddialı teşvik sistemlerinden birisi

GİRAY DUDA

Devletin, yatırımları artırmak, üretimi çoğaltmak ve istihdama destek olmak amacıyla uzun yıllardan bu yana değişik yöntemlerle sürdürdüğü teşviklerde yeni bir yola gidildi. Doğrudan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan yeni sistem, büyük projelere destek vererek sonuçta başarı şansının çok daha yüksek olmasını hedefliyor. Proje Bazlı Teşvik Sistemi’ni, KPMG şirket ortağı, teşvik sistemi uzmanı Emrah Akın’a sorduk:

- Sayın Akın, Proje Bazlı Yatırım Teşvik Sistemi’nin özelliği nedir? Genel teşvik sisteminden hangi yönleriyle ayrılır? Türkiye’de, yaygın biçimde, önceki zamanlarda kullanılan bir sistem midir?

- Yatırım teşvik sistemimizin temelinde 2012 yılı Haziran ayında yayımlanan 2012/3305 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı (BKK) var. Bu BKK ile yatırım teşvik sistemimizde oldukça önemli adımlar atıldığını söylemek mümkün. Özellikle sisteme ilk defa sokulan “Öncelikli ve Stratejik Yatırımların Teşviki” mekanizmalarının bu yeni teşvik sisteminin en dikkat çeken noktaları olduğunu belirtelim.

Teşvik sisteminde geçtiğimiz beş yıllık dönemde karşımıza şöyle bir tablo çıktı; BKK ile tespit edilen ağır şartlar nedeniyle “stratejik yatırım” olarak tespit edilerek belgeye bağlanabilen yatırımlar, geçtiğimiz dönemde 30-35 adet civarında kaldı ve bu nedenle öncelikli yatırım konuları zaman içerisinde yatırımcıların talepleriyle sürekli artırılarak iki katından fazla sayıya ulaştı. Düşük tasarruf oranına ve yüksek doğrudan uluslararası sermaye ihtiyacına sahip ülkemiz için mevcut yatırım teşvik modelinin, özellikle stratejik yatırımlar bağlamında, yeterli esnekliğe sahip olmadığı ve daha esnek bir model sayesinde çok daha büyük uluslararası yatırımların da Türkiye’ye yönlendirilebileceği sıklıkla dile getirilmeye başlanmıştı.

TAMAMEN FARKLI BİR MODEL

6745 sayılı Kanun ile ilk kez 2016’da sisteme dahil edilen “Proje Bazlı (Süper) Teşvik Modeli” bu yolda atılmış en önemli adım olarak bu nedenlerle karşımıza çıktı. Kapsama giren yatırımcıya sağlanan geniş teşvik yelpazesi ve esnek yapısı ile proje bazlı teşvik sistemi, normal yatırım teşvik sisteminden neredeyse tamamıyla farklı bir yapıya sahip.

Bu modelle birlikte Türkiye, yatırımcıyı cezbetmek bakımından “süper teşvik sistemi” adını verdiğimiz yeni bir döneme geçti ve Bakanlar Kurulu’na proje bazında desteklenmesi öngörülen yatırımlara oldukça geniş teşvikleri yatırımcı ile müzakere ederek verme yetkisi tanınmış oldu. Ancak 2016’dan yakın zamanda açıklanan 135 milyar TL tutarındaki 23 projeye kadar sadece bir yatırıma bu kapsamda belge verilebilmişti. Dolayısıyla temelleri 2016’da atılan bu yeni teşvik sisteminden yararlanabilecek projeleri etraflıca yakın zamanda görebildik.

BAKANLAR KURULU’NA ÖNERİLİYOR

- Proje Bazlı Yatırım Teşvik Sistemi’nde teşvik edilecek projeler nasıl seçiliyor?

- Temel farklılık olarak şu noktanın altını çizelim; bu teşvik sisteminden yararlanmak isteyen yatırımcıların doğrudan Ekonomi Bakanlığı’na başvurmaları imkanı bulunmuyor. Başvuru için ya bakanlıktan bir davet alınması veya bakanlık tarafından bir ilana çıkılması gerekiyor. Özetle, proje bazlı teşvik modeli Ekonomi Bakanlığı tarafından “yatırım konusunun” tespiti ve ilgili yatırımcı veya yatırımcıların Bakanlar Kurulu’na önerilmesiyle çalışmaya başlayan bir sistem içeriyor. Tekrar edelim, Bakanlık tarafından davet edilmeyen veya duyuru şartlarını taşımayan yatırımcıların bu sistemden yararlanma imkanları maalesef olmayacak. Bu noktada altını çizelim, yatırımcıların potansiyel projeleri üzerinden Ekonomi Bakanlığı ile müzakere ederek kendileri adına bir davet çıkartma ihtimalleri her zaman mevcut.

