DESA’yı 1974 yılında kardeşleri Mehmet ve Semih Çelet’le birlikte kuran Melih Çelet, 1982 yılında New York’a (ABD) gidip, oradan 4.5 saatlik uçak yolculuğuyla Denver’a geçti, dünyanın önde gelen bavul-seyahat çantaları üreticisi Samsonite’ın fabrikasının kapısından girdi:

- Ben Türkiye’den geliyorum…

Kapıdaki görevliler sordu:

- Neden geldin?

Melih Çelet çat kapı gitmesinin nedenini aktardı:

- Yönetimden yetkililerle görüşmek istiyorum.

Kapıdaki görevliler ilgili birimleri aradı, randevusuz konuğa kapıyı açtı. Melih Çelet, içeri girerken şöyle düşündü:

- Adam Türkiye’den buraya gelmiş, bir görüşelim bakalım…

Melih Çelet’le görüşmeyi kabul eden birimdeki ekip Türkiye’nin nerede olduğunu bile bilmiyordu. Haritadan önce Türkiye’nin nerede olduğuna baktılar, sonra da Ticaret Bakanlığı’ndan birileriyle telefon görüşmesi yaptılar.

Ticaret Bakanlığı’ndan aldıkları bilgi üzerine Melih Çelet’e döndüler:

- Siz niye geldiniz ki? Sizde ithalat yasak. Size tek bir tane bile Samsonite gönderme imkanımız yok.

Çelet ısrarcı oldu:

- Bakın ben sizinle çalışmak istiyorum ve Türkiye piyasasını sizin ürünlerinize açmak istiyorum. Siz bunu fikren kabul ediyorsanız, ben hükümetimizle konuşacağım.

Samsonite’deki ekip Çelet’i uğurladı:

- Yolunuz açık olsun.

Aralarından Moris Kohen, Çelet’e kapıyı açık bıraktı:

- Peki…

Melih Çelet, Türkiye’ye döner dönmez Ankara’nın yolunu tuttu. Ticaret Bakanlığı’na gitti. Ankara Koleji’nden arkadaşı Demir Erman’ın babası Kemal Erman, Ticaret Bakanlığı’nda üst düzey bürokrattı:

- Efendim, ben Türkiye’ye bavul ithal edeceğim ama para vermeyeceğiz. Bir tane bavul ithal edeceğiz, karşılığında 3 tane çanta göndereceğiz. Yani barter (takas) yapacağım. Bakın, böyle bir kanal açıyorum, ilişki kuruyorum.

Kemal Erman’dan yeşil ışığı görünce yeniden Samsonite’ın kapısını çaldı:

- Ben sizden bavul alacağım ama siz de bana ürün siparişi vereceksiniz. Ben size o ürünleri yapacağım. Siz de benden bavulların parasının karşılığında aynı tutarda çanta alacaksınız. Aramızda döviz alışverişi olmayacak.

Melih Çelet, Samsonite ile 43 yıl önceye uzanan işbirliği öyküsünü Nuri Çolakoğlu’nun kaleme aldığı, Desa’nın 53 yıllık hikayesini içeren “Olmazı Oldurmak” kitabında anlattı:

- Bavullardan Mercedes otomobil vergisi kadar, yüzde 150 gümrük vergisi alınıyordu ama yine de barter yaptık, ithalatı açtık.

O günlerde Samsonite Avrupa’nın başına Yugoslav asıllı, İstanbul’da Singer’in Genel Müdürlüğü görevinde bulunmuş bir yönetici atandı:

- İstanbul’u çok seven yönetici ile uyum içinde çalıştık.

Samsonite’ı kendisi için müthiş bir okul ve deneyim olarak gördüğünü belirtti:

- Tam 25 yıl bu markanın Türkiye distribütörü olarak çalıştım. Global bir markanın nasıl inşa edildiğini, nasıl yönetildiğini, tedarik, satış ve pazarlama stratejini yakından izledim, deneyimledim. Eğitim toplantılarının hiçbirini kaçırmadım.

Türkiye, ilk ANAP iktidarı döneminde, yani Özal Hükümeti ile ABD ile silah, askeri araç alımı karşılığında “offset anlaşması” imzalayıp, bazı ürünler için ihracat fırsatı yarattı.

1980’li yılların başında ABD’den bavul ithal edip, bedelini ürettiği çanta ile ödemek, bunu hem hükümete hem de Samsonite yönetimine kabul ettirmek, Melih Çelet’in girişimciliğini, vizyonunu ortaya koyuyor…

“Olmazı Oldurmak” kitabında yani Desa’nın 53 yıllık öyküsünden çıkarılacak epey ders var…

Tam yollar ayrılırken

Sözleşmedeki maddeler zorladı,

ortak şirket doğdu

2007 yılında Samsonite’ın çoğunluk hisselerini venture capital (girişim sermayesi grubu) satın aldı. Yeni büyük hissedar, Marcello Battoli’yi Samsonite’ın CEO’su olarak atadı.

Battoli, satışları artırma formülü olarak da distribütörlere bırakılmış pazarları doğrudan yönetmeyi seçti. Battoli, bu kararrı aldıktan kısa süre sonra Desa’nın Yönetim Kurulu Başkanı Melih Çelet’e haber gönderdi:

- Türkiye’ye geliyorum…

Çelet, Battoli’ye güzel bir ziyaret programı hazırladı. Battoli, pazarı gezdi, araştırmalarını yaptı, Boğaz’da tekne turu derken son akşam yemekten ayrılırken kararını açıkladı:

- Desa’nın distribütörlüğünü sonlandırma kararı aldık.

Melih Çelet, ailesi ve yönetim ekibi hiç beklemedikleri bu karar üzerine şok yaşadı:

- Marka için yaptıklarımızdan dolayı teşekkür beklerken adam bizi resmen kapıya koydu.

Desa’nın Genel Müdür Yardımcısı Emre Bilge, Hukuk Müşaviri Lütfü Alpdemir ve Burak Çelet, distribütörlük sözleşmesini incelemeye koyuldu. Sözleşme Belçika hukukuna göre hazırlandığı için Brüksel’de uzman bir hukuk bürosuyla görüşüldü.

Bu görüşme ve incelemenin ardından durum netleşti:

- Samsonite, başta portföy tazminatı olmak üzere Desa’nın kazanılmış haklarını tazmin etmek zorunda.

Samsonite yönetimine bu durum iletildi. Samsonite yönetimi ilk aşamada Desa’nın haklarını kabul etmek istemedi. Sonunda Battoli, Desa’nın haklarını tazminden kaçışlarının söz konusu olamayacağını gördü, ortaklık teklifi götürdü.

Melih Çelet, varılan noktayı şöyle özetledi:

- Bu şekilde son 15 yıldır süregelen ve Türkiye dışında komşu ülke pazarlarını da içeren ortak girişim “Samsonite Seyahat Ürünleri A.Ş.” adıyla şirket kurduk. 25 yıllık distribütörlük iki taraf için de son derece verimli ve kârlı bir ortaklığa evrildi.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner122

banner121

banner120

banner119

banner118

banner117

banner116