Malatyalı İş İnsanları Derneği’nin (MİAD) 6-7 yıl önce düzenlediği bir toplantının ana konuşmacısı, İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’ne damga vuran öğretim üyelerinden Prof. İlhan Erdoğan, söze şöyle girdi:

- Aranızda aile şirketinde ortak olduğu babası, abisi, kardeşi, amcası yani aile bireyleriyle bırakın aynı apartmanda ikamet etmeyi, aynı mahallede oturanlar varsa, bu toplantıyı boşuna izleyip zaman kaybetmesin. Onların beni dinlemelerine gerek yok.

Yunus Akdaş başkanlığındaki MİAD yönetimi, derneğe katkısını, desteğini hiçbir dönem esirgemeyen Prof. İlhan Erdoğan’dan üyelerine konferans vermesini rica etmiş, konu başlığı da şöyle belirlenmişti:

  • Aile İşletmelerinin Geleceği...

Prof. Erdoğan, çok sayıda aile şirketine “aile anayasası” yazımında önderlik ediyor, “yönetim danışmanlığı” veriyordu.

Prof. Erdoğan, aile işletmelerinde gözlemlediği önemli sıkıntılardan biri aile fertlerinin işte, evde hep bir arada olmalarından kaynaklanıyordu. O nedenle söze o noktadan girmişti:

- Ortağınızın aile fertlerinizle aynı mahallede bile oturuyorsanız beni dinlemenize gerek yok.

Toplantıyı izleyenler arasında MİAD yönetiminde de görev alan Alcas Metal A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Yılmaz da vardı.

Mehmet Yılmaz, abisi ve Alcas Metal Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Yılmaz’ın oturduğu sitede hemen yanı başında yeni villa satın almış, bakım-onarım için çalışmaları başlatmıştı.

Prof. İlhan Erdoğan’ın sözleri üzerine toplantıdan çıktı, villayı alımına aracılık eden emlakçıyı aradı:

- Bizim villayı hemen satışa çıkaracağız.

Emlakçı şaşırdı:

- Mehmet Bey, hayırdır? Villayı daha yeni aldınız. Ustalar sizin isteğinize göre villada düzenlemeler yapmak üzere çalışmaya başladılar. Emin misiniz satma kararınızda?

Mehmet Yılmaz, kesin kararını vermişti:

- Biliyorum arkadaş. Evet, villayı beğendik ve yeni aldık. Şimdi vazgeçtim. Satmak istiyorum. Bir an önce müşteri bulmaya bakın.

Mehmet Yılmaz, bu anısını geçenlerde Alcas Metal’in Çorlu’daki fabrikasını birlikte gezerken anlattı:

- Alcas Metal’in temellerini 1991 sonunda abimle birlikte attık. Şirketimizde çalışanlar arasında akraba yok. Sadece yeğenim, yani abimin oğlu işe başladı. Onu da tepeden inme bir göreve getirmedik.

O sırada abisi Abdullah Yılmaz da sohbete katıldı:

- Kurumsallaşma konusunda eğitimler aldık, almaya da devam ediyoruz. Şirketimizin hisselerini halka açmanın da kurumsallaşmamıza önemli katkı yapacağını düşünüyoruz.

Mehmet Yılmaz’ın yeni aldığı villayı, Prof. İlhan Erdoğan’ın konferanstaki bir cümlesi üzerine hemen satışa çıkarması, Alcas Metal’in ortaklarının kurumsallaşma yolundaki niyetini ortaya koyan önemli bir örnek değil mi?

Eldeki ‘kan’ gürbüze mi yoksa yaşama şansı olmayana mı verilecek?

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, geçenlerde yaptığımız sohbette kriz dönemlerinde gündeme gelen destekler üzerinde durdu:

- Yaşama şansı olmayan şirketler için, “hadi yaşatalım” dedikçe kaynakları doğru kullanmamış oluyoruz.

Şu soruyu ortaya attı:

- Eldeki “kan”ı gürbüz, koşma şansı olana mı, yoksa yaşayamayacağını bildiğimize mi harcayacağız?

Yanıtını şöyle verdi:

- Elbette gürbüz, koşma şansı olana vermek daha doğru olur. Umut vadedene destek vermek gerekir.

COVID-19 krizinin etkilerini değerlendirirken şu saptamayı yaptı:

- “Kol kesme”ler olmak durumunda. O döneme doğru gidiyoruz. Önümüzdeki dönemde kan da göreceğiz, düğün de.

Ardından şu noktanın altını çizdi:

- 2021’in en önemli sorunlarından biri “kaynak sorunu” olacak…

Bu dönemde sermaye piyasalarından kaynak kullanılmasının daha doğru yöntem olduğunu kaydetti:

- Ülkemizde finansman yönetimi ağırlıklı olarak bankacılık sektörüne bağlı. Bunun kırılması lazım.

Bunun formülünü şöyle özetledi:

  • Halka açılmak
  • Kendi paranla özkaynağı güçlendirmek
  • Yabancı sermaye çekip ortak almak

Son dönemlerde çok sayıda şirketin hisselerini halka açma kuyruğuna girmesi, iyiye işaret olsa gerek değil mi?

Saç ektireni bizim otele almıyoruz

Gürbaşlar Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Başdemir’in ofisinde Torunlar GYO Yönetim Kurulu Başkanı Aziz Torun’la karşılaşınca yakın dönemde açılan Hilton Mall of İstanbul’daki doluluk oranını sordum, yanıtladı:

- Otelimizde yüzde 45-50 doluluk söz konusu.

Müşterilerin yerli-yabancı oranını merak ettim, paylaştı:

- Çoğu yabancı ve sağlık turisti.

Ardından ekledi:

- Yalnız saç ektirmeye gelen sağlık turistini otele almıyoruz.

Nedenini sordum, anlattı:

- Saç ektirme operasyonunu yeni geçirenler yatakları mahvediyormuş. Biz de onları otele almak istemiyoruz.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner112

banner111

banner110

banner109

banner108

banner106