100 MİLYON DOLARIN ÜSTÜ

Asgari sabit yatırım tutarı 100 milyon ABD dolarından düşük olan projelerin bu teşvik sisteminden yararlanmaları mümkün değil; ancak bu da yeterli değil. Ekonomi Bakanlığı kendisine ulaşan proje başvurularını aşağıda sayacağımız niteliklerine göre değerlendirmeye tabi tutacak;

• Ülkemizin mevcut veya gelecekte ortaya çıkacak kritik ihtiyaçlarını karşılayabilme,

• Teknoloji açığı olan alanlarda teknoloji kapasitemizi geliştirme,

• Dış ticaret açığı verilen alanlarda “ithalat bağımlılığını” azaltma. Burada bir noktanın altını çizelim; “stratejik yatırımların teşviki” için öngörülen belli bir ithalat tutarını aşmak veya ithalatın ihracattan fazla olması gibi şartlar bu Bakanlar Kurulu Kararında vurgulanmamış. Ancak başvuru yapan yatırımcılardan, ilgili ürünle ilgili son bir yıla ait ithalat ve yurt içi üretim bilgileri ile projenin tamamlanmasını takibine ulaşılacak üretim ve ithalat projeksiyonları talep edilecek.

• Ülkemizin rekabet gücünü arttırma,

• Yenilikçi ve Ar-Ge yatırımı olma,

• Cari işlemler dengesini olumsuz etkileyen ve hammadde sıkıntısı yaşanan sektörlerde gerçekleştirilecek yüksek katma değerli işlenmiş ürünlerin üretimine yönelik yatırım olma.

Bu kriterler bakımından uygun görülen projeler Ekonomi Bakanlığı tarafından Bakanlar Kuruluna sunulacak ve Bakanlar Kurulu tarafından desteklenmesine karar verilen projeler için bir “destek kararı” yayımlanacak. Yani desteklenecek yatırım projesinin yararlanacağı teşvikler özel bir Bakanlar Kurulu Kararı ile güvenceye alınacak. Bu kararın akabinde Ekonomi Bakanlığı o yatırım projesine ilişkin olarak bir “Yatırım Teşvik Belgesi” düzenleyecek.

BAKANLAR KURULUNUN YETKİSİ GENİŞ

- 135 milyar liralık yatırım bedeli olduğu belirtilen 23 projeye ne tür teşvikler verilecektir? Bu teşvikler, diğer genel teşviklerden farklı özelliklerde midir?

- Proje Bazlı Teşvik Sistemi kapsamına giren 23 yatırımın yararlanacakları teşvikler farklılıklar içerecek. Çünkü sistem özü itibariyle idare ile yatırımcının yatırım ve teşvikler üzerinde müzakeresine göre işliyor. Sözü edilen yatırımlara verilen teşvik belgeleri Resmi Gazetede yayımlandıkça sağlanan teşviklerin ayrıntıları da görülebilecek. Proje Bazlı Teşvik Sistemi ile Bakanlar Kurulu’na oldukça geniş bir hareket alanı verildiğini söylemek mümkün. Buna göre Bakanlar Kurulu;

• Kurumlar vergisi oranını yüzde 100’e kadar indirimli uygulatmaya ve yatırıma katkı oranını yüzde 200’ü geçmemek üzere belirlemeye veya

• Yatırımın işletmeye geçmesinden itibaren 10 hesap dönemine kadar, yatırımdan elde edilen kazançla sınırlı olmak üzere kurumlar vergisi istisnası tanımaya,

• Şu an sadece 6. Bölge illeri için uygulanabilen, istihdam edilen çalışanlar bakımından “gelir vergisi stopajı” teşvikinden yararlandırmaya,

• Gümrük vergisi muafiyeti tanımaya,

• Hazine taşınmazlarıyla ilgili 49 yıl süreyle bedelsiz irtifak hakkı tesisi veya kullanma izni verilmesine ve yatırımın tamamlanması ve öngörülen istihdamın 5 yıl sağlanması şartıyla Hazine taşınmazının talep edilmesi halinde bedelsiz devredilmesine,

• Yatırımcının 10 yıla kadar sigorta primi işveren hissesinin karşılanmasına,

• İşletme döneminde yatırıma ilişkin enerji tüketim harcamalarının yüzde 50’sine kadarının en fazla 10 yıla kadar karşılanmasına,

• Sabit yatırım tutarının finansmanında kullanılan yatırım kredisi için 10 yıla kadar faiz veya kâr payı desteği ya da hibe desteği sağlanmasına,

• Yatırım için özel önem taşıyan belirlenen sayıda her bir nitelikli personel için 5 yılı geçmemek üzere, asgari ücretin aylık brüt tutarının 20 katına kadar ücret desteği verilmesine,

• Yatırım tutarının yüzde 49’unu geçmemek üzere ve edinilen payların 10 yıl içerisinde halka arz veya yatırımcıya satış şartıyla yatırıma ortak olunmasına, karar verebilecek ve saydığımız bu desteklerden bir veya birden fazlasını yatırımcıya uygulatabilecek.

ALIM GARANTİSİ DE MÜMKÜN

- Sigorta, prim, ücret desteklerinin yanı sıra dikkat çekici başka teşvik unsurları da var değil mi?

- Evet. Yatırımcılara sağlanan imkânlar yukarıda belirttiklerimizle de sınırlı değil. Alım garantisi ve bürokratik bazı işlemlerin de kolaylaştırılması imkan dahilinde. Burayı biraz açalım:

• Proje bazlı yatırım konusu ürüne, süresi ve miktarı Bakanlar Kurulunca belirlenecek “alım garantisi” verilmesi de mümkün olacak. Ayrıca projenin gerekli kıldığı hallerde Bakanlar Kurulu kararı ile her türlü altyapı yatırımının yapılması da ihtimal dâhilinde.

• Yeni modelde, Bakanlar Kurulu ayrıca kapsama alınacak yatırımlarla ilgili olarak diğer kanunlarla getirilen izin, tahsis, ruhsat, lisans ve tesciller ile diğer kısıtlayıcı hükümler için de istisna getirebilecek veya yatırımları hızlandırmak ve kolaylaştırmak amacıyla yasal ve idari süreçlerde düzenleme yapabilecek. Bu sayede yatırımcı çok büyük yasal ve idari bürokratik yükten de kurtulmuş olacak.

Proje Bazlı Teşvik Sistemi kapsamında verilecek teşvikler ve ayrıcalıklara bakılınca; sistemin mevcut teşvik modellerinden çok daha ötede teşvikleri haiz ve son derece esnek bir sistem olduğu göze çarpıyor. Bu yönüyle sistemin dünyadaki en iddialı teşvik modellerinden birisi olduğunu da söylemek mümkün.

YENİ İMKANLAR VAR

- Önümüzdeki dönemde Proje Bazlı Teşvik Sistemi’nde yeni projeler de seçilerek teşvik kapsamına alınacak mıdır?

- Kamuoyundaki yanlış algının aksine, bu teşvik sistemi bir defada 23 proje için uygulanmış bir sistem değil. Proje Bazlı Teşvik Sistemi 2016’dan beri uygulamada ve tüm yatırımcılar tarafından yararlanılabilir bir durumda. Özetle, potansiyel projelerinin bu sistem kapsamına girebileceğini değerlendiren yatırımcıların Ekonomi Bakanlığı ile müzakere ederek sisteme dahil olma imkanları her zaman var.

ADRES EKONOMİ BAKANLIĞI

- Bu projeler arasına girmek, teşviklerden yararlanmak isteyen yatırım projesi sahiplerinin kendilerini tanıtmak için nasıl bir yol izlemesi gerekir?

- Sistem içinde Ekonomi Bakanlığı kilit önemde; çünkü oradan bir davet alınmadan potansiyel yatırımların sistem kapsamında değerlendirilmeleri şansı yok. Bu bakımdan öncelikle potansiyel projelerin tüm fizibilitesiyle birlikte Ekonomi Bakanlığı ile dikkatli şekilde müzakere edilmesi ve öncelikle bakanlığın konu hakkında ikna edilmesi anahtar önemde. Bu noktada, potansiyel projelerin, Proje Bazlı Teşvik Sistemi’nin hassasiyetleri de dikkate alınarak, bakanlığa en doğru şekilde izah edilmesi önem kazanıyor. Bir diğer anlatımla, potansiyel projenin, süper teşvik sisteminin lisanına doğru bir şekilde tercüme edilmesine şiddetle ihtiyaç var. Aksi halde bakanlıktan davet mektubu almak ve dolayısıyla sistemden yararlanmak imkansız bir hale gelebilir.

HER YÖNDEN FAYDALI

- Büyük çaplı projelere verilen bu tür teşviklerin, Türkiye ekonomisine ihracat, üretim, istihdam ve cari açık açısından faydaları nasıl olur?

- Doğrudan uluslararası sermaye sağlamalarının yanında bu tür büyük projelerin hem kamu maliyesine hem de makro-ekonomik iklime büyük katkıları var. Örnek verelim, sistem kapsamına alınan 23 projenin 34 bin doğrudan 134 bin kişi de dolaylı olarak istihdama katkısı olacağı ve cari açık bağlamında da 19 milyar ABD Doları katkı sağlayacağı hesaplanmış. Bu projelerin hayata geçmesiyle birlikte artan ihracat ve üretim vasıtasıyla GSYH büyümemizin de olumlu etkileneceği vurgulanmalı. En nihayetinde yaratılan katma değer üzerinden alınacak vergiler yoluyla da Bütçe rakamlarımız da elbette olumlu etkilenecektir.

TORBA YASADAKİ İSTİHDAM TEŞVİKLERİ

- Torba yasa ile Mart ayı sonunda Meclisten geçen ek istihdama teşvik mevzuatı, ne gibi yeni hükümler, uygulamalar getirmiştir?

- İstihdam konusu da ekonomik yapımız açısından hayati önemi haiz. Dolayısıyla son dönemde bu konuda son derece önemli adımlar atıldığına, yeni teşvikler verildiğine ve mevcut teşviklerin sürelerinin uzatıldığına memnuniyetle şahitlik ediyoruz. Tek tek ayrıntılarına girmek zor olsa da ilave istihdama sağlanan 12 aylık Gelir Vergisi stopajı, SGK prim teşvikleri, kadın, engelli ve genç istihdamı için teşvik sürelerinin uzatılması, işverenlere verilen asgari ücret desteğinin 2018’de de sürdürülmesi, küçük işletme ve esnafa iki ayda bir ve iki çalışan için sağlanan ücret desteği, iş başında eğitime sağlanan destekler vb. destekler yatırımcıların önünde birer fırsat olarak duruyor. Bu konularda yatırımcıların ciddi fırsatları kaçırmamaları için profesyonel destek almaları anahtar bir önemde.

TEŞVİKLER SÜREKLİ GÜNCELLENİYOR

- Sizce, üretimi, yatırımı ve istihdamı teşvik açısından mevcut teşvikler yeterli midir? Ne tür yeni teşviklere ihtiyaç vardır.

- Teşviklerin yeterli olup olmaması konusu son derece göreceli bir konu. Teşvikler, ekonomik konjonktür ve ülke ihtiyaçlarına göre çeşitlenirler. Son 1-1,5 yıllık dönemde ülkemizde sağlanan teşviklerin -rakiplerimize kıyasla- son derece bonkör olduğunu vurgulamak gerekiyor. Ancak teşvik sistemlerinin sürekli olarak, yatırımcılarla birlikte analiz edilerek revize edilmesinin de hayati önemde olduğu hiç unutulmamalı. Aksi halde modası geçmiş ve/veya etkinliği azalmış teşvik mekanizmaları ile ne istihdamı ne de sabit yatırımları cezbetmek mümkün olacaktır.

Bir diğer önemli konu olarak şu noktanın da altını çizmemiz lazım. Teşvik mekanizmaları kadar, bu mekanizmalara ulaşımın ve bu mekanizmalardan yararlanmanın da kolaylaştırılması elzem. Son birkaç yıllık dönemde üst üste verilen teşviklerle, teşvik yapımızın karmaşıklaştığını ve yatımcıların da kafalarının ciddi biçimde karıştığını belirtmemiz lazım. Basit, kolay ulaşılabilir ve kolay yararlanılabilir destek unsurları içeren teşvik sistemleri kurmadan, vermiş olduğunuz ciddi teşviklerin meyvelerini de toplamak çok zorlaşacaktır.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner115

banner114

banner113

banner112

banner111

banner110