İGSAŞ Genel Müdürü İlkay Ünal, Yıldız Entegre Yönetim Kurulu Başkanı Fehmi Yıldız’la bir iş seyahatindeyken elindeki dosyayı açtı:
- Fehmi Bey, ekibimle birlikte bir fikir buldum. Verimliliği artıracağız.
Fehmi Yıldız meraklandı:
- Ne yapacaksınız?
Ünal yanıtladı:
- Parke üretiminde tasarruf yapacağız.
Ünal, projesini anlatmaya koyuldu:
- Parke hattında ürünün standardı 8 milimetre. Türkiye Standartlar Enstitüsü (TSE) normu, “yüzde 10 artı-eksi” toleransa onay veriyor. Yani, üretici isterse parkeyi 7.2 milim üretebilir.
İlkay Ünal, elde edilebilecek yıllık kazancı da hesap edip, sürdürdü:
- Parkeyi 7.2 milim üretip, 8 milim diye satabiliriz.
Fehmi Yıldız, ilk aşamada projeyi beğenmiş gibi göründü:
- Çok güzel bir proje. Size bir sorum var.
Sorusunu yöneltti:
- Ambalaja ne yazacaksınız?
Ünal soruyu tam anlamayınca Fehmi Yıldız biraz daha açtı:
- Yani, parkeyi içine koyduğunuz ambalaja ne yazacaksınız? Kaç milim yazacaksınız? 8 milim mi?
Ünal, yanıt verdi:
- Evet…
Fehmi Yıldız, tavrını çok net koydu:
- O zaman onaylamıyorum. Tamam, heyecanını törpülemek istemem ama kandıramazsın…
İlkay Ünal savunmaya geçti:
- Ama ortada Avrupa ve Türkiye normları var. Normlar bize bu hakkı veriyor.
Fehmi Yıldız kararlıydı:
- O normlar beni ilgilendirmiyor. Bu benim ticaret hayatına bakışım. Benim iş ahlakımla ilgili.
İlkay Ünal’ı kırmamaya çalıştı:
- Yanlış anlama. Evet, böyle bir hakkımız olabilir. Ancak, ben bunu hak olarak görmüyorum. Eğer ambalaja 7.2 milim yazamıyorsan, o tasarrufu da yapmanı uygun bulmuyorum.
Bu yaşanmış iş öyküsünü, Rıdvan Akar’ın kaleme aldığı, “Fehmi Yıldız, Sadece Dürüst Desinler Yeter” kitabında okudum.
Fehmi Yıldız Vakfı yayınlarından çıkan kitaptan çıkarılacak çok ders var…
Giden bizden gitsin müşteri eksik almasın
YILDIZLAR Yatırım Holding Yönetim Kurulu Üyesi İsmail Hakkı Yıldız, henüz ortaokuldayken babası Fehmi Yıldız’ın yanında yaz tatilinde yazıcı olarak işe başlamıştı.
Müşteriye gidecek keresteler yüklenirken boyu, eni ve genişliğini yan yana yazıyordu. Bu üç değerin çarpımı ile yüklenen kerestenin desimetrik küpü bulunuyordu.
· “Uzunluğu 285” dediler, 285 yazdı.
· “Eni 38” dediler, 38 yazdı.
· “Kalınlığı 8.5” dediler, 8.5 yazdı.
Hakkı Yıldız, söyleneni birebir yazdı ama “Yanlış yaptın” diye uyarı aldı:
· “Boyu 285” ise 284 yazacaksın.
· “Genişlik 38” ise 37.5 yazacaksın.
· “Kalınlık 8.5” ise 8 yazacaksın.
Hakkı Yıldız sordu:
- Niye böyle yapacağız?
Yanında çalıştığı büyükleri nedenini anlattı:
- Bu, senin dedenin vasiyeti. Deden, “Giden bizden gitsin, müşteri eksik almasın” derdi.
Hakkı Yıldız, çocukluk yıllarında bu uygulamaya anlam veremedi:
- Ama biz kaybediyoruz.
Aynı ilkeyi Yıldızlar Yatırım Holding Yönetim Kurulu Başkanı Fehmi Yıldız da iş hayatı boyunca uyguladı:
- Keresteyi kesinlikle en geniş yerden ölçmeyin. En geniş yerinden ölçü alırsanız müşteriye maliyeti yükselir. Ortalamasını bulun.
Hakkı Yıldız, ortaokul yıllarında öğrendiği bu ilkeyi yıllar sonra babası Fehmi Yıldız’ın anılarını yer aldığı kitapta şöyle özetledi:
· Sonradan idrak edebildim. Dedemin aslında söylemek istediği şuydu: Olur da yüksek yazarsanız, olmayanın hacmini çıkarırsınız, olmayanın parasını alırsınız.
· Bu bir haksız kazanç olur ve ben bunun bedelini ödeyemem.
· Peki ne yapalım?
· Bir alttan yazın.
Hakkı Yıldız, bu özetin ardından ekledi:
- Benim hayattaki, ticaretteki ilk dersim buydu.
İGSAŞ işçilerini evlerinde sakladık
YILDIZLAR Yatırım Holding’in İGSAŞ’ı özelleştirme ihalesiyle aldıkları ilk günlerdi. İGSAŞ, o günlerde 500 milyon metreküp doğalgaz tüketiyordu.
İGSAŞ alındıktan iki yıl sonra doğalgaz fiyatı ortalama 147 dolardan 203 dolara çıktı. Fehmi Yıldız, bu maliyeti karşılayamayacaklarını anlayınca özelleştirme sürecinde Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın söylediği sözü anımsadı:
- Bir sorununuz olursa buradayım…
Fehmi Yıldız, Unakıtan’ın kapısını çaldı:
- Gübre üretimi stratejik. Bazı öncelikli sektörlere düşük fiyatlı doğalgaz veriliyor.
Unakıtan, Fehmi Yıldız’ın talebini iletmesine gerek kalmadan konuyu anladı:
- Doğalgaz fiyatlarında sektörlere göre ayrım yapmak benim yetkimi aşıyor. Böyle bir kararı Bakanlar Kurulu’ndan çıkaramam.
Fehmi Yıldız, Unakıtan’a o anda kararını aktardı:
- O halde biz de şimdilik üre üretimini durdurmak zorundayız. Çünkü, maliyetimiz piyasadaki üre fiyatını aşıyor.
İGSAŞ, o dönemde iki yıl süreyle üre üretimini durdurdu. O süre içerisinde işçilere servis, yemek ücretleri hariç, maaşları ödendi.
Fehmi Yıldız, işçilere iki yıl boyunca evlerinde oturmalarına rağmen maaş ödemelerini şöyle açıkladı:
- İşçileri evlerinde sakladık. Amonyak üretiminde ustalaşmış kalifiye bir ekibin dağılması halinde yenilerinin yetişmesi yıllar alabilirdi